Astana görüşmeleri nedir, ne zaman yapılacak?
Suriye'nin en önemli kentlerinden Halep'in tamamı, Aralık ayı içerisinde ordunun yönetimine geçti.
Halep'in alınması, iç savaşın başlangıcından bu yana Suriye hükümetinin Rusya'nın havadan ve İran ile Hizbullah'ın da karadan sağladığı güç desteğiyle birlikte savaş alanında elde ettiği en önemli kazanım olarak gösterilirken, muhaliflere ciddi bir darbe indirdi.
Halep'in hükümet tarafından geri alınması sürecinde kentinden doğusundan muhaliflerin çıkarılmasında kilit rol oynayan Türkiye ve Rusya, önce ülke genelinde ateşkes ilan edilmesini, ardından da tarafların müzakere masasına oturmasını sağlamaya odaklandı.
İki ülkenin girişimiyle, 2016'nın son günlerinde eski adı El Nusra olan Fetih el Şam Cephesi ve Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) hariç tutulduğu Suriye genelinde geçerli bir ateşkes ilan edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Aralık ortasında yaptıkları bir telefon görüşmesinde Suriye'de tarafları bir araya getirecek bir toplantının Kazakistan'ın başkenti Astana'da yapılması konusunda görüş birliği sağlandı.
Yapılan bir dizi hazırlık görüşmesinin ardından Astana'daki toplantının 23 Ocak'ta yapılmasına karar verildi.
Görüşmelerin yüz yüze mi, yoksa farklı odalarda aracıların mekik diplomasisi yöntemiyle mi yapılacağı ise henüz bilinmiyor.
Görüşmeler neden Astana'da yapılıyor?
Suriye ile ilgili görüşmeler şu ana kadar BM nezdinde başta Cenevre olmak üzere Avrupa kentlerinde yapıldı.
Cenevre sürecinin yeniden canlandırılmaya çalışıldığı bir dönemde, Türkiye ile Rusya'nın Astana'da Suriye hükümeti ile muhalefetini bir araya getirmesi, sahadaki değişen durumun da bir yansıması olarak görülüyor.
Son dönemde yaşanan gelişmeler arasında Türkiye ile Rusya'nın Kasım 2015'te yaşanan uçak krizinin ardından ilişkilerinin yeniden düzelmesi ve Suriye hükümetinin hem Rus ordusunun hem de İranlı Şii milisler ve Hizbullah gibi destekçilerinin elde ettiği askeri kazanımlar yer alıyor.
Ayrıca, görüşmelerin Astana'da yapılmasının ABD'nin Suriye iç savaşındaki etkinliğinin azalmasının ve Rusya'nın etkinliğinin artmasının bir sonucu olduğu yorumları da yapılıyor.
Bundan yaklaşık bir yedi yıl önce, amcanın biri Suriye'ye gidecekti. Tabi o zamanlar en büyük hayalim Şam'a gitmek. Geldikten hemen sonra yanına gittim.
"Amca nasıldı orası? Beğendin mi? Çok mu bereketli topraklar?"
Yüzüme baktı ve dedi ki..
"Tam helâklik bir kavim çocuğum.."
Ben şoka uğramıştım. Çocuk aklı onca yıl geçmesine rağmen hala film şeridi gibi gitmiyor gözümün önünden.
"Neden öyle dedin amca?"
"Ölçü ve tartıda iyi değiller çocuğum" demişti bana. Zaten aradan sadece 1-2 yıl geçti savaş patlak verdi. Belki birçok nedeni vardır lâkin bu neden kulak ardı edilesi bir neden gibi de durmuyor.
Nihayetil kelam Astana Görüşmelerine gelirsek şayet apaçık kurtlar birbirinin kuyruklarına basacak hale geldi. Sahadaki BM leş kargası arasında deklare olunca, Fransız usulüne geçtiler. Yani onların deyimiyle "medeni bir şekilde toprak alımı ve müttefiğiyle dış cepheden dostane mesaj verimi" yani diyorlar ki "hadi ama adamım çok silah zaiyatı verdik. Diplomasi girsin de araya milletin gözünde kan emiciler değil, medeni despotlar olarak değişsin adımız. Hey siz muhalifler için savaşanlar! Zaten sayınız azınlıkta ve gelgitler yaşıyorsunuz. Sizde oturun masaya tıpış tıpış bırakın silahları da zaman kaybımız olmasın."
Allah swt zalim, kafir ve tağutlara surür vermesin. Müslümanların üzerine oynadıkları oyunları başlarına geçirsin.
Ya Rab! Müslümanların kelimelerini hak üzerine birleştir.
Ya Rab! müslümanlara hakkı hak diye göster, basiretlerini aç ..
Allahumma âmin.
Suriye'nin en önemli kentlerinden Halep'in tamamı, Aralık ayı içerisinde ordunun yönetimine geçti.
Halep'in alınması, iç savaşın başlangıcından bu yana Suriye hükümetinin Rusya'nın havadan ve İran ile Hizbullah'ın da karadan sağladığı güç desteğiyle birlikte savaş alanında elde ettiği en önemli kazanım olarak gösterilirken, muhaliflere ciddi bir darbe indirdi.
Halep'in hükümet tarafından geri alınması sürecinde kentinden doğusundan muhaliflerin çıkarılmasında kilit rol oynayan Türkiye ve Rusya, önce ülke genelinde ateşkes ilan edilmesini, ardından da tarafların müzakere masasına oturmasını sağlamaya odaklandı.
İki ülkenin girişimiyle, 2016'nın son günlerinde eski adı El Nusra olan Fetih el Şam Cephesi ve Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) hariç tutulduğu Suriye genelinde geçerli bir ateşkes ilan edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Aralık ortasında yaptıkları bir telefon görüşmesinde Suriye'de tarafları bir araya getirecek bir toplantının Kazakistan'ın başkenti Astana'da yapılması konusunda görüş birliği sağlandı.
Yapılan bir dizi hazırlık görüşmesinin ardından Astana'daki toplantının 23 Ocak'ta yapılmasına karar verildi.
Görüşmelerin yüz yüze mi, yoksa farklı odalarda aracıların mekik diplomasisi yöntemiyle mi yapılacağı ise henüz bilinmiyor.
Görüşmeler neden Astana'da yapılıyor?
Suriye ile ilgili görüşmeler şu ana kadar BM nezdinde başta Cenevre olmak üzere Avrupa kentlerinde yapıldı.
Cenevre sürecinin yeniden canlandırılmaya çalışıldığı bir dönemde, Türkiye ile Rusya'nın Astana'da Suriye hükümeti ile muhalefetini bir araya getirmesi, sahadaki değişen durumun da bir yansıması olarak görülüyor.
Son dönemde yaşanan gelişmeler arasında Türkiye ile Rusya'nın Kasım 2015'te yaşanan uçak krizinin ardından ilişkilerinin yeniden düzelmesi ve Suriye hükümetinin hem Rus ordusunun hem de İranlı Şii milisler ve Hizbullah gibi destekçilerinin elde ettiği askeri kazanımlar yer alıyor.
Ayrıca, görüşmelerin Astana'da yapılmasının ABD'nin Suriye iç savaşındaki etkinliğinin azalmasının ve Rusya'nın etkinliğinin artmasının bir sonucu olduğu yorumları da yapılıyor.
Bundan yaklaşık bir yedi yıl önce, amcanın biri Suriye'ye gidecekti. Tabi o zamanlar en büyük hayalim Şam'a gitmek. Geldikten hemen sonra yanına gittim.
"Amca nasıldı orası? Beğendin mi? Çok mu bereketli topraklar?"
Yüzüme baktı ve dedi ki..
"Tam helâklik bir kavim çocuğum.."
Ben şoka uğramıştım. Çocuk aklı onca yıl geçmesine rağmen hala film şeridi gibi gitmiyor gözümün önünden.
"Neden öyle dedin amca?"
"Ölçü ve tartıda iyi değiller çocuğum" demişti bana. Zaten aradan sadece 1-2 yıl geçti savaş patlak verdi. Belki birçok nedeni vardır lâkin bu neden kulak ardı edilesi bir neden gibi de durmuyor.
Nihayetil kelam Astana Görüşmelerine gelirsek şayet apaçık kurtlar birbirinin kuyruklarına basacak hale geldi. Sahadaki BM leş kargası arasında deklare olunca, Fransız usulüne geçtiler. Yani onların deyimiyle "medeni bir şekilde toprak alımı ve müttefiğiyle dış cepheden dostane mesaj verimi" yani diyorlar ki "hadi ama adamım çok silah zaiyatı verdik. Diplomasi girsin de araya milletin gözünde kan emiciler değil, medeni despotlar olarak değişsin adımız. Hey siz muhalifler için savaşanlar! Zaten sayınız azınlıkta ve gelgitler yaşıyorsunuz. Sizde oturun masaya tıpış tıpış bırakın silahları da zaman kaybımız olmasın."
Allah swt zalim, kafir ve tağutlara surür vermesin. Müslümanların üzerine oynadıkları oyunları başlarına geçirsin.
Ya Rab! Müslümanların kelimelerini hak üzerine birleştir.
Ya Rab! müslümanlara hakkı hak diye göster, basiretlerini aç ..
Allahumma âmin.