İ
Çevrimdışı
Darbeden tutuklanan kurmay albay twitter’da Sıkıyönetim’in Suriye planını yazmış!
Kırşehir’e atanan sözde Sıkıyönetim komutanı Jandarma Kurmay Albay Ömer Kulaç dün gece saatlerinde darbe girişimi sonrasında, Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesi yakınlarında silahlı çatışma sonucu yakalandı. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcısı Adnan Tosun yaptığı açıklamada, “Kırşehir’de güvenlik güçlerine ateş açarak aracıyla kaçtığı ihbarı alınan Kırşehir sözde sıkıyönetim komutanı Jandarma Kurmay Albay Ömer Kulaç, Hacıbektaş ilçesinde emniyet ekiplerince yakalanmış olup Kırşehir Emniyeti’ne teslim edilmiştir.” dedi.
Jandarma Kurmay Albay Ömer Kulaç’ın şimdi de twitter’da Analizi Harbi / @kula_mer olarak bilinen, yakın zamanda adını Analizi Harbiyeli / @kemal_ingiliz olarak değiştiren kişi olduğu ortaya çıktı. Analizi Harbiyeli twitter’da PKK ve askeri olaylar üzerine yorumlar yapmasıyla kısa sürede çok sayıda takipçiye ulaşmıştı.
Darbe sonrasında Sıkıyönetim’in sözde Kırşehir komutanı olarak atanacak olan Ömer Kulaç’ın twitter hesabı Analizi Harbiyeli’de yazdıkları aslında birçok konuya ışık tuttu.
Analizi Harbiyeli’yi uzun zamandır takip eden biriyim. Yazdıkları çok okunuyor çünkü özel bilgiler paylaşıyordu. Analizi Harbiyeli’nin bu iddiaları üzerine soran birine bir hafta sonra tekrar sormasını söylüyor. Bir hafta sonra sor demesi önemli, çünkü Analizi Harbiyeli darbenin olacağı tarihi biliyor ve bir hafta sonra başa geçecek askeri cuntanın bunları uygulamaya geçireceğini kastediyor:
Analizi Harbiyeli darbenin başarılı olacağından o kadar emin ki, darbenin açıklandığı gece attığı twitte sıkça tartıştığı hesaba cevap yazarken “Beni Sıkıyönetim komutanı yapmışlar, sıkıyorsa bölgeme yanaş” diye tehdit etti, daha sonra bu twitini sildi:
Şimdi de Analizi Harbiyeli’nin yazdıklarına tek tek bakalım.
1. “1000 tane Suriyeliye bile vatandaşlık verilmeyecek. Verilenler geri alınacak. Nusra Türkiye’den dışarı atılacak. 2 ay içinde, Suriye ile ilişkiler normale dönecek. Suriyeliler ülkelerine dönmeye başlayacak. Devlet yardımları kesilecek.”
Sözde Sıkıyönetim komutanı Ömer Kulaç, darbeden 1 gün öncesinde (belki de hesabının daha da popüler olması için) darbe sonrası yapılacakları yazdı. Yazdıklarından da anlaşıldığı gibi, Darbeci cuntanın asıl hedefi Türkiye’nin dış politikasını değiştirmekti.
Türkiye başladığından bu yana Suriye’deki meşru halk direnişine destek veriyor. Bu durum diktatör Esed’in kalmasından yana olan İran, Rusya ve İsrail’i rahatsız ediyor. Bu nedenle bu ülkeler en baştan beri AKP’nin düşmesini istiyor. Çünkü CHP, MHP ve HDP Suriye’deki savaşta Muhaliflerin desteklenmesine karşı, hatta Esed ile işbirliğine giderek “sorunun” çözülmesini ve Suriyeli mültecilerin geri gitmesini istiyorlar. Bu nedenle yapılacak bir darbe ile cunta sonrası hangi parti başa gelirse gelsin, Suriye’deki direnişçilere Türkiye’nin Muhaliflere desteği (gıda yardımı ve mültecileri ağırlama) sona ermiş olacaktı.
ABD ve Avrupa ise Esed yerine ılımlı, demokratik ve kendilerine uşaklık yapmaya hazır kukla bir hükümetten yana idi. Ama Muhalifler 5 yılı aşan savaşta ödedikleri bedellerin de vesilesi ile daha da İslamileştiler ve devrimi yönlendiren ana grupların tamamı İslam hukukunun esas alındığı bir rejim kurmak istiyorlar. ABD Suriye’deki ÖSO içindeki demokrat zihniyetli gruplara artık umut bağlayamayacağını anladı. Çünkü bu gruplar halk desteği görmediği gibi, aksine ABD’nin terör listesindeki Nusra gittikçe taraftarını artırdı. Suriye’deki kıyamda en güçlü aktör olan Ahraruş-Şam da Nusra ile arasına mesafe koymayacağını, ayrıca hedeflerinin demokrasi değil, İslami bir düzen olduğunu defalarca belirtti.
ABD artık Suriye’deki savaşın bir an önce sona ermesini istiyor. AKP’ye darbe girişimi de bundan kaynaklandı. ABD’nin Suriye’deki kıyamın bastırılmasını istemesinin birçok nedeni olduğu ortada. En baştaki sebep kıyamın tamamen İslamileşmesi ve fetihlerin artması ile İslami bir devletin kuruluşuna doğru gitmeye başlamasıdır. Böyle bir devlet savaşarak sahasını genişletebilir. Böyle bir İslami devlet ideali ABD’nin müttefiki kukla Arap rejimleri için tehdit oluşturuyor çünkü Arap halkları Suriye kıyamıyla ciddi manada şuurlanmaya başladı. İslam dünyasında en etkin dil Arapçadır ve Suriye’deki cihadi hareketler her gün Arapça cihad ve İslami nizam konularında videolar ve yazılar yayınlıyorlar. Bu yayınlar Ortadoğu’daki Arap halkları için fikirsel dönüşümü tetikliyor. Sırf Muhaysini’nin vaazlarının bile ne kadar Arap toplumunda etkileyici olduğu ortada. Bu nedenle de Suriye kıyamının artık bastırılmasından yana Amerika.
Darbe bir anda olmaz. Önce altyapısının hazırlanması, halkın darbeyi bir nevi arzulaması gerekir. Bu nedenle Güneydoğu’da binlerce silahlı PKK’lının şehirlere yerleşmesine darbeci asker ve polis göz yumdu. Amaç ülke çapında kaostu ama çatışmalar kısa sürdü. Türkiye’de patlayan bombaların altından bile yakında bu çete çıkarsa kimse şaşırmasın. Çünkü IŞİD ya da TAK adı altında patlayan bombalar üzerinden halkta genel olarak hükümetin Suriye politikasına tepkiler geldi. Oysaki bu saldırıların hiçbirini IŞİD resmi olarak üstlenmedi. Ama aynı IŞİD örgütü Fransa Nice, ABD Orlando hatta Yemen’deki cami saldırılarını bile resmi olarak üstlenmişti. Dediğimiz gibi birileri kaos çıkararak darbeye zemin hazırlamaya çalıştı. 12 Eylül 1980 darbesi sırasında da böyle olmuştu. 12 Eylül gününe kadar her yerde patlayan bombalar, 12 Eylül itibariyle bıçak gibi kesilmişti, hatta bu durumu siyasiler ima ederek cuntayı suçlamışlardı.
Analizi Harbiyeli’nin söylediklerine dönelim:
“1000 tane Suriyeliye bile vatandaşlık verilmeyecek. Verilenler geri alınacak. Nusra Türkiye’den dışarı atılacak. 2 ay içinde, Suriye ile ilişkiler normale dönecek. Suriyeliler ülkelerine dönmeye başlayacak. Devlet yardımları kesilecek.”
Açık açık yazmış darbeci cuntanın sözde komutanı Ömer Kulaç: “Suriye ile ilişkiler normale dönecek.” Yani darbeyi yapanların esas amaçlarının bana göre birincisi, Suriye’deki yükselen İslami harekete karşı ABD-Rusya işbirliğine katılarak Muhaliflere cephe almaktır. Bir düşünün diyelim ki darbe gerçekleşti, başka hangi konularda köklü değişiklikler olacaktı? AKP de laik ve demokrat, bunlar da laik ve demokrat. AKP de genel olarak ABD ile işbirliği içinde, bunlar da ABD ile işbirliği içerisinde. Yani sırf Suriyelilere vatandaşlık verilmesini hazmedemediler de darbe yaptılar diyecek değilsiniz ya! O halde darbenin iç ve dış esas gerekçesi ve desteği, Suriye Muhalefetinin yanında olan AKP’nin devrilerek Esed ile barışan ve Muhaliflere cephe alan bir Türkiye kurmaktı.
Bunu yapmaya başladıklarında ise Türkiye’deki İslami camiadan tepki alacaklarını biliyorlardı. Bu nedenle de Analizi Harbiyeli’nin diğer twitterlarına bakmak gerek. Orada darbeci cuntanın planı ortaya çıkıyor:
Bakın darbeden sonra kurulacak sıkıyönetimde komutan olacak olan Ömer Kulaç darbeden 1 gün önce yazdığı twitter paylaşımında yeni şiddet dalgasının başlayacağını, bunu da Nusra’nın yapacağını söylüyor. Daha önce yukarıda verdiğim twitinde de “Nusra Türkiye’den dışarı atılacak.” demişti. Bu ikisini birleştirince darbe sonrası kurulacak askeri cuntanın Suriye’de Esed ile işbirliğine başlaması üzerine muhalefete geçecek İslami cemaatlerin nasıl sindirileceğinin planı ortaya çıkıyor. IŞİD adı altında yapılan bombalamalar bu kez Nusra adı altında yapılacak ve Nusra adı altında Türkiye’deki Suriyeli Muhalifleri destekleyen tüm cemaatlere operasyonlar yapılacaktı. Nusra adı altında bu organize edilecekti çünkü bu cemaatlerin IŞİD’e tepkileri ve reddiyeleri ortada. IŞİD yaftası ile tutuklayamayacaklarından Nusra adı altında hepsini tutuklayacaklardı. Bunun bahanesi olarak da masum halkı katleden sivil yerlerde bombalar patlatacaklardı. Açık açık demiş zaten “yeni şiddet dalgası” diye. Hatta AKP’li polisleri de kamuoyunun tepkisini çekmeden tutuklayabilmek için onlara bile Nusra ithamı yapılarak tutuklamalar yapacaklardı. Şöyle diyor:
“Yeni şiddet dalgası, polisi darmadağın edecek. Polisin kendi içinden de eylemlere (Nusra) destek verenler olacağı değerlendiriliyor”
Ayrıca Nusra’nın Türkiye’de eylem yasağı bulunuyor ve İstanbul Atatürk Havalimanındaki 43 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı Nusret Cephesi şeri kadılarından Şeyh Ebu Süleyman el Muhacir sert bir şekilde eleştirmişti:
Son olarak darbenin ve sıkıyönetimin asıl sebebini alenen açıklayan twitine bakalım:
Aslında mesele ABD ve Rusya’nın Suriye için yeni yol haritasında anlaşmaları. ABD ve Rusya Suriye’nin kuzeyinde güçlü ve kukla bir YPG devletinin olmasında anlaştı. ABD ve Rusya Muhaliflerin İslami nizamdan vazgeçmediği ve aslında diğer grupların da Nusra’dan bir farkı olmadığının farkında, bu nedenle Muhaliflerin güçsüzleştirilmesi ve bitirilmesi konusunda da anlaştılar. Yeni yol haritasında buna odaklanacaklar. Muhaliflerin tasfiye edilmesini isteyen ABD ve Rusya’nın politikasına muhalefet engel olacak tek ülke ise Türkiye. Elbette İran ve Rusya gibi savaşın içinde değil, ama inanın gönderilen gıda bile adamların gözüne batıyor. Bu nedenle İHH’nın Suriye’deki ekmek fırınları Rus uçakları tarafından defalarca vuruldu. Mevcut hükümet Muhaliflere gıdanın ve ilacın ulaşmasına imkan veriyor, yaralıların Türkiye’de tedavisini sağlıyor, savaşan halkın ailesini bırakabildiği güvenli bir ülke konumunda oluyor. Aslında Türkiye bu politikasına tek başına değil, ABD ile başladı. Ama şu an ABD’nin değişen yönüne uyum sağlamadığından zıtlık yaşıyor ve bu durum ABD’nin darbecilere onay vermesini getirdi. Hatta ABD darbeye bilfiil katılmış olup, Ankara’yı bombalayan F-16’lara havada yakıt ikmali yapan tanker uçağın İncirlik Üssünden kalktığı ortaya çıktı. Bu gelişme üzerine İncirlik Üssüne giriş-çıkışlar devlet tarafından şu an için durduruldu:
http://www.yenisafak.com/gundem/incirlik-ussu-kapatildi-2495017
Darbeciler İslami kesimi haksız yere hapse atmayı planladı, hatta bunun için masum insanları öldürmeyi planladı, ama görüldüğü gibi hapse girenler kendileri oldu. Allah Müslümanları Allah düşmanlarının şerrinden korusun.
“Onlar tuzak kuruyorlar. Allah da tuzak kuruyordu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.” (Enfal/8: 30)
Analizi Harbiyeli twitter hesabını kullanan, darbe sonrasında Sıkıyönetim’in sözde Kırşehir komutanı olarak atanacak olan Ömer Kulaç’ın kimliği:
Ömer Kulaç’ın yakalandığındaki görüntüsü:
17-25 Aralık operasyonunun meşhur ismi Rıza Sarraf’ı ABD’de tutuklatan ABD’li savcı Bharara’nın attığı twite Analizi’nin cevabı: “Efendim, Türk Ordusu emirlerinize hazırdır. Öl de ölelim o kadar yani”
Hazırlayan: Mirac Karaaslan
Medyatimes
Kırşehir’e atanan sözde Sıkıyönetim komutanı Jandarma Kurmay Albay Ömer Kulaç dün gece saatlerinde darbe girişimi sonrasında, Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesi yakınlarında silahlı çatışma sonucu yakalandı. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcısı Adnan Tosun yaptığı açıklamada, “Kırşehir’de güvenlik güçlerine ateş açarak aracıyla kaçtığı ihbarı alınan Kırşehir sözde sıkıyönetim komutanı Jandarma Kurmay Albay Ömer Kulaç, Hacıbektaş ilçesinde emniyet ekiplerince yakalanmış olup Kırşehir Emniyeti’ne teslim edilmiştir.” dedi.Jandarma Kurmay Albay Ömer Kulaç’ın şimdi de twitter’da Analizi Harbi / @kula_mer olarak bilinen, yakın zamanda adını Analizi Harbiyeli / @kemal_ingiliz olarak değiştiren kişi olduğu ortaya çıktı. Analizi Harbiyeli twitter’da PKK ve askeri olaylar üzerine yorumlar yapmasıyla kısa sürede çok sayıda takipçiye ulaşmıştı.
Darbe sonrasında Sıkıyönetim’in sözde Kırşehir komutanı olarak atanacak olan Ömer Kulaç’ın twitter hesabı Analizi Harbiyeli’de yazdıkları aslında birçok konuya ışık tuttu.
Analizi Harbiyeli’yi uzun zamandır takip eden biriyim. Yazdıkları çok okunuyor çünkü özel bilgiler paylaşıyordu. Analizi Harbiyeli’nin bu iddiaları üzerine soran birine bir hafta sonra tekrar sormasını söylüyor. Bir hafta sonra sor demesi önemli, çünkü Analizi Harbiyeli darbenin olacağı tarihi biliyor ve bir hafta sonra başa geçecek askeri cuntanın bunları uygulamaya geçireceğini kastediyor:
Analizi Harbiyeli darbenin başarılı olacağından o kadar emin ki, darbenin açıklandığı gece attığı twitte sıkça tartıştığı hesaba cevap yazarken “Beni Sıkıyönetim komutanı yapmışlar, sıkıyorsa bölgeme yanaş” diye tehdit etti, daha sonra bu twitini sildi:
Şimdi de Analizi Harbiyeli’nin yazdıklarına tek tek bakalım.
1. “1000 tane Suriyeliye bile vatandaşlık verilmeyecek. Verilenler geri alınacak. Nusra Türkiye’den dışarı atılacak. 2 ay içinde, Suriye ile ilişkiler normale dönecek. Suriyeliler ülkelerine dönmeye başlayacak. Devlet yardımları kesilecek.”
Sözde Sıkıyönetim komutanı Ömer Kulaç, darbeden 1 gün öncesinde (belki de hesabının daha da popüler olması için) darbe sonrası yapılacakları yazdı. Yazdıklarından da anlaşıldığı gibi, Darbeci cuntanın asıl hedefi Türkiye’nin dış politikasını değiştirmekti.
Türkiye başladığından bu yana Suriye’deki meşru halk direnişine destek veriyor. Bu durum diktatör Esed’in kalmasından yana olan İran, Rusya ve İsrail’i rahatsız ediyor. Bu nedenle bu ülkeler en baştan beri AKP’nin düşmesini istiyor. Çünkü CHP, MHP ve HDP Suriye’deki savaşta Muhaliflerin desteklenmesine karşı, hatta Esed ile işbirliğine giderek “sorunun” çözülmesini ve Suriyeli mültecilerin geri gitmesini istiyorlar. Bu nedenle yapılacak bir darbe ile cunta sonrası hangi parti başa gelirse gelsin, Suriye’deki direnişçilere Türkiye’nin Muhaliflere desteği (gıda yardımı ve mültecileri ağırlama) sona ermiş olacaktı.
ABD ve Avrupa ise Esed yerine ılımlı, demokratik ve kendilerine uşaklık yapmaya hazır kukla bir hükümetten yana idi. Ama Muhalifler 5 yılı aşan savaşta ödedikleri bedellerin de vesilesi ile daha da İslamileştiler ve devrimi yönlendiren ana grupların tamamı İslam hukukunun esas alındığı bir rejim kurmak istiyorlar. ABD Suriye’deki ÖSO içindeki demokrat zihniyetli gruplara artık umut bağlayamayacağını anladı. Çünkü bu gruplar halk desteği görmediği gibi, aksine ABD’nin terör listesindeki Nusra gittikçe taraftarını artırdı. Suriye’deki kıyamda en güçlü aktör olan Ahraruş-Şam da Nusra ile arasına mesafe koymayacağını, ayrıca hedeflerinin demokrasi değil, İslami bir düzen olduğunu defalarca belirtti.
ABD artık Suriye’deki savaşın bir an önce sona ermesini istiyor. AKP’ye darbe girişimi de bundan kaynaklandı. ABD’nin Suriye’deki kıyamın bastırılmasını istemesinin birçok nedeni olduğu ortada. En baştaki sebep kıyamın tamamen İslamileşmesi ve fetihlerin artması ile İslami bir devletin kuruluşuna doğru gitmeye başlamasıdır. Böyle bir devlet savaşarak sahasını genişletebilir. Böyle bir İslami devlet ideali ABD’nin müttefiki kukla Arap rejimleri için tehdit oluşturuyor çünkü Arap halkları Suriye kıyamıyla ciddi manada şuurlanmaya başladı. İslam dünyasında en etkin dil Arapçadır ve Suriye’deki cihadi hareketler her gün Arapça cihad ve İslami nizam konularında videolar ve yazılar yayınlıyorlar. Bu yayınlar Ortadoğu’daki Arap halkları için fikirsel dönüşümü tetikliyor. Sırf Muhaysini’nin vaazlarının bile ne kadar Arap toplumunda etkileyici olduğu ortada. Bu nedenle de Suriye kıyamının artık bastırılmasından yana Amerika.
Darbe bir anda olmaz. Önce altyapısının hazırlanması, halkın darbeyi bir nevi arzulaması gerekir. Bu nedenle Güneydoğu’da binlerce silahlı PKK’lının şehirlere yerleşmesine darbeci asker ve polis göz yumdu. Amaç ülke çapında kaostu ama çatışmalar kısa sürdü. Türkiye’de patlayan bombaların altından bile yakında bu çete çıkarsa kimse şaşırmasın. Çünkü IŞİD ya da TAK adı altında patlayan bombalar üzerinden halkta genel olarak hükümetin Suriye politikasına tepkiler geldi. Oysaki bu saldırıların hiçbirini IŞİD resmi olarak üstlenmedi. Ama aynı IŞİD örgütü Fransa Nice, ABD Orlando hatta Yemen’deki cami saldırılarını bile resmi olarak üstlenmişti. Dediğimiz gibi birileri kaos çıkararak darbeye zemin hazırlamaya çalıştı. 12 Eylül 1980 darbesi sırasında da böyle olmuştu. 12 Eylül gününe kadar her yerde patlayan bombalar, 12 Eylül itibariyle bıçak gibi kesilmişti, hatta bu durumu siyasiler ima ederek cuntayı suçlamışlardı.
Analizi Harbiyeli’nin söylediklerine dönelim:
“1000 tane Suriyeliye bile vatandaşlık verilmeyecek. Verilenler geri alınacak. Nusra Türkiye’den dışarı atılacak. 2 ay içinde, Suriye ile ilişkiler normale dönecek. Suriyeliler ülkelerine dönmeye başlayacak. Devlet yardımları kesilecek.”
Açık açık yazmış darbeci cuntanın sözde komutanı Ömer Kulaç: “Suriye ile ilişkiler normale dönecek.” Yani darbeyi yapanların esas amaçlarının bana göre birincisi, Suriye’deki yükselen İslami harekete karşı ABD-Rusya işbirliğine katılarak Muhaliflere cephe almaktır. Bir düşünün diyelim ki darbe gerçekleşti, başka hangi konularda köklü değişiklikler olacaktı? AKP de laik ve demokrat, bunlar da laik ve demokrat. AKP de genel olarak ABD ile işbirliği içinde, bunlar da ABD ile işbirliği içerisinde. Yani sırf Suriyelilere vatandaşlık verilmesini hazmedemediler de darbe yaptılar diyecek değilsiniz ya! O halde darbenin iç ve dış esas gerekçesi ve desteği, Suriye Muhalefetinin yanında olan AKP’nin devrilerek Esed ile barışan ve Muhaliflere cephe alan bir Türkiye kurmaktı.
Bunu yapmaya başladıklarında ise Türkiye’deki İslami camiadan tepki alacaklarını biliyorlardı. Bu nedenle de Analizi Harbiyeli’nin diğer twitterlarına bakmak gerek. Orada darbeci cuntanın planı ortaya çıkıyor:
Bakın darbeden sonra kurulacak sıkıyönetimde komutan olacak olan Ömer Kulaç darbeden 1 gün önce yazdığı twitter paylaşımında yeni şiddet dalgasının başlayacağını, bunu da Nusra’nın yapacağını söylüyor. Daha önce yukarıda verdiğim twitinde de “Nusra Türkiye’den dışarı atılacak.” demişti. Bu ikisini birleştirince darbe sonrası kurulacak askeri cuntanın Suriye’de Esed ile işbirliğine başlaması üzerine muhalefete geçecek İslami cemaatlerin nasıl sindirileceğinin planı ortaya çıkıyor. IŞİD adı altında yapılan bombalamalar bu kez Nusra adı altında yapılacak ve Nusra adı altında Türkiye’deki Suriyeli Muhalifleri destekleyen tüm cemaatlere operasyonlar yapılacaktı. Nusra adı altında bu organize edilecekti çünkü bu cemaatlerin IŞİD’e tepkileri ve reddiyeleri ortada. IŞİD yaftası ile tutuklayamayacaklarından Nusra adı altında hepsini tutuklayacaklardı. Bunun bahanesi olarak da masum halkı katleden sivil yerlerde bombalar patlatacaklardı. Açık açık demiş zaten “yeni şiddet dalgası” diye. Hatta AKP’li polisleri de kamuoyunun tepkisini çekmeden tutuklayabilmek için onlara bile Nusra ithamı yapılarak tutuklamalar yapacaklardı. Şöyle diyor:
“Yeni şiddet dalgası, polisi darmadağın edecek. Polisin kendi içinden de eylemlere (Nusra) destek verenler olacağı değerlendiriliyor”
Ayrıca Nusra’nın Türkiye’de eylem yasağı bulunuyor ve İstanbul Atatürk Havalimanındaki 43 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı Nusret Cephesi şeri kadılarından Şeyh Ebu Süleyman el Muhacir sert bir şekilde eleştirmişti:
Son olarak darbenin ve sıkıyönetimin asıl sebebini alenen açıklayan twitine bakalım:
Aslında mesele ABD ve Rusya’nın Suriye için yeni yol haritasında anlaşmaları. ABD ve Rusya Suriye’nin kuzeyinde güçlü ve kukla bir YPG devletinin olmasında anlaştı. ABD ve Rusya Muhaliflerin İslami nizamdan vazgeçmediği ve aslında diğer grupların da Nusra’dan bir farkı olmadığının farkında, bu nedenle Muhaliflerin güçsüzleştirilmesi ve bitirilmesi konusunda da anlaştılar. Yeni yol haritasında buna odaklanacaklar. Muhaliflerin tasfiye edilmesini isteyen ABD ve Rusya’nın politikasına muhalefet engel olacak tek ülke ise Türkiye. Elbette İran ve Rusya gibi savaşın içinde değil, ama inanın gönderilen gıda bile adamların gözüne batıyor. Bu nedenle İHH’nın Suriye’deki ekmek fırınları Rus uçakları tarafından defalarca vuruldu. Mevcut hükümet Muhaliflere gıdanın ve ilacın ulaşmasına imkan veriyor, yaralıların Türkiye’de tedavisini sağlıyor, savaşan halkın ailesini bırakabildiği güvenli bir ülke konumunda oluyor. Aslında Türkiye bu politikasına tek başına değil, ABD ile başladı. Ama şu an ABD’nin değişen yönüne uyum sağlamadığından zıtlık yaşıyor ve bu durum ABD’nin darbecilere onay vermesini getirdi. Hatta ABD darbeye bilfiil katılmış olup, Ankara’yı bombalayan F-16’lara havada yakıt ikmali yapan tanker uçağın İncirlik Üssünden kalktığı ortaya çıktı. Bu gelişme üzerine İncirlik Üssüne giriş-çıkışlar devlet tarafından şu an için durduruldu:
http://www.yenisafak.com/gundem/incirlik-ussu-kapatildi-2495017
Darbeciler İslami kesimi haksız yere hapse atmayı planladı, hatta bunun için masum insanları öldürmeyi planladı, ama görüldüğü gibi hapse girenler kendileri oldu. Allah Müslümanları Allah düşmanlarının şerrinden korusun.
“Onlar tuzak kuruyorlar. Allah da tuzak kuruyordu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.” (Enfal/8: 30)
Analizi Harbiyeli twitter hesabını kullanan, darbe sonrasında Sıkıyönetim’in sözde Kırşehir komutanı olarak atanacak olan Ömer Kulaç’ın kimliği:
Ömer Kulaç’ın yakalandığındaki görüntüsü:
17-25 Aralık operasyonunun meşhur ismi Rıza Sarraf’ı ABD’de tutuklatan ABD’li savcı Bharara’nın attığı twite Analizi’nin cevabı: “Efendim, Türk Ordusu emirlerinize hazırdır. Öl de ölelim o kadar yani”
Hazırlayan: Mirac Karaaslan
Medyatimes
