Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Video Mustafa Islamoğlu Ağzındaki Baklayı Çıkardı

Muhammed Yusuf Çevrimdışı

Muhammed Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Mustafa İslamoğlu mantıki gerekçelerle Adem'ın (a.s) Cennetten değil dünyadaki bir bahçeden atıldığını iddia etti. Hiç bir delil göstermeden tamamen kendi zannına dayanarak yaptığı yorumda Cennette imtihan olamayacağını o yüzden Adem'in (a.s) dünyada yaratıldığını söyledi. Bakalım Adem'ın (a.s) çocuklarının bir biriyle evlenmesini hangi mantığa göre açıklayacak.


vahdet haber
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
En sonunda Bu Zındık şunuda itiraf edecektir. Allah Peygamberde göndermemiştir, peygamberlerede gerek yoktur. Bu gune kadar söyleyemedim ama şimdi itiraf ediyorum. Kur'an sadece bana gönderildi ve sadece ben anlayabiliyorum diyecek.!!!

Allah kafirlerin şerrinden bizleri korusun. Amin.
 
mehmed cihad Çevrimdışı

mehmed cihad

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hani Rabbin, Meleklere: "Muhakkak ben, yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. Onlar da: "Biz seni şükrünle yüceltir ve (sürekli) takdis ederken, orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?" dediler. (Allah:) "Şüphesiz sizin bilmediğinizi ben bilirim" dedi.

(2/Bakara, 30)


Ben, Hz. Adem'in (a.s.) konulduğu cennetin bu dünya*da olduğu şeklindeki bir fikri elbette belirttim. Bunu söyle*mek günah mıdır ve hangi akîde esası ile çatışma içerisinde*dir? Müfessirler bu meselede şu üç görüşü benimsemişler*dir.
a. Hz. Adem'in (a.s) konulduğu cennet göklerde idi.
b. Sözü geçen cennet yerde idi.
c. Bu meselede susmak daha hayırlıdır.
Bu değişik görüşlere sahip müfessirlerden hiçbiri, "İslâm akidesinde filan kaville amel etmek zaruridir ve bu görüş aleyhine görüş bildiren kişi suçlanabilir" diye bir şey söyle*memiştir. İkinci görüşü Mutezile mezhebine mensup bazı alimlerin de seçtiği doğrudur. Ancak, bu mesele onların Mu*tezile olarak bilinmesine yol açan özel meselelerden biri de*ğildir. Eğer herhangi bir kimse çıkıp da Mutezile alimlerinin söylediği her sözün itizal ve reddedilmeye layık olduğunu söylerse, büyük haksızlık etmiş olur. Mutezile'nin en şedid karşıtlarından İmam Razi' ye kadar birçok alim, Ebu Müs*lim Isfahanı ve Zemahşeri gibi Mutezili alimlerin birçok kav*lini kabul etmiştir. Yine, diğer ilim ehli de Mutezile'yi sırf Mutezili oldukları için söyledikleri herşeyi mutlaka reddedilmesi gereken şeyler olarak görmemiştir.

(Mevdudi, Fetvalar, c.2; Tercüman'ul Kur'an, Rabîulevvel, 1375/ Kasım, 1955)
 
M Çevrimdışı

Mustafa Sabri

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hep tekrarlanan bir arguman olacak ama be adam bu söylediğin şeyleri 1400 yıldır söyeleyen bir tane muteber İslam alimi varmı? Alimin! delili kendi yorumları olunca kendininde o na tabi olanlarında saputmalarına şaşmamak lazım..
 
Ömer İbn Abdulaziz Çevrimdışı

Ömer İbn Abdulaziz

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hani Rabbin, Meleklere: "Muhakkak ben, yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. Onlar da: "Biz seni şükrünle yüceltir ve (sürekli) takdis ederken, orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?" dediler. (Allah:) "Şüphesiz sizin bilmediğinizi ben bilirim" dedi.

(2/Bakara, 30)


Ben, Hz. Adem'in (a.s.) konulduğu cennetin bu dünya*da olduğu şeklindeki bir fikri elbette belirttim. Bunu söyle*mek günah mıdır ve hangi akîde esası ile çatışma içerisinde*dir? Müfessirler bu meselede şu üç görüşü benimsemişler*dir.
a. Hz. Adem'in (a.s) konulduğu cennet göklerde idi.
b. Sözü geçen cennet yerde idi.
c. Bu meselede susmak daha hayırlıdır.
Bu değişik görüşlere sahip müfessirlerden hiçbiri, "İslâm akidesinde filan kaville amel etmek zaruridir ve bu görüş aleyhine görüş bildiren kişi suçlanabilir" diye bir şey söyle*memiştir. İkinci görüşü Mutezile mezhebine mensup bazı alimlerin de seçtiği doğrudur. Ancak, bu mesele onların Mu*tezile olarak bilinmesine yol açan özel meselelerden biri de*ğildir. Eğer herhangi bir kimse çıkıp da Mutezile alimlerinin söylediği her sözün itizal ve reddedilmeye layık olduğunu söylerse, büyük haksızlık etmiş olur. Mutezile'nin en şedid karşıtlarından İmam Razi' ye kadar birçok alim, Ebu Müs*lim Isfahanı ve Zemahşeri gibi Mutezili alimlerin birçok kav*lini kabul etmiştir. Yine, diğer ilim ehli de Mutezile'yi sırf Mutezili oldukları için söyledikleri herşeyi mutlaka reddedilmesi gereken şeyler olarak görmemiştir.

(Mevdudi, Fetvalar, c.2; Tercüman'ul Kur'an, Rabîulevvel, 1375/ Kasım, 1955)

İbnu'l Kayyım İlamu'l Muvakkin'de diyor ki:"Mükellefe vacip olan, Allah ve Resulünün sözlerinin manasını zahirine hamletmesidir."

Yani nassı tahsis eden başka bir karine yoksa kişinin Kur'an ve Sünnette ki sözleri zahir manasıyla kabul etmesi gerekir. Kur'an'ın hiçbir yerinde yeryüzündeki cennetten bahsedilmez. Ayrıca Mevdudi'nin bahsettiği müfessirler kimler acaba bunu da merak ettim.

İlgili ayetin tefsirine bakarsanız müfessirlerin Adem (aleyhisselam)'ın Allah'ın katındaki cennetten dünyaya indirildiğini açıkladıklarını görürsünüz.

Ayrıca Mustafa İslamoğlu gibi birinin içerisinde olduğu küfür ve şirk bataklığına bakacak olursak, bu söylediğinin onlar yanında pek önemli bir şey olmadığını görürüz. Klasik filozof, kelamcı mantığı.

Rasulullah (aleyhisselatu vesselam) buyuruyor ki:

مَنْ قَالَ في القُرْآنِ بِغَيْرِ عِلْمٍ فَلْيَتَبَؤَّأْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ

"Kim Kur'an hakkında ilme dayanmadan söz ederse ateşteki yerini hazırlasın."

(Tirmizi, Tefsir )
 
A Çevrimdışı

abdulmuktedir

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
En sonunda Bu Zındık şunuda itiraf edecektir. Allah Peygamberde göndermemiştir, peygamberlerede gerek yoktur. Bu gune kadar söyleyemedim ama şimdi itiraf ediyorum. Kur'an sadece bana gönderildi ve sadece ben anlayabiliyorum diyecek.!!!

Allah kafirlerin şerrinden bizleri korusun. Amin.
:muhaha Allah sana rahmet etsin akhi hiç güleceğim yoktu.

Ayrıca kardeşlerim bu adamı tartışmanın bir anlamı yok bu adamın akidesi belli biz bence illada birilerini düzeltip kızıp tartışacaksak bize yakın olan ama akidede,amelde sıkıntıları olan insanları konuşalım.Bu adamı direk delete yapacaksın inşallah değilmi ebu yusuf akhi.
 
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allahumme amin akhi :)
Haklısın kardeşim Bu adamın Küfründe bizim bir şphemiz yok inşaAllah.
 
mehmed cihad Çevrimdışı

mehmed cihad

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
"Ve demiştik ki: "Ey 'Adem, sen eşinle birlikte Cennette yerleş. Ondan, neresinden isterseniz, bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa (kendine) zulmedenlerden olursunuz " (Bakara, 35)

"Cennetin Yerde Veya Gökte Olması

Müfessirler bu ayette geçen cennet hususunda "O yeryüzünde midir, yoksa gökyüzünde midir?" diye ihtilaf etmişlerdir. Cennetin gökyüzünde olduğunun kabul edilmesi halinde, "O cennet, sevab yurdu olan cennet midir, ebedilik cenneti midir, yoksa başka bir cennetmidir?" diye ihtilaf etmişlerdir.

a) Cennet Arzda idi:

Ebu'l-Kasım el-Belhi ve Ebu Müslim el-İsfahani: "Bu cennet yeryüzünde idi." demişler ve Hz.Adem'in cennetten indirilmesini bir bölgeden diğer bir bölgeye geçmek manasına hamletmişlerdir. (ihbât kelimesini intikal anlamında kabul etmişler-Çeviren notu-) Cenab-ı Allahın "ihbitû misran (öyleyse bir şehre inin) "(Bakara, 61) ayetinde olduğu gibi... Bu iki zat görüşlerine çeşitli yönlerden deliller getirmişlerdir:

Birincisi: Bu cennet, eğer sevab yurdu olan cennet olsa idi, ebedilik cenneti olurdu. Eğer Hz.Adem (a.s.), ebedilik cennetinde bulunuyor olsa idi, İblis'in: (Ey Âdem) sana ebedilik ağacına ve zeval bulmayacak bir devlete ulaşmanın yolunu) göstereyim mi?"(Taha, 120) sözüne aldanmazdı. Cenab-ı Allah'ın : Rabbiniz size şu ağacı, iki melek olursunuz veya (cennette) devamlı kabalardan olursunuz diye yasak etti". (Araf, 20) ayeti doğru olmazdı.

İkincisi: Kim bu cennete girerse, Allah Teala'nın: Onlar oradan (cennetten) çıkarılacak değiller" (Hicr, 48) ayetinden dolayı, ondan bir daha çıkarılmaz.

Üçüncüsü: İblis,Hz.Adem'e secde etmekten imtina edince lanetlendi Allah'ın gazabından dolayı ebedilik cennetine ulaşamadı.

Dördüncüsü: Mükafaat dünyası olan cennetin nimetleri tükenmez. Çünkü Cenab-ı Hak: "Onun yemişleri ve gölgesi devamlıdır"'(Rad, 35) ve : "Mutlu olanlara gelince, onlar da cennettedirler. Rabbinin dilediği hariç, gökler ve yer durdukça onlar da orada ebedî kalacaklardır. Bu (nimetler) bitmez, tükenmez bir lütuftur"{Hud, 108) buyurmuştur. Eğer bu, Hz.Adem (a.s.)'in girdiği cennet asaydı sona ermezdi. Fakat Hz.Adem (a.s.)'in girdiği cennet, Cenab-ı Allah'ın:"Allah'ın zatından başki herşey yok olacaktır"{Kasas, 88) ayetinden dolayı yok olacaktır. Eğer bu Hz.Adem'in girdiği cennet olsaydı, oradan tekrar çıkmazdı, fakat o oradar çıktı ve bu rahatlıklar kesildi, sona erdi.

Beşincisi: Allah Teala'nın hikmetine, insanoğlunu ilk başta, ebedi kalacakları ve mükellef olmayacakları cennette yaratması uygun düşmez. Çünkü O, amel işleyenlere ait olan mükafaatı, amel işlememiş olan kimseye vermez ve kullarını başıboş bırakmaz. Aksine o kullan teşvik etmek ve sakındırmak, onlara va'd ve va'idde bulunmak gerekir.

Altıncısı: Cenab-ı Hakk'ın, Hz.Adem (a.s.)'i yeryüzünde yarattığı hususunda bir ihtilaf yoktur. Ve bu kıssada onu gökyüzüne naklettiğine dair bir bahis bulunmadığı hususunda da bir ihtilaf yoktur. Eğer Allah Teala, onu gökyüzüne nakletmiş olsaydı bunun öncelikle zikredilmesi gerekirdi. Çünkü onun yerden göğe nakledilmesi en büyük nimetlerdendir. Bunun zıkredilmemesi, böyle bir naklin olmadığını gösterir. Bu da, Allah Teala'nın: "Sen eşinle birlikte cennette yerleş "(Bakara, 35) ayetinde bahsettiği cennetten muradın, ebedilik cennetinden başka bir cennet olmasını gerektirir.

b) Cennet Yedinci Semada İdi

İkinci görüş Cübbai'nin görüşüdür ve şöyledir: Bu cennet yedinci semada idi. Bunun delili, Allah Teala'nın "Oradan ininiz "(Bakara, 38) ayetidir. Sonra ilk iniş yedinci semadan birinci semaya olmuştu. İkinci iniş de gökten yeryüzüne olmuştu.

c) O Cennet, Sevab Yurdu Olan Cennettir

Üçüncü görüş, alimlerimizin çoğuna ait olan şu görüştür: Bu cennet, sevab yurdu olan cennettir. Bunun delili, "cennet" lafzındaki umum ifade etmeyen elif ve lam (lam-ı tarif) dir. Çünkü bütün cennetlerde birden yerleşmek imkansızdır. Bundan dolayı bu cennetin, daha önce zikredilmiş olan belli bir cennet olarak anlaşılması gerekir. Müslümanlarca bilinen, belli olan cennet ise sevab yurdu olan cennettir. Binaenaleyh ayetteki "cennet"i bu manada anlamak gerekir.

d) Tevakkuf Eden (Karar Vermeyen) Görüş Dördüncü görüş de şudur: Bütün bu görüşler mümkündür. Bu hususlardaki nakli deliller de zayıf ve birbirine terstir. Bundan dolayı bu hususta bir şey söylememek ve kesin konuşmayı bırakmak gerekir. En iyi Allah bilir."

(Fahruddin-i Razi, Tefsir-i Kebir Mefatihu'l-Ğayb)
 
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Akıl Akıl gel peşime takıl; Sonra ne yeryüzündeki cennete nede Allah'ın bildiği yerdeki cennete gidemeleyim. Allah muhafaza.!
 
mehmed cihad Çevrimdışı

mehmed cihad

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
وَاضْرِبْ لَهُم مَّثَلًا رَّجُلَيْنِ جَعَلْنَا لِأَحَدِهِمَا جَنَّتَيْنِ مِنْ أَعْنَابٍ وَحَفَفْنَاهُمَا بِنَخْلٍ وَجَعَلْنَا بَيْنَهُمَا زَرْعًاOnlara iki adamın örneğini ver; onlardan birine iki üzüm bağı (cennet) verdik ve ikisini hurmalıklarla donattık, ikisinin arasında da ekinler bitirmiştik. (18/Kehf, 32)

وَدَخَلَ جَنَّتَهُ وَهُوَ ظَالِمٌ لِّنَفْسِهِ قَالَ مَا أَظُنُّ أَن تَبِيدَ هَذِهِ أَبَدًا
Kendi nefsinin zalimi olarak (böylece) "cennetine" girdi (ve): "Bunun sonsuza kadar kuruyup yok olacağını sanmıyorum" dedi. (18/Kehf, 35)


وَلَوْلَا إِذْ دَخَلْتَ جَنَّتَكَ قُلْتَ مَا شَاء اللَّهُ لَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ إِن تُرَنِ أَنَا أَقَلَّ مِنكَ مَالًا وَوَلَدًا
"Bağına (cennet) girdiğin zaman, 'Maşaallah, Allah'tan başka kuvvet yoktur' demen gerekmez miydi? Eğer beni mal ve çocuk bakımından senden daha az (güçte) görüyorsan." (18/Kehf, 39)


Cennet, bağ, bahçe anlmına geldikten sonra ha yeryüzünde olmuş ha gökyüzünde ne fark eder ? İki grup (yeryüzü ve gökyüzü) lehinde de deliller olduktan sonra ufak-tefek yorum farkı olması "sapıklık" mıdır ? Ehli Sünnete muhalefetten cehenneme göndermek midir insanları "Ehli Sünnet" olmak.. Amacaım M. Demokrasioğlunu savunmak değil... Ama böyle bir mesele yüzünden de hangi görüşü benimserse benimsesin kimseye sapık diyemem... (Bu konu için...)
 
Ömer İbn Abdulaziz Çevrimdışı

Ömer İbn Abdulaziz

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu üçkağıtçı gidip geçmiş Mutezile'den çaldığını İstanbul'da satıyor demekki. Birde sanki kendi tesbitiymiş gibi insanlara sunuyor. Ben bu adamın derslerine giden ve ders halkaları olan bir gurupla bir müddet görüştüm, meclislerinde bulundum. Sofilerin şirkleri noktasında biraz aydınlanmışlar fakat diğer meselelerde çok bilgisizler. Davet noktasında diğer insanlara göre biraz daha açıklar. Delil getirince diretmiyorlar. En azından sofi gibi değiller yani.

Hadis ehlinin bu insanları özellikle davet etmesi gerekiyor. Bunların içinde bir gurup oy kullanmıyor, bazıları askere bile gitmiyorlar. Ama işte ilim olmayınca bu saptırıcının peşine takılmışlar. Allah hidayet etsin.
 
Ömer İbn Abdulaziz Çevrimdışı

Ömer İbn Abdulaziz

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
وَاضْرِبْ لَهُم مَّثَلًا رَّجُلَيْنِ جَعَلْنَا لِأَحَدِهِمَا جَنَّتَيْنِ مِنْ أَعْنَابٍ وَحَفَفْنَاهُمَا بِنَخْلٍ وَجَعَلْنَا بَيْنَهُمَا زَرْعًا
Onlara iki adamın örneğini ver; onlardan birine iki üzüm bağı (cennet) verdik ve ikisini hurmalıklarla donattık, ikisinin arasında da ekinler bitirmiştik. (18/Kehf, 32)

وَدَخَلَ جَنَّتَهُ وَهُوَ ظَالِمٌ لِّنَفْسِهِ قَالَ مَا أَظُنُّ أَن تَبِيدَ هَذِهِ أَبَدًا
Kendi nefsinin zalimi olarak (böylece) "cennetine" girdi (ve): "Bunun sonsuza kadar kuruyup yok olacağını sanmıyorum" dedi. (18/Kehf, 35)


وَلَوْلَا إِذْ دَخَلْتَ جَنَّتَكَ قُلْتَ مَا شَاء اللَّهُ لَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ إِن تُرَنِ أَنَا أَقَلَّ مِنكَ مَالًا وَوَلَدًا
"Bağına (cennet) girdiğin zaman, 'Maşaallah, Allah'tan başka kuvvet yoktur' demen gerekmez miydi? Eğer beni mal ve çocuk bakımından senden daha az (güçte) görüyorsan." (18/Kehf, 39)


Cennet, bağ, bahçe anlmına geldikten sonra ha yeryüzünde olmuş ha gökyüzünde ne fark eder ? İki grup (yeryüzü ve gökyüzü) lehinde de deliller olduktan sonra ufak-tefek yorum farkı olması "sapıklık" mıdır ? Ehli Sünnete muhalefetten cehenneme göndermek midir insanları "Ehli Sünnet" olmak.. Amacaım M. Demokrasioğlunu savunmak değil... Ama böyle bir mesele yüzünden de hangi görüşü benimserse benimsesin kimseye sapık diyemem... (Bu konu için...)

Evet bu ayetlerde seninde dediğin gibi lugat manası kastediliyor. Mesela çifçilere kafir denilir çünkü kafir üzerini örten demektir ama şeriat farklı bir bana getirmiş.

Ehli sünnete her muhalefet eden elbette tekfir edilmemeli. Bu sebeple Ehli sünnet bidatı iki kısıma ayırmış. Kur'an mahluktur gibi Küfür olan bidatları işleyenlerin kafir olacağını söylemişken, küfre varmayan bidatler için bunu söylememişlerdir.

Keşke bu adam ve etbası Müslüman olsalar da tek ihtilafımız bu meselede olsa.
 
Coolumsu Çevrimdışı

Coolumsu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Güzel konuşmuş. Tevrat’ın ilk kısmında Adem Peygamber’in anlatımına uymuş.

Söylediği sözler delilsiz değil, dini küçük yorum farklılıklarına kurban etmeyelim. Böyle şeyler üzerinden hiçbir müslümana sapık, kafir deme hakkımız yoktur.

Kuran’da da belirtildiği gibi müslümanları sapkınlıkla itham etmek müşrik eylemidir.

Tekfirden hoşlanmıyorum. Hiçkimse sizin demeniz ile kafir ya da mümin olmaz. Kimin ne olduğunu yalnız Allah bilir.

Videodaki söylenen sözlere kimse katılmak zorunda değil ama tekfir etmek de kimsenin hakkı değildir.

İnsankar hakkındaki nihayi hükmğ Allah verecektir. İnsanlar tekfir edenlerin ilahlık iddiasında olan insanlar, kalbin içinden geçeni bilme iddiasın da olan insanlar olduğunu düşünüyorum.

Herkesi herhangi bir bahane kulp ile tekfir etmek vicdanı değildir. Gerek ilahiyatçılar olaun gerek tasavvuf ehli yanlışları elbette var ama tekfir vicdansızlıktır.

Tekfircilere tek tavsiyem, 1.6 milyar müslümanın herbirine en küçük yanlışta tekfir etmek için bahane bulup din dışı ilan etmek yerine sadece kendinizi tekfir edin. :) Böylece çok fazla uğraşmak zorunda kalmazsınız.

Tekfirci her türlü kafir, müşrik ve sapıktan Allah’a sığınıyorum. Siz bana kafir deseniz bile ben size müslüman deyim, sonra ahirette ikimizde yalancı çıkarız.. Ne güzel demiş..

Mehmet cihadın görüşüne katıldım.
 
C Çevrimdışı

cuheyman el-uteybi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Güzel konuşmuş. Tevrat’ın ilk kısmında Adem Peygamber’in anlatımına uymuş.

Söylediği sözler delilsiz değil, dini küçük yorum farklılıklarına kurban etmeyelim. Böyle şeyler üzerinden hiçbir müslümana sapık, kafir deme hakkımız yoktur.

Kuran’da da belirtildiği gibi müslümanları sapkınlıkla itham etmek müşrik eylemidir.

Tekfirden hoşlanmıyorum. Hiçkimse sizin demeniz ile kafir ya da mümin olmaz. Kimin ne olduğunu yalnız Allah bilir.

Videodaki söylenen sözlere kimse katılmak zorunda değil ama tekfir etmek de kimsenin hakkı değildir.

İnsankar hakkındaki nihayi hükmğ Allah verecektir. İnsanlar tekfir edenlerin ilahlık iddiasında olan insanlar, kalbin içinden geçeni bilme iddiasın da olan insanlar olduğunu düşünüyorum.

Herkesi herhangi bir bahane kulp ile tekfir etmek vicdanı değildir. Gerek ilahiyatçılar olaun gerek tasavvuf ehli yanlışları elbette var ama tekfir vicdansızlıktır.

Tekfircilere tek tavsiyem, 1.6 milyar müslümanın herbirine en küçük yanlışta tekfir etmek için bahane bulup din dışı ilan etmek yerine sadece kendinizi tekfir edin. :) Böylece çok fazla uğraşmak zorunda kalmazsınız.

Tekfirci her türlü kafir, müşrik ve sapıktan Allah’a sığınıyorum. Siz bana kafir deseniz bile ben size müslüman deyim, sonra ahirette ikimizde yalancı çıkarız.. Ne güzel demiş..

Mehmet cihadın görüşüne katıldım.


Tekfirci her türlü kafir, müşrik ve sapıktan Allah’asığınıyorum.

-yazar kendisi tekfir etmiş, bide üstüne tekfircileri sevmiyorum demiş ilginç o_O
 
Üst Ana Sayfa Alt