E
Çevrimdışı
Ebu Katade
Misafir
N A Z A R …. G Ö Z D E Ğ M E S İ ….
“ … Resulullah s.a.v buyurdular ki : Nazar haktır, dağı bile devirir. “
Ahmed Müsned : 1/274-294 – Camiu’s sağir : 3.c.2768.n
“ … Resulullah s.a.v buyurdular ki : Nazar haktır, O insanı mezara deveyi de kazana sokar “
Camiu’s sağir : 3.c.2770.n- Ebu Nuaym Hilye : - İbni Adiy el- Kamil
“ … İbnu Abbas r.a anlatıyor : Resûlullah s.a.v buyur-dular ki : Göz değmesi haktır. Eğer kaderin önüne geçecek bir şey olsaydı, göz değmesi geçerdi. Yıkanmanız taleb edilirse yıkanıverin. "
Müslim : 7.c.2188.n - Tirmizi, Tıbb 19, (2063)
“ … Ebu Hureyre r.a’dan : Resûlullah s.a.v buyurdular ki : Göz değ-mesi haktır. “
Buhari, Tıbb 36, Libas 86; Müslim, Selam 41, (2187); Ebu Davud, Tıbb 15, (3879)
NAZAR İÇİN TEDAVİ ŞEKLİ
“ … Aişe radıyallahu anha anlatıyor : Gözü değene abdest alması emredilir, onun abdest suyu alınır, bununla göz değmesine uğrayan kimse yıkanırdı."
Ebu Davud : 4.c.3880.n
“ … Ebu Sâ'id el-Hudri r.a anlatıyor : " Resûlullah s.a.v cinlerden ve insanın göz – değmesinden - çeşitli dualar okuyarak - Allah'a sığı-nırdı. Muavvizeteyn - yani Nas ve Felak sureleri - nazil olunca bu iki sureyi esas aldı, diğerlerini terketti. "
Tirmizi : 3.c.2135.n – İbnu Mace : 9.c.3511.n
“ … Muhammed İbnu Ebi Ümame İbni Sehl İbni Hanif, babasından şunları işittiğini anlatmıştır : " Babam Sehl radıyallahu anh (Cuhfe yakınlarındaki) Harrâr nam mevkide yıkandı. Üzerindeki cübbeyi çıkardı. Bu sırada Amir İbnu Rebi'a ona bakıyordu. Sehl, bembeyaz bir tene, güzel görünüşlü bir cilde sahipti. Amir : " Ne bu günkü bir manzarayı, ne de böylesine ancak çadıra çekilmiş bâkirede bulunabilen bir cildi hiç görmedim " dedi. Sehl daha orada iken hummaya yakalandı ve rahatsızlığı şiddet peyda etti - ve yere yıkıldı -. Durum Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a haber verildi ve : " Başını kaldıramıyor " dendi. Halbuki Sehl orduya kaydedilmişti. " Ya Resûlullah o, sizinle gelemez Vallahi başını bile kaldıramıyor ! " dediler. Aleyhissalatu vesselam : Onunla ilgili olarak herhangi bir kimseyi ittiham ediyor musunuz ?, diye sordu. " Amir İbnu Rebi'a var " dediler. Resûlullah, onu çağırtıp kendisine kızdı ve : " Sizden biri niye kardeşini öldürüyor ? Niye bir Bârekallah !, demedin ? Onun için abdest al ! " buyurdu. Bunun üzerine Amir yüzünü, ellerini, kollarını, dizlerini ve ayaklarının etrafını ve izârının içini bir kaba yıkadı. Sonra, bir adam bu suyu onun – yani Sehl'in - üzerine arkasından döktü ; derken o ânında iyileşti."
Muvatta, Ayn 1,2, 938
“ … Resulullah s.a.v buyurdular ki : Nazar haktır, dağı bile devirir. “
Ahmed Müsned : 1/274-294 – Camiu’s sağir : 3.c.2768.n
“ … Resulullah s.a.v buyurdular ki : Nazar haktır, O insanı mezara deveyi de kazana sokar “
Camiu’s sağir : 3.c.2770.n- Ebu Nuaym Hilye : - İbni Adiy el- Kamil
“ … İbnu Abbas r.a anlatıyor : Resûlullah s.a.v buyur-dular ki : Göz değmesi haktır. Eğer kaderin önüne geçecek bir şey olsaydı, göz değmesi geçerdi. Yıkanmanız taleb edilirse yıkanıverin. "
Müslim : 7.c.2188.n - Tirmizi, Tıbb 19, (2063)
“ … Ebu Hureyre r.a’dan : Resûlullah s.a.v buyurdular ki : Göz değ-mesi haktır. “
Buhari, Tıbb 36, Libas 86; Müslim, Selam 41, (2187); Ebu Davud, Tıbb 15, (3879)
NAZAR İÇİN TEDAVİ ŞEKLİ
“ … Aişe radıyallahu anha anlatıyor : Gözü değene abdest alması emredilir, onun abdest suyu alınır, bununla göz değmesine uğrayan kimse yıkanırdı."
Ebu Davud : 4.c.3880.n
“ … Ebu Sâ'id el-Hudri r.a anlatıyor : " Resûlullah s.a.v cinlerden ve insanın göz – değmesinden - çeşitli dualar okuyarak - Allah'a sığı-nırdı. Muavvizeteyn - yani Nas ve Felak sureleri - nazil olunca bu iki sureyi esas aldı, diğerlerini terketti. "
Tirmizi : 3.c.2135.n – İbnu Mace : 9.c.3511.n
“ … Muhammed İbnu Ebi Ümame İbni Sehl İbni Hanif, babasından şunları işittiğini anlatmıştır : " Babam Sehl radıyallahu anh (Cuhfe yakınlarındaki) Harrâr nam mevkide yıkandı. Üzerindeki cübbeyi çıkardı. Bu sırada Amir İbnu Rebi'a ona bakıyordu. Sehl, bembeyaz bir tene, güzel görünüşlü bir cilde sahipti. Amir : " Ne bu günkü bir manzarayı, ne de böylesine ancak çadıra çekilmiş bâkirede bulunabilen bir cildi hiç görmedim " dedi. Sehl daha orada iken hummaya yakalandı ve rahatsızlığı şiddet peyda etti - ve yere yıkıldı -. Durum Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a haber verildi ve : " Başını kaldıramıyor " dendi. Halbuki Sehl orduya kaydedilmişti. " Ya Resûlullah o, sizinle gelemez Vallahi başını bile kaldıramıyor ! " dediler. Aleyhissalatu vesselam : Onunla ilgili olarak herhangi bir kimseyi ittiham ediyor musunuz ?, diye sordu. " Amir İbnu Rebi'a var " dediler. Resûlullah, onu çağırtıp kendisine kızdı ve : " Sizden biri niye kardeşini öldürüyor ? Niye bir Bârekallah !, demedin ? Onun için abdest al ! " buyurdu. Bunun üzerine Amir yüzünü, ellerini, kollarını, dizlerini ve ayaklarının etrafını ve izârının içini bir kaba yıkadı. Sonra, bir adam bu suyu onun – yani Sehl'in - üzerine arkasından döktü ; derken o ânında iyileşti."
Muvatta, Ayn 1,2, 938