Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Nusra ( Golan Tepelerinde Esir Aldığı) 43 Bm Askerini Serbest Bıraktı !!! (11.09.2014)

TekDinİslam Çevrimdışı

TekDinİslam

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Fijili%20askerler%20%5BReuters%5D%20-%20main.jpg


Al Jazeera kaynaklarına göre, 28 Ağustos'ta Nusra Cephesi tarafından İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'nin Suriye tarafında kaçırılan 44 Fijili BM askeri serbest bırakıldı.

Askerler sınıra getilen minibüslere bindirilerek İsrail tarafına geçirildi.

Nusra Cephesi askerlerin karşılıksız olarak serbest bırakıldığını duyurdu.

Nusra Cephesi'nin 10 Eylül Çarşamba günü Twitter ve Youtube'da yayınladığı videoda, alıkoyulan askerler yakında serbest bırakılmalarını beklediklerini söylemişlerdi.

Suriye ordusu ile savaşan muhalifler, 28 Ağustos Perşembe sabahı, alıkoydukları BM Ateşkes Gözlem Misyonu'nda (UNDOF) görev yapan 44 Fijili askerin güvende olduğunu BM’ye bildirmişti.
Suriye yönetimiyle anlaşma iddiası

El Kaide'nin Suriye kolu olan Nusra Cephesi ise askerleri "BM'nin, Suriye rejiminin halkına karşı yaptığı katliamları durdurmaması nedeniyle" alıkoyduklarını duyurdu. Askerlerin güvenli bir yerde tutuldukları ve durumlarının iyi olduğu belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"UNDOF dökülen Müslüman kanlarını görmezden geldi. Bunun yanında birçok kez rejim ile tampon bölge denilen yerlerde Müslümanları vurmasına kolaylık sağlanması amacıyla üstü kapalı anlaştı. BMGK son olarak Irak ve Suriye'de faaliyet gösteren El Kaide ile bağlantılı terör örgütlerine yönelik hazırlanan karar tasarısıyla Nusra Cephesi'ne yaptırımlar uyguladı ve mücahitlere saldırmak için uluslararası hazırlıklarını tamamladı. BM askerlerinin alıkoyulmasının bir sebebi de bu karar ve yaptırımlardır."
UNDOF İsrail-Suriye sınırında

UNDOF, resmen savaş halinde olan İsrail ve Suriye arasındaki Kuvvetlerin Çekilme Anlaşması'nı izlemek
üzere bölgede bulunuyor. Misyonda 31 Temmuz 2014 itibarıyla Fiji, İrlanda, Hindistan, Nepal, Hollanda ve Filipinler'den bin 223 Barış Gücü görevlisi bulunuyor. Avusturya, Japonya ve Hırvatistan, Suriye’deki çatışmaların yoğunlaşması üzerine UNDOF’a gönderdikleri askerleri geri çekmişti.

İsrail 1967'de Altı Gün Savaşları sırasında Golan Tepeleri'ni işgal etmiş, 1973'te İsrail ve Suriye arasında yaşanan Yom Kippur Savaşı'ndan sonra, Suriye bu tepelerin yüzde 5'ini geri almıştı. UNDOF, 1974'te iki ülke arasında tampon bölge oluşturmuştu.



Kaynak: Al Jazeera
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Ebu Mervan Çevrimdışı

Ebu Mervan

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
takvahaber'deki editörlerin icinde öyle bir kin varki Allahu Akbar!! firsat olsa ellerinde kelleleriizi götürecekler. Nusra BM askerlerini serbest birakacaklarini duyurdugu icin yaptiklari haberlere baksaniza bi :) sanki Allah esirler fidyesiz serbest birakmayi yasaklamis gibi haber veriyorlar. ve yorumcularin tekfirleride bunun üzerine bina ediyorlar. vay ahmak yorumcu ve editörler tam birbirlerini bulmuslar. Heleki hassan Abbud hakkinda yaptiklari haberlere bakin hele?? tecavüz olayini sanki hassan abbud yaptirmis gibi haber yapmislar. Hassan abbud hatalariyla günahlariyla müslümanlarindir. Allah sehadetini kabul etsin.
 
Suraka Çevrimdışı

Suraka

Jihad today, Jannah tomorrow...
İslam-TR Üyesi
Nusret cephesi,İsrail sınırında görev yapan BM askerleri UNDOF'a Dr Ebû musab,nusayrilerle savaş sırasında UNDOF Görevlilere verdiği emandan ötürü serbest bırakmaya karar verdi.
Ebû musab olayı şöyle özetledi,kuneytira kapısını aldıktan
Sonra nusayrilerin konumlandıklari hastaneye yöneldik,hastane yi almak için UNDOF yerini almamız gerekiyordu bundan ötürü
UNDOF ile irtibata geçtim yerinizi teslim edin size eman vereceğiz dedim,süren görüşmeler sonucu eman karşılığında yeri Bize teslim etme karar verdiler.bundan sonra allah in yardımı ile UNDOF merkezinden hastaneye saldirdik ve ele geçirdik. kardeşlerimiz verdiğimiz emana bağlı kalacaklari düşüncesi ile yarililar ile meşgul olurken basindan UNDOF askeri esir
Esir alındığını duydum.bu durumu Dr Sami el ureydi ye ordan şeriat mahkemesine hatta Ebû muhammed el makdisi ye sorduk Eman a Bağlı kalınması gerektiği hükmü verildi.
Ebû muhammed el cevlaniye arzedildi oda şeriat in hükmüne uymak benim için şereftir dedi.

Twitter.com/muhammed_usame
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
E Çevrimdışı

ENSARİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
forumda bir ara bm askerleri için şeriat uygulayacak diye bir haber verilmiştide bizde demiştikte nusra bu esirleri salıverecek deyince bana sen diyorsun denmişti..işte gördükki bizimde bir bildiğimiz vardı orada ve haklı çıktık..
 
hebbit kerrih Çevrimdışı

hebbit kerrih

İslam-tr Mudâvimi
Site Emektarı
forumda bir ara bm askerleri için şeriat uygulayacak diye bir haber verilmiştide bizde demiştikte nusra bu esirleri salıverecek deyince bana sen diyorsun denmişti..işte gördükki bizimde bir bildiğimiz vardı orada ve haklı çıktık..
:D akhi senin söyleminde hata vardı öyle bir dedin ki şeriat falan umurlarında deıl bm ye yaranmak ıcın serbest bırakacaklar olarak algıladı herkes :p

kalbini kırdı isek helal et.
 
M Çevrimdışı

Muvahhidah

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
aha nusra esirleri serbet bırakmış !!! (bende konu başlığındaki gibi 3 tane ünlem koyayım dedim , nusra haram bişey yaptığına dikkat çekmek için :) )

nerede bu güzelim tekfirciler :)
 
farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
aha nusra esirleri serbet bırakmış !!! (bende konu başlığındaki gibi 3 tane ünlem koyayım dedim , nusra haram bişey yaptığına dikkat çekmek için :) )

nerede bu güzelim tekfirciler :)
Teslim olmalari karsiliginda ozgurlukleri soz verilmis . Haberde dediğine gore.
Ahdini yerine getirmek helal, ve ayetle sabit emir, iftira haramdir. Dikkat et
 
E Çevrimdışı

ENSARİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
:D akhi senin söyleminde hata vardı öyle bir dedin ki şeriat falan umurlarında deıl bm ye yaranmak ıcın serbest bırakacaklar olarak algıladı herkes :p

kalbini kırdı isek helal et.
el nusra devlet olma yolunda ilerliyor,anlıyacağınız çıtayı yükseltiyor...her devlet uluslar arası zeminde terörist olarak değil,her kesimin onayladığı meşrulaşan üniter yapıyla yer almayı hangi devlet istemezki bundan daha doğal ne olabilirki..heleki bunuda şeri yapıdan uzaklaşıyor gibi algılamakta tamamen abesle iştigaldir..
 
Al-Alameyn Çevrimdışı

Al-Alameyn

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Nusret cephesi,İsrail sınırında görev yapan BM askerleri UNDOF'a Dr Ebû musab,nusayrilerle savaş sırasında UNDOF Görevlilere verdiği emandan ötürü serbest bırakmaya karar verdi.
Ebû musab olayı şöyle özetledi,kuneytira kapısını aldıktan
Sonra nusayrilerin konumlandıklari hastaneye yöneldik,hastane yi almak için UNDOF yerini almamız gerekiyordu bundan ötürü
UNDOF ile irtibata geçtim yerinizi teslim edin size eman vereceğiz dedim,süren görüşmeler sonucu eman karşılığında yeri Bize teslim etme karar verdiler.bundan sonra allah in yardımı ile UNDOF merkezinden hastaneye saldirdik ve ele geçirdik. kardeşlerimiz verdiğimiz emana bağlı kalacaklari düşüncesi ile yarililar ile meşgul olurken basindan UNDOF askeri esir
Esir alındığını duydum.bu durumu Dr Sami el ureydi ye ordan şeriat mahkemesine hatta Ebû muhammed el makdisi ye sorduk Eman a Bağlı kalınması gerektiği hükmü verildi.
Ebû muhammed el cevlaniye arzedildi oda şeriat in hükmüne uymak benim için şereftir dedi. Twitter.com/muhammed_usame

Esselamü aleyküm,

Bir önceki konunun devamı olarak, burada da aşağıdaki bazı hususların belirtilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum.. Nusra bir yanlış yapmış ve bu yanlıştan geri dönerek şer’i açıdan yaptığı yanlışı düzeltmiştir.. Eğer burada alınması gereken güzel bir ders varsa, bu da Nusra’nın yanlışını şeriatın hükümleri ve Şeyh Makdisi/Culani’nin tavsiye ve emirleri doğrultusunda düzeltmiş olduğudur..

Bahsi edilen “emanın verilmesi” söz konusu olamaz, çünkü bu eman 1974’te imzalanan anlaşma gereği yürürlükteydi.. Bu noktadan bakıldığında, BM barış gücü askerlerine daha önce bir güvence verilmişti.. Ve bu güvence de İmam Şeybani’nin Es-Siyar kitabındaki “Bir müslümanın herhangi birine güvence vermesi, bütün Müslümanların üzerine zorunluluktur. Velevki güvenceyi veren günahkar olsun ya da Allah C.C.’dan korksun. İslam beldesine giren veya istimaket eden gayri müslimler, şer’i hukuk açısında güvence altına alınmışlardır ve bunlarla yapılan akitler de ayette geçen “Ey iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin” [Maide:1] gereği bir zorunluluktur.. Herşeyden önce verilen emanın daimiyeti öncelik olmalıydı ve bu noktada Nusra’nın emir komutasındakilerin bunu şer’i uygulamada nazara alıp almadıkları izahat gerektiren bir vakadır..

Bu gibi durumlarda muhakkak ki örnek alınması gereken Efendimiz Muhammed s.a.v.’in akitler konusundaki tutumudur.. O daima daha önce yapılan bütün anlaşmaların şart ve yükümlülüklerine riayet etmişti.. Örneğin, Hudeybiye anlaşması gereği müslüman olup da Medine’ye kaçan Mekkeliler’i iade etmesi bunun bir göstergesidir.. Ve hepimizin de bildiği gibi akitlere riayet, sonradan Kuran’da “apaçık bir fetih” olarak değerlendirilen bir neticenin vuku bulmasına meydan vermişti..
 
Suraka Çevrimdışı

Suraka

Jihad today, Jannah tomorrow...
İslam-TR Üyesi
Esselamü aleyküm,

Bir önceki konunun devamı olarak, burada da aşağıdaki bazı hususların belirtilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum.. Nusra bir yanlış yapmış ve bu yanlıştan geri dönerek şer’i açıdan yaptığı yanlışı düzeltmiştir.. Eğer burada alınması gereken güzel bir ders varsa, bu da Nusra’nın yanlışını şeriatın hükümleri ve Şeyh Makdisi/Culani’nin tavsiye ve emirleri doğrultusunda düzeltmiş olduğudur..

Bahsi edilen “emanın verilmesi” söz konusu olamaz, çünkü bu eman 1974’te imzalanan anlaşma gereği yürürlükteydi.. Bu noktadan bakıldığında, BM barış gücü askerlerine daha önce bir güvence verilmişti.. Ve bu güvence de İmam Şeybani’nin Es-Siyar kitabındaki “Bir müslümanın herhangi birine güvence vermesi, bütün Müslümanların üzerine zorunluluktur. Velevki güvenceyi veren günahkar olsun ya da Allah C.C.’dan korksun. İslam beldesine giren veya istimaket eden gayri müslimler, şer’i hukuk açısında güvence altına alınmışlardır ve bunlarla yapılan akitler de ayette geçen “Ey iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin” [Maide:1] gereği bir zorunluluktur.. Herşeyden önce verilen emanın daimiyeti öncelik olmalıydı ve bu noktada Nusra’nın emir komutasındakilerin bunu şer’i uygulamada nazara alıp almadıkları izahat gerektiren bir vakadır..

Bu gibi durumlarda muhakkak ki örnek alınması gereken Efendimiz Muhammed s.a.v.’in akitler konusundaki tutumudur.. O daima daha önce yapılan bütün anlaşmaların şart ve yükümlülüklerine riayet etmişti.. Örneğin, Hudeybiye anlaşması gereği müslüman olup da Medine’ye kaçan Mekkeliler’i iade etmesi bunun bir göstergesidir.. Ve hepimizin de bildiği gibi akitlere riayet, sonradan Kuran’da “apaçık bir fetih” olarak değerlendirilen bir neticenin vuku bulmasına meydan vermişti..
Ve aleykum selam..
 
Üst Ana Sayfa Alt