Cevap: Namazı kasten terk eden kafir olup dinden çıkacağından dolayı ne orucu ne de diğer amelleri Allah'a tevbe edene kadar kabul olmaz. Çünkü Allahû Teâla şöyle buyurmaktadır:
"Eğer onlarda Allah'a ortak konsalardı yapmakta oldukları amelleri elbette boşa giderdi." (Enam: 88)
Bu âyete benzer diğer âyet ve hadislerde de aynı hüküm vardır. İlim adamlarından bir grup ise namazın farz olduğunu kabul etmekle birlikte tembellikten dolayı terk edenin kafir olmayacağı ve diğer amellerinin de boşa gitmeyeceği görüşündedirler. Doğru olan görüş birinci görüştür. Çünkü farz olduğunu kabul etmekle birlikte terkedenin kafir olduğuna dair birçok delil vardır. Bunlardan bir tanesi Rasûlullah (s.a.v.)'in şu hadisidir:
"Kişinin, şirk ile küfür arasında namazı terk etmesi vardır."
Bu hadisi Müslim sahihinde Cabir b. Abdullah (r.a.)'dan rivayet etmiştir.
Yine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
"Bizimle kafirler arasındaki fark namazdır. Kim onu terk ederse kafir olur."
Bu hadisi İmam Ahmed ve dört sünen sahibi sahih bir senetle Bureyde b. Husayn el-Eslemi (r.a.)'dan rivayet etmişlerdir.
"Eğer onlarda Allah'a ortak konsalardı yapmakta oldukları amelleri elbette boşa giderdi." (Enam: 88)
Bu âyete benzer diğer âyet ve hadislerde de aynı hüküm vardır. İlim adamlarından bir grup ise namazın farz olduğunu kabul etmekle birlikte tembellikten dolayı terk edenin kafir olmayacağı ve diğer amellerinin de boşa gitmeyeceği görüşündedirler. Doğru olan görüş birinci görüştür. Çünkü farz olduğunu kabul etmekle birlikte terkedenin kafir olduğuna dair birçok delil vardır. Bunlardan bir tanesi Rasûlullah (s.a.v.)'in şu hadisidir:
"Kişinin, şirk ile küfür arasında namazı terk etmesi vardır."
Bu hadisi Müslim sahihinde Cabir b. Abdullah (r.a.)'dan rivayet etmiştir.
Yine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
"Bizimle kafirler arasındaki fark namazdır. Kim onu terk ederse kafir olur."
Bu hadisi İmam Ahmed ve dört sünen sahibi sahih bir senetle Bureyde b. Husayn el-Eslemi (r.a.)'dan rivayet etmişlerdir.