İslamda Eğitim ve Çocuk Yetiştirme Teknikleri
Eğitim
1 . Belli bir bilim dalı veya sanat kolunda yetiştirme, geliştirme ve eğitme işi:
2 . Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme, terbiye:
Teknik
1 . Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi.
2 . sıfat Bu uygulamaya dayanan, bu uygulamaya ilişkin:
3 . Yol, beceri, yöntem:
İSLAM'DA ÇOCUK EĞİTİMİ
Çocuk, ana baba elinde bir emanettir. Çocukların temiz kalpleri kıymetli bir cevher olup, mum gibi, her şekli alabilir. Küçük iken, hiçbir şekle girmemiştir. Temiz bir toprak gibidir. Temiz toprağa hangi tohum ekilirse, onun mahsulü alınır. Bunun gibi çocuk da neye meylettirilirse, oraya yönelir. Eğer hayrı adet eder, öğrenirse hayır üzerine büyür. Çocuklara iman, Kur'an ve ALLAHü teâlânın emirleri öğretilir ve yapmaya alıştırılırsa, din ve dünya saadetine ererler. Bu saadete ana-baba ve hocaları da ortak olur. Eğer bunlar öğretilmez ve alıştırılmaz ise, bedbaht olurlar. Yapacakları her fenalığın günahı, ana-baba ve hocalarına da verilir. Her Müslüman, emri altında bulunanlardan mesuldür.
Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki: (Kendinizi ve aile efradınızı Cehennem ateşinden koruyun!) [Tahrim 6]
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Hepiniz, bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evinizde ve emriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara Müslümanlığı öğretmezseniz, mesul olursunuz.) [Müslim]
Kur'an-ı kerimde, nefslerimizi ve aile efradımızı, yakıtı insan ve taş olan Cehennem ateşinden korumamız emredilmektedir. Elli-yüz senelik kısa bir hayat için evladımızı dünya felaketlerinden korumaya çalıştığımız gibi, ebedi felakete düçar olmaması için ahıretini de korumamız gerekir. Bir babanın, evladını Cehennem ateşinden koruması, dünya ateşinden korumasından daha mühimdir. Cehennem ateşinden korumak da, imanı ve farzları ve haramları öğretmekle ve ibâdete alıştırmakla ve kötü arkadaşlardan ve zararlı neşriyattan korumakla olur. İyi hareketi övülmelidir. Ne zaman çocukta iyi bir hareket görülürse, onu takdir etmeli, mükâfatlandırmalıdır! İnsanların yanında bazan onu övmelidir. (Amcası benim çocuğum böyle yaptı) diyerek iyiye teşvik etmelidir. Bir kabahat işler veya kötü bir söz söylerse birkaç defa görmezlikten gelmeli, (onu yapma) dememeli, azarlamamalıdır. Sık sık azarlanan çocuk, cesaretlenir, gizli yaptıklarını açıktan yapmaya başlar. Yaptığı kötü işlerin zararı, kendisine tatlı dil ile anlatılmalı, ikaz edilmelidir! Yapılan iş, dine aykırı ise işin zararı, fenalığı ve neticesi anlatılarak, o kötü işe mani olmalıdır. Baba, baba olduğunu, büyük olduğunu hissettirmelidir! İyi insanların güzel hallerini anlatıp, onlar gibi olmaya, kötü insanların kötülüklerini anlatıp, onlar gibi olmamaya dikkat etmesi öğretilmelidir. Çocuğa her istediğini almak ve lüks içinde yaşatmak uygun değildir. Büyüyünce de her istediğini ele geçirmeye çalışır; fakat bunda muvaffak olamayınca sukutu hayâle uğrar, isyankar olur. Kendimiz helal yediğimiz gibi çocuklarımıza da helal yedirmeliyiz. Haramla beslenen çocuğun bedeni, necasetle yoğrulmuş çamur gibi olur. Böyle çocuklar da pisliğe, kötülüğe meylederler.
Peygamber Efendimiz buyurdu ki: (Bütün çocuklar, Müslümanlığa elverişli olarak dünyaya gelir. Daha sonra bunları, ana-babaları hıristiyan, yahudi ve dinsiz yapar.) [Taberânî]
Hadis-i şerifte Müslümanlığın yerleştirilmesinde ve yok edilmesinde en mühim işin, çocuklukta ve gençlikte olduğu bildirilmektedir. O hâlde, her Müslümanın birinci vazifesi, evladına İslâmiyeti ve Kur'an-ı kerimi öğretmektir. Evlad nimetinin kıymeti bilinmezse, elden gider. Bunun için çocuk terbiyesi, dinimizde çok kıymetli bir ilimdir. İslâm dinine karşı olanlar, bu mühim noktayı anladıkları içindir ki, (Gençliğin ele alınması birinci hedefimizdir. Çocukları dinsiz olarak yetiştirmeliyiz) diyorlar. İslâmiyeti yok etmek ve ALLAHü teâlânın emirlerinin öğretilmesini ve yaptırılmasını engellemek için, (Gençlerin kafaları yorulmamalıdır. Din bilgilerini büyüyünce kendileri öğrenirler) diyorlar. O hâlde, Müslümanlar din cahillerinin hilelerine, yalanlarına aldanmamalı, çocuklarımıza sahip olmalıyız. Onlara sahip olmak da, dinimizin emirlerine uygun olarak yetiştirmekle olur. Ahlâkı değiştirmek mümkün olduğu için Peygamber efendimiz, (Ahlâkınızı güzelleştirin) buyurmuştur. Zaten din, güzel ahlâk demektir. Şu hâlde dinin emrine uyup yasak ettiğinden kaçan, huyunu değiştirip güzel ahlâklı olur. Güzel ahlâklı olan da iki cihanda rahat olur. Çocuğu dövmemelidir! En vahşi hayvan bile terbiye ile ehlileştiriliyor. Hiçbir zaman elma çekirdeğinden portakal olmaz. Fakat elma fidanını büyüterek, lüzumlu aşı ve kültürel tedbirlerle kaliteli elma veren bir ağaç olarak yetiştirmek mümkündür. Bunun gibi insan tabiatında bulunan bazı arzular yok edilemez, fakat terbiye edilebilir.
0-3 Yaş Grubu Çocuklarda Ahlâkî Gelişmenin Temel Taşları
Güzel ahlâklı çocuklar yetiştirmek, her anne-babanın arzusudur. İnsanın aile ve toplum içindeki saygınlığını belirleyen en önemli vasıflardan olan güzel ahlâk, sağlam şahsiyete sahip kişilerde tebârüz etmiş bir özelliktir. Aile ve toplumdaki problemlerin çoğunun temelinde ahlâkî kurallara uyulmaması vardır. “Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim.” buyuran Efendimiz’in (sas) ümmeti olarak bizlere düşen mühim vazifelerden birisi de, çocuk ve gençlerimize güzel ahlâk kazandırmaya çalışmaktır. Bundan dolayı, çocuklarımızın ahlâklarının güzel, karakterinin sağlam olması, bütün anne-baba ve eğitimcileri yakından ilgilendirmektedir
Çocuklarımızı islam üzerine yetiştirmek anne ve babanın üzerine farzdır.Ama nasıl?Tabiki bu doğmadan önce başlamalıdır hamileyken kuran dinletmek gibi, onunla konuşmak gibi...Ve doğduğu günden itibaren o bir insandır ve ona verdiğimiz değeri göstermeliyiz.Bazı kişilerin dediği gibi çocuk kendi nasıl isterse öyle yetişiyor diyorlar ben buna inanmıyorum bizler çocuklarımıza göre şekillenmemeliyiz yetişmesi ve ögrenmesi gereken kişi çocuklarımızdır.öğretmek istedigimiz seyleri çocugun seviyesine göre anlatmalı eğlenceli hale getirmeliyiz.Mesela abdesti beraber almak küçücük ayaklarına su tutmak herkesten cok cocugun hosuna gidecek ve zamanla alışacaktır cocuklar anne ve babadan gördüğü herseyi kendine alır herseyi taklit etmeye başlar ve gün gectikçe kndisi asıl amacı ögrenmeye calışır ama küçük yaşlarda cocuklar sadece eglenceyi oyun arar.Örnegin Dua ederken ALLAHIM bana cok oyuncak ver bisiklet ver gibi ihtiyacı olanı ister.Ve cocukların her dediği yapılmamalı HAYIR kelimesinin ne demek oldugunu bilmelidir.
RABBİM öncelikle ALLAHA iyi bir kul Rasûlullah(s.a.v)A iyi bir ummet , anne ve babasına hayırlı bir evlat yetiştirebilmeyi her Müslümana nasip etsin inşeALLAH...