Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Ölüden yardım dilemek hakkında Hanbeli alimlerin sözleri

Abdürrahman et-Türki Çevrimdışı

Abdürrahman et-Türki

Üye
İslam-TR Üyesi
HANBELİ ALİMLERİ VE ÖLÜDEN YARDIM DİLEMEK**

Bu konu en önemli konulardan birisidir, zira dinden cahil olan insanlar belirli nedenlerden dolayı tevhidin temiz biçimini terkederek kendi uydurdukları dine dayanan yeni ibadet biçimlerine yöneliyorlar. İnsanların çoğu Allahtan başkasına ibadet ettiklerini itiraf etmiyorlar. Fakat amelleri onların sözlerini yalanlıyor.

Bu yazıda konuyu kısa şekilde ele almayı düşünüyoruz. Ölüden güç yetiremeyeceği bir işte yardım dilemeni hükmü nedir. Hanbeli alimlerinin konuyla ilgili görüşlerini naklederek bu işin hükmünü beyan etmek istiyoruz.

Şemsüddîn Muhammed b. Müflih el-Hanbeli (ö.762) (rha) İmam Ebül Vefa ibn Akil el-Hanbeli`nin (ö.513) “el-Funun” kitabındaki sözlerini naklederek diyor :

“el-Funun kitabında deniliyor : Kabirlere (mezarlara) koku sürmek, onları süslemek, onların etrafında tavaf etmek ve onlarla Allaha tevessül etmek olmaz. Onlara bu yetmezmiş gibi tevessül ederken kabir sahibine “Seninle Allah arasındaki sırr hatrına” diyorlar... Kabirlere mum yakmak, ud yakarak buhar yapmak, büyük kapılı dikililer yapmak mekruhtur. Onlar bunu meşhed adlandırıyorlar. Türbeden hastaları için şifa diliyorlar, türbe için kağıtlara yazı yazarak onları deliklerden içeri atıyorlar; birisi diyor develerimi kaşıntı tutmuş, birisi diyor topraklarım kurumuş. Sanki diri bir insana hitab ediyorlar ve bir ilaha Dua ediyorlar.” [1]

ibn Akil`in “sanki diri birisine hitap ediyorlar” sözlerinden anlaşılıyor ki, dirilerden istenilecek şeyler ölülerden istenmez. Ve onun “bir ilaha dua ediyorlar” sözlerinden anlaşılıyor ki ölülerden bu tür taleplerde bulunmaları onu (ölüyü) ilah makamına yükseltmektir. İbn Akil`in talebesi Ebül Ferec ibnü`l Cevzi “Telbisul-İblis” kitabında hocası ibn Akil`den konuyla alakalı şu sözleri naklediyor :

“Cahil ve Rezil insanlar için ibadetler ağır geldikte şeriatın belirlediği ibadet şekillerini terkederek kendileri için uydurdukları ibadet biçimlerine yüz tutuyorlar. . .
(ibn Akil) dedi : Bana göre onlar bu ibadet şekilleri nedeniyle kafirdirler. Mum yakmak, öpmek gibi şeriatın yasakladığı amellerle kabirlere tazim etmek, onlara ikram etmek, içeriğinde “ey Mevlam benim için bunu yap, şunu yap” sözleri yazılmış kağıtlarla ölülere hitap etmek, teberrük makasdıyla kabirlerden toprak almak, kabirlere kokular sürmek, kabirler için uzak seferler yapmak, ağaçlara bez bağlamak buna örneklerdir. Bununla Lat ve Uzza`ya ibadet edenlerin örneklerini takip ediyorlar. [2]

İbn Akil`den sonra gelen Hanbeli alimlerinden ibn Teymiyye (rha) bu tarz şirke karşı özellikle müacdele etmiştir. Onun kitaplarında bu konu hakkında sözler çoktur. Şeyh Takiyüddin ibn Teymiyye diyor :

“Mürted, Allaha şerik koşan, Peygamberine ve Onun getirdiğine nefret eden .... veya Allah ile kendisi arasında aracılar edinerek onlara tevekkül eden, onlara dua eden ve onlardan isteyen kestir. “ [3]

ibn Teymiyye`nin bu sözleri özellikle dikkate alınmalıdır, zira bu sözler mezhebin en önemli kitaplarını yazmış alimler tarafından nakledilmiştir. Alimlerin bu sözleri kitaplarında mürted babında nakletmelerine aşağıda örnekler vereceğiz.

Hanbeli alimlerinden Hafız Muhammed bin Ahmed bin Abdil-Hadi el-Hanbeli (ö.744) diyor :

“Eğer bir kişi ölünün yatağına gelerek ona Allahtan başkası olarak dua ederse ve Ondan yardım dilerse bu müslümanların icması ile haram buyrulmuş şirk olur.” [4]

Yine bin Abdil-Hadi diyor :

“Onun, “peygamberi tazimde mübalağa vaciptir” sözleri ; Bununla herkesin tazim olarak gördüğü işler miktarında mübalağa yapmasını, hatta kabrine hack etmeği, kabrine secde etmeği ve kabrini tavaf etmeği, onun gaybı bildiğine, onun (rızık) verip almasına, Allahtan başkası olarak ondan yardım dileyenlere fayda ve zarar verme gücüne sahip olduğuna, onun dileyenlerin ihtiyaçlarını karşılamasına, dilediği kese şefaat etmesine, dilediği kesi cennete sokmasına itikad etmeği mi vacip görüyor ? Bu tarz tazimde mübalağa yapmanın vacip olduğunu iddia etmek kendisi şirkte mübalağadır.” [5]

Şemsüddin ibn Müflih “el-Furu” kitabının Mürted babında Şeyh ibn Teymiyye`nin sözlerini aktarıyor :

“Dedi : Allah ile kendisi arasında aracılar edinerek onlara tevekkül eder, onlara dua eder ve onlardan isterse” . Bunda icma vardır. [6]

Alâüddîn el-Merdavi diyor :
“Faide: Şeyhülislam Takiyüddin dedi : “Dedi : Kendisiyle Allah arasında aracılar edinerek onlara tevekkül eder, onlara dua eder ve onlardan isterse hüküm aynı olavaktır (yani mürted olacaktır). İcma vardır. “ [7]

Dimaşk kadılığı yapmış ünlü Hanbeli alim Ebü’n-Necâ Şerefüddîn Mûsâ b. Ahmed b. Mûsâ el-Haccâvî kendisinin meşhur “el-İkna” kitabında der :

“eş-Şeyh dedi : Kendisiyle Allah arasında aracılar edinerek onlara tevekkül eder, onlara dua eder ve onlardan isterse (mürted olur). İcma ile”. [8]

Allame Mansur bin Yunus el-Buhuti el-Hanbeli “*Keşşâfü’l-Kınâ an`il İkna” *eserinde Haccavi`nin “el-İkna” eserindeki sözlerin şerhinde der: “eş-Şeyh dedi : Kendisiyle Allah arasında aracılar edinerek onlara tevekkül eder, onlara dua eder ve onlardan isterse (mürted olur). İcma ile. Sözün sonu (Yani şeyhin sözü bitti). Yani küfür eder, zira bu “Biz onlara yalnızca bizi Allaha daha çok yaklaştırsınlar diye tapıyoruz” diyerek putlara ibadet edenlerin amelleri gibidir. [9]

Mer'i b. Yusuf el-Kermi el-Hanbeli diyor : “Kendisi ile Allah arasında aracılar edinerek onlara tevekkül eder, onlara dua eder ve onlardan isterse icma ile küfür etmiş olur. Bunu eş-Şeyh demiştir.” [10]

Şeyh Muhammed ibn Ahmed es-Saffarini el-Hanbeli (1140-1188) der : “Derim ki: Fakat kabri ziyaret etmekle ölüden ihtiyaçlarını istemeği kastederse, akıl sahibi hiçkimse bunun iğrenç ve haram amel olduğuna şüphe etmez. Zira ihtiyaçlar Halik`e havale edilir, Allahtan başka kimse ihtiyaçı ödemez. Kim bunda şüphe ederse haddini aşmış ve Allaha isyan etmiştir.” [11]

Şeyh Mustafa es-Suyuti er-Ruheybani (ö.1243) demiştir : “Kednisi ile Alalh arasında aracılar edinerek onlara tevekkül eder, onlara dua eder ve onlardan isterse kafir olur. Eş-Şeyh bunda icma vardır demiştir. Ayrıca bu, “Biz onlara yalnızca bizi Allaha daha çok yaklaştırsınlar diye tapıyoruz” diyen putperestlerin amellerine benziyor.” [12]

“el-Furu”, “el-İnsaf”, “el-İkna” , “Keşşafül Kına”. Bu kitaplar müteahhir hanbeli alimleri katında en muteber kitaplardır. “el-İkna” kitabı bunlar içerisinde özellikle seçilir. Mezhebin görüşleri belirlenirken “el-İkna” ve “el-Münteha” kitaplarına bakılır. Tüm bunlardan sonra Hanbeli alimleri nezdinde ölüden ihtiyaçların karşılanması için yardım dilemenin şirk olduğunu anlamış oluyoruz.

[1] el-Furu va Teshihul-Furu”, 2/214; Darul-Kutubil-İlmiyye, Beyrut, hicri 1418

[2] Telbisul-İblis”, s: 402; İdaretut-Tibaiyyetil-Muniriyye s. 387; Darul-Kalem, Beyrut

[3] “el-Fetava el-Kubra”, 5/535; Darul-Kutubil-İlmiyye, Beyrut, birinci baskı, 1408/1987

[4] “as-Sarim el-Munki fir-Raddi ales-Subki”, s: 328; Darul-Kutubil-İlmiyye, Beyrut, birinci baskı: 1405/1985

[5] as-Sarim el-Munki fir-Raddi ales-Subki”, s: 351; Darul-Kutubil-İlmiyye, Beyrut, birinci baskı: 1405/1985

[6] “el-Furu”, 6/158; Darul-Kutubil-İlmiyye, hicri 1418 s: 1563; Beytul-Efkarid-Dauliyye

[7] Merdavi, “el-İnsaf fi Marifatir-Racih minel-Hilaf”, 10/327; Şeyh Muhammed Hamid el-Faki’nin təhkiki ile, birinci baskı: 1374/1955 və s 1775; Beytul-Efkarid-Dauliyye,

[8] Haccavi, “el-İqna fi Fikhi İmam Ahməd bin Hanbel”, 4/297; el-Metbaa el-Mısriyye el-Ezheriyye

[9] Buhuti, “Keşşaful-Kina anil-İkna”, 14/227. Suud , birinci baskı. 1429

[10] el- Kermi, “Ğayetul-Munteha fi Cemil-İkna val-Munteha”, 3/355

[11] es-Saffarini, “el-Buhur ez-Zahira fi Ulumil-Ahira”, 1/340; Şerikatu Ğiras, Küveyt, birinci baskı: 1428/2007

[12] er-Ruheybani, “Metalibu Ulin-Nuha fi Şerhi Ğayetil-Munteha”, 6/279; Menşuratul-Mektebil-İslami bi Dimaşk, birinci baskı: 1381/1961

Makale Favaid.Com sitesinden alıntıdır


+

İbnu’l Kayyım şöyle der: “(Hanbeli fakihlerinden) Ebu’l Vefa İbni Akil’e ait güzel bir fasıl görmüştüm, şimdi onu tam ibaresiyle naklediyorum. İbn Akil şöyle diyor:

“Cahillere ve ayak takımına şer’i mükellefiyetler ağır gelince şeriatın koyduğu esaslardan uzaklaştılar ve kendi nefisleri için uydurdukları şeyleri tazime yöneldiler. Bu onlara daha kolay geldi. Onlar bu işe başkasının emri altında (onun zorlamasıyla) girmediler.
İşte bunlar bu kabirlere tazim etmek, onlara mum yakmak, öpmek, koku sürmek gibi şeriatın nehyettiği şekilde ikram etmek veyahut da kabirde yatanlara seslenerek ihtiyaçlarını ona arz etmek, kabirlerin üzerine ‘ey falan efendim benim için şunları şunları yap” şeklinde dualar yazmak, bereket umma amacıyla kabrin toprağını yanına almak, kabirler üzerine güzel koku saçmak, onlar için yolculuğa çıkmak, Lat ve Uzza’ya tapanların yoluna uyarak ağaçlara çaput bağlamak gibi uydurmalar sebebiyle benim nezdimde kafir olmuşlardır.
Onlar, ömründe bir defa olsun (güya Ali ra’ın el izinin yer aldığı) “el türbesini” ziyaret etmemiş olana, Çarşamba günleri pişmiş çamur(dan dilek taşın)a el sürmeyene, cenazesini taşıyanların “Ebubekr es-Siddik, Muhammed, Ali!” Demedikleri, babasının kabri üzerine kireç ve tuğladan bina inşa etmeyen, elbiselerini yakıp kabrinin üstüne su dökmeyen kimseye dünyanın en nasîbsiz insanı gözüyle bakarlar!“. [İgaset’ul Luhefan, 1/214]

İmam Berbehari - kendi zamanında Hanbelilerin şeyhiydi- akide kitabında şöyle demiştir: “Allah‘ın Kitabı'ndan bir ayeti inkar etmedikçe, yahut Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in hadislerinden birini inkar etmedikçe veya Allah’tan başkasına namaz kılmadıkça; ya da Allah’tan başkasına kurban kesmedikçe Ehli Kıble’den hiç kimse İslam’dan çıkmaz. Bunlardan herhangi birini yaparsa, onu İslam’dan çıkarmak (tekfir etmek) senin üzerinde bir yükümlülüktür." [Berbehari, Şerh’us Sunne, 31]
 
Üst Ana Sayfa Alt