Namaz Kılana Caiz Olan Fiiller
(1) Esneyen Kimse Elini Ağzına Koyar
(199) Ebu Said el-Hudri (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Sizden biri namazda esneyeceği vakit gücü yettiğince onu tutsun. Esneme galip gelirse elini ağzına koysun…’ buyurdu.”
Müslim (2995/57) Buhari (952 Edebu’l-Müfred) Ebu Davud (5026) Darimi (1/321) Abdurrezzak (3324-3325) İbni Huzeyme (919) Beyhaki (2/289) Begavi (3347) Ahmed (3/31)
(2) Hades Yapan Burnunu Tutarak Mescitten Çıkar
(200) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Namazda iken biriniz hades Abdest giderme gibi bir şey yaptığı vakit burnunu tutarak dönüp gitsin’ buyurdu.”
Ebu Davud (1114) İbni Mace (1222) İbni Huzeyme (1019) İbni Hibban (205 el-Mevarid) Darekutni (1/158) Hakim (1/184)
(3) Namazda Kendisine Bir Şey Arız Olan Kimsenin Subhanallah Demesi
(201) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Tesbih Subhanallah demek erkeklere, el çırpmak kadınlara muhsustur’ buyurdu.”
Buhari (1142) Müslim (422/106) Ebu Avane (2/214) Ebu Davud (939) Nesei (1206) Tirmizi (369) Darimi (1/317) İbni Mace (1034) İbni Hibban (2263) Hümeydi (948) Tayalisi (2399) Abdurrezzak (4068) Beyhaki (2/246) Begavi (3/271) Ahmed (2/241)
(202) Sehl bin Sa’d Es-Sâidi (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Size ne oluyor ki, namazınızda size bir şey arız olduğu vakit el çırpıyorsunuz! Bu fiil kadınlara hastır. Bir kimseye namazında bir şey arız olursa, o kimse ‘Subhanallah’ desin’ buyurdu.”
Malik (1/163) Buhari (711) Müslim (421/102) Ebu Avane (2/443) Ebu Davud (940/941) Nesei (2/777-879) İbni Mace (1035) İbni Hibban (2260) Tabarani (5739-5742 Mucemu’l-Kebir) Beyhaki (3/112) Begavi (3/272) Abdurrezzak (4082) Ahmed (5/331)
(4) Namazda Kendisine Zarar Vereceğinden Endişe Duyan Kimse Yılan, Akrep vb. Hayvanları Öldürür
(203) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazda İki siyahı, akrep ve yılanı öldürmeyi emretti.”
Ebu Davud (921) Nesei (1201) Tirmizi (390) Darimi (1/354) İbni Mace (1245) İbni Huzeyme (869) İbni Hibban (2352) Tayalisi (2538) Hakim (1/256) Beyhaki (1/266) Begavi (3/268) Abdurrezzak (1754) Ahmed (2/23)
(5) Zorunlu Hallerde Bebekle Namaz Kılmak Caizdir
(204) Ebu Katâde (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) omuzunda Ebil-Âs’ın kızı Ümame olduğu halde namaz kıldırdı. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) secde ettiği zaman kızı yere koyuyor, kalktığı zaman onu omzunda taşıyordu.”
Malik (1/170) Buhari (590) Müslim (543/41) Ebu Avane (2/145) Ebu Davud (917) Nesei (710) İbni Huzeyme (868) Humeydi (422) Beyhaki (2/162163) Begavi (3/263) Ahmed (5/295) Albânî (385 İrva)
(6) Namazda İşaretle Selamı Almak
(205) Abdullah bin Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Kuba’ya çıktı, orada namaz kılıyordu. Ensar gelerek namazda iken Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e selam verdiler. Abdullah bin Ömer (Radiyallahu Anhuma) dedi ki: Bilal’e şöyle dedim:
−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namaz kılarken onlar kendisine selam verdiklerinde onlara selamlarını nasıl iade ediyor olarak gördün? Bilal avucunu açtı işte şöyle gördüm dedi.”
Ravilerden Cafer bin Avn’da avucunu açtı. Avucunun içini aşağı, dışını yukarı tuttu ve bu hareketi gösterdi.”
Ebu Davud (927) Nesei (1186) Tirmizi (368) Beyhaki (2/259260) Ahmed (6/12)
(206) İbni Ömer (Radiyallahu Anh), Suheyb (Radiyallahu Anh)’den şöyle dediğini rivayet ediyor:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e namaz kılarken uğradım. Ona selam verdim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) selamımı işaretle aldı.”
Ravi Nabil şöyle dedi:
“Ben Abdullah bin Ömer (Radiyallahu Anhuma)’yı parmağı ile işaret ederek selamı iade ettiğini biliyorum.”
Nesei (1185) Ebu Davud (925) Tirmizi (368) Ahmed (6/12)
(7) Burnu Kanayan Kimse Dilerse Namazını Bozmadan Gidip Abdest Alıp Namazına Kaldığı Yerden Devam Eder
(207) İbni Ömer (Radiyallahu Anh)’ın azatlısı Nafi şöyle tahdis etti:
“Abdullah bin Ömer (Radiyallahu Anh) namazda burnu kanadığı zaman, namazdan çıkar, abdest alır sonra namaza döner, namazı tamamlar ve konuşmazdı.”
Malik (1/38/46) İbni Ebi Şeybe (2/100-101)
(208) Abdullah bin Kays el-Leysi’den şöyle tahdis edilmiştir:
“Kendisi Said bin Müseyyeb’i namaz kılarken burnunun kanadığını görmüştür. Said bin Müseyyeb Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in eşi Ümmü Seleme (Radiyallahu Anha)’nın evine geldi, kendisine abdest suyu getirildi. Said bin Müseyyeb abdest aldı sonra namazını, kıldığı rekâtler üzere bina etti.”
Malik (1/38/48) İbni Ebi Şeybe (2/100-101)
(8) Burun Akması vb. Bir Şey Kişiyi Namazda Rahatsız Ederse Namaz Kılan Ne Yapar
(209) Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“...Biz bu mescidde iken Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizim yanımıza geldi. Elinde İbni Tâb hurmasının salkım çubuğu vardı. Derken mescidin kıblesinde bir balgam gördü; ona doğru gidip elindeki salkım çubuğu ile onu oradan izale etti. Sonra bize yönelip:
‘Hanginiz Allah’ın kendisinden yüz çevirmesinden hoşlanır?’ buyurdu. Biz korktuk. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu sözü üç kere tekrarladı. Nihayet biz:
−Hiç birimiz ey Allah’ın Rasulü, dedik. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Herhangi biriniz kalkıp namaza durduğu vakit, Allah onun yüzü tarafındadır. Dolayısıyla hiç kimse yüzü tarafına ve sağına tükürmesin. Sol tarafına veya ayağının altına tükürsün. Şayet balgam veya burun akması gibi bir şey kendisini acele ettirir namazın bitişine fırsat vermezse o vakit elbisesinin içine şöyle tükürüp onu kaybetsin’ buyurdu. Sonra Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) elbisesinin bir kısmını diğer kısmına sürterek bunu gösterdi. Müteakiben:
−‘Bana Abîr kokusunu gösterin’ buyurdu. Topluluktan bir genç kalktı ve aceleyle ailesinin yanına gitti, devesiyle Halûk denen bir koku getirdi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o kokuyu aldı, onu hurma fidanının baş tarafına koydu sonra onunla balgam yerinin üzerine iyice sürttü.” Cabir (Radiyallahu Anh):
−“Siz bunun için mescitlerinizde Halûk kokusunu bulunduruyorsunuz dedi.”
İbnu’l-Münzir (2511 el-Evsad) Müslim (3008)
(1) Esneyen Kimse Elini Ağzına Koyar
(199) Ebu Said el-Hudri (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Sizden biri namazda esneyeceği vakit gücü yettiğince onu tutsun. Esneme galip gelirse elini ağzına koysun…’ buyurdu.”
Müslim (2995/57) Buhari (952 Edebu’l-Müfred) Ebu Davud (5026) Darimi (1/321) Abdurrezzak (3324-3325) İbni Huzeyme (919) Beyhaki (2/289) Begavi (3347) Ahmed (3/31)
(2) Hades Yapan Burnunu Tutarak Mescitten Çıkar
(200) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Namazda iken biriniz hades Abdest giderme gibi bir şey yaptığı vakit burnunu tutarak dönüp gitsin’ buyurdu.”
Ebu Davud (1114) İbni Mace (1222) İbni Huzeyme (1019) İbni Hibban (205 el-Mevarid) Darekutni (1/158) Hakim (1/184)
(3) Namazda Kendisine Bir Şey Arız Olan Kimsenin Subhanallah Demesi
(201) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Tesbih Subhanallah demek erkeklere, el çırpmak kadınlara muhsustur’ buyurdu.”
Buhari (1142) Müslim (422/106) Ebu Avane (2/214) Ebu Davud (939) Nesei (1206) Tirmizi (369) Darimi (1/317) İbni Mace (1034) İbni Hibban (2263) Hümeydi (948) Tayalisi (2399) Abdurrezzak (4068) Beyhaki (2/246) Begavi (3/271) Ahmed (2/241)
(202) Sehl bin Sa’d Es-Sâidi (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Size ne oluyor ki, namazınızda size bir şey arız olduğu vakit el çırpıyorsunuz! Bu fiil kadınlara hastır. Bir kimseye namazında bir şey arız olursa, o kimse ‘Subhanallah’ desin’ buyurdu.”
Malik (1/163) Buhari (711) Müslim (421/102) Ebu Avane (2/443) Ebu Davud (940/941) Nesei (2/777-879) İbni Mace (1035) İbni Hibban (2260) Tabarani (5739-5742 Mucemu’l-Kebir) Beyhaki (3/112) Begavi (3/272) Abdurrezzak (4082) Ahmed (5/331)
(4) Namazda Kendisine Zarar Vereceğinden Endişe Duyan Kimse Yılan, Akrep vb. Hayvanları Öldürür
(203) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazda İki siyahı, akrep ve yılanı öldürmeyi emretti.”
Ebu Davud (921) Nesei (1201) Tirmizi (390) Darimi (1/354) İbni Mace (1245) İbni Huzeyme (869) İbni Hibban (2352) Tayalisi (2538) Hakim (1/256) Beyhaki (1/266) Begavi (3/268) Abdurrezzak (1754) Ahmed (2/23)
(5) Zorunlu Hallerde Bebekle Namaz Kılmak Caizdir
(204) Ebu Katâde (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) omuzunda Ebil-Âs’ın kızı Ümame olduğu halde namaz kıldırdı. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) secde ettiği zaman kızı yere koyuyor, kalktığı zaman onu omzunda taşıyordu.”
Malik (1/170) Buhari (590) Müslim (543/41) Ebu Avane (2/145) Ebu Davud (917) Nesei (710) İbni Huzeyme (868) Humeydi (422) Beyhaki (2/162163) Begavi (3/263) Ahmed (5/295) Albânî (385 İrva)
(6) Namazda İşaretle Selamı Almak
(205) Abdullah bin Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Kuba’ya çıktı, orada namaz kılıyordu. Ensar gelerek namazda iken Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e selam verdiler. Abdullah bin Ömer (Radiyallahu Anhuma) dedi ki: Bilal’e şöyle dedim:
−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namaz kılarken onlar kendisine selam verdiklerinde onlara selamlarını nasıl iade ediyor olarak gördün? Bilal avucunu açtı işte şöyle gördüm dedi.”
Ravilerden Cafer bin Avn’da avucunu açtı. Avucunun içini aşağı, dışını yukarı tuttu ve bu hareketi gösterdi.”
Ebu Davud (927) Nesei (1186) Tirmizi (368) Beyhaki (2/259260) Ahmed (6/12)
(206) İbni Ömer (Radiyallahu Anh), Suheyb (Radiyallahu Anh)’den şöyle dediğini rivayet ediyor:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e namaz kılarken uğradım. Ona selam verdim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) selamımı işaretle aldı.”
Ravi Nabil şöyle dedi:
“Ben Abdullah bin Ömer (Radiyallahu Anhuma)’yı parmağı ile işaret ederek selamı iade ettiğini biliyorum.”
Nesei (1185) Ebu Davud (925) Tirmizi (368) Ahmed (6/12)
(7) Burnu Kanayan Kimse Dilerse Namazını Bozmadan Gidip Abdest Alıp Namazına Kaldığı Yerden Devam Eder
(207) İbni Ömer (Radiyallahu Anh)’ın azatlısı Nafi şöyle tahdis etti:
“Abdullah bin Ömer (Radiyallahu Anh) namazda burnu kanadığı zaman, namazdan çıkar, abdest alır sonra namaza döner, namazı tamamlar ve konuşmazdı.”
Malik (1/38/46) İbni Ebi Şeybe (2/100-101)
(208) Abdullah bin Kays el-Leysi’den şöyle tahdis edilmiştir:
“Kendisi Said bin Müseyyeb’i namaz kılarken burnunun kanadığını görmüştür. Said bin Müseyyeb Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in eşi Ümmü Seleme (Radiyallahu Anha)’nın evine geldi, kendisine abdest suyu getirildi. Said bin Müseyyeb abdest aldı sonra namazını, kıldığı rekâtler üzere bina etti.”
Malik (1/38/48) İbni Ebi Şeybe (2/100-101)
(8) Burun Akması vb. Bir Şey Kişiyi Namazda Rahatsız Ederse Namaz Kılan Ne Yapar
(209) Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“...Biz bu mescidde iken Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizim yanımıza geldi. Elinde İbni Tâb hurmasının salkım çubuğu vardı. Derken mescidin kıblesinde bir balgam gördü; ona doğru gidip elindeki salkım çubuğu ile onu oradan izale etti. Sonra bize yönelip:
‘Hanginiz Allah’ın kendisinden yüz çevirmesinden hoşlanır?’ buyurdu. Biz korktuk. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu sözü üç kere tekrarladı. Nihayet biz:
−Hiç birimiz ey Allah’ın Rasulü, dedik. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Herhangi biriniz kalkıp namaza durduğu vakit, Allah onun yüzü tarafındadır. Dolayısıyla hiç kimse yüzü tarafına ve sağına tükürmesin. Sol tarafına veya ayağının altına tükürsün. Şayet balgam veya burun akması gibi bir şey kendisini acele ettirir namazın bitişine fırsat vermezse o vakit elbisesinin içine şöyle tükürüp onu kaybetsin’ buyurdu. Sonra Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) elbisesinin bir kısmını diğer kısmına sürterek bunu gösterdi. Müteakiben:
−‘Bana Abîr kokusunu gösterin’ buyurdu. Topluluktan bir genç kalktı ve aceleyle ailesinin yanına gitti, devesiyle Halûk denen bir koku getirdi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o kokuyu aldı, onu hurma fidanının baş tarafına koydu sonra onunla balgam yerinin üzerine iyice sürttü.” Cabir (Radiyallahu Anh):
−“Siz bunun için mescitlerinizde Halûk kokusunu bulunduruyorsunuz dedi.”
İbnu’l-Münzir (2511 el-Evsad) Müslim (3008)