Namazda Elleri Kaldırma Risalesi
Raf’ul Yedeyn
İmam Buhari
TERCEME:
HARUN EBU HUSEYİN
Bize şeyh, imam, allame, hafız, mutgin, selefin takipçisi Zeynuddin Ebul-Fadl Abdurrahim b.
el-Huseyn b. el-Iraki ve şeyh, imam, hafız Nuruddin Ali b. Ebi Bekr el-Heysemi o ikisine
kıraatle (okumayla), O ikisi şöyle dedi:Bize eş-şeyhatu, es-Salihatu Ummu Muhammed
sittul-Arab (Arabin kadini) bintu Muhammed b. Ali b. Ahmed b. Abdulvahid b. el-Buhari
bildirdi: O şöyle dedi: Bize dedem es-şeyh Fahruddin b. el-Buhari kiraeten (okumayla), ben
hazırken ve rivayet ettiğine icazeten (izinli), haber verdi. O şöyle dedi: Bize Ebu Hafs Umer
b. Muhammed b. Ma’mer b. Taberzed ondan simaen (işitmeyle) haber verdi. Bize Ebu Galip
Ahmed b. el-Hasen b. el-Benna haber verdi. Bize Ebul-Huseyn Muhammed b. Ahmed b.
Hasnun en-Nersi haber verdi. Bize Ebu Nasr Muhammed b. Ahmed b. Musa el-Melahimi
haber verdi. Bize Ebu Ishak Muhammed b. Ishak b. Mahmud el-Hazai haber verdi. O şöyle
dedi: Bize imam Ebu Abdillah Muhammed b. İsmail b. İbrahim el-Buhari haber verdi. O
şöyle dedi:
1. Namazda, rukuya giderken ve rukudan kalkarken elleri kaldırmayı inkar edene, Arap
olmayanlara (aceme) durumu anlaşılmaz hale getirene, kendisini ilgilendirmeyeni
üstüne alarak, Allah Resulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’in, ashabının ve tabiinin
yaptıkları ve söyledikleri ve bununla alakalı rivayetler ve yalanda birleşmeleri mümkün
olmayan kimselerin birbirlerinden rivayet ettikleri sahih haberlere tabi olan selef
alimler olduğu halde, beyinlerine ve kemiklerine kadar işlemiş bidatleri, göğüslerindeki
kinleri ve kalplerinin tiksinti ile sıkışması sonucu, kibirlenerek peygamberlerin
sünnetine ve onu yaşayan sünnet ehline düşmanlık gösterene, dinde samimi olan acemi
bu batıl üzere, çevrelerine toplayarak gururlananlara reddiyedir.
2. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dedi: “Ümmetimden bir topluluk hak üzere daim
olur. Onlara ne terk edenler ne de muhalefet edenler zarar veremezler.” Bu Allah
Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem‘in sünnetlerinin hepsinde, ölülere hayati vermek için,
doğru bir niyet üzere iradeden (istemekten) ve teşvikten sonra, onda bazı taksir
(kısaltma-ihmalkarlık) de olsa, insanların üzerine takdir edilerek, Allah Rasulu
sallallahu aleyhi ve sellem’de ki en güzel örnek için, onları ayağa kaldırmak için, Allah
Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’in fiillerinden kesin kararsız, hatta Allah Rasulu
sallallahu aleyhi ve sellem’in emrettiği işi veya nehyettiğinin terkini azmetse bile, bunu
yapsa bile, bu ebediyen geçerlidir. Zira Allah azze ve celle kuluna emretmiş ve O’na
taatı farz kılmış ve O’na ittibayı vacib kılmıştır.Onların Allah Rasulu sallallahu aleyhi
ve sellem’e ittibasını ve taatını kendisine itaat kildi. Güç, kuvvet ve azamet sahibi olan
Allah şöyle buyuruyor: ”Rasul size neyi vermişse onu alin. Size neyi de nehyetmişse
ondan da skinin."” (Haşr Suresi:7).
3. Allah (azze ve celle) şöyle buyuruyor: ”Kim Rasule itaat ederse muhakkak ki Allah’a
itaat etmiştir.”(Nisa Suresi:80)
4. Allah (azze ve celle) şöyle buyuruyor: ”Hayır Rabbine yemin olsun ki onlar aralarında
çekiştikleri şeyler hakkında seni hakem tayin edip, sonrada verdiğin hükümden dolayı,
içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyet göstermedikçe iman etmiş
olmazlar. (Nisa Suresi: 65)
3
5. “Allah’ın emrine muhalefet edenler, başlarına bir belanın gelmesinden yahut acı bir
azaba uğramaktan sakınsınlar.” (Nur Suresi: 63)
6. “Allah’ı çokça zikredenler, Allah’ı ve kıyamet gününü arzu edenler, sizin için Allah
Rasulunde en güzel örnekler vardır.” (Ahzab Suresi: 21)
7. Allah öyle bir kula rahmet etmiştir ki, o kul Allah Rasulu (sa)’e ittiba için Allah’dan
yardım istemiştir. O’nun sözlerini tam olarak anlatmak için (tebliğ için) ve Allahu
tealaya nefsinin şerrinden O’na sığınmıştır.
“Kim benim hidayetime uyarsa, ne sapıtır ne de bedbaht olur.” (Taha Suresi: 123)
Allahu Teala’nın bu sözü için O’nun hidayetini aralar.
8. Bize İsmail b. Uveys haber verdi. Bana Abdurrahman b. Ebiz-Zinad, Musa b.
Ukbe’den, O’da Abdullah b.el-Fadl el-Hasimi’den, O’da Abdurrahman b. Hurmuz el
E’rac’ dan, O’da Ubeydullah b. Ebi Rafi’, Ali b. Ebi Talib’den bildirdi. Muhakkak ki
Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem) namaz için tekbir getirdiğinde ellerini omuz
hizasına kaldırırdı, ruku etmek istediğinde ve kafasını rukudan kaldırdığında ve iki
rekattan sonra ayağa kalktığında (birinci teşehhudden) aynısını yapardı.
(Ahmed musnedinde (717) İbn Huzeyme (1:294) Ebu Davud (744) Tirmizi (3423) İbnu
Mace (864) Tahavi: “Şerhi Meanil- Esar”da(3:137) Darekutni (1:287) Beyhaki
Suneninde (2:74) ve Ma’rifetis-Sunende (2:414) hepside Ebiz-Zinad tariki ile)
9. Buhari dedi ki: Ve yine Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’in ashabından 17 kişiden
rivayet olunmuştur ki; muhakkak ki onlar, rukuya giderlerken ellerini kaldırıyorlardı.
Bunlar: Ebu Katade el- Ensari, Ebu Useyd es- Saidi el- Bedri, Muhammed b. Mesleme
el-Bedri, Sehl b. Said es- Saidi, Abdullah bin Umer b. el- Hattab, Abdullah b. Abbas b.
Abdulmuttalip el-Haşimi, Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’in hadimi
(hizmetkarı) Enes bin Malik, Ebu Hureyre ed-Devsi, Abdullah bin Amr b. As, Abdullah
b. ez- Zubeyr b. el Avvam el-Kureşi, Vail b. Hucr el- Hadrami, Malik b.el-Huveyris,
Ebu Musa el-Eşari, Ebu Humeyd es- Saidi, Ali b. Ebi Talib, Ummud- Derda, Allah
hepsinden razı olsun.
[Aynı (rahimehullah) Buhari (rahimehullah)’in bu sözünü ”Umde”de nakletmiştir. (5-
272) Ve orada on dokuz kişi zikretmiştir.]
10. Hasen ve Humeyd b. Hilal dedi ki; Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’ in
ashabı (namazda) ellerini kaldırıyorlardı.
11. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’ in ashabından hiç kimse bunun dışında olmamıştır.
Ve hiçbir ilim ehli katında Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’ in namazda el
kaldırmadığı sabit olmamıştır.
12. Yine Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’ in ashabının bir çoğundan biraz önce
vakfedilenler rivayet olunmuştur.
13. Ve yine Mekke alimlerinin bir çoğundan, Hicaz, Irak, Şam, Basra, Yemen ve Horasan
ehlinden rivayet olunmuştur. Bunlardan bazıları şunlardır: Said b. Cubeyr, A’ta b. Ebi
Rabah, Mucahid, El- Kasim b. Muhammed, Salim b. Abdullah b. Umer b. el- Hattab,
Umer b. Abdulaziz, En- Numan b. Ebi Ayyas, el-Hasen, İbnu Sirin, Tavus, Mekhul,
4
Abdullah b. Dinar, Nafi, Ubeydullah b. Umer, el- Hasen b. Muslim, Kays b. Said ve bir
çokları.
14. Yine Ummud- Derda’dan ellerini kaldırdığı rivayet olunmuştur.
15. Abdullah b. el- Mubarek ve onun ashabı namazda ellerini kaldırırlardı. Ali b. Hasen,
Abdullah b. Usman, Yahya, Buhara ehlinin muhaddisleri, onlardan İsa b. Musa, Ka’b b.
Said, Muhammed b. Selam, Abdullah b. Muhammed el- Mesnedi ve burada
sayılmayanlar bunlardandır.
16. Abdullah b. ez Zubeyr, Ali b. Abdullah, Yahya b. Main, Ahmed b. Hanbel, Ishak b.
İbrahim, bu alimler söylenilen hadisleri Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’den
isbat ediyorlar ve hak olarak rivayet ediyorlar. Bu isimler zamanlarının ilim ehli olan
alimleridir.
17. Yine Abdullah b. Umer b. el-Hattab`dan rivayet olunmuştur.
18. Ali b. Abdullah bize haber verdi. Bana Sufyan bildirdi. Ez-Zubeyr, Salim b.
Abdullah’dan O’da babasindan bana bildirdi. Dediki: Nebi (sallallahu aleyhi ve
sellem)’i tekbir getirirken, ruku ederken ve rukudan kafasını kaldırırken ellerini
kaldırdığını gördüm. Bunu iki secde arasında yapmıyordu.
19. Ali b. Abdullah (zamanının en alimi idi) dedi ki: Zuhri, Salim’den O’da babasından
bildirdiğine göre; namazda elleri kaldırmak Müslümanlar üzerine haktir.
20. Bize Musedded bildirdi. Bize Yahya b. Said bildirdi. Bize Abdulhamid b. Ca’fer
bildirdi. Bize Muhammed b. Amr bildirdi ve dedi ki: Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve
sellem)’ in on sahabesinden Ebu Humeyd’e şahitlik ettim. Onlardan biri olan Ebu
Katade b. Rabiy şöyle diyordu: “Ben Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’in
namazını en iyi bileniyim. Dediler ki: Nasıl? Allah’a yemin olsun ki O’na sohbet olarak
(arkadaş olarak ) ne sen bizden daha öncesin, ne de bizden O’na daha çok tabi
olmaktasın? Dedi ki: Bilakis O’nu gözlemledim (seyrettim). Dediler ki: Söyle o zaman.
Dedi ki: Namaza durduğun zaman, ruku ettiğinde, rukudan kafasını kaldırdığında ve iki
rekattan sonra (birinci teşehhud) ellerini kaldırırdı.
[İbnu Ebi Seybe Musannefinde (1/225) Ebu Davud (730) Tirmizi (304) İbnu Mace
(862) Darimi (136300 İbnul-Carud (192-193) Tahavi “Şerhu Meanil-Esar “da (1-195)
İbnu Huzeyme (1-297) İbnu Hibban (1865-1867-1876)
21. Buhari rahimehullah dedi ki:Ebu Asim’a, Abdulhamid b. Ca’fer hadisini sordum tanıdı
(tasdikledi).
[Ebu Asim Buharinin rahimehullah en büyük şeyhlerinden bir tanesidir,]
22. Bana Abdullah b. Muhammed bildirdi. O’ndan Abdulhamid b. Cafer bize bildirdi.Bize
Muhammed b. Amr b. Ata bildirdi. Dedi ki: Ebu Huney’de şahitlik ettim Allah Resulu
(sallallahu aleyhi ve sellem)’in on sahabesinden biri olan Ebu Katade b. Ribiy dedi ki:
Ben Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’in namazını sizden en iyi bileninizim.
Aynini zikretti Hepsi doğru söyledin dediler.
23. Bize Abdullah b. Muhammed haber verdi. Bize Abdulmelik b. Amr bildirdi. Fuleyh b.
Süleyman bildirdi. Bana Abbas b. Sehl bildirdi ve dedi ki: Ebu Humeyd, Ebu Useyd,
Sehl b. Sa’d ve Muhammed b. Mesleme bir araya geldiler ve Allah Rasulu (sallallahu
5
aleyhi ve sellem)’in namazını zikrettiler. Ebu Humeyd dedi ki: Ben içinizde Allah
Resulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’in namazını en iyi bileninizim. Kalktı, tekbir
getirdi ve ellerini kaldırdı, ruku için tekbir getirdiğinde ellerini kaldırdı sonra ruku etti
ve ellerini dizlerinin üzerine koydu.
24. Bize Ubeyd b. Yeis bildirdi. Bize Yunus b. Bukeyr bildirdi.Bize İbnu İshak el-Abbas b.
Sehl es-Saidi’den haber verdi ve dedi ki: Çarşıda Ebu Katade, Ebu Useyd ve Ebu
Humeyd ile birlikte idim ve hepside diyorlardı ki: Ben Allah Rasulu (sallallahu aleyhi
ve sellem)’in namazını en iyi bileninizim. Onlardan birisi için dendi ki: Namaz kıl.
Tekbir getirdi sonra okudu, sonra tekbir getirdi ve ellerini kaldırdı. Dediler ki: Allah
Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’in namazına isabet ettin.
25. Bize Ebul-Velid Hisam b. Abdulmelik ve Süleyman b. Harb bildirdi ve dediler ki: Bize
Şube, Katede’den, O’ da Nasr b. Asım’dan, O’da Malik b. el-Huveyris’den haber verdi
dedi ki: Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem) tekbir getirdiğinde, ruku ettiğinde ve
rukudan kafasını kaldırdığında ellerini kaldırırdı.
26. Bize Muhammed b. Abdullah b. Havs bildirdi. Bize Abdulvahhab bildirdi. Bize
Humeyd, Enes (rahimehullah)’dan bildirdi ve dedi ki: Allah Rasulu (sallallahu aleyhi
ve sellem) rukuya giderken ellerini kaldırırdı.
27. Bize İsmail b. Ebu Uveys bildirdi. Bize İbnu Ebiz-Zinad, Musa b. Ukbe’den, O da
Abdullah b. Fadl’dan, O’da Abdurrahman b. Hurmuz el- E’rac’dan, O’da Ubeydullah
b. Ebi Rafi’den, O da Ali b. Ebi Talib (radiyallahuanhu)’dan bildirdi ve dedi ki: Allah
Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem) farz namaz için kalktığı zaman, tekbir getirdiğinde,
ruku etmek istediğinde, rukudan kafasını kaldırdığında (rukudan doğrulduğunda)
ellerini omuzları hizasına kadar kaldırırdı. Namazında ayakta iken ellerini kaldırmazdı.
İki secdeden sonra ayağa kalkarken (birinci teşehhudden sonra) tekbir getirdiğinde
ellerini kaldırırdı.
28. Bize Ebu Nuaym el-Fadl b. Dukeyn bildirdi. Bize Kays b. Suleym el Anberiy bildirdi
ve dedi ki: Algame b. Vail b. Hucr’u isittim.O şöyle dedi: Bana babam bildirdi ve dedi
ki: Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraber namaz kildim. Namazını
açtığında tekbir getirdi ve ellerini kaldırdı. Rukuya giderken ve rukudan kalkarken yine
ellerini kaldırdı.
29. Buhari (rahimehullah) dedi ki: Ebu Bekr en-Nuhasli, Asim b. Kuleyb’den, O’da
babasindan rivayet etti. Ali (radiyallahuanhu) birinci tekbirde ellerini kaldırdı. Başkada
yapmadı.
Kuleyb hadisi ellerin kaldırılmasını savunmamasiyla birlikte Ubeydullah hadisi daha
sahihtir. Buradaki şahid Ubeydullah hadisidir.
30. İki kişi, bir muhaddisden (hadisçiden) rivayet etseler ve o ikisinden biri dese ki: Onu
yaparken gördüm. Diğeri de dese ki: Yaparken görmedim. Onu yaparken gördüm diyen
şahid olandır. Yapmadı diyenin sözü ise şahid değildir, çünkü o fiili yaptığını
savunmaz.
31. Abdullah b. ez-Zubeyr’in söylediği gibi iki şahid vardır ki o ikisi bir şahsın diğerine
onun rızası ile bin dirhem verdiğine şahidlik ederler. Başkaları ise bunun rızasız
olduğuna şahidlik ederler. Bu olayda onun rızasıyla verdiğine dair şahidlik eden, o iki
6
şahidin sözüyle hükmedilir. Bilal (radiyallahuanhu) dedi ki: Allah Rasulu (sallallahu
aleyhi ve sellem)’in Kabe’de namaz kıldığını gördüm. El-Fadl b. Abbas ise namaz
kılmadığını söylemiştir. İnsanlar Bilal’in sözünü aldılar. Çünkü O (radiyallahuanhu) bu
olaya şahitlik etmiştir. Kılmadı diyenin sözüne ise iltifat etmediler.
32. Abdurrahman b. Mehdiy dedi ki: Es-Sevri’ye, en-Nuhesli’nin Asim b. Kuleyb’den
rivayet ettiği hadisi zikrettim, inkar etti.
33. Bize Abdullah b. Yusuf bildirdi. Bize Malik, İbnu Şihab’dan, O’da babasından bize
bildirdi: Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem) namazını açtığında (ihram
tekbirinde) ruku için tekbir getirdiğinde, rukudan doğrulduğunda ellerini omuzları
hizasına kadar kaldırdı. Bunu secdelerinde yapmazdı.
34. Bize Eyyub b. Süleyman haber verdi.Bize Ebu Bekr b. Ebi Uveys, Suleyman b.
Bilal’den, O’da el-Ala’dan bildirdi.O, Salim b. Abdullah’ı işitti. O’nun babası secdeden
kalkarken ve kalkmak istediğinde ellerini kaldırırdı.
[(Bunun manası rukudan kalktığında, secdeden değil. İkinci cümlenin manası ise
teşehhudden kalktıktan sonradır)]
Raf’ul Yedeyn
İmam Buhari
TERCEME:
HARUN EBU HUSEYİN
Bize şeyh, imam, allame, hafız, mutgin, selefin takipçisi Zeynuddin Ebul-Fadl Abdurrahim b.
el-Huseyn b. el-Iraki ve şeyh, imam, hafız Nuruddin Ali b. Ebi Bekr el-Heysemi o ikisine
kıraatle (okumayla), O ikisi şöyle dedi:Bize eş-şeyhatu, es-Salihatu Ummu Muhammed
sittul-Arab (Arabin kadini) bintu Muhammed b. Ali b. Ahmed b. Abdulvahid b. el-Buhari
bildirdi: O şöyle dedi: Bize dedem es-şeyh Fahruddin b. el-Buhari kiraeten (okumayla), ben
hazırken ve rivayet ettiğine icazeten (izinli), haber verdi. O şöyle dedi: Bize Ebu Hafs Umer
b. Muhammed b. Ma’mer b. Taberzed ondan simaen (işitmeyle) haber verdi. Bize Ebu Galip
Ahmed b. el-Hasen b. el-Benna haber verdi. Bize Ebul-Huseyn Muhammed b. Ahmed b.
Hasnun en-Nersi haber verdi. Bize Ebu Nasr Muhammed b. Ahmed b. Musa el-Melahimi
haber verdi. Bize Ebu Ishak Muhammed b. Ishak b. Mahmud el-Hazai haber verdi. O şöyle
dedi: Bize imam Ebu Abdillah Muhammed b. İsmail b. İbrahim el-Buhari haber verdi. O
şöyle dedi:
1. Namazda, rukuya giderken ve rukudan kalkarken elleri kaldırmayı inkar edene, Arap
olmayanlara (aceme) durumu anlaşılmaz hale getirene, kendisini ilgilendirmeyeni
üstüne alarak, Allah Resulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’in, ashabının ve tabiinin
yaptıkları ve söyledikleri ve bununla alakalı rivayetler ve yalanda birleşmeleri mümkün
olmayan kimselerin birbirlerinden rivayet ettikleri sahih haberlere tabi olan selef
alimler olduğu halde, beyinlerine ve kemiklerine kadar işlemiş bidatleri, göğüslerindeki
kinleri ve kalplerinin tiksinti ile sıkışması sonucu, kibirlenerek peygamberlerin
sünnetine ve onu yaşayan sünnet ehline düşmanlık gösterene, dinde samimi olan acemi
bu batıl üzere, çevrelerine toplayarak gururlananlara reddiyedir.
2. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dedi: “Ümmetimden bir topluluk hak üzere daim
olur. Onlara ne terk edenler ne de muhalefet edenler zarar veremezler.” Bu Allah
Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem‘in sünnetlerinin hepsinde, ölülere hayati vermek için,
doğru bir niyet üzere iradeden (istemekten) ve teşvikten sonra, onda bazı taksir
(kısaltma-ihmalkarlık) de olsa, insanların üzerine takdir edilerek, Allah Rasulu
sallallahu aleyhi ve sellem’de ki en güzel örnek için, onları ayağa kaldırmak için, Allah
Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’in fiillerinden kesin kararsız, hatta Allah Rasulu
sallallahu aleyhi ve sellem’in emrettiği işi veya nehyettiğinin terkini azmetse bile, bunu
yapsa bile, bu ebediyen geçerlidir. Zira Allah azze ve celle kuluna emretmiş ve O’na
taatı farz kılmış ve O’na ittibayı vacib kılmıştır.Onların Allah Rasulu sallallahu aleyhi
ve sellem’e ittibasını ve taatını kendisine itaat kildi. Güç, kuvvet ve azamet sahibi olan
Allah şöyle buyuruyor: ”Rasul size neyi vermişse onu alin. Size neyi de nehyetmişse
ondan da skinin."” (Haşr Suresi:7).
3. Allah (azze ve celle) şöyle buyuruyor: ”Kim Rasule itaat ederse muhakkak ki Allah’a
itaat etmiştir.”(Nisa Suresi:80)
4. Allah (azze ve celle) şöyle buyuruyor: ”Hayır Rabbine yemin olsun ki onlar aralarında
çekiştikleri şeyler hakkında seni hakem tayin edip, sonrada verdiğin hükümden dolayı,
içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyet göstermedikçe iman etmiş
olmazlar. (Nisa Suresi: 65)
3
5. “Allah’ın emrine muhalefet edenler, başlarına bir belanın gelmesinden yahut acı bir
azaba uğramaktan sakınsınlar.” (Nur Suresi: 63)
6. “Allah’ı çokça zikredenler, Allah’ı ve kıyamet gününü arzu edenler, sizin için Allah
Rasulunde en güzel örnekler vardır.” (Ahzab Suresi: 21)
7. Allah öyle bir kula rahmet etmiştir ki, o kul Allah Rasulu (sa)’e ittiba için Allah’dan
yardım istemiştir. O’nun sözlerini tam olarak anlatmak için (tebliğ için) ve Allahu
tealaya nefsinin şerrinden O’na sığınmıştır.
“Kim benim hidayetime uyarsa, ne sapıtır ne de bedbaht olur.” (Taha Suresi: 123)
Allahu Teala’nın bu sözü için O’nun hidayetini aralar.
8. Bize İsmail b. Uveys haber verdi. Bana Abdurrahman b. Ebiz-Zinad, Musa b.
Ukbe’den, O’da Abdullah b.el-Fadl el-Hasimi’den, O’da Abdurrahman b. Hurmuz el
E’rac’ dan, O’da Ubeydullah b. Ebi Rafi’, Ali b. Ebi Talib’den bildirdi. Muhakkak ki
Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem) namaz için tekbir getirdiğinde ellerini omuz
hizasına kaldırırdı, ruku etmek istediğinde ve kafasını rukudan kaldırdığında ve iki
rekattan sonra ayağa kalktığında (birinci teşehhudden) aynısını yapardı.
(Ahmed musnedinde (717) İbn Huzeyme (1:294) Ebu Davud (744) Tirmizi (3423) İbnu
Mace (864) Tahavi: “Şerhi Meanil- Esar”da(3:137) Darekutni (1:287) Beyhaki
Suneninde (2:74) ve Ma’rifetis-Sunende (2:414) hepside Ebiz-Zinad tariki ile)
9. Buhari dedi ki: Ve yine Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’in ashabından 17 kişiden
rivayet olunmuştur ki; muhakkak ki onlar, rukuya giderlerken ellerini kaldırıyorlardı.
Bunlar: Ebu Katade el- Ensari, Ebu Useyd es- Saidi el- Bedri, Muhammed b. Mesleme
el-Bedri, Sehl b. Said es- Saidi, Abdullah bin Umer b. el- Hattab, Abdullah b. Abbas b.
Abdulmuttalip el-Haşimi, Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’in hadimi
(hizmetkarı) Enes bin Malik, Ebu Hureyre ed-Devsi, Abdullah bin Amr b. As, Abdullah
b. ez- Zubeyr b. el Avvam el-Kureşi, Vail b. Hucr el- Hadrami, Malik b.el-Huveyris,
Ebu Musa el-Eşari, Ebu Humeyd es- Saidi, Ali b. Ebi Talib, Ummud- Derda, Allah
hepsinden razı olsun.
[Aynı (rahimehullah) Buhari (rahimehullah)’in bu sözünü ”Umde”de nakletmiştir. (5-
272) Ve orada on dokuz kişi zikretmiştir.]
10. Hasen ve Humeyd b. Hilal dedi ki; Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’ in
ashabı (namazda) ellerini kaldırıyorlardı.
11. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’ in ashabından hiç kimse bunun dışında olmamıştır.
Ve hiçbir ilim ehli katında Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’ in namazda el
kaldırmadığı sabit olmamıştır.
12. Yine Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’ in ashabının bir çoğundan biraz önce
vakfedilenler rivayet olunmuştur.
13. Ve yine Mekke alimlerinin bir çoğundan, Hicaz, Irak, Şam, Basra, Yemen ve Horasan
ehlinden rivayet olunmuştur. Bunlardan bazıları şunlardır: Said b. Cubeyr, A’ta b. Ebi
Rabah, Mucahid, El- Kasim b. Muhammed, Salim b. Abdullah b. Umer b. el- Hattab,
Umer b. Abdulaziz, En- Numan b. Ebi Ayyas, el-Hasen, İbnu Sirin, Tavus, Mekhul,
4
Abdullah b. Dinar, Nafi, Ubeydullah b. Umer, el- Hasen b. Muslim, Kays b. Said ve bir
çokları.
14. Yine Ummud- Derda’dan ellerini kaldırdığı rivayet olunmuştur.
15. Abdullah b. el- Mubarek ve onun ashabı namazda ellerini kaldırırlardı. Ali b. Hasen,
Abdullah b. Usman, Yahya, Buhara ehlinin muhaddisleri, onlardan İsa b. Musa, Ka’b b.
Said, Muhammed b. Selam, Abdullah b. Muhammed el- Mesnedi ve burada
sayılmayanlar bunlardandır.
16. Abdullah b. ez Zubeyr, Ali b. Abdullah, Yahya b. Main, Ahmed b. Hanbel, Ishak b.
İbrahim, bu alimler söylenilen hadisleri Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’den
isbat ediyorlar ve hak olarak rivayet ediyorlar. Bu isimler zamanlarının ilim ehli olan
alimleridir.
17. Yine Abdullah b. Umer b. el-Hattab`dan rivayet olunmuştur.
18. Ali b. Abdullah bize haber verdi. Bana Sufyan bildirdi. Ez-Zubeyr, Salim b.
Abdullah’dan O’da babasindan bana bildirdi. Dediki: Nebi (sallallahu aleyhi ve
sellem)’i tekbir getirirken, ruku ederken ve rukudan kafasını kaldırırken ellerini
kaldırdığını gördüm. Bunu iki secde arasında yapmıyordu.
19. Ali b. Abdullah (zamanının en alimi idi) dedi ki: Zuhri, Salim’den O’da babasından
bildirdiğine göre; namazda elleri kaldırmak Müslümanlar üzerine haktir.
20. Bize Musedded bildirdi. Bize Yahya b. Said bildirdi. Bize Abdulhamid b. Ca’fer
bildirdi. Bize Muhammed b. Amr bildirdi ve dedi ki: Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve
sellem)’ in on sahabesinden Ebu Humeyd’e şahitlik ettim. Onlardan biri olan Ebu
Katade b. Rabiy şöyle diyordu: “Ben Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’in
namazını en iyi bileniyim. Dediler ki: Nasıl? Allah’a yemin olsun ki O’na sohbet olarak
(arkadaş olarak ) ne sen bizden daha öncesin, ne de bizden O’na daha çok tabi
olmaktasın? Dedi ki: Bilakis O’nu gözlemledim (seyrettim). Dediler ki: Söyle o zaman.
Dedi ki: Namaza durduğun zaman, ruku ettiğinde, rukudan kafasını kaldırdığında ve iki
rekattan sonra (birinci teşehhud) ellerini kaldırırdı.
[İbnu Ebi Seybe Musannefinde (1/225) Ebu Davud (730) Tirmizi (304) İbnu Mace
(862) Darimi (136300 İbnul-Carud (192-193) Tahavi “Şerhu Meanil-Esar “da (1-195)
İbnu Huzeyme (1-297) İbnu Hibban (1865-1867-1876)
21. Buhari rahimehullah dedi ki:Ebu Asim’a, Abdulhamid b. Ca’fer hadisini sordum tanıdı
(tasdikledi).
[Ebu Asim Buharinin rahimehullah en büyük şeyhlerinden bir tanesidir,]
22. Bana Abdullah b. Muhammed bildirdi. O’ndan Abdulhamid b. Cafer bize bildirdi.Bize
Muhammed b. Amr b. Ata bildirdi. Dedi ki: Ebu Huney’de şahitlik ettim Allah Resulu
(sallallahu aleyhi ve sellem)’in on sahabesinden biri olan Ebu Katade b. Ribiy dedi ki:
Ben Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’in namazını sizden en iyi bileninizim.
Aynini zikretti Hepsi doğru söyledin dediler.
23. Bize Abdullah b. Muhammed haber verdi. Bize Abdulmelik b. Amr bildirdi. Fuleyh b.
Süleyman bildirdi. Bana Abbas b. Sehl bildirdi ve dedi ki: Ebu Humeyd, Ebu Useyd,
Sehl b. Sa’d ve Muhammed b. Mesleme bir araya geldiler ve Allah Rasulu (sallallahu
5
aleyhi ve sellem)’in namazını zikrettiler. Ebu Humeyd dedi ki: Ben içinizde Allah
Resulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’in namazını en iyi bileninizim. Kalktı, tekbir
getirdi ve ellerini kaldırdı, ruku için tekbir getirdiğinde ellerini kaldırdı sonra ruku etti
ve ellerini dizlerinin üzerine koydu.
24. Bize Ubeyd b. Yeis bildirdi. Bize Yunus b. Bukeyr bildirdi.Bize İbnu İshak el-Abbas b.
Sehl es-Saidi’den haber verdi ve dedi ki: Çarşıda Ebu Katade, Ebu Useyd ve Ebu
Humeyd ile birlikte idim ve hepside diyorlardı ki: Ben Allah Rasulu (sallallahu aleyhi
ve sellem)’in namazını en iyi bileninizim. Onlardan birisi için dendi ki: Namaz kıl.
Tekbir getirdi sonra okudu, sonra tekbir getirdi ve ellerini kaldırdı. Dediler ki: Allah
Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’in namazına isabet ettin.
25. Bize Ebul-Velid Hisam b. Abdulmelik ve Süleyman b. Harb bildirdi ve dediler ki: Bize
Şube, Katede’den, O’ da Nasr b. Asım’dan, O’da Malik b. el-Huveyris’den haber verdi
dedi ki: Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem) tekbir getirdiğinde, ruku ettiğinde ve
rukudan kafasını kaldırdığında ellerini kaldırırdı.
26. Bize Muhammed b. Abdullah b. Havs bildirdi. Bize Abdulvahhab bildirdi. Bize
Humeyd, Enes (rahimehullah)’dan bildirdi ve dedi ki: Allah Rasulu (sallallahu aleyhi
ve sellem) rukuya giderken ellerini kaldırırdı.
27. Bize İsmail b. Ebu Uveys bildirdi. Bize İbnu Ebiz-Zinad, Musa b. Ukbe’den, O da
Abdullah b. Fadl’dan, O’da Abdurrahman b. Hurmuz el- E’rac’dan, O’da Ubeydullah
b. Ebi Rafi’den, O da Ali b. Ebi Talib (radiyallahuanhu)’dan bildirdi ve dedi ki: Allah
Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem) farz namaz için kalktığı zaman, tekbir getirdiğinde,
ruku etmek istediğinde, rukudan kafasını kaldırdığında (rukudan doğrulduğunda)
ellerini omuzları hizasına kadar kaldırırdı. Namazında ayakta iken ellerini kaldırmazdı.
İki secdeden sonra ayağa kalkarken (birinci teşehhudden sonra) tekbir getirdiğinde
ellerini kaldırırdı.
28. Bize Ebu Nuaym el-Fadl b. Dukeyn bildirdi. Bize Kays b. Suleym el Anberiy bildirdi
ve dedi ki: Algame b. Vail b. Hucr’u isittim.O şöyle dedi: Bana babam bildirdi ve dedi
ki: Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraber namaz kildim. Namazını
açtığında tekbir getirdi ve ellerini kaldırdı. Rukuya giderken ve rukudan kalkarken yine
ellerini kaldırdı.
29. Buhari (rahimehullah) dedi ki: Ebu Bekr en-Nuhasli, Asim b. Kuleyb’den, O’da
babasindan rivayet etti. Ali (radiyallahuanhu) birinci tekbirde ellerini kaldırdı. Başkada
yapmadı.
Kuleyb hadisi ellerin kaldırılmasını savunmamasiyla birlikte Ubeydullah hadisi daha
sahihtir. Buradaki şahid Ubeydullah hadisidir.
30. İki kişi, bir muhaddisden (hadisçiden) rivayet etseler ve o ikisinden biri dese ki: Onu
yaparken gördüm. Diğeri de dese ki: Yaparken görmedim. Onu yaparken gördüm diyen
şahid olandır. Yapmadı diyenin sözü ise şahid değildir, çünkü o fiili yaptığını
savunmaz.
31. Abdullah b. ez-Zubeyr’in söylediği gibi iki şahid vardır ki o ikisi bir şahsın diğerine
onun rızası ile bin dirhem verdiğine şahidlik ederler. Başkaları ise bunun rızasız
olduğuna şahidlik ederler. Bu olayda onun rızasıyla verdiğine dair şahidlik eden, o iki
6
şahidin sözüyle hükmedilir. Bilal (radiyallahuanhu) dedi ki: Allah Rasulu (sallallahu
aleyhi ve sellem)’in Kabe’de namaz kıldığını gördüm. El-Fadl b. Abbas ise namaz
kılmadığını söylemiştir. İnsanlar Bilal’in sözünü aldılar. Çünkü O (radiyallahuanhu) bu
olaya şahitlik etmiştir. Kılmadı diyenin sözüne ise iltifat etmediler.
32. Abdurrahman b. Mehdiy dedi ki: Es-Sevri’ye, en-Nuhesli’nin Asim b. Kuleyb’den
rivayet ettiği hadisi zikrettim, inkar etti.
33. Bize Abdullah b. Yusuf bildirdi. Bize Malik, İbnu Şihab’dan, O’da babasından bize
bildirdi: Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem) namazını açtığında (ihram
tekbirinde) ruku için tekbir getirdiğinde, rukudan doğrulduğunda ellerini omuzları
hizasına kadar kaldırdı. Bunu secdelerinde yapmazdı.
34. Bize Eyyub b. Süleyman haber verdi.Bize Ebu Bekr b. Ebi Uveys, Suleyman b.
Bilal’den, O’da el-Ala’dan bildirdi.O, Salim b. Abdullah’ı işitti. O’nun babası secdeden
kalkarken ve kalkmak istediğinde ellerini kaldırırdı.
[(Bunun manası rukudan kalktığında, secdeden değil. İkinci cümlenin manası ise
teşehhudden kalktıktan sonradır)]