Nusret Cephesi Lideri: Çatışma Müslümanlar Arasındadır

Suriye'de çatışmaların başından beri CIA ve Körfez istihbaratlarının yoğun mesai ile olayları kışkırttığı, uluslararası medyanın olayı körüklediği gözleniyordu. CIA tarafından yönlendirilen Cemal Mahluf ve bazı liderler olayları fırsata çevirmek isterken, çeşitli İslami grupları da etkiledikleri gözlemlendi. Çatışmaların başından beri arabuluculuk faaliyetleri yapan Nusret Cephesi lideri Cevlani olayları özet olarak aşağıdaki gibi değerlendirdi:

1-Çatışmada kötü niyetli yabancı eller olsa da tarafların çoğunluğu Müslümandır.

2-Olaylar büyük oranda IŞİD'in yanlış siyasetinden kaynaklanmıştır.

3-Bağımsız, güvenilir bir Şer'i kurulun olmaması olayları körüklemiştir.

4-Bazı kesimler çatışmaları Muhacir'lere saldırıya dönüştürmüştür.

5-Müslümanların kanı dökülmektedir ve biz burada taraf değiliz.



İşte açıklama



Şüphesiz son bir haftada Müslüman gruplar arasında yaşana olaylar ümmeti oldukça üzmüştür. Bizler her ne kadar bazı hainlerin olayları Batı'nın çıkarları ya da şahsi menfaatleri uğruna kullanmış olsa da çatışmanın taraflarının Müslüman olduğuna inanmaktayız.

Şüphesiz ki Allah Müslümanların kanı konusunda bizleri uyarmış ve Müslümanların canının kıymetini yüceltmiştir. O şöyle buyurmaktadır.

Kim bir mü’mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah, ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.(Nisa 93)

Aynı şekilde Müslüman kanına elini bulaştırmaktan Rasulullah (sav) da bizleri sakındırmış ve sahih hadislerinde şöyle buyurmuştur:

Şüphesiz ki dünyanın zeval bulmazı, yıkılması Allah katında haksız bir şekilde bir Mü'mini canının alınmasından daha iyidir.

Yine hadislerinde Rasulullah şöyle buyurmaktadırlar:

Her kim bir mü'minin kanına dili ile ortak olmuş olarak gelirse kıyamet günü Allah'ın huzuruna alnında "Allahın rahmetinden mahrum" yazısı yazılı olarak gelir.

Bununla beraber bu hadisler bir kişinin kendisine saldırı yapıldığı zaman kendisini savunmasını yasaklamaz ve gayri meşru yapmaz.

Ebu Hureyre ra buyurdular ki:

Adamın bir Rasulullah sav'nin yanına geldi ve ona dedi ki:" Ey Allahın Rasulu,Adamın biri gelip malımı zorla almak isterse ne yapmalıyım?"

Rasulullah (sav):" Malını verme." dedi. Adam:"Peki o beni öldürürse?" diye sordu.

Rasulullah (sav): "Sen şehid olursun" dedi.

Adam:" Peki ben onu öldürürsem?" diye sordu

Rasulullah: "O zaman o adam ateştedir" dedi.

Şüphesiz Suriye'de çeşitli grupların birbir haklarına yönelik bir takım saldırıları olmuştur. Ancak açıkça söylemek gerekir ki Irak-Şam İslam Devleti grubunun diğer hareketlere karşı yanlış tutumunun bu tartışmalarda çok fazla yeri vardır.

Buna ek olarak bilinen İslami gruplar arasında problemlerin şahitliğine ve yargısına götürülecek güçlü bir şer'i yapının olmaması da problemlerin ana kaynaklarındandır.

Burada dile getirilmesi gereken konulardan birisi Rakka'daki Nusret Cephesi emirinin durumudur. IŞİD onu esir aldı ve onu dinden çıkmakla itham etti.

Onun durumu bugün maalesef meçhuldür. La havle vela kuvvete illa Billah.

Eğer bu durum devam ederse bu durumda bir çok taraftan Müslümanların kanlarının döküleceği, olaylarda muhacirlerden ve ansardan masum bir çok kişinin yaşamını yitireceği açıktır. Ayrıca bu olaylarda Esed rejimi geri dönecek, Doğunun ve Batı'nın zalimleri sevinecek ve bunun bedelini Esed hapishanelerindeki kadınlar, yetimler ve çocuklar, Humus ve Guta'da kuşatma altında bulunan halk ödeyecektir.

Burada yaşanan olaylar bizleri Suriye'nin bilinen itibarlı hareketleri ile beraber herkesin üzerinde ittifak edeceği şer'i bir kurul oluşturmaya sevk etmiştir. Bu kurul çatışmaları önleyecek, olayları durduracak, mağduriyetleri giderecek ve gasbedilmiş mal ve hakları geri alacaktır. Bütün İslami gruplar bu kurulun kararlarını tek saf olarak ve güç ile onun kurallarına uymayan her kesime karşı koruyacaklardır.

Ta ki gerektiğinde Allah'ın şu sözünü uygulayıncaya kadar:

Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah’ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer (Allah’ın emrine) dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve (onlara) adaletli davranın. Çünkü Allah, adaletli davrananları sever. (Hucurat 9)



Şu anda en önemli meseleler olan Esed güçlerinin engellenmesi, halkın geçiş yollarının açılmasıdır. Bu anlaşma üzerine bazı tarafların muvafakatı ile uzlaşılmıştır. Bazı tarafların icabet etmesi ise bekleniyor.

Şüphesiz bu anlaşma sahadaki durumu düzeltmeye yöneliktir ve hiç bir tarafa zulmetmeyecektir.



Cihad sahasını bu büyük çalkantı ve tehlikeden kurtarmak için zaman henüz geçmiş değil.



Bizim görüşlerimiz şu şekildedir:

Birincisi, bizler bu çatışmayı Müslümanlar arasındaki bir savaş olarak görmekteyiz ve dökülen her damla kandan Allah'a beraatimizi ilan ederiz.

İkincisi: Bizler,Rejime karşı hudutları ve rıbatları korumaya devam edeceğimizi ilan ediyoruz. Hatta saldırılarımızı daha da arttıracağız.

Üçüncüsü: Bizlere, mal ya da can olarak yapılan kimden gelirse gelsin her haksızlıkta kendimizi savunacağız.

Dördüncü: Nusret Cephesi'nin tüm birimlerinin ve tüm insanların üzerine kendilerine saldırı yapılan yabancı direnişçilere sahip çıkmak ve onları korumak borçtur. Bu şer'i bir vecibedir.

Buradan muhacirlere de sesleniyoruz. Allah rızası için evlerinizi, yurtlarınızı terk ettiğiniz gaye dışındaki her türlü çatışmadan uzak durun.

Ey Şam ehli, cihadınız konusunda Allah'tan korkun ve ona sığının.

Sonuç olarak:

Şüphesiz bu fitne pek yakında bitecektir. Ve silahlar tekrar doğrultulması gerekenlere doğrultulacaktır. Tüm Müslümanlara yeniden safları düzeltmek;Rafıziler ve rejime karşı def edici bir saf olmak çağrısı yapıyorum.

Allah'ım saflarımızı düzelt. Allah'ım bu benim davetimdir. Şahid ol. Şüphesiz bunda kalbi olan ve işitmesi olan kişilere bir nasihat vardır.

Hamd, Alemlerin Rabbi olan Allah'adır.

Esselamu Aleykum ve Rahmetullah.

kaynak:Inca news

"جبهة النصرة قاطع عندان" كلمة صوتية للفاتح الجولاني بخصوص الأحداث الأخيرة
Beyanın Nusra Tarafından Twitera eklenmiş Haber Linki
http://justpaste.it/e0sr

Nusret Cephesi'nden önemli açıklama

Nusret Cephesi Lideri Muhammet Fatih Cevlani, Suriye'de yaşanan çatışmalardan birinci derecede sorumlu olanın IŞİD olduğunu söyledi ve tüm direnişçilere çağrıda bulundu

Nusret Cephesi lideri Muhammet Fatih Cevlani'nin açıklaması:

Şüphesiz son bir haftada Müslüman gruplar arasında yaşana olaylar ümmeti oldukça üzmüştür. Bizler her ne kadar bazı hainlerin olayları Batı'nın çıkarları ya da şahsi menfaatleri uğruna kullanmış olsa da çatışmanın taraflarının Müslüman olduğuna inanmaktayız.

Şüphesiz ki Allah Müslümanların kanı konusunda bizleri uyarmış ve Müslümanların canının kıymetini yüceltmiştir. O şöyle buyurmaktadır.

Kim bir mü’mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah, ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.(Nisa 93)

Aynı şekilde Müslüman kanına elini bulaştırmaktan Rasulullah (sav) da bizleri sakındırmış ve sahih hadislerinde şöyle buyurmuştur:

Şüphesiz ki dünyanın zeval bulması, yıkılması Allah katında haksız bir şekilde bir Mü'mini canının alınmasından daha evladır.

Yine hadislerinde Rasulullah şöyle buyurmaktadırlar:

Her kim bir mü'minin kanına dili ile ortak olmuş olarak gelirse kıyamet günü Allah'ın huzuruna alnında "Allahın rahmetinden mahrum" yazısı yazılı olarak gelir.

Bununla beraber bu hadisler bir kişinin kendisine saldırı yapıldığı zaman kendisini savunmasını yasaklamaz ve gayri meşru yapmaz.

Ebu Hureyre ra buyurdular ki:

Adamın bir Rasulullah sav'nin yanına geldi ve ona dedi ki:" Ey Allahın Rasulu,Adamın biri gelip malımı zorla almak isterse ne yapmalıyım?"

Rasulullah (sav):" Malını verme." dedi. Adam:"Peki o beni öldürürse?" diye sordu.

Rasulullah (sav): "Sen şehid olursun" dedi.

Adam:" Peki ben onu öldürürsem?" diye sordu

Rasulullah: "O zaman o adam ateştedir" dedi.

Şüphesiz Suriye'de çeşitli grupların birbirlerinin haklarına yönelik bir takım saldırıları olmuştur.

Ancak açıkça söylemek gerekir ki (IŞİD) Irak-Şam İslam Devleti grubunun diğer hareketlere karşı yanlış tutumunun bu tartışmalarda çok fazla yeri vardır.

Buna ek olarak bilinen İslami gruplar arasında problemlerin şahitliğine ve yargısına götürülecek güçlü bir şer'i yapının olmaması da problemlerin ana kaynaklarındandır.

Burada dile getirilmesi gereken konulardan birisi Rakka'daki Nusret Cephesi emirinin durumudur. IŞİD onu esir aldı ve onu dinden çıkmakla itham etti.

Onun durumu bugün maalesef ya öldürülmüştür ya da meçhuldür. La havle vela kuvvete illa Billah.

Eğer bu durum devam ederse bu durumda bir çok taraftan Müslümanların kanlarının döküleceği, olaylarda muhacirlerden ve ensardan masum bir çok kişinin yaşamını yitireceği açıktır. Ayrıca bu olaylarda Nusayriler geri dönecek, Doğunun ve Batı'nın zalimleri sevinecek, bunun bedelini Halep'teki cepheler ve Nusayrilerin hapishanelerindeki kadınlar, yetimler ve çocuklar, Humus, Şam ve Guta'da kuşatma altında bulunan halk ödeyecektir.

Burada yaşanan olaylar bizleri Suriye'nin bilinen itibarlı hareketleri ile beraber herkesin üzerinde ittifak edeceği şer'i bir kurul oluşturmaya sevk etmiştir.

Bu kurul çatışmaları önleyecek, olayları durduracak, mağduriyetleri giderecek ve gasbedilmiş mal ve hakları geri alacaktır. Bütün İslami gruplar bu kurulun kararlarını tek saf olarak ve güç ile onun kurallarına uymayan her kesime karşı koruyacaklardır.

Ta ki gerektiğinde Allah'ın şu sözünü uygulayıncaya kadar:

Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah’ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer (Allah’ın emrine) dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve (onlara) adaletli davranın. Çünkü Allah, adaletli davrananları sever. (Hucurat 9)



Şu anda en önemli meseleler olan Esed güçlerinin engellenmesi, halkın geçiş yollarının açılmasıdır. Bu anlaşma üzerine bazı tarafların muvafakatı ile uzlaşılmıştır. Bazı tarafların icabet etmesi ise bekleniyor.

Şüphesiz bu anlaşma sahadaki durumu düzeltmeye yöneliktir ve hiç bir tarafa zulmetmeyecektir.



Cihad sahasını bu büyük çalkantı ve tehlikeden kurtarmak için zaman henüz geçmiş değil.



Bizim görüşlerimiz şu şekildedir:

Birincisi, bizler bu çatışmayı Müslümanlar arasındaki bir savaş olarak görmekteyiz ve dökülen her damla kandan Allah'a beraatimizi ilan ederiz.

İkincisi: Bizler,Rejime karşı hudutları ve rıbatları korumaya devam edeceğimizi ilan ediyoruz. Hatta saldırılarımızı daha da arttıracağız.

Üçüncüsü: Bizlere, mal ya da can olarak yapılan kimden gelirse gelsin her haksızlıkta kendimizi savunacağız.

Dördüncü: Nusret Cephesi'nin tüm birimlerinin ve tüm Şam Ehlinin üzerine kendilerine saldırı yapılan yabancı direnişçilere sahip çıkmak ve onları korumak boynumuzun borcudur. Bu şer'i bir vecibedir. Allah katında bundan sorumlu olacağız.

Buradan muhacirlere de sesleniyoruz. Allah rızası için evlerinizi, yurtlarınızı terk ettiğiniz gaye dışındaki her türlü çatışmadan uzak durun.

Ey Şam ehli, cihadınız konusunda Allah'tan korkun ve ona sığının.

Sonuç olarak:

Şüphesiz bu fitne pek yakında bitecektir. Ve silahlar tekrar doğrultulması gerekenlere doğrultulacaktır. Tüm Müslümanlara yeniden safları düzeltmek; Rafıziler ve rejime karşı def edici bir saf olmak çağrısı yapıyorum.

Allah'ım saflarımızı düzelt. Allah'ım bu benim davetimdir. Şahid ol. Şüphesiz bunda kalbi olan ve işitmesi olan kişilere bir nasihat vardır.

Hamd, Alemlerin Rabbi olan Allah'adır.

Esselamu Aleykum ve Rahmetullah.

Allah razı olsun. Müslüman tavrı nasıl olurmuş görsün herkes. Onu bunu tekfir etme illetinden de ümmeti ve bizleri muhafaza etsin Rabbim. Rabbim kalblerimizde eğrilik bulundurmaki eğri olanlara meyletmeyelim!

Benim bu konuda kafam çok karışmıştı Allah razı olsun şeyh Cevlani'den net ve güzel bir açıklama getirmiş bu karmakarışık meseleye.

Bazı kimseler IŞID'in hatasız olduğunu savunmak icin diğer mücahidleri 'hain' ve 'kafir işbirlikcileri' olarak damgalıyor ve boylece büyük günaha giriyorlar. Allah'tan korkun ey günahkar ve fasıklar! Buranın yetkililerinide bu vesileyle bu tip konularda bu tip insanları uyarmaya davet ediyorum. Ben bu siteye bu olaylara bir izah olur diye girdim ve ne yazık ki burda da bir nevi holiganlik yapıldığını gördüm maalesef.

Unutmayın müslümanlar/müminler arasında catışmaların ve savasların olması mümkündur. Çünkü Allahu Teala şöyle buyuruyor:
Eğer müminlerden iki grup birbirleriyle çarpışırlarsa, hemen aralarını bulun barıştırın! Şayet biri ötekine saldırıyorsa, Allah'ın emrine dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse, yine adaletle aralarını düzeltin ve hep insaflı olun. Çünkü Allah adaletli davrananları sever. (Hucurat 9. ayet)

Son olarak: önemli olan bu iki grubun arasını bulmak. Sayet biri saldırıyorsa, saldırganla Allahın emrine gelinceye kadar savaşmaktır. Ama unutmayın 'hainmiş' 'işbirlikciymiş' ve üstü kapalı tekfir etmek gibi pis eyilimlere ve ithamlara girişmeden once Ahirette vereceğiniz hesabı dusunun.

Cevlani ve Emiri Olduğu bütün Müslümanlardan Allah razı olsun.
Bu açıklama ile Nusret bir kez daha sevgimi kazanmıştır.

Günlerdir haberleri takip ediyoruz.
Forumu da takip ediyordum.
Fakat üzülerek gördüğüm bir şey, bir çok kardeş, İŞİD i aklamak için karşı tarafları hain vb. sıfatlarla yaftalıyorlardı.
İŞİD i masum görüp, eleştiren herkesi neredeyse tekfir ediyorlardı, sözleri ile olmasa da davranışlarıyla.

Bu açıklama çok iyi bir örneklik teşkil etmekte.
Şimdi kim kalkıp Cevlani ve Nusret'in hain olduğunu söyleyebilir?
Oysa açık açık bu fitnenin sorumlusu olarak İŞİD belirtilmiş.
Hatta Nusret Cephesi emirlerinden birinin bile kaçırılarak tekfir edildiği belirtilmiştir.

"Burada dile getirilmesi gereken konulardan birisi Rakka'daki Nusret Cephesi emirinin durumudur. IŞİD onu esir aldı ve onu dinden çıkmakla itham etti.
Onun durumu bugün maalesef meçhuldür. La havle vela kuvvete illa Billah."

Bir Müslüman karşısındaki kafir bile olsa adil olmak zorundadır.
Kendimize yakın gördüğümüz kimseleri aklayıp, karşı tarafı kafir ilan edersek işte sonuçları bu şekilde oluyor.
Bütün Müslümanların kanı, canı, namusu korunmuştur.
Bizim gibi değil diye, insanları tekfir edip onları işkence ile öldürmek asla İslami bir tavır değildir.
Bunu her kim yapıyorsa, sevsek veya sevmesek de, yanlış yaptığını dile getirmek zorundayız.
Neyse, belki bir çok kardeş bu yazdıklarımdan dolayı beni de hain ilan edecek, fazla uzatmayayım...

Öyle bir medya savaşı başladı ki biz de ne diyeceğimizi şaşırdık.Öyle ki bir çok yakını ahraruş şam da savaşmış olan ben bile işidi destekledim.Ahraruş şamdakilerle ilgili her gün bir haber yapıldı ve yapılmakta.Müslüman ocu bucu şucu değildir kardeşler kendimize gelelim.İki mücahid grup savaşıyorsa hakikati görene kadar tarafsız olalım.

Abu Mohammad al-Adnani nin bir ses kaydı düştü internete. Kimdir İŞİD adına açıklama diyor ingilizce bir sitede

arapça bilen biri özelden yazabilirmi. açıklamayı merak ettim. video ses kaydı var

Daha önce eklendiğini görmemiştim kusura bakma.

Suriye cihadının temel grubu olan ve birçok farklı mücahid grubun övgüyle bahsettiği Nusret Cephesi nin lideri çok güzel bir açıklama yapmış.

İşid in yanlışlarını belirtmekle beraber suriye cihadı için suriye dışından gelen işid üyelerinin toptan linç edilmesine de karşı çıkmış Cevlani..

İşid, el-Kaide lideri Zevahiri nin çağrısına uyarak suriye den çıkmalı ve tamamen ırak a dönmeli. suriye cihadını nusret cephesine ve suriye li yerel mücahid gruplara bırakmalı.

işid in suriye de müslümanlara karşı hırçın ve adaletsiz davranışlara başvurması mücahidlerin kendi içinde savaşmasına sebep oluyor ve bu durum da beşşar esed in işine geliyor.

ayrıca ırak tan binlerce şii milis suriye ye esed in yardımına geliyor. Eğer işid suriye yi terk edip , bütün gücüyle iran ve abd kuklası maliki ye ve bunun şii milislerine saldırsa , ırak tan şii milisler böyle rahatça suriye ye gelemezler.

İşid in birinci önceliği ırak tan esed e gelen yardımları engellemek ve maliki yönetimini devirmek olmalı.

İşid nusra ya katılmazsa esad kazanacak maazallah

portalkal' Alıntı:

İşid nusra ya katılmazsa esad kazanacak maazallah

Genişletmek için tıkla ...

Bu sinav isid ve nusranin sinavi degil. Ummet in sinavi.

Cevlani gereken açıklamayı yapmış.İŞİD umarım hatalarından ders alır.İŞİD'te sorun yapan ve yapacak karakterde her kim varsa Irak cephesine sürgün edilmeli

farkındayız' Alıntı:

Bu sinav isid ve nusranin sinavi degil. Ummet in sinavi.

Genişletmek için tıkla ...

Ümmetin koçbaşı bu 2 grup ,uyuyanları uyandırıyorlar en azından

''SON DAKİKA!

Afganistan dan Taliban ve Yemenden on binlerce El kaide mücahidi Şam'a doğru yola çıktı.''
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Diye bir haber gelse ne güzel olur

Muhammed Et-temimi' Alıntı:

Cevlani gereken açıklamayı yapmış.İŞİD umarım hatalarından ders alır.İŞİD'te sorun yapan ve yapacak karakterde her kim varsa Irak cephesine sürgün edilmeli

Genişletmek için tıkla ...

İnşallah akhim.. IŞİD hatalarından ders almadıkça daha büyük hatalar yapmaya meyledecektir..

Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü,

Allah c.c. Şeyh Culani’den razı olsun.. Suriye’deki muhalif gruplar arasında vukubulan son olayların gidişatını güzel bir şekilde analiz ederek bütün müslümanlarla paylaşmış oldu..

Konuşmanın satırbaşlarına dikkat edersek; Şeyh Culani, Şeyh Zevahiri ve gerekse de birçok İslam aliminin Şeyh Bağdadi ve IŞİD’i yaptıkları hatalardan dolayı uyarmalarına rağmen gelinen durumun neden-sonuç ilişkisi çerçevesinde analizini yapmıştır.. Şeyh Culani şunları söylüyor: Şüphesiz Suriye'de çeşitli grupların birbir haklarına yönelik bir takım saldırıları olmuştur. Ancak açıkça söylemek gerekir ki Irak-Şam İslam Devleti grubunun diğer hareketlere karşı yanlış tutumunun bu tartışmalarda çok fazla yeri vardır. Şeyh Bağdadi’nin tek taraflı kendi yönetimini Nusret Cephesi’ne dayattırmasıyla başlayan Nisan 2013’ten bu yana, içinde bulunulan süreç iyilişmek yerine IŞİD’in uzlaşmaz tutumundan dolayı “kötü” konumundan çıkarak “çok kritik” seviyesine dönüştü.. Suriye’deki asıl amacını unutan IŞİD, amacını unutmakla kalmamış ve müslüman kardeşlerine karşı yaptığı sistematik saldırgancılık politikasıyla Suriye davasının gidişini maalesef ters istikamete döndürmüştür.. IŞİD yanlışlarında neden ısrar ediyor?

Şeyh Culani, bir yandan Cezire’ye mülakat vererek ve beyanlarda bulunarak kendisinin ve Nusret Cephesi’nin amaç ve konumlarını herkesle paylaşarak ve medyanın bütün imkanlarından faydalanarak de fakto kapmasından bakıldığından El Kaide’nin lideri konumunda bir seviyeye ulaşmıştır.. Bu kritik iç çatışmaların sürdüğü bir zamanda neden Şeyh Zevahiri ve Bağdadi’den bir bildiri işitmedik? Şeyh Culani’nin bildirisinin üzerinden günler dahi geçmeden, bildirinin içeriğini düşünmek ve olayları yatıştırmak yerine, Şeyh Adnani IŞİD’e yaraşır biçimde hemen cevap verme yoluna gitti.. Cevabında da Adnani, muhalif güçlere seslenerek şunu dedi: “Hiçbiriniz sağ kalmayacak, ve aynı yolu izleyecekler için sizlerden bir misal yapacağız.” IŞİD bu tarz bir yaklaşımla mücahidler arasında devam eden kanın durmasına hizmet ediyor mu?

Konuşmasında Şeyh Culani, “Buna ek olarak bilinen İslami gruplar arasında problemlerin şahitliğine ve yargısına götürülecek güçlü bir şer'i yapının olmaması da problemlerin ana kaynaklarındandır” diyerek sorunun neden temelde çözülememesinin kaynağını ifşa etmiştir.. Tabii ki bu noktada akla gelen soru şu: Şeyh Zevahiri Nusret ve IŞİD arasındaki sorunun şer’i yolla çözümü için atadığı Şeyh Ebu Halid es-Suri büyük bir hata mıydı? Buna ilaveten Suriye’deki muhalif ve alimlerin defalarca IŞİD’in kendi şer’i mahkemeleri dışında başka bağımsız şer’i mahkemeleri tanımaması da aynı zamanda IŞİD’in tek-taraflı kabul ettiği bir itikadi ve şer’i yönetimi benimseyeceğini ve bunda ısrar edeceği anlamına mı gelmektedir? Şeyh Culani’nin dediği gibi “Bağımsız, güvenilir bir Şer’i kurulun olmaması olayları körüklemiştir.” Fakat eğer bağımsız şer’i bir kurul oluşturulsa da, acaba IŞİD bu kurulun sonucuna razı gösterecek midir?

Aylardır halı altına süpürülen IŞİD hataları artık halının altına sığmayarak tüm mekanı toz ve dumana çevirdi.. Eğer Şeyh Culani bile “Olaylar büyük oranda IŞİD’in yanlış siyasetinden kaynaklanmıştır” diyorsa, bizlerin de IŞİD’in yanlışlarını görmezlikten gelmek yerine bunların tekrar edilmemesi ve müslüman kanının müslümanlarca daha birçok defalar akıtılmaması için hem dua ve hem de desteğimizle bunu dile getirmemiz gerekir..

Allah c.c.’ya duam bunu yaparken, bizlerin forum içinde ve dışında doğruları dile getiren kardeşlerimizi tekfirle, fitne, vs. ile itham etmemeleri ve olanların kısa ve uzun vadede tüm ümmeti etkileyeceğini de unutmamalarıdır.. Allah c.c. bütün müslüman kardeşlerimize dirlik ve birlik nasib eylesin.. AMİN.

Benim anlamadigim, Sheikh Joulani hem birlesmeden bahsediyor, Biatli oldugu Abu Bakr al Baghdadinin birleselim mesajini kabul etmiyor. Hem ayni menhece, kardesiz diyor, hem birlesmeyi kabul etmiyor. Koltuk sevdasi gibi biseyide olmadigina göre (Kendisi de söylüyor konusmasinda). Peki niye Daula Islamiyyaya biat etmiyor? Ki zaten Irakta, Abu Bakr Al Baghdadiye biatliydi.

Su an görüldügü gibi Abu Bakr Al Baghdadi birlesmeyi istemekle dogrusunu yapti, ki Nusret Cephesi ve diger Gruplar da baska mujahid gruplarla birlesmeye calisiyor Alhamdulillah.

AbuAssadullah' Alıntı:

Benim anlamadigim, Sheikh Joulani hem birlesmeden bahsediyor, Biatli oldugu Abu Bakr al Baghdadinin birleselim mesajini kabul etmiyor. Hem ayni menhece, kardesiz diyor, hem birlesmeyi kabul etmiyor. Koltuk sevdasi gibi biseyide olmadigina göre (Kendisi de söylüyor konusmasinda). Peki niye Daula Islamiyyaya biat etmiyor? Ki zaten Irakta, Abu Bakr Al Baghdadiye biatliydi.

Su an görüldügü gibi Abu Bakr Al Baghdadi birlesmeyi istemekle dogrusunu yapti, ki Nusret Cephesi ve diger Gruplar da baska mujahid gruplarla birlesmeye calisiyor Alhamdulillah.

Genişletmek için tıkla ...

İnsanlar kendi cemaatlerini bütün müminlere dayatma hakkına sahip midir. ? 10 BİN kişilik bir kuvvetle insan kendini emirül müminin ilan edebilir mi? Ümmetin emiri olmak bu kadar basit mi? Ancak benim menhecim, benim mahkemem, benim kadrom demek ve kendi fikirlerini diğer islami fikirlerin üstünde görmek doğru mudur? Herkesin razı olacağı bir lidere kadar böyle bir lideri kabul etmeyeceklerini söylüyorlar ki doğru olan da budur. Yoksa ESED kafiri dururken, fitneye sürüklenmek içten bile değildir

AbuAssadullah' Alıntı:

Benim anlamadigim, Sheikh Joulani hem birlesmeden bahsediyor, Biatli oldugu Abu Bakr al Baghdadinin birleselim mesajini kabul etmiyor. Hem ayni menhece, kardesiz diyor, hem birlesmeyi kabul etmiyor. Koltuk sevdasi gibi biseyide olmadigina göre (Kendisi de söylüyor konusmasinda). Peki niye Daula Islamiyyaya biat etmiyor? Ki zaten Irakta, Abu Bakr Al Baghdadiye biatliydi.

Su an görüldügü gibi Abu Bakr Al Baghdadi birlesmeyi istemekle dogrusunu yapti, ki Nusret Cephesi ve diger Gruplar da baska mujahid gruplarla birlesmeye calisiyor Alhamdulillah.

Genişletmek için tıkla ...

Bağdadi el Kaideye ne zaman uyarsa cevlani de bağdadiye o zaman uyar...