Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Nike Kullanan Kişinin Tekfiri - Ebu Ubeyde

Ebu Muhammed ALİ Çevrimdışı

Ebu Muhammed ALİ

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Nike Kullanan Kişinin Tekfiri - Ebu Ubeyde

nike_makale_ebuubeyde.jpg
Hamd resulünü hak din ile gönderen; kafirlerin ve munafıkların hasedi ile mümin kullarını imtihan eden, kafirlerin iftiraları ile dilediklerini hak yoldan çeviren ve dilediğini hakka ileten Allah’a dır. Salat ve selam onun güzel resulü mücahidlerin imamı, mazlumların peygamberi Muhammed sallahu aleyhi ve sellem’in üzerine olsun...
Bundan sonra; Son dönemde sitemize çok sık gelen bir meseleyi açıklamak ve tanıdığımız müslümanların meclislerinde de oldukça yer eden bir konuyu beyan etmek için bu yazıyı kaleme aldık. Allah’tan bunu ümmete faydalı kılmasını dileriz.
Bu konu ise ‘NIKE’ firmasına ait ürünleri kullanan kişileri tekfir ettiğimize dair bazı dedikodulardır. Bu söz mecraından öyle bir çıkartılmıştır ki üzerine elli tane yalan ve iftira katılarak, değiştirilerek ve sözün muhtevası tahrif edilerek insanlara sunulmaya çalışılmıştır. Bu çaba ve gayretin tek amacı batıl ehlinin hak ehlini karalama kampanyasından başka birşey değildir.
Ancak bu Allah’ın kulları üzerindeki değişmez bir sünnetidir. Batıl ehli hak ehlini karalamak için buna benzer iftiraları hep yapmışlardır. İşte Kuranı Kerim’den bir kaç örnek;
Kafirler Peygamberler ve salihler için dediler ki; “ Onlardan önce de her kime bir resul geldi ise onlar ona ya sahir ya da mecnun dediler.”
Yine Yahudi kafirler Meryem aleyhisselam’a zina iftirasında bulunarak dediler ki; “ Onlar sözlerini bozdukları için, Allah’ın ayetlerine küfrettikleri ve peygamberleri hak olmadan öldürdükleri için ve kalbimiz mühürlüdür dedikleri içindir. Bilakis onların küfürleri sebebi ile mühürlenmiştir. Onların çok azı müstesna çoğu iman etmezler. Onların küfürleri ve sözleri Meryem’e attıkları büyük bir iftiradan başka bir şey değildi.”
Munafıklarda Aişe annemize iftira etmişlerdi. “(Peygamberin eşi hakkında) o yalanı uyduranlar içinizden bir güruhtur. Bunu kendiniz için kötü sanmayın, o sizin için hayırlı olmuştur. O kimselerden her birine kazandığı günah karşılığı ceza vardır; içlerinden elebaşılık yapana ise büyük azap vardır. Onu işittiğiniz zaman, erkek kadın müminlerin, kendiliklerinden hüsnü zanda bulunup da: "Bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi? Dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? İşte bunlar, şahit getirmedikçe Allah katında yalancı olanlardır. Allahın dünya ve ahirette size lütuf ve merhameti olmasaydı, o kötü sözü yaymanızdan ötürü büyük bir azaba uğrardınız. Onu dilinize dolamıştınız. Bilmediğiniz şeyleri ağzınıza alıyordunuz. Onu önemsiz bir şey sanıyordunuz, oysa Allah katında önemi büyüktü. Onu işittiğinizde: "Bu konuda konuşmamız yakışık almaz; haşa, bu büyük bir iftiradır" demeniz gerekmez miydi?” (Nur 13-16)
Yine Allah subhanehu ve teala iftira atan iftiracılar hakkında dedi ki; “İnanan erkek ve kadınları, yapmadıkları bir şeyden ötürü incitenler, şüphesiz iftira etmiş ve apaçık bir günah yüklenmiş olurlar.” (Ahzab 58)
İşte bunlar kendilerine iftira atılan salihler ve Allah’ın bunu yapan azgınlara yapmış olduğu tehdittir. Oysaki Allah subhanehu ve teala kitabında bize müşriklere düşmanlığı önce emretmiştir;
“İbrahim ve onunla beraber olanlarda, sizin için uyulacak güzel bir örnek vardır. Onlar milletlerine şöyle demişlerdi: "Biz sizden ve Allahtan başka taptıklarınızdan beriyiz; sizi tekfir ediyoruz. Bizimle sizin aranızda yalnız Allaha inanmanıza kadar ebedi düşmanlık ve öfke başgöstermiştir." -Yalnız, İbrahimin, babasına: "And olsun ki, senin için mağfiret dileyeceğim, fakat sana Allahtan gelecek herhangi bir şeyi savmaya gücüm yetmez" sözü bu örneğin dışındadır- "Rabbimiz Sana güvendik, Sana yöneldik; dönüş Sanadır."(Mümtehine 4)
Bu emirden hemen sonra düşmanlarımızda olsalar bize adaletten sapmamayı nasihat ederek şunları emretmiştir;
“Ey İnananlar Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şahidler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz sizi adaletsizliğe sürüklemesin; adil olun; bu, Allaha karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allahtan sakının, doğrusu Allah işlediklerinizden Haberdardır.” (Maide 8)
Yine dedi ki; “Ey İnananlar Kendiniz, ana babanız ve yakınlarınız aleyhlerine de olsa, Allah için şahit olarak adaleti gözetin; ister zengin, ister fakir olsun, Allah onlara daha yakındır. Adaletinizde heveslere uymayın. Eğer eğriltirseniz veya yüz çevirirseniz bilin ki, Allah işlediklerinizden şüphesiz haberdardır.” (Nisa 135)
Adalet ve insaf ilmin bereketidir. İbn Abdilber ilmin bereketinin insafta olduğuna dair icma nakletmiştir.
Öncelikli olarak Nike ne demektir bunu beyan etmemiz gerekir. Nıke ismi eski Yunan mitolojisi denen şirk ve küfür dininde Spor işleri ile ilgilenen tanrının adıdır. Allah onların söylediklerinden yüce ve münezzehtir ve onun hiçbir ortağı ve dengi bulunmamaktadır. Ancak bu zalim cahil kafirler kendilerine Allah’tan başka ilahlar edinmek ile kalmamış her işlerine uydurdukları isimler ile sahte tanrılar icat etmişlerdir. Bundan ötürü Nike aslen küfür dininin şiarlarından ve sembollerindendir.
Netice itibarı ile Hristyanların haçı ile arasında şirk dinlerine ait bazı benzerlikler bulunmaktadır. Bu ise kafirlerin şiarlarından ve sembollerindendir. Müslümanların kafirlere has kıyafetleri giyme meselesi ise ilim ehlinin fıkıh kitaplarında yazdığı ve müslümanları kafirlerin sembollerinin bulunduğu kıyafetleri giymekten sakındırdığı malum ilimlerdendir.
Bunun ile alakalı olarak en açık delil Ebu Davud’un rivayet ettiği şu hadistir; Bize Osman ibnu Ebi Şeybe haber verdi ki; Bize Ebun Nadr haber verdi ki; Bize Abdurrahman ibnu Sabit haber verdi ki; Ona da Hasan ibnu Atıyye haber verdi ki; Munib El Cureyşi İbnu Ömer’den o da Nebi sallahu aleyhi ve sellem’den haber verdi ki; “ Her kim bir kavme benzer ise o da onlardandır.”
Ayni Ebu Davud’a yaptığı şerh’te şunları kaydetmiştir; “ Munavi ve Alkami dedi ki; Yani zahiren onların süsleri ile süslenirse, Onların yolları üzerinde gittikleri yolda yürür ise, bazı sözlerinde ve kıyafetlerinde onların yolunu tutturursa...
Kari dedi ki; Her kim nefsini elbise ve başka şeylerde kafirlerin nefislerine benzetirse, veya fasıklara, fasıklara, facirlere, tasavvuf ehline, salihlere veya iyilere benzetirse kime benzetti ise onlardandır. Yani hayırda veya şer de onlardandır.
İbnul Kayyum rahimehullah dedi ki; “ İmam Ahmed tam lafızları ile müsnedinde şunu tahriç etmiştir; "Kıyamete yakın kılıçla Allah’a şirk koşulmadan ibadet edilsin diye kılıç ile gönderildim. Rızkım mızrağımın gölgesinde kılındı. Zillet ve alçalma emrime muhalefet edenlerin boynunda kılındı. Her kim bir kavme benzerse o da onlardandır.’”
İbn Teymiyye İktıdas Sıratel Mustakim adlı eserinde dedi ki; “Ahmed ve başkaları bu hadisi delil aldılar. Bu hadis onlara benzemenin en az olan halinin haram olduğunun en açık delilidir. ‘ Sizden kim onları dost edinir ise o da onlardandır.’ Bu Abdullah ibnu Amru’nun bakış açısıdır ki o şöyle dedi; ‘ Her kim Müşriklerin topraklarına ev bina ederse, Nevruzlarına ve festivallarine katılarak onlara benzer ve bu hal üzere ölürse kıyamet günü onlarla beraber diriltilir. Bu genel olan mutlak benzemeye hamledilir ki bunun hükmü küfürdür. Bazı yerlerde de benzemenin haramlığına işaret vardır. Bunda ihtimaldir ki onlara ortak olarak benzediği şey ne ise o oranda onlara ortaktır. Küfür, günah veya şiar da ortak ise hükmü de ortaklığına göredir. İbnu Ömer Nebi sallahu aleyhi ve sellem’den acemlere(yabancı) benzeme noktasında şunu rivayet etmiştir; ‘ Kim bir kavme benzer ise o da onlardandır.’ Bunu Kadı Ebu Yala zikretti. Bunları delil alarak birçok İslam alimi müslümanların süsleri dışındaki şeyler ile süslenmenin kerahiyeti noktasında ihticaclarda bulunmuşlardır. Tirmizi Amr ibnu Şuayb’ın babasından, onun da dedesinden onunda Nebi sallahu aleyhi ve sellem’den şunu naklettiği sabit olmuştur; ‘ Bizden başkasına benzeyen bizden değildir.’ (Sözü kısa olarak burada noktalandı.)
Bu konudaki en doyurucu söz İbn Teymiyye’nin İktidas Sıratel Mustakim’deki sözüdür.” (Ayninin sözleri burada bitti.) İşte burada açıkça alimlerin sözlerinden de anlayıp göreceğin gibi Alimler kafirlere benzemekten veya onların süslerini takmaktan sakındırmışlar. Bunlar ile süslenmeyi ve giyinmeyi kerih görmüşlerdir. Netice itibarı ile bizimde bazı kardeşlerimizi bu kafirlerin süsünden nehyettiğimizi görenler bunun üzerine yalan ziyadelerde bulunarak ‘Nike giyenleri tekfir ettiğimizi’ sonra bu yalana bir yenisini de ekleyerek ‘Adidas giyeni tekfir ettiğimizi’ bu konuda aşırılığa kaçtığımızı ve Nike giyeni bile tekfir ediyor diyerek adımızın tekfirciye çıkmasını irade etmişlerdir.
Bütün bu iftiralara ve saptırmacalara karşı diyoruz ki; Hasbunallahi ve Nimel Vekil. Nimel mevla ve Nimen Nasir. Allah bize yeter o ne güzel vekil ve ne güzel yardımcıdır.
Bu küfre ait olan şiarlardan nasihatimize kulak veren, kalbi bize karşı temiz olan bütün kardeşlerimize tekrardan nasihat ederek sakınmalarını tavsiye ediyoruz. Allah kitabında dedi ki; “ Kim Allah’ın şiarlarını yüceltir ise işte bu kalplerin takvasındandır.”
Biz Allah’ın dininin şiarlarını yüceltmeye, şirki ve şirkin şiarlarını aşağılamaya davet ediyoruz. Kafir takımların formaları, bu tarz küfür şiarlarının markalandığı küfür şiarları ve genel olarak kafirlere has olan bütün elbise ve süslerden kardeşlerimizi sakındırıyoruz.
Allah hakka ve doğruya isabet ettirendir.
Ebu Ubeyde
 
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
arkadaş bu kardeş aklını peynir ekmeklemi yedi de nike giyeni tekfir etsin aklı başında olan hiç bir insan buna inanmaz kalbin de maraz olanlar başka
 
A Çevrimdışı

asdasd

Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Ubeyde ismi ile meşhur olmuş bu adamın ismi İlyasdır. Musa abiden bir kaç müddet ders okumuş. Bir çok yanlış görüşleri var ben sadece birini burada zikr ediyorum:



İddia: 1
“Tekfir bidatmıdır? Hakikatmi?” Kitabında sahife 178 de yazar diyor ki:Dinin aslında cehaleti ispatlamak adına bütün ümmetin “icma” ile küçük şirk kabul ettiği Allah’tan başkasına yemin etmek meselesini ümmete muhalefet ederek büyük şirk anlamış ve sahabenin küfrü söylediğini ancak Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ’in onları tekfir etmediğini söylemiştir.
Cevap: Bırak bütün ümmetin bu olaya küçük şirk dediğini ümmet hiç bu olayın haram olduğunda bile icma etmemişdir. Bilakis bu konu hakkında konuşan fakihler böyle bir olayın harammı yoksa mekruhmu olduğunda ihtilaf etmişler. Yanı Allah’tan başkasına yemin etmenin hükmünde. Mesela: Peygamber, Melek, Kabe, Ana Baba üzerine yemin etme gibi.




bu söylediğin nerde geçiyo Allah'tan(cc) başkası adına yemin etmenin mekruh olduğunu kim söylemiş
"Allah'tan başkasına yemin eden, şüphesiz apaçık bir şirk koşmuştur.
(Tirmizi ,nüzûr 9 ,Dârimî, nüzûr 6 ; Nesâî, Eymân 4; İbn Mâce, Keffârât 2)


"Kim yemin edecekse Allah'a yemin etsin, yahutta sussun"
(Buhârî, Şehâdât 26, Eymân 4; Müslim, Eymân 3)


3248. Ebû Hureyre (r.a)'den Rasûlullah (s.a)'ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

"Babalarınızın, annelerinizin ve putların adlan ile yemin etmeyiniz. Sadece, Allah'ın adı ile yemin ediniz. (Allah'ın adı ile de)ancak(sözünüzde) doğru olduğunuzda yemin ediniz."
(Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 12/186.)
Saîd b. Ebî Ubeyde'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: İbn Ömer (r.anhuma); "Kabe'ye yemin ederim-ki hayır" diye yemin eden bir adamı duyup ona:
"Ben Rasûlullah (s.a)'ın; Allah'tan başkasına yemin eden (O'na)ortak koşmuştur, buyurduğunu işittim." dedi.
Tirmizî, nüzûr 9.
Sunen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 12/191
 
Üst Ana Sayfa Alt