Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Nasıl Anlatmalı/Uyarmalı/Tebliğ Etmeli???

ruveyda Çevrimdışı

ruveyda

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Günümüz Müslümanlarının bir eksikliğidir bu. Dile getirmek bize düşer. İbret almak hepimize..

Taha süresini gezerken kalbim, 44.ayete çarptı gözlerim… Bir burukluk yaşadı gönlüm, bir ahh çekti yüreğim..

Bir usul…
Bir metod, sergileyen bu ayet karşısında..

ALLAH azze ve celle ,Musa (as)’ı Firavuna tebliğ için gönderdiğinde ona şunu tavsiye ediyor:

…”FE KULE LEHU KAVLEN LEYYİN” (Taha 44)…

leyyin=yumuşak (arapça)

Ne güzel bir incelik, ne güzel bir tablo..

Aziz kardeşlerim bir peygamberin karşısında, "Ben ALLAH ım" diyen azılı bir kafir FİRAVUN… O insanların en şerlilerinden, en zalimlerinden, en adilerinden biri. Ama şu cereyan eden sahneye bakar mısınız!… RABBİMiz, Musa(as)’ı ona gönderdiğinde, şu emri veriyor Musa (as)’a:

“ ONA YUMUŞAK SÖZ SÖYLE” (Taha 44)

ALLAH u ekber!!

Kardeşler! Karşıda azılı bir kafir, "Ben ALLAH ım" diyen bir kafir olduğu halde, RABBİMiz ona bile “yumuşak söz” söylenmesini emrediyor.. Yani ya Musa!
Ona “bağır, çağır, azarla, korkut, tehdit et” değil de “yumuşak söz” söyle buyuruyor.

Şimdi kardeşler! Acaba biz bu emrin neresindeyiz? Bu ayet özelde Musa(as)’a hitab etse de mana itibariyle geneldir. Yani hepimiz için geçerlidir.

RABBİMiz bizim de böyle yapmamızı emretmiştir. O halde; yapacağımız “tebliğ/uyarı/rica/istek vs..” gibi durumlarda “KAVLEN LEYYİN” kullanmalıyız. Yani yumuşak söz..

Bazılarına ne oluyor da;

ALLAH, "Ben ALLAH ’ım" diyen Firavuna karşı bile “yumuşak sözü” emrederken,

“Ben müslümanım” diyen insanlara kaba söz ve davranışlarda bulunuyorlar (?)..
 
eylemzayi Çevrimdışı

eylemzayi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH(c.c) eksiklerimizi gidermeyi nasib etsin...
ALLAH razı olsun...
 
deli Çevrimdışı

deli

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
yumuşak söz, sabır, sebat... bir ömür tebliğ... elimize hiç bir şey geçmese bile, bir insanın hidayetine bile vesile olamasak dahi tebliğ...
Rabbim bir şekilde diğer insanların uyarılması gerektiğini, bunu yapması gereken kişilerin de bizler olduğunu, hatta bunu yaparken de karşımızdaki kişi Firavun gibi gaddar, kibir sahibi biri olsa dahi yumuşak sözle, güzel sözlerle uyarılması gerektiğini bildiriyor :üzgünüm

Allah razı olsun, paylaşımlarınızdan ötürü...
 
halid.bin.velid Çevrimdışı

halid.bin.velid

Üyeliği İptal Edildi
Banned
gerçekten tebliğ edenlere gibte ediyom ne kadar sabırlı kişiliklere sahipler ben kendimde o güçü göremiyom daha kendi aileme tebliğ edince abim param olnuca namaz başlayacam otomatikmen şarteller atıyor böylede olmuyor yani benden tebliğci olmaz rabbim tebliğ işiyle oraşan tüm kardeşlerime sabır ihsan eylesin gerçekten zor iş
 
E Çevrimdışı

ebuzekeriya

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
gerçekten tebliğ edenlere gibte ediyom ne kadar sabırlı kişiliklere sahipler ben kendimde o güçü göremiyom daha kendi aileme tebliğ edince abim param olnuca namaz başlayacam otomatikmen şarteller atıyor böylede olmuyor yani benden tebliğci olmaz rabbim tebliğ işiyle oraşan tüm kardeşlerime sabır ihsan eylesin gerçekten zor iş


ahi aynı sıkıntı bende de var ailede. herkes yanlış yolda da bi senmi dogrusun demeleri, zaten bitiriyor insanı...
 
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Misafir
tebliğ yaparken, direkt olarak şeriate tabi olmalıyız dememeliyiz.Çünkü hemen sıvışıyorlar.Bazıları anlamış gibi yapıyorlar anlattıklarını,sonra seninle bir daha görüşmemek için ipe un seriyorlar.Yakınların sen kimseye karışma,herkes kendinden sorumlu deyip onlar da sana cephe alıyor.Laik sistem o kadar özümsenmiş ki,bir nasihat bile kişilerde kendi özgürlüğüne bir darbe olarak algılanıyor.İlk önce Allahın hükmüne ve peygamberimizin yoluna tabi olmayı kabul ediyor musun? diye sormalı,sonra evet dediğinde, o zaman şeriate tabi olmalısın.Peygamberimizin sünneti üzerine bir muhalif olmak istemiyorsak,beşeri sistemlerin ürettiği sistemlerin tuzaklarına muhalif olmamız gerektiğini söylemek gerekiyor.Onların çoğu,bu devir ile peygamberimizin devri bir değil. diyeceklerdir.Biz de dinin esasları kıyamete kadar geçerlidir diyeceğiz.Diyanet imamları varken sen niye bu işlerle uğraşıyorsun dediklerinde,onlar doğruyu şeriatsız olarak bildirmekle anlaşma üzerinedirler.Bu tür tebliğ yaptıklarında meslekten atılırlar diyebiliriz.Bir de günah bakımından matematik hesabını yaptırın.Deyin ki,imannız :1 e eşit olsun.Her günahınız birin soluna,her sevabınız sağına,her mübahınız hem sağa hem sola sıfır olarak eklendiğinde,karda mısın yoksa zararda mısın hiç hesap yaptın mı? diye sorabilirsiniz.Mesela,her namaz terki,günde 0,00001 yapar.Bunu 1 e eşitlemek için bir o kadar salih amel ve iyilik bakımından sevap alabiliyormusun? diye sorunuz.
 
_katre_ Çevrimdışı

_katre_

الحمدلله
Site Emektarı
Belkide bu konuda fazla duygusal davranmamak gerekiyor. Konulara duygusal yaklaşınca şeytan çok vesvese veriyor çünkü. En çok da kişi ailesinden bir laf duyduğunda üzülüp inciniyor. Ama şöyle düşünmek lazım zaten bilseler böyle yapmazlar ki. Şeytan her an fırsat kolluyor moral bozmak, kişiyi yıpratmak için. Bu yüzden insanın kendisine edilecek her lafa alınıp üzülmemesi lazım. Şeytan bunları düşündüre düşündüre insanın moralini bozuyor ve kişi artık ben yapamıyorum, başaramayacağım demeye başlıyor. Dua edip sabretmek lazım konular tartışmaya döneceği zaman orada bırakılmalı çünkü artık fayda vermiyor. Ayrıca, bana göre kişi öncelikle anlatacağı konu hakkında çok iyi bilgi toplayıp bunları sindirmesi gerekir. Karşıdaki kişinin durumuna göre basit konulardan başlayarak anlatması gerekir. Ciddi konulara birden girmek karşıdaki insanı hemen soğutabilir. İnsanların alıştığı şeyleri bir anda değiştirebilmeleri zordur herkes yapamaz bunu. Kişi elinden geleni yaptı yine de olmadıysa duaya devam etmeli Allah hidayet vermiyorsa o kişilere bizim elimizden zaten bişey gelmez. Allah subhanehu ve teala kardeşlerimize yardım etsin, islamı anlamamızı kolaylaştırsın, dilimize kuvvet versin. Amin amin.
 
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
çevremizdeki insanların çoğu yanlış kafa yapısına sahip tamamen algılama farklılığı var gerçekten bu iş çok ama çok zor sıkıntı duymuyorum diyen yoktur herhalde kafalar sabitlenmiş artık değişme ihtimali çok düşük Allah cc dediğinde birileri seni hemen bağnaz yerine koyuyor bunlarının çoğu inançsız insanlar lafa devam edipte örneğin kandil diye birşey yoktur bunlar bidattir dediğin anda bidatin daha ne olduğunu bilmeyen bir sürü inandığını söyleyen insan anında seni aforoz ediyorlar arkadaşlar bir tezgah kurulmuş ve tezgahdan geçmeyen yok milyonlar oluşturulmuş bu düzenekte ve içlerinde her tip var ama müslüman gibi düşünen yok adama desen cennette huriler var hemen kadınlara cennette ne var diye soruyor bu nasıl bir mantık eskilere bu ayet okunduğunda bu tarzda yaklaşınlar oluyormuydu hani yangın kıvılcımla başlarya buralarda artık alevlenmeyen yer kalmamış azız hemde çok az herbirimize belki 10000 kişi düşüyor varın gerisini siz hesap edin Allah cc yardımcımız olsun
 
J Çevrimdışı

jihat fisabilillah

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
kendimden bir şeyler söyleyeyim.başlarda bir şeyler öğrendiğimde insanlara anlatmaya çalıştığımda tamamen hüsranla sonuçlanmıştı.denemelere devam ettim.gittikçe düzeldi.kitaplardan nasıl davet edileceğini öğrenmedim ama yaşayarak hatalarımı gördüm tecrübe kazandım o yüzden denemelere devam önemlidir.ikincisi anladığım kadarıyla karşındaki adamı zihniyeti iyi tanıyacaksın o niye yanlış düşünüyor onu tespit edeceksin ki ona doğru yaklaşabilesin.denemelerle bu bilgi elde edilebilinir.en önemlisi ilim öğrenmek tabi ki .yeterli olduğumu düşünmüyorum.içinden çıkamadğım şeylerin çok basit cevapları olduğunu sonradan öğrenmiş kendime kızmıştım.bir de islamı anlatırken komple bir din anlatmalıyız.sadece tasavvufçularla uğraşmak insanlara çok da bir şey ifade etmeyecek konularda uzun uzun konuşmak da yanlış.islamın bir yaşam şekli bir ahlak bir ideoloji bir mücadele dünyanın en kompleks en gelişmiş sistemi oldğunu karşımızdakine göstermeli davanın ne olduğunu ne için mücadele ettiğimizi karşımızdakine hissettirmeliyiz diye düşünüyorum.insanlara bir hedef göstermeliyiz
 
ruveyda Çevrimdışı

ruveyda

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
davette(iyiliği emredip kötülüğü alı koymada .....nasihatte...tavsiyede) en büyük yanlışımız kendimiz cennete gideceğimiz hakkında belge almış gibi davranıyoruz....insan olduğumuzu herzaman yanlış yapabileceğimizi unutan varlıklar olduğumuzu unutuyoruz......oysa kuranı kerimde bile bazı ayetler tekrar edilmiştir yüce Allah bize unutmayın diye hatırlatıyorken bizde tebliğde direk karşı şahsı hedef alarak değilde genel olarak hedef belirlersek bu daha iyi etkili oluyor....ve düşünmesini sağlıyor yanlışlarını anlıyor....zamanla düzeliyor Allahın izniyle..... böylece sen ve nefsinde bu nasihatten payını almış oluyor....bu yöntemi çok denedik etkili oldu inş......kuranı kerimde Allah cc hü çoğu ayeti kerimde biz kelimesini kullanırken....bizde bütün işlerimizde ben kelimesini çok kullanıyoruz ...ben demek bir alak dan yaratılmış insanın harcımı? değil tabi tebliğlerimizde de biz kelimesini kullanırsak herşey doğru oturmuş olur..........selametle
 
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
O halde (Resulüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin. Onların üzerinde bir zorba değilsin.
Ancak yüz çevirir inkâr ederse, İşte öylesini Allah en büyük azap ile cezalandırır. Şüphesiz onların dönüşü sadece bizedir.
Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir. (Gâşiye 21,22,23,24,25,26) Bu Ayetler Bize Tebliğde ki Yolumuzu çizen ayetlerdir. Tefekkür Edip Hikmeti Bulmak Gerekir.

Wesselam...
 
A Çevrimdışı

akıncı han

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Belkide her tevhid ehlinin en zor görevi ...
Allah yardimcimiz olsun ...
Bu konuda Alimlerin metodlari var mi? Yani
Bahane ve cehaleti yenecek argumanlar olmasi lazim ... dilimiz bazen dönmüyor veya hikmetli sözler söyleyemiyoruz.... Anlatmak istedigimizi anlatamiyoruz ... Bu konuda rehber olacak bir ilmi calisma var mi kardesler? (Türkce klavyem olmadigi icin harf yanlisliklarini kusur görmeyin ..)
 
fethul islam Çevrimdışı

fethul islam

Üye
İslam-TR Üyesi
es selam aleykum ve rahmetullah sevgili kardeşler şeyhülislam muceddid imam Muhammed ibn Abdülvehhab 3 esas adlı eserinde şöyle buyurmaktadir : bil ki Allah sana rahmet etsin , şu 4 hususu bilmek bize vaciptir 1: kulun ilim öğrenmesi , 2: öğrendiği bu ilimle amel etmesi , 3: bu amele davet etmesi 4: ve bu yolda sabretmesi. Buna delil olarak asr suresi , hatta imamı saafi rahimullah der ki : eğer Allah subhaneu ve teala bu ayetten bu sureden başka bir şey indirmiş olmasaydı bu yine kullara hüccet olarak yeterdi buyurmuştur , selam ve dua ile ......
 
Esad Çevrimdışı

Esad

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Selamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuh, ayetlerde görmüş olduğum bir metotu bu başlık altında paylaşmak istiyorum. Şuara suresinde Rabbimiz mealen şöyle buyuruyor:

23.
Firavun, "Âlemlerin Rabbi de nedir?" dedi.
24.
Mûsâ, "O, göklerin ve yerin ve her ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir. Eğer gerçekten inanırsanız bu böyledir."
25.
Firavun, etrafındakilere (alaycı bir ifade ile) "dinlemez misiniz?" dedi.
26.
Mûsâ, "O, sizin de Rabbiniz, geçmiş atalarınızın da Rabbidir" dedi.
27.
Firavun, "Bu size gönderilen peygamberiniz, şüphesiz delidir" dedi.
28.
Mûsâ, "O, doğunun da batının da ve ikisi arasındaki her şeyin de Rabbidir. Eğer düşünüyorsanız bu, böyledir" dedi.

Buradaki tebliğ metoduna baktığımızda sanki Musa a.s. 'ın karşısında firavun hiç konuşmuyormuş gibi firavun ne derse desin cümlelerine devam ediyor. Vermek istediği bilgiyi karşıdaki muhattabının saldırı ve alaylarına bir cevap vermeden ve aldırış etmeden sonuna kadar devam ettiriyor.

Allahu alem bu diyalogda tebliğ eden tüm kardeşler için büyük hikmetler ve nasihatlar gizlidir.

Yine Musa a.s.'ın duasıyla yazıma son vermek istiyorum. "Rabbim! Kalbime genişlik ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimden düğümü çöz, Ki sözümü iyi anlasınlar. (Taha Suresi 25-28)
 
Abdullahyuşa Çevrimdışı

Abdullahyuşa

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
قُلْ هٰذِه۪ سَب۪يل۪ٓي اَدْعُٓوا اِلَى اللّٰهِ عَلٰى بَص۪يرَةٍ اَنَا۬ وَمَنِ اتَّبَعَن۪يۜ وَسُبْحَانَ اللّٰهِ وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ

"De ki: “İşte bu, benim (biricik) yolumdur. Ben ve bana tabi olanlar (neye, niçin ve nasıl olacağını bilerek, programlı ve düzen içinde) basiret üzere Allah’a davet ediyorum/ediyoruz. Allah’ı tenzih ederim. Ben müşriklerden değilim.”

*Ayet, nebevi metoda uygun davetin ana esaslarını ortaya koymuştur:
a. Davet yalnızca Allah’adır.
b. Sadece resûller değil, onlara tabi olanlar da davetle yükümlüdür.
c. Davet rastgele, amaçsız ve programsız olmayıp basiret üzere yapılan bir eylemdir.
d. Davetin neticesinde, Allah’ın (cc) tüm eksiklerden münezzeh olduğu, müminlerin Allah’a (cc) şirk koşmadıkları ve müşrik toplumdan berî olduklarının ortaya çıkması gerekir. Bu özelliklere sahip olmayan hiçbir davet Nebevi değildir.

(12/Yûsuf, 108)

(Davet bütün peygamberlerin yaptığı gibi olmalı ve insanlar sadece Allah'a kulluğa davet edilmeli ve ona hiçbir şeyi ortak koşmamalı. Kişinin kendi kafasına göre yaptığı davet nebevî değildir, bilakis nefsidir.)
 
Esad Çevrimdışı

Esad

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Selamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuh, ayetlerde görmüş olduğum bir metotu bu başlık altında paylaşmak istiyorum. Şuara suresinde Rabbimiz mealen şöyle buyuruyor:

23.
Firavun, "Âlemlerin Rabbi de nedir?" dedi.
24.
Mûsâ, "O, göklerin ve yerin ve her ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir. Eğer gerçekten inanırsanız bu böyledir."
25.
Firavun, etrafındakilere (alaycı bir ifade ile) "dinlemez misiniz?" dedi.
26.
Mûsâ, "O, sizin de Rabbiniz, geçmiş atalarınızın da Rabbidir" dedi.
27.
Firavun, "Bu size gönderilen peygamberiniz, şüphesiz delidir" dedi.
28.
Mûsâ, "O, doğunun da batının da ve ikisi arasındaki her şeyin de Rabbidir. Eğer düşünüyorsanız bu, böyledir" dedi.


Buradaki tebliğ metoduna baktığımızda sanki Musa a.s. 'ın karşısında firavun hiç konuşmuyormuş gibi firavun ne derse desin cümlelerine devam ediyor. Vermek istediği bilgiyi karşıdaki muhattabının saldırı ve alaylarına bir cevap vermeden ve aldırış etmeden sonuna kadar devam ettiriyor.

Allahu alem bu diyalogda tebliğ eden tüm kardeşler için büyük hikmetler ve nasihatlar gizlidir.

Yine Musa a.s.'ın duasıyla yazıma son vermek istiyorum. "Rabbim! Kalbime genişlik ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimden düğümü çöz, Ki sözümü iyi anlasınlar. (Taha Suresi 25-28)

Şeyh'den Allah razı olsun. Bu davet metodundaki çok kıymetli bir noktayı dile getirmiş

 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبنا الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Başka konuda gördüklerime karşılık, cevabı buradan yazıyorum:

Genel olarak tebliğle ilgili söylüyorum, bilhassa tevhidi ilme kavuşmamış olanlara karşı (aktaracağım yanlış tavırlar kendi aramızda da doğru değil ama bizler hakkı genel olarak bilen kişiler olarak tavırlardan çokça etkilenmiyoruz elhamdülillah)

Kim her neye inanır ise, o konuda sabitleşir. Ve sizler anlatmadan önce, halihazırda zaten "anlamaya hazır bir hale" çok yakın değilse, üstelemekle anlamaz. Sinirlenirseniz, anlamasını daha da zor hale getirirsiniz, çünkü karşı taraf da sinirlenir ve sinirli insanın algısı açılır mı? Yoksa kapanır mı?

Sakin modda kalmayı başarabilirseniz ve hidayetin üstelemenizle değil "hikmet ve sabırla tebliğ" ile gelebileceğini, o zaman bir ihtimal umud doğar.

Boşu boşuna hem sinirleniyor, hem de karşı tarafın algılama ihtimalini kilitliyorsunuz. Sabır, sakinlik, hikmet...
 
Üst Ana Sayfa Alt