Oruç Tutabiliyorsan Şükret
Bazı mûminler, Ramazan ayında açıktan yeyip içenlerden oldukça rahatsız oluyor.
Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Heva ve hevesini kendisine ilah edinen kimseyi gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın?” (Furkan/43)
Bizim kedimiz de oruç tutmuyor. Oruç ne, Ramazan ne diyorum bilmiyor. Akşama kadar yeyip içiyor. Şükür ki bütün hayvanlar gibi o da daima Rabbini zikrediyor…
Şahsen ben ramazanda açıktan yeyip içenlerden hiç rahatsız olmuyorum. Rabbimiz bize oruç tutmayı nasib etmiş. Bunun için şükretmeliyiz. O yeyip içenin yerinde biz olabilirdik. Düşünsenize ne kadar acı bir durum. Sağanak sağanak fırsat yağan bir ayda, imanı oruç tutmaya kifayet etmemiş. Allah akıl vermiş, aklını kullanamamış. Günahlarından arınmak için fırsat vermiş. O mazereti olmadığı halde fırsatları tepmiş.
İftarın sahurun sevincini yaşayamamış. Ne büyük bir yoksunluk!
İşin en kötü yanı şu ki; Bir kişi oruç tutmasa ama bundan kimsenin haberi olmasa, sadece Allah bilse, günahı sadece Rabbiyle kendi arasında kalır. Fakat oruç tutmadığını ilan edercesine açıktan yeyip içen bir kişi, bu günahına, gören herkesi şahit tutuyor. Ahiret günü onu görenler şahitlik edecek. “Biz oruçluyken karşımızda yedi içti. Hayır o oruç tutmadı!” diyecekler. Ne acı!
Oruç tuttuğu halde dilini tutamayan, gıybet eden, laf taşıyan, faizi terk etmeyen, namaz kılmayan, tesettürü önemsemeyen kişilerin de Ramazanda oruç ibadetini yerine getirirken, diğer günahlarını terk etmek, hayırlı işlere bu ay vesilesiyle başlangıç yapmak için gayret etmeleri gerekir.
“O gün her nefis, ne hayır işlemişse, ne kötülük yapmışsa onları önünde hazır bulur. Yaptığı kötülüklerle kendi arasında uzak bir mesafe bulunsun ister. Allah, size asıl kendisinden çekinmenizi emreder. Şüphesiz ki Allah, kullarını çok esirger.” (Al-i İmran/30)
Ramazanın 10 u geldi bile. Sayılı gün gelip geçiyor. Allah’a kendimizi ispat etmek için, kulluk kalitemizi yükseltmek için hazine değerindeki bu günlerin kıymetini bilelim. Oruç tutmayı bize nasib ettiği için Allah’a bolca şükredelim.
Rabbimiz bizleri ramazanın kıymetini bilen, orucun hakkını veren, bayramı hak eden kullarından eylesin. Âmin
Cahide Sultan
Bazı mûminler, Ramazan ayında açıktan yeyip içenlerden oldukça rahatsız oluyor.
Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Heva ve hevesini kendisine ilah edinen kimseyi gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın?” (Furkan/43)
Bizim kedimiz de oruç tutmuyor. Oruç ne, Ramazan ne diyorum bilmiyor. Akşama kadar yeyip içiyor. Şükür ki bütün hayvanlar gibi o da daima Rabbini zikrediyor…
Şahsen ben ramazanda açıktan yeyip içenlerden hiç rahatsız olmuyorum. Rabbimiz bize oruç tutmayı nasib etmiş. Bunun için şükretmeliyiz. O yeyip içenin yerinde biz olabilirdik. Düşünsenize ne kadar acı bir durum. Sağanak sağanak fırsat yağan bir ayda, imanı oruç tutmaya kifayet etmemiş. Allah akıl vermiş, aklını kullanamamış. Günahlarından arınmak için fırsat vermiş. O mazereti olmadığı halde fırsatları tepmiş.
İftarın sahurun sevincini yaşayamamış. Ne büyük bir yoksunluk!
İşin en kötü yanı şu ki; Bir kişi oruç tutmasa ama bundan kimsenin haberi olmasa, sadece Allah bilse, günahı sadece Rabbiyle kendi arasında kalır. Fakat oruç tutmadığını ilan edercesine açıktan yeyip içen bir kişi, bu günahına, gören herkesi şahit tutuyor. Ahiret günü onu görenler şahitlik edecek. “Biz oruçluyken karşımızda yedi içti. Hayır o oruç tutmadı!” diyecekler. Ne acı!
Oruç tuttuğu halde dilini tutamayan, gıybet eden, laf taşıyan, faizi terk etmeyen, namaz kılmayan, tesettürü önemsemeyen kişilerin de Ramazanda oruç ibadetini yerine getirirken, diğer günahlarını terk etmek, hayırlı işlere bu ay vesilesiyle başlangıç yapmak için gayret etmeleri gerekir.
“O gün her nefis, ne hayır işlemişse, ne kötülük yapmışsa onları önünde hazır bulur. Yaptığı kötülüklerle kendi arasında uzak bir mesafe bulunsun ister. Allah, size asıl kendisinden çekinmenizi emreder. Şüphesiz ki Allah, kullarını çok esirger.” (Al-i İmran/30)
Ramazanın 10 u geldi bile. Sayılı gün gelip geçiyor. Allah’a kendimizi ispat etmek için, kulluk kalitemizi yükseltmek için hazine değerindeki bu günlerin kıymetini bilelim. Oruç tutmayı bize nasib ettiği için Allah’a bolca şükredelim.
Rabbimiz bizleri ramazanın kıymetini bilen, orucun hakkını veren, bayramı hak eden kullarından eylesin. Âmin
Cahide Sultan