19- ÇAĞIN TAĞUTLARI , PUTLARI
Herhangi bir yerde ve herhangi bir zamanda idarecilerin ve kahinlerin adında konuştukları ve Allah’ın izni, müsadesi olmaksızın hükümleri koydukları ve kanunlar vaz ettikleri, hareket ve işlemler yaptıkları şeyler ortaya sürülecek olursa , işte bu ortaya sürülen şey tabiatı , mahiyeti ve vazifesi itibarıyla “ putun” ta kendisidir.
Bir yerde bunlar arma olarak “ırkçılığı“ mı seçiyorlar? Bir yerde arma olarak “ vatan “ mı çıkarmak istiyorlar? “Halk” mı kendilerine bayrak yapmak istiyorlar veya “bir sınıfı” mı kendilerine işaret olarak yükseltiyorlar ? Sonra da insanların bu yükseltilen armalara, şiarlara, işaretlere ve bayraklara Allah’ı bırakıp kulluk etmek istiyorlar? Halkın bu kaldırılan alametler uğruna fedakarlığa katlanmasını mı istiyorlar, malını mülkünü, ahlakını, ırz ve namusunu bu uğurda harcanmasını mı murad ediyorlar? Ve her ne zaman bu işaretlerin , alametlerin ve armaların isteğiyle Allah’ın kanunları ve şeriat’ı çatışacak olsa hep Allah’ın şeriatını onların isteğine göre yontarak şekiller vermek mi istiyorlar? Ve Allah’ın emirlerini bırakıp o armaların ve işaretlerin veya daha doğru bir tabirle bu putların , o putların arkasına saklanmış olanların istek ve emirlerini mi yerine getiriyorlar? İşte orada “putçuluk “ vardır! Allah’tan başkasına tapınma vardır.
Yoksa putun mutlaka bir ağaçtan dikilmiş veya bir taştan yontulmuş olması zaruri değildir. Put bir sistem olabilir, bir arma olabilir, bir ekol olabilir, bir meclis olabilir , bir parti olabilir , bir uluslar arası kuruluş olabilir.
Her çağın ve mekanın putları vardır . Ama hangi çağa ve mekana bakarsanız bakın putlardan ziyada “ruhlu putları“ göreceksiniz. Artık Lat’lar , Menat’lar , Uzza’lar , ve Hubel’ler vardır.Taştan , tahtadan, madenden, odundan, hamurdan olan putlar, etten , kemikten, selamlayan, konuşan putlara dönüşmüşlerdir . İnsanlık alemi Allah’ın hükümlerine tabi olmak yerine , putlaşan insanların hükümlerine tabi oluyor.
Putlaşan şekil ve şemail cihetinde değişir. Fakat mana ve mahiyeti itibariyle değişmezler. Şekil ve şemaili ne olursa olsun Allah’ın uluhiyetine ortak olmaya kalkışan otorite , devlet , lider , dernek , meclis , parti hasılı kelam maddi ve manevi her şey put sınıfına girer.
Kişi veya toplum hayatında Allah’tan önce kimi seviyor , Allah’tan çok kimden korkuyor, Allah’tan ziyade kime ilgi bağlıyor , rağbet ediyorsa ,işte put O’ dur .Bu bazen inek olur , bazen binek. Bindiği arabasını Allah’tan ziyade sevenin putu arabasıdır , bineğidir . Yine kişi Allah’tan ziyada üniformasına güveniyorsa bir put edinmiş demektir. Allah’ın hükümlerini çirkin görerek kendi indinden hükümler ihdas edinen kimseye inanan insanlarla ; cahiliyye dönemindeki Lat, Menat , Uzza putlarına inanan müşrikler arasında herhangi bir fark yoktur!
Günümüzde putlar cahiliyye dönemindeki putlardan farklıdır. cahiliyye döneminde Lat , Uzza,menat, Hübel , Vedd , Suva , yegus , Yeuk gibi putlar vardı. Günümüzdeki putlar ; bilim , meslek , makam , spor, çarptılmış kavramlar – özgürlük , düşünür aydın olma , hatta amaç haline getirildiğinde yazarlık, gazeteciilik , ilericilik , ekonomi , çağdaşlık , müzik , şehvet , azizleştirilmiş vasıta , para, çevre , moda, Allah’a baş kaldırmış akıl , Allah’a karşı dikilen aklın mahsulü. Komünizm , kapitalizm ,sosyalizm , maksizim , hümanizm , mistizim , teokrasi , hasılı kelam ihdas edilmiş veya kıyamete kadar Allah’ın değişmez nizamı islam’a rağmen ihdas edilecek bütün “izm”ler. Evet bu çağın putları bunlar. Bu putların Tağut’la yakından ilişkileri vardır.
Muhammed Hamdi Yazır şöyle diyor: “Putlar derecei taliyede tağutlardır. Bakılırsa zevil’ukul olmayan asnam-ü evsan tağutlardan ma’bud bile olmamak lazım gelirdi. Zira bunlar kendileri Allah’a karşı sahib tuğyan olamazlar ve tuğyana rıza veremezler , fakat red de edemezler. Bu sebeble nihayet bir vesile-i tuğyan olabilirler . ve bu vesileyi de azgınlar bulurlar. Putlar esasen erkek veya dişi tağutların hayalleri ve azgınların azmanlarıdır. Gizli veya açık azgınlar bunlarla kendi tuğyanlarını ileri sürerler. Bu cihetle putlar asıl tağut değil , tağutların mümessilleridirler “(Hak Dini Kur’an Dili : 2/870, İst / 1971)
Öyle ise Allah’a imandan önce Tağutla beraber Cibt ve Put mutlaka reddedilmelidir . Dikilen her putun arkasında mutlaka Tağut vardır. Tağut ‘un reddi demek ; putların devrilmesi , yıkılması ve yok olması demektir.
Beşeriyete zararlı olan bir ağacın dallarını kesmekle , zararlı ağaçtan kurtulmak mümkün değildir. zararlı ağaçtan kurtulmanın yolu ; ağacın dallarını değil kökünü kesmektir. Tıpkı bu ağaç misali gibi sahte ilahlardan kurtulmak içinde bir kaç putu kırmak kurtuluşu temin edemediğinden, islam putların kaynağı ve kökü olan tağutları reddetmeyi , onlarla savaşmayı emretmiştir. Tağut ve tağuti düzene son verilmeden , hayatı beşeriyyeden putları temizlemek mümkün değildir. Tağut ve tağuti düzene karşı savaşmadan sadece tağuti düzenin mümessili bir kaç putu kırmak , yeni ve daha mükemmel putların dikilmesine vesile olmaktır.
Herhangi bir yerde ve herhangi bir zamanda idarecilerin ve kahinlerin adında konuştukları ve Allah’ın izni, müsadesi olmaksızın hükümleri koydukları ve kanunlar vaz ettikleri, hareket ve işlemler yaptıkları şeyler ortaya sürülecek olursa , işte bu ortaya sürülen şey tabiatı , mahiyeti ve vazifesi itibarıyla “ putun” ta kendisidir.
Bir yerde bunlar arma olarak “ırkçılığı“ mı seçiyorlar? Bir yerde arma olarak “ vatan “ mı çıkarmak istiyorlar? “Halk” mı kendilerine bayrak yapmak istiyorlar veya “bir sınıfı” mı kendilerine işaret olarak yükseltiyorlar ? Sonra da insanların bu yükseltilen armalara, şiarlara, işaretlere ve bayraklara Allah’ı bırakıp kulluk etmek istiyorlar? Halkın bu kaldırılan alametler uğruna fedakarlığa katlanmasını mı istiyorlar, malını mülkünü, ahlakını, ırz ve namusunu bu uğurda harcanmasını mı murad ediyorlar? Ve her ne zaman bu işaretlerin , alametlerin ve armaların isteğiyle Allah’ın kanunları ve şeriat’ı çatışacak olsa hep Allah’ın şeriatını onların isteğine göre yontarak şekiller vermek mi istiyorlar? Ve Allah’ın emirlerini bırakıp o armaların ve işaretlerin veya daha doğru bir tabirle bu putların , o putların arkasına saklanmış olanların istek ve emirlerini mi yerine getiriyorlar? İşte orada “putçuluk “ vardır! Allah’tan başkasına tapınma vardır.
Yoksa putun mutlaka bir ağaçtan dikilmiş veya bir taştan yontulmuş olması zaruri değildir. Put bir sistem olabilir, bir arma olabilir, bir ekol olabilir, bir meclis olabilir , bir parti olabilir , bir uluslar arası kuruluş olabilir.
Her çağın ve mekanın putları vardır . Ama hangi çağa ve mekana bakarsanız bakın putlardan ziyada “ruhlu putları“ göreceksiniz. Artık Lat’lar , Menat’lar , Uzza’lar , ve Hubel’ler vardır.Taştan , tahtadan, madenden, odundan, hamurdan olan putlar, etten , kemikten, selamlayan, konuşan putlara dönüşmüşlerdir . İnsanlık alemi Allah’ın hükümlerine tabi olmak yerine , putlaşan insanların hükümlerine tabi oluyor.
Putlaşan şekil ve şemail cihetinde değişir. Fakat mana ve mahiyeti itibariyle değişmezler. Şekil ve şemaili ne olursa olsun Allah’ın uluhiyetine ortak olmaya kalkışan otorite , devlet , lider , dernek , meclis , parti hasılı kelam maddi ve manevi her şey put sınıfına girer.
Kişi veya toplum hayatında Allah’tan önce kimi seviyor , Allah’tan çok kimden korkuyor, Allah’tan ziyade kime ilgi bağlıyor , rağbet ediyorsa ,işte put O’ dur .Bu bazen inek olur , bazen binek. Bindiği arabasını Allah’tan ziyade sevenin putu arabasıdır , bineğidir . Yine kişi Allah’tan ziyada üniformasına güveniyorsa bir put edinmiş demektir. Allah’ın hükümlerini çirkin görerek kendi indinden hükümler ihdas edinen kimseye inanan insanlarla ; cahiliyye dönemindeki Lat, Menat , Uzza putlarına inanan müşrikler arasında herhangi bir fark yoktur!
Günümüzde putlar cahiliyye dönemindeki putlardan farklıdır. cahiliyye döneminde Lat , Uzza,menat, Hübel , Vedd , Suva , yegus , Yeuk gibi putlar vardı. Günümüzdeki putlar ; bilim , meslek , makam , spor, çarptılmış kavramlar – özgürlük , düşünür aydın olma , hatta amaç haline getirildiğinde yazarlık, gazeteciilik , ilericilik , ekonomi , çağdaşlık , müzik , şehvet , azizleştirilmiş vasıta , para, çevre , moda, Allah’a baş kaldırmış akıl , Allah’a karşı dikilen aklın mahsulü. Komünizm , kapitalizm ,sosyalizm , maksizim , hümanizm , mistizim , teokrasi , hasılı kelam ihdas edilmiş veya kıyamete kadar Allah’ın değişmez nizamı islam’a rağmen ihdas edilecek bütün “izm”ler. Evet bu çağın putları bunlar. Bu putların Tağut’la yakından ilişkileri vardır.
Muhammed Hamdi Yazır şöyle diyor: “Putlar derecei taliyede tağutlardır. Bakılırsa zevil’ukul olmayan asnam-ü evsan tağutlardan ma’bud bile olmamak lazım gelirdi. Zira bunlar kendileri Allah’a karşı sahib tuğyan olamazlar ve tuğyana rıza veremezler , fakat red de edemezler. Bu sebeble nihayet bir vesile-i tuğyan olabilirler . ve bu vesileyi de azgınlar bulurlar. Putlar esasen erkek veya dişi tağutların hayalleri ve azgınların azmanlarıdır. Gizli veya açık azgınlar bunlarla kendi tuğyanlarını ileri sürerler. Bu cihetle putlar asıl tağut değil , tağutların mümessilleridirler “(Hak Dini Kur’an Dili : 2/870, İst / 1971)
Öyle ise Allah’a imandan önce Tağutla beraber Cibt ve Put mutlaka reddedilmelidir . Dikilen her putun arkasında mutlaka Tağut vardır. Tağut ‘un reddi demek ; putların devrilmesi , yıkılması ve yok olması demektir.
Beşeriyete zararlı olan bir ağacın dallarını kesmekle , zararlı ağaçtan kurtulmak mümkün değildir. zararlı ağaçtan kurtulmanın yolu ; ağacın dallarını değil kökünü kesmektir. Tıpkı bu ağaç misali gibi sahte ilahlardan kurtulmak içinde bir kaç putu kırmak kurtuluşu temin edemediğinden, islam putların kaynağı ve kökü olan tağutları reddetmeyi , onlarla savaşmayı emretmiştir. Tağut ve tağuti düzene son verilmeden , hayatı beşeriyyeden putları temizlemek mümkün değildir. Tağut ve tağuti düzene karşı savaşmadan sadece tağuti düzenin mümessili bir kaç putu kırmak , yeni ve daha mükemmel putların dikilmesine vesile olmaktır.