Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Namazi Terk Edenin Değil--hic Kilmayanin Hukmu Ne Oluyor?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
1. kuran'da "iman edip salih amel işleyenler" diye geçen ifadeden anlaşıldığı gibi iman ve amel ayrıdır çünkü ikisi ayrı ayrı zikredilmiş.

2. iman ile namazın kastedildiğine neye dayanarak söylüyorsun? diyelim ki iman ile namaz kastediliyor. ancak iman kelimesinin bir sürü anlamı var. o ayette hangi anlamda kullanıldığını biliyor musun?

3. bu bahsettiğin şey imanın şartlarından olamaz çünkü kuran'daki imanın şartları ile uyuşmuyor. bu saydıkların olsa olsa islam'ın şartları olabilir.

4. o zaman bu mantıkla günahkar müminler de kafir mi oluyorlar?

5. bir kere bu hadiste bir sakatlık var. hiç peygamber dini bir konuda "60 veya 70" gibi bir ifade kullanır mı? bence bu hadis uydurma.


bence uydurma demen zaten senin foyanı ortaya çıkarıyor bir hadisin doğruluğu akılla değil nakil sıhatiyle alakalıdır
 
Said El Ensariyy Çevrimdışı

Said El Ensariyy

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
5. bir kere bu hadiste bir sakatlık var. hiç peygamber dini bir konuda "60 veya 70" gibi bir ifade kullanır mı? bence bu hadis uydurma.

İlk defa duyduğun ya da anlamı sana gairp gelen bir hadis duyduğunda hemen bu hadis uydurmadır böyle birşey yoktur gibi yaftalamaları bırakman daha hayırlıdır...

Peygamberimiz (sav) buyurdular: “İman yetmiş küsür şubedir. En üstünü “La İlahe İllallah” sözü, en alt tabakası, yoldaki eza veren şeyleri gidermek de imandandır.(Müslim, İman, 58; Tirmizi, İman, 6; Ebu Davut, Sünnet, 18; İbn-i Mace, Mukaddime, 9)
 
Said El Ensariyy Çevrimdışı

Said El Ensariyy

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
1- İmanın Şubelerinin Sayısı
34- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
“İman, yetmiş küsur yada altmış küsur şubedir. İmanın en alt seviyesi, yoldan eziyet verecek şeyleri gidermektir. Haya da, imandan bir şubedir.”

(
Buhârî, İmân 3; Ebu Dâvud, Sünnet 14,4676; Tirmizî, İmân 6,2614; Nesâî, İmân 16; İbn Mâce,Mukaddime 9,57; Ahmed b. Hanbel, 2/414, 445.)
 
ي Çevrimdışı

يَعْقِلُونَ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
amelle iman aynı şey mi demedim. amelin imandan bir cüz olmadığını ispat et dedim. ispat ederken de rasyonalizm i değil "sünnetizmi" kullanırsan ibret alırız. yoksa boşa konuşmayalım

allah akla sıkça vurgu yapar. ben rasyonalizmi tercih ediyorum. amel imanı artırıp azaltmaz. imanı azaltıp artıran bilgidir. öz annesiyle zina eden kişinin imanı cebrail'in imanı gibi olabilir. amelin iman üzerinde hiçbir etkisi yoktur. var mı anlaşılmayan bir şey?
 
Said El Ensariyy Çevrimdışı

Said El Ensariyy

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
amel iş demektir, iman ise inanç demektir. gördüğün gibi ikisi farklı şeyler. şimdi şöyle düşün. 2x2'nin 4 ettiğini kabul ediyorsun ancak ne kara tahtada, ne defterde ne de başka bir yerde bu işlemi yapmıyorsun. böyle bir durumda senin matematiksel gerçekleri inkar ettiğin söylenebilir mi?



Anlaşılan sen Allahu Alem Selefi Salihin akidesinden uzaksın... Görüşün daha çok maturidiliğe yakın..
 
Mukim Çevrimdışı

Mukim

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
allah akla sıkça vurgu yapar. ben rasyonalizmi tercih ediyorum. amel imanı artırıp azaltmaz. imanı azaltıp artıran bilgidir. öz annesiyle zina eden kişinin imanı cebrail'in imanı gibi olabilir. amelin iman üzerinde hiçbir etkisi yoktur. var mı anlaşılmayan bir şey?

Sen ihsan eliaçık'a mı tabisin?
 
ي Çevrimdışı

يَعْقِلُونَ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
bence uydurma demen zaten senin foyanı ortaya çıkarıyor bir hadisin doğruluğu akılla değil nakil sıhatiyle alakalıdır

kardeşim, peygamber hiç "veya" der mi? bu peygambere apaçık bir iftira değil midir? peygamberin "veya" demesi neye benziyor biliyor musun? "namaz 3 veya 5 vakittir." demesine benziyor. şimdi size göre peygamber böyle bir şey de diyebilir yani???
 
ي Çevrimdışı

يَعْقِلُونَ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İlk defa duyduğun ya da anlamı sana gairp gelen bir hadis duyduğunda hemen bu hadis uydurmadır böyle birşey yoktur gibi yaftalamaları bırakman daha hayırlıdır...

Peygamberimiz (sav) buyurdular: “İman yetmiş küsür şubedir. En üstünü “La İlahe İllallah” sözü, en alt tabakası, yoldaki eza veren şeyleri gidermek de imandandır.(Müslim, İman, 58; Tirmizi, İman, 6; Ebu Davut, Sünnet, 18; İbn-i Mace, Mukaddime, 9)


aynı şeyleri sana da yazıyorum: kardeşim, peygamber hiç "veya" der mi? bu peygambere apaçık bir iftira değil midir? peygamberin "veya" demesi neye benziyor biliyor musun? "namaz 3 veya 5 vakittir." demesine benziyor. şimdi size göre peygamber böyle bir şey de diyebilir yani???
 
samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
allah akla sıkça vurgu yapar. ben rasyonalizmi tercih ediyorum. amel imanı artırıp azaltmaz. imanı azaltıp artıran bilgidir. öz annesiyle zina eden kişinin imanı cebrail'in imanı gibi olabilir. amelin iman üzerinde hiçbir etkisi yoktur. var mı anlaşılmayan bir şey?

Benden yana yok da senden yana çok var.
Amel imandan bir cüzdür. Bu birincisi
Ayrıca iman artar ve azalır.

Ebu Hureyre (r.a.) şöyle anlatıyor:
Hz. Peygamber (a.s.) bir gün insanların arasında oturuyord u. O sırada ona bir zat geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! İman nedir?" dedi. "Allah'a, melekleri ne, kitaplarına, Allah'a kavuşmaya, peygamber lerine inanman ve keza son dirilmeye iman etmendir" buyurdu. İslâm nedir? dedi. "İslâm, Allah'a kulluk etmen ve ona hiç bir şeyi ortak yapmaman, Farz namazı dosdoğru kılman, farz kılınmış olan zekâtı vermen ve Ramazanda oruç tutmandır" buyurdu. Ey Allah'ın Resulü! İhsan nedir? dedi. "Allah'a onu görürcesine ibadet etmendir. Her ne kadar onu görmüyorsan da o seni muhakkak görür" buyurdu. Ey Allah'ın Resulü, Kıyamet ne zamandır? dedi. (Cevaben Efendimiz) Buyurdu ki: "Bu konuda sorulan sorandan daha çok bilgiye sahip değildir. Fakat onun alâmetlerini sana haber vereceğim: Cariyenin efendisin i doğurması, onun alâmetlerindendir. Yalınayak ve çıplak kimseler, insanların idarecile ri oldukları zaman, işte bu da onun alâmetlerindendir. Koyun çobanları yüksek bina kurmakta birbirler iyle yarışa başladıkları zaman, işte bu da onun alâmetlerindendir. (Kıyametin vakti) Allah'tan başka kimsenin bilemeyec eği beş şeye dahildir." Bundan sonra Peygamber: Kıyamet vakti hakkındaki bilgi ancak Allah'ın katındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerd e olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez, yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez, şüphesiz Allah her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır ayetlerin i okudu. Ebu Hureyre der ki: Sonra o şahıs dönüp gitti. Arkasından Allah Resulü (a.s.): "O adamı bana geri getiriniz" diye emretti. Bunun üzerine sahabeler onu geri getirmek için aramaya başladılar, fakat bir şey göremediler. Bunun üzerine Allah Resulü (a.s.): "İşte o, Cebrail'dir. İnsanlara dinlerini öğretmek için gelmiştir" buyurdu.
Sahih-i Müslim

Talha b. Ubeydulla h (r.a.) şöyle anlatır:
Necid ahalisind en saçı darmadağın bir kimse Allah Resulü'ne (a.s.) geldi. Uzaktan sesinin uğultusunu duyuyor, fakat ne söylediğini anlayamıyorduk. Nihayet Allah Resulü'ne yaklaştı. Anladık ki İslâm'ın ne olduğunu soruyor. Allah Resulü de (a.s.): "Gündüz ve gecede beş namaz (var)" buyurdu. (O kimse: Üzerimde bu namazlard an başka da var mı? diye sordu. "Hayır. Meğer ki kendiliğinden kılasın" cevabını verdi. (Allah Resulü:"Bir de Ramazan ayı orucu" buyurdu. (O kimse: "Üzerimde bundan başkası da olacak mı?" diye sordu. O da: "Hayır, meğer ki kendiliğinden tutasın" cevabını verdi. (Talha der ki: Allah Resulü ona zekâtı da söyledi. (O zat yine: "Üzerimde bundan başkası da olacak mı?" dedi. Yine Allah Resulü: "Hayır, ancak kendiliğinden vermen müstesnadır" buyurdu. Bunu takiben o (Necidli) adam: "Vallahi bunun üzerine ne arttırırım, ne de bundan eksiltiri m" diyerek arkasına dönüp gitti. Bunun üzerine Allah Resulü (a.s.): "Eğer doğru söylüyorsa kurtulmuştur" buyurdu.
Sahih-i Müslim



Ebu Hureyre'nin (r.a.) anlattığına göre:
Allah Resulü'ne (a.s.) bir bedevi geldi ve "Ey Allah'ın Resulü! Bana bir davranış söyle ki onu işlediğim zaman Cennete gireyim" dedi. Allah Resulü: (a.s.) "Kendisine hiç bir şeyi ortak koşmayarak Allah'a kulluk edersin, farz olan namazı dosdoğru kılarsın, farz kılınan zekâtı verirsin ve Ramazan orucunu tutarsın" buyurdu. O kimse: "Nefsim kudret elinde bulunana yemin ederim ki hiç bir zaman bunun üzerine ne bir şey arttırırım, ne de eksiltiri m" dedi. Dönüp gidince Peygamber (a.s.): "Cennet ehlinden bir kimseye bakması kimi sevindire cek ise, işte o zata baksın" buyurdu.
Sahih-i Müslim'


“İmanlarına iman katmaları için..” (48 Fetih/7)

“Biz de onların hidayetlerini artırmıştık.” (18 Kehf/13)

“Bu hanginizin imanını artırdı? derler. İman etmiş olanlara gelince; daima onların imanını artırmıştır ve onlar birbirleriyle müjdeleşirler.” (9 Tevbe/124)

İman söz ve ameldir artar ve eksilir.el-Camius-Sahih (Fethu-l-Bari 1/60 Tehzibu-t-Tehzib (9/43)

İmanın artıp azaldığına delilli videolar için :
https://www.islam-tr.org/islami-videolar/41965-iman-artar-ve-eksilir.html
 
Said El Ensariyy Çevrimdışı

Said El Ensariyy

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
AMEL İMANDANDIR ARTAR VE EKSİLİR …

Değerli kardeşlerim ! Bildiğiniz gibi “ İMÂN ” kelimesi, kelime olarak Kur’an ve Sünnet’te sıkça kullanılan bir kelime olduğu gibi, mana olarakta yine en çok üzerinde durulan bir kelimedir….

Ama buna rağmen bu gün inananların en çok müşkülata düştüğü kelime de yine “ İMÂN ” kelimesidir.

Her şeyden önce “ iman “ kelimesinin Kur’an ve Sünnet’te “ tasdik “ anlamında kullanıldığını kafamıza yazmalıyız.

EL- İMANU : “ Zıddı et-Tekzibu ” yani “ yalanlamanın zıddıdır ” Binaenaleyh, yalanlamanın zıddı ise “ TASDİK ” tir.

Kelimenin “ tasdik ” manasında kullanıldığı deliller :


“........ Deki, hiç özgür beyan etmeyin, “ size inanmayacağız ” - Yani sizin söylediklerinizi tasdik etmeyeceğiz, doğrulamayacağız - Allah sizin haberinizi bize bildirdi ....”

TEVBE : 94

Bu Ayet’i kerime bilindiği gibi savaştan geri kalanların özür beyan etmeleri neticesinde, onlara verilen cevap niteliğindedir… Yani ; “ Siz hiç boşuna özür beyan etmeyin. Çünkü, sizin bize anlattıklarınızı biz yalanlıyoruz, bu sözünüze inanmıyoruz, onları tasdik de etmiyoruz,” denilmektedir. Burada açıkça görülmektedir ki, İMAN kelimesi TASDİK manasınadır… İkinci bir Ayeti kerimede ise :



“.... Ama biz doğru söylesek te, sen bize inanmayacaksın.” -Yani, bizi tasdik edecek değilsin.- “

YUSUF : 17

Bu Ayeti kerimede de bildiğiniz gibi, “ Yusuf’u kurda kaptırdık “ diye bir haberi kardeşleri babalarına getirdiklerinde ; “ Biz doğruyu da söylesek sen bize inanacak değilsin “ yani - bu konuda bizi tasdik edecek değilsin - diye babalarına karşı bu sözü kullanmışlardı. Dolayısiyla bu Ayeti kerimede de görüldüğü gibi “ İMAN’IN ” “ TASDİK ” manasına geldiği açıkça ortadadır.

Değerli kardeşlerim ! unutmayalım ki tasdik’in de üç merhalesi vardır. Yani tasdik denildiği zaman :

1- EL - İTİKADU BİL – KALBİ ....... yani, kalben itikat.
2- EL - İKRÂRU BİL – LİSAN ....... yani, Lisan ile ikrar.
3- EL - AMALU BİL – CEVARİH ….. yani, azalarla amel, demektir.

Ama ben bu kısa sohbetimde sadece amelin iman’dan olduğunu ve artıp eksileceğini siz değerli kardeşlerime anlatmak istiyorum.

“... Ebu Hureyre r.a dan ; şöyle dedi : Resulullah s.a.v’e amellerin hangisi daha efdaldir ? diye soruldu. Resulullah s.a.v : Allah’a iman etmektir, buyurdu. Sonra hangisidir ? diye soruldu : “ Allah yolunda cihad etmektir ” buyurdu. Sonra hangisidir ? soruldu : “ Mebrur Hacc’dır ” buyurdu. – yani kabul olunmuş bir hacc’tır, buyurdu – “
MÜSLİM : 1.C.83.N

Burada da farkında iseniz Allah Resulü s.a.v’e Amel’den soruluyor. Resulullah s.a.v ise, Amele iman ismini vererek, en efdal amelin “ Allah’a iman etmek ” olduğunu açıkca beyan ediyor. Bu neyi götseriyor ?. Amel iymandır.

“ … Resulullah s.a.v, yanına gelen bir heyete Allah’a iman etmelerini söyler ve akabinde de : bilir misiniz Allah’a iman ne demektir ? diye sorar. Heyet : “ Allah ve resulü en iyi bilendir “ dediklerinde, Allah resulü s.a.v : Allah’a iman ; Allah’tan başka ilahın olmadığına ve Muhammedin Allah’ın resulü olduğuna inanmak, Namaz kılmak, zekat vermek, oruç tutmak ve ganimetin beş’te birini de beytul mala vermektir, buyurdular. “

BUHARİ : 1.C.207.S – MÜSLİM : 1.C.17.N

Bu hadisi şerifte de görüldüğü gibi amellerden olan namazı, zekatı, orocu ve ganimetin beşte birini beytül mala vermenin iman olduğunu anlatılmaktadır.

Amelin imandan olduğunu ispat eden delillerden bir tanesi de şudur :

“... Berâ İbn Azib r.a’dan şöyle tahdis etti : Peygamber s.a.v Medine’ye ilk geldiğinde Ensar’dan olan dedeleri yurduna misafir oldu. Ve on altı veya on yedi ay Beytü’l-Makdis’e doğru namaz kıldı. Halbuki kıblesinin Beytü’l-Haram’a doğru olmasını arzu ederdi. Kabe’ye yönelerek ilk kıldığı namaz, ikindi namazı olmuştu. Bir cemat’te onunla birlikte namaz kıldılar. Ondan sonra birlikte namaz kılanlardan biri namazdan çıktı. Mescidin birinde bulunan bir cemaate namazdalar iken yolu uğradı. Onlara : “ Resulullah s.a.v ile birlikte Mekke’ye doğru namaz kıldığıma Allah için şehadet ederim ” deyince, o insanlar oldukları gibi Beytullah’a döndüler. Resullullah s.a.v Beytul Makdis’e doğru namaz kıldığı sırada Yahudiler ve Hıristiyanlar O’ndan hoşlanırlardı. Kabe’ye doğru yüzünü döndü-rünce, bu fiilini beğenmediler.

Zübeyr dedi ki : Bize Ebu İshak, Berâ’dan tahdis etti. Berâ İbn Azib bu hadisinde şöyle demiştir : Kıble tahvil edilmeden evvel, ilk kıbleye doğru namaz kılarak ölmüş, öldürülmüş kimseler de vardı. Bunlar hakkında nasıl hüküm vereceğimizi bilemedik. O zaman Yüce Allah “ Allah sizin imanınızı zayi edecek değildir “ Ayetini indirdi. “ Bakara : 143 ”

BUHARİ 1.C. 193.S

İşte bu Ayeti celilede de yine anlatıldığı gibi amele iman ismi verilmektedir. Yani, Ayeti kerimede geçen “ İymanekum “ kelimesinin manası “ Salatekum “ dur.

“ … İbni Abbas r.a dan gelen bir rivayet de ise o şyle der : Allah resulü s.a.v Kabeye yöneltildiğinde – Müslümanlar – dediler ki : Daha önce Mescidi aksaya doğru namaz kılan kardeşlerimizden ölenlerin durumları – yani onların namazları – ne olacak. Çünkü onlar daha önceden mescidi Aksa’ya doğru namaz kılıyorlardı. Bunun üzerine Yüce Allah ; “ Allah sizin imanınızı zayi edecek değildir “ Ayetini indirdi. “ Bakara : 143 ”

TABERİ TEFSİR : 2 / 17

Taberi diyor ki : Abdullah ibn Abbas,Bera ibn Azib, Katade, Suddi, Rebi b. Enes, Davud b. Ebi Asım ve İbn Zeyd’in ifade ettiği gibi Ayette zikredilen “ İymanekum “ kelimesinin manası “ Salatekum “ dur.

TABERİ TEFSİR : 1.c.364.S

“ ... Allah resulü s.a.v ise bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır : İman yetmiş küsür şubedir, onun en üst derecesi lailahe İllallah, en alt derecesi ise yoldan geçenlere eziyet verici şeyleri gidermektir.”

BUHARİ : 1.C. 166.S

İşte bu Hadiste de anlatıldığı gibi yoldan insanlara eziyet veren şeylerin kaldırılmasına kadar olan amellerin ki, - hadiste bahsedilen şey en küçük ameldir - İslam bütün bunlara iman diye isim vermiştir.

Böylelikle imanın amel manasına geldiği de açıkça öğrenilmiş oldu. Ayrıyeten “ iman yetmiş küsür şube’dir ” hadisinden de anlaşılacağı gibi, iman tecezzi ( yani cüzlere bölünme) yi kabul eden bir mefhum olduğu açıktır ki, bu da mürciye’ye reddiyedir.

Yine bu mevzunun önemli hussularından birisi de, iman’ın terakki ve tedenni seyrine sahip olmasıdır. Yani, imanın artıp ve eksilmesidir.

Değerli Müslüman ! unutma ki iman ; bir çok cüzleri ve şubeleri bulunan bir mefhumdur. Dolayısıyla bu şubelerinin ikmali ile artan ve ihmali ile de eksilen bir yapısı vardır. Yani terakki ve tedenni seyrine sahiptir.

“... Allah resulü s.a.v ise bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır : İman yetmiş küsür şubedir, onun en üst derecesi lailahe İllallah, en alt derecesi ise yoldan geçenlere eziyet verici şeyleri gidermektir.”

BUHARİ 1.C. 166.S

“ … Ömer İbnu Abdulaziz Adiy İbnu Adiy’e yazmış olduğu bir mektupta şunları yazmıştı : “ Muhakkak ki imanın bir takım farızaları, akideleri, men edilmiş şeyleri ve mendupları vardır. Kim bunları tam yaparsa imanı tamamlamış olur, kim de bu işleri tam yapmazsa imanı kemale erdirmemiş olur....”

BUHARİ, 1. C. 163.S



“ Müminler ancak o kimselerdir ki ; Allah’ın adı anıldığı zaman kalpleri ürperir. Allah’ın ayetleri onlara okunduğu zaman imanlarını artırır ve sadece Rablerine güvenirler. “

Enfal : 2


“ Mü'minler – düşman - birliklerini gördükleri zaman ise - korkuya kapıl-madan - dediler ki : " Bu, Allah'ın ve Resûlü'nün bize vadettiği şeydir ; Allah ve Resûlü doğru söylemiştir." Ve bu, yalnızca onların imanlarını ve teslimiyetlerini arttırdı. “

Ahzab : 22



“ Onlar, kendilerine insanlar : " Size karşı insanlar toplandılar, artık onlardan korkun " dedikleri halde imanları artanlar ve : " Allah bize yeter, O ne güzel vekildir " diyenlerdir. “

Ali İmran : 173



“ Bir sûre indirildiğinde onlardan bazısı : " Bu, hanginizin imanını arttırdı ? " der. Ancak iman edenlere gelince ; onların imanını arttırmıştır ve onlar müjdeleşmektedirler. “

Tevbe : 124



“ Mü'minlerin kalplerine, imanlarına iman katıp arttırsınlar diye, güven duygusu ve huzur indiren O'dur. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır : Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. “

Fetih : 4



“ Biz o ateşin koruyucularını meleklerden başkasını kılmadık. Ve onların sayısını inkâr edenler için yalnızca bir fitne ( konusu ) yaptık ki, kendilerine kitap verilenler, kesin bir bilgiyle inansın, iman edenlerin de imanları artsın ; kendilerine kitap verilenler ve iman edenler (böylece) kuşkuya kapılmasın. Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kafirler de şöyle desin : "Allah, bu örnekle neyi anlatmak istedi ? " İşte Allah, dilediğini böyle şaşırtıp - saptırır, dilediğini böyle hidayete erdirir. Rabbinin ordularını kendisinden başka ( hiç kimse ) bilmez. Bu ise, beşer ( insan ) için yalnızca bir öğüttür. “

Müddesir : 31

“ Ne zaman bir sure indirilirse ( iki yüzlüler ) arasından kimi “ Bu hangibizin imanını artırdı” derler. İnanların imanlarını artırmıştır. Onlar bunun inişini birbirlerine müjdelerler.”

TEVBE : 124

“ Onlar ki, halk kendilerine : “ İnsanlar size karşı ordu toplamışlar onlardan korkun” deyince, bu söz onların imanını artırdı ve, Allah bize yeter, O ne güzel bir vekildir.”

ALİ İMRAN : 173

Bu ve bununla eş manalı daha bir çok ayeti kerimeler, imanın artıp ve eksileceğinin açık delilleridir. Öyle ya, madem ki imanın yetmiş küsür şubesi mevcuttur, yerine getirilen her şube imanın terakkisine bir basamaktır. Bütün şubelerini yerine getirdi mi insan, imanını kemale erdirmiş olur. Aynen bir rivayette zikredildiği gibi :

“ … Ömer İbnu Abdulaziz Adiy İbnu Adiy’e yazmış olduğu bir mektupta : “ Muhakkak ki imanın bir takım farızaları, akideleri, men edilmiş şeyleri ve mendupları vardır. Kim bunları tam yaparsa imanı tamamlamış olur, kim de bu işleri tam yapmazsa imanı kemale erdirmemiş olur....”

BUHARİ : 1. C. 163.S

Allah’u Azze ve Celle bizlere hakkıyla iman etmeyi ve onu Salih amellerle de sürekli artırmayı nasibeylesin.
Amin

Vel hamdu lillahi rabbil alemin..
 
Mukim Çevrimdışı

Mukim

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
kardeşim, peygamber hiç "veya" der mi? bu peygambere apaçık bir iftira değil midir? peygamberin "veya" demesi neye benziyor biliyor musun? "namaz 3 veya 5 vakittir." demesine benziyor. şimdi size göre peygamber böyle bir şey de diyebilir yani???

Arkadaşım sen nohut tanesi büyüklüğünde aklınla nelere kalkışıyorsun ha? Arapçada 'EV' edatı yani senin 'veya' diye tercüme ettiğin kelime cümle yapısına göre işlevi değişir bazı yerlerde vurgu ve önem için kullanılır. Mesela Kur'an'da var aynı ifadeyle bir kaç ayet. Bu ayetleride inkar edip kafir mi olacaksın nohut kafalı.
 
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
kardeşim, peygamber hiç "veya" der mi? bu peygambere apaçık bir iftira değil midir? peygamberin "veya" demesi neye benziyor biliyor musun? "namaz 3 veya 5 vakittir." demesine benziyor. şimdi size göre peygamber böyle bir şey de diyebilir yani???


diyelim ki demez hadisin farklı lafızları var onda da 70 kusur şubedir diyor bizim buradan anladığımız imanın artacağı ve eksileceğidir sayıya takılma
 
ي Çevrimdışı

يَعْقِلُونَ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Benden yana yok da senden yana çok var.
Amel imandan bir cüzdür. Bu birincisi
Ayrıca iman artar ve azalır.

Ebu Hureyre (r.a.) şöyle anlatıyor:
Hz. Peygamber (a.s.) bir gün insanların arasında oturuyord u. O sırada ona bir zat geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! İman nedir?" dedi. "Allah'a, melekleri ne, kitaplarına, Allah'a kavuşmaya, peygamber lerine inanman ve keza son dirilmeye iman etmendir" buyurdu. İslâm nedir? dedi. "İslâm, Allah'a kulluk etmen ve ona hiç bir şeyi ortak yapmaman, Farz namazı dosdoğru kılman, farz kılınmış olan zekâtı vermen ve Ramazanda oruç tutmandır" buyurdu. Ey Allah'ın Resulü! İhsan nedir? dedi. "Allah'a onu görürcesine ibadet etmendir. Her ne kadar onu görmüyorsan da o seni muhakkak görür" buyurdu. Ey Allah'ın Resulü, Kıyamet ne zamandır? dedi. (Cevaben Efendimiz) Buyurdu ki: "Bu konuda sorulan sorandan daha çok bilgiye sahip değildir. Fakat onun alâmetlerini sana haber vereceğim: Cariyenin efendisin i doğurması, onun alâmetlerindendir. Yalınayak ve çıplak kimseler, insanların idarecile ri oldukları zaman, işte bu da onun alâmetlerindendir. Koyun çobanları yüksek bina kurmakta birbirler iyle yarışa başladıkları zaman, işte bu da onun alâmetlerindendir. (Kıyametin vakti) Allah'tan başka kimsenin bilemeyec eği beş şeye dahildir." Bundan sonra Peygamber: Kıyamet vakti hakkındaki bilgi ancak Allah'ın katındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerd e olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez, yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez, şüphesiz Allah her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır ayetlerin i okudu. Ebu Hureyre der ki: Sonra o şahıs dönüp gitti. Arkasından Allah Resulü (a.s.): "O adamı bana geri getiriniz" diye emretti. Bunun üzerine sahabeler onu geri getirmek için aramaya başladılar, fakat bir şey göremediler. Bunun üzerine Allah Resulü (a.s.): "İşte o, Cebrail'dir. İnsanlara dinlerini öğretmek için gelmiştir" buyurdu.
Sahih-i Müslim

Talha b. Ubeydulla h (r.a.) şöyle anlatır:
Necid ahalisind en saçı darmadağın bir kimse Allah Resulü'ne (a.s.) geldi. Uzaktan sesinin uğultusunu duyuyor, fakat ne söylediğini anlayamıyorduk. Nihayet Allah Resulü'ne yaklaştı. Anladık ki İslâm'ın ne olduğunu soruyor. Allah Resulü de (a.s.): "Gündüz ve gecede beş namaz (var)" buyurdu. (O kimse: Üzerimde bu namazlard an başka da var mı? diye sordu. "Hayır. Meğer ki kendiliğinden kılasın" cevabını verdi. (Allah Resulü:"Bir de Ramazan ayı orucu" buyurdu. (O kimse: "Üzerimde bundan başkası da olacak mı?" diye sordu. O da: "Hayır, meğer ki kendiliğinden tutasın" cevabını verdi. (Talha der ki: Allah Resulü ona zekâtı da söyledi. (O zat yine: "Üzerimde bundan başkası da olacak mı?" dedi. Yine Allah Resulü: "Hayır, ancak kendiliğinden vermen müstesnadır" buyurdu. Bunu takiben o (Necidli) adam: "Vallahi bunun üzerine ne arttırırım, ne de bundan eksiltiri m" diyerek arkasına dönüp gitti. Bunun üzerine Allah Resulü (a.s.): "Eğer doğru söylüyorsa kurtulmuştur" buyurdu.
Sahih-i Müslim



Ebu Hureyre'nin (r.a.) anlattığına göre:
Allah Resulü'ne (a.s.) bir bedevi geldi ve "Ey Allah'ın Resulü! Bana bir davranış söyle ki onu işlediğim zaman Cennete gireyim" dedi. Allah Resulü: (a.s.) "Kendisine hiç bir şeyi ortak koşmayarak Allah'a kulluk edersin, farz olan namazı dosdoğru kılarsın, farz kılınan zekâtı verirsin ve Ramazan orucunu tutarsın" buyurdu. O kimse: "Nefsim kudret elinde bulunana yemin ederim ki hiç bir zaman bunun üzerine ne bir şey arttırırım, ne de eksiltiri m" dedi. Dönüp gidince Peygamber (a.s.): "Cennet ehlinden bir kimseye bakması kimi sevindire cek ise, işte o zata baksın" buyurdu.
Sahih-i Müslim'


“İmanlarına iman katmaları için..” (48 Fetih/7)

“Biz de onların hidayetlerini artırmıştık.” (18 Kehf/13)

“Bu hanginizin imanını artırdı? derler. İman etmiş olanlara gelince; daima onların imanını artırmıştır ve onlar birbirleriyle müjdeleşirler.” (9 Tevbe/124)

İman söz ve ameldir artar ve eksilir.el-Camius-Sahih (Fethu-l-Bari 1/60 Tehzibu-t-Tehzib (9/43)

İmanın artıp azaldığına delilli videolar için :
https://www.islam-tr.org/islami-videolar/41965-iman-artar-ve-eksilir.html

anlaşılmayan o kadar çok var ki sizin o tarafta, hangisinden başlayalım anlatmaya bilemedim.
amel imandan falan değildir. bana bir tane ayet getir. bu birincisi.
imanın artmadığını ve eksilmediğini söyleyen mi oldu da imanın artıp azaldığını söylüyorsun bana?
 
Mukim Çevrimdışı

Mukim

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
yok, ben tabiat kanunlarına tabiyim.

O dediğin kanunlardaki ölçü ne? Yani ölçüyü kim belirler tabiatın kendisi mi? Yoksa tabiat kanunlarından çıkardığınız evrensel değer ve kanunlar mı. Arkadaşım açık açık söyle sen Tabi Hukuku İslam Hukukuna mı tercih ettin. Şunu bil ki Tabi Hukuk orta çağ'da ortaya çıkan liberal bir düşüncedir İSLAMLA ALAKASI YOK!!!
 
ي Çevrimdışı

يَعْقِلُونَ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
klasik cahil bi mürcie anlayışı.

klasik yobaz tekfirci anlayışı.

- - - Updated - - -

O dediğin kanunlardaki ölçü ne? Yani ölçüyü kim belirler tabiatın kendisi mi? Yoksa tabiat kanunlarından çıkardığınız evrensel değer ve kanunlar mı. Arkadaşım açık açık söyle sen Tabi Hukuku İslam Hukukuna mı tercih ettin. Şunu bil ki Tabi Hukuk orta çağ'da ortaya çıkan liberal bir düşüncedir İSLAMLA ALAKASI YOK!!!

Niye? Yoksa tabi hukuku zeus mu yarattı?
 
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
abi gönderin gitsin bundan bişey çıkmaz zaten akidesi oluşmuş almak değil vermek derdi
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt