Çevrimdışı
"Okullarda Cinsellik Furyası"
Son günlerde ilkokullar da dahil olmak üzere okullarda gerçekleşen cinsel vakalarla ilgili oldukça fazla mesaj almaya başladım. Sizlere mesajları olduğu gibi yansıtmak rahatsız edici olabileceğinden kendimce az ayıp hale getirerek yazacağım.
Özellikle ilkokullarda cinsel zorbalık çok fazlalaşmaya başladı. Hem kız hem de erkek çocuklarında birbirlerini zorla (dudaktan) öpmek, özel bölgesini diğerine göstermek ya da diğerinin özel bölgesini zorla açarak bakmak bu zorbalıkların başında geliyor.
Erkek çocukların diğer akranlarına zorla pornografik içerik izlettirmesi ve kız kıza, erkek erkeğe el ele (safça da olsa anladığınız manada) tutuşmalar ve eşcinsel konuşmalar, öpüşmeler de bunları takip ediyor. Bu bağlamda birbirine giren veliler çok...
Geçelim ortaokullara. Bir ortaokul öğretmeni bana attığı mesajda "hocam trajikomik ama 5. 6. sınıflarda el ele tutuşan kız ve erkek görsek derin bir oh çekiyoruz." demişti. Yani ortaokula gelince kuir tipler ve eşcinsellik kültürü çok fazla baskın geliyor.
Ayrıca çocuklar boğazına kadar manga kültürüne batmış durumdalar. Japonya'da 24+ olarak işaretlenen bir çok "Hentai" (xxx düzeyde porno) türü mangalar, cinsel organların tüm detayları ile çizildiği şekliyle ortalıkta dolaşıyor.
Liselere gelince durum korkunç boyutlara ulaşıyor. Bir kere flörtü olmayan çocuk "zavallı" sayılıyor. Flört dedimse kız+erkek o da pek popüler değil. Garip gelecek ama koridorlarda el ele tutuşan öpüşen kız+kız ve erkek+erkek görmek pek de sıra dışı değil.
Şimdi bu çocukların hepsinin böyle olmadığı, çoğunun özentiden ve topluluğa ait olma refleksi ile bunu yaptığını elbette tahmin edebiliyoruz. Ancak bunlardan bazıları deneyim de yaşıyorlar, ya da zorla yaşanan deneyimler var. (Evet yanlış duymadınız...)
Özenti nereden mi geliyor. Onu da "Özgürlük" diye insanların çocuklarına her türlü cinsel içeriği oluşturanlara sormak lazım. Çocuklarının ne izlediğini, ne çizdiğini, kiminle ne yaptığını bilmeyen, bilmek istemeyen anne babalara sormak lazım.
Cinsellik... Adı üstünde mahrem. Bizler cinsel yaşantımızı nasıl mahrem tutuyorsak, nasıl çocuklarımızı zamanı gelmeden bu konuyla tanıştırmak istemiyorsak, birilerinin de buna dikkat etmesi gerekmez mi?
Her yaş çocuğun izleyebileceği şekilde işaretleyip çizgi filmlerin içine eşcinsellik ya da ideolojik terimler konmadı mı?
Pedofili ve zoofili "normal" gösterilmeye çalışılmıyor mu?
Kız çocuğuna pembe, erkek çocuğuna mavi giydirmek bile neredeyse suç olmadı mı?
Seç izle platformlar, sahiplerinin de duyurduğu gibi %50'den fazla kuir (kuir, kendini kadın ya da erkek dışında her türlü cinsellikte hisseden ve öyle davranan kişi) karakterlerle doldurulmuyor mu?
Lise dizisi yapacağım diye sadece kavga eden, madde kullanan ve kızlara tecavüz eden gençlik konuları işlenmiyor mu?
Biz bu içeriklere çocukların ulaşmasını engellemeyip, bırakın çocuğu bir yetişkinin bile izlememesi gereken içerikleri izlemelerine izin vermiyor muyuz?
Şapkaları önümüze koyup düşünme zamanı gelmedi mi?
Çözüm soruluyor: Çocuklarımıza daha fazla vakit ayırmalıyız. Hep söylüyorum eğer biz üşenir vakit ayırmazsak, YouTube ayırır, NETFLIX ayırır, Disney+ ayırır, akranları ayırır, PUBG ayırır, Brawlstars ayırır.
ORHAN TOKER
Son günlerde ilkokullar da dahil olmak üzere okullarda gerçekleşen cinsel vakalarla ilgili oldukça fazla mesaj almaya başladım. Sizlere mesajları olduğu gibi yansıtmak rahatsız edici olabileceğinden kendimce az ayıp hale getirerek yazacağım.
Özellikle ilkokullarda cinsel zorbalık çok fazlalaşmaya başladı. Hem kız hem de erkek çocuklarında birbirlerini zorla (dudaktan) öpmek, özel bölgesini diğerine göstermek ya da diğerinin özel bölgesini zorla açarak bakmak bu zorbalıkların başında geliyor.
Erkek çocukların diğer akranlarına zorla pornografik içerik izlettirmesi ve kız kıza, erkek erkeğe el ele (safça da olsa anladığınız manada) tutuşmalar ve eşcinsel konuşmalar, öpüşmeler de bunları takip ediyor. Bu bağlamda birbirine giren veliler çok...
Geçelim ortaokullara. Bir ortaokul öğretmeni bana attığı mesajda "hocam trajikomik ama 5. 6. sınıflarda el ele tutuşan kız ve erkek görsek derin bir oh çekiyoruz." demişti. Yani ortaokula gelince kuir tipler ve eşcinsellik kültürü çok fazla baskın geliyor.
Ayrıca çocuklar boğazına kadar manga kültürüne batmış durumdalar. Japonya'da 24+ olarak işaretlenen bir çok "Hentai" (xxx düzeyde porno) türü mangalar, cinsel organların tüm detayları ile çizildiği şekliyle ortalıkta dolaşıyor.
Liselere gelince durum korkunç boyutlara ulaşıyor. Bir kere flörtü olmayan çocuk "zavallı" sayılıyor. Flört dedimse kız+erkek o da pek popüler değil. Garip gelecek ama koridorlarda el ele tutuşan öpüşen kız+kız ve erkek+erkek görmek pek de sıra dışı değil.
Şimdi bu çocukların hepsinin böyle olmadığı, çoğunun özentiden ve topluluğa ait olma refleksi ile bunu yaptığını elbette tahmin edebiliyoruz. Ancak bunlardan bazıları deneyim de yaşıyorlar, ya da zorla yaşanan deneyimler var. (Evet yanlış duymadınız...)
Özenti nereden mi geliyor. Onu da "Özgürlük" diye insanların çocuklarına her türlü cinsel içeriği oluşturanlara sormak lazım. Çocuklarının ne izlediğini, ne çizdiğini, kiminle ne yaptığını bilmeyen, bilmek istemeyen anne babalara sormak lazım.
Cinsellik... Adı üstünde mahrem. Bizler cinsel yaşantımızı nasıl mahrem tutuyorsak, nasıl çocuklarımızı zamanı gelmeden bu konuyla tanıştırmak istemiyorsak, birilerinin de buna dikkat etmesi gerekmez mi?
Her yaş çocuğun izleyebileceği şekilde işaretleyip çizgi filmlerin içine eşcinsellik ya da ideolojik terimler konmadı mı?
Pedofili ve zoofili "normal" gösterilmeye çalışılmıyor mu?
Kız çocuğuna pembe, erkek çocuğuna mavi giydirmek bile neredeyse suç olmadı mı?
Seç izle platformlar, sahiplerinin de duyurduğu gibi %50'den fazla kuir (kuir, kendini kadın ya da erkek dışında her türlü cinsellikte hisseden ve öyle davranan kişi) karakterlerle doldurulmuyor mu?
Lise dizisi yapacağım diye sadece kavga eden, madde kullanan ve kızlara tecavüz eden gençlik konuları işlenmiyor mu?
Biz bu içeriklere çocukların ulaşmasını engellemeyip, bırakın çocuğu bir yetişkinin bile izlememesi gereken içerikleri izlemelerine izin vermiyor muyuz?
Şapkaları önümüze koyup düşünme zamanı gelmedi mi?
Çözüm soruluyor: Çocuklarımıza daha fazla vakit ayırmalıyız. Hep söylüyorum eğer biz üşenir vakit ayırmazsak, YouTube ayırır, NETFLIX ayırır, Disney+ ayırır, akranları ayırır, PUBG ayırır, Brawlstars ayırır.
ORHAN TOKER
Son düzenleme:
