M
Çevrimdışı
Suriye'den isyancıların başat gücü haline gelen Kaide uzantısı Nusra Cephesi liderinin yaralandığına dair çelişkili haberler geliyor. ABD 'terör örgütleri' listesine aldığı Nusra yüzünden isyancıları doğrudan silahlandırmaktan, hatta savaşı kazanmış halde görmekten korkarken, The Guardian, bol paralı, iyi silahlı Nusra'nın, çok sayıda isyancıyı, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) saflarından kendi saflarına çekmeyi başardığını yazdı.
Suriye ordusu son dönemde bir dizi stratejik kazanım elde ederken, Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR) Şam'ın banliyölerine yönelik bombardımanda Nusra lideri Ebu Muhammed Culani'nin ayağından yaralandığını öne sürdü. Ancak daha önce öldürüldüğüne dair iddialar yalan çıkmış olan Culani için Nusra liderlerinden Garip Muhacir el Kahtani Twitter'dan yine yalanlama geçti: ''Sevgili kardeşlerim, bazı kanalların Culani'nin Şam yakınında yaralandığına dair haberlerinin, Allah'a şükür doğru olmadığını lütfen not edin. Liderlik yaralansa da ölse de, cihat kıyamet gününe dek devam edecektir, ama yine de Culani'nin yaralandığı haberlerinin doğru olmadığını belirtmemiz gerekir.'' Culani, geçen ay Kaide lideri Ayman Zevahiri'ye biat ettiklerini açıklamıştı.
ABD yönetimi, bölgesel müttefikleri aracılığıyla silahlandırdığı isyancılara doğrudan silah verip vermeme konusunda kesin karar alamazken, The Guardian 'ÖSO silahlandırılmazsa, tüm isyancıların Nusra'ya kaybedileceği' mesajını veren bir haber yayımladı. Irak işgalinde pusulayı şaşırmasıyla hatırlanan Britanya solunun gazetesi, silah yokluğu yüzünden, ÖSO'nun, savaşçılarını, en iyi finanse edilen, en iyi teçhizatlı ve en motive grup olan Nusra'ya kaptırdığını yazdı. Gazeteye konuşan Suriye'deki ÖSO komutanları, bazı birliklerin tamamının Nusra'ya geçtiğini, diğerlerinin de güçlerinin dörtte biri ya da fazlasını Nusra'ya kaptırdığını anlattı. Buna göre, özellikle Halep, Hama, İdlib, Deyr ez Zor ve Şam bölgelerindeki savaşçılar, Nusra'ya katıldı. Örneğin Ahrar el Şimal tugayı toptan, İdlib'deki Sufiyan el Tavri tugayından ise 65 savaşçı, silahları olmadığı gerekçesiyle Nusra'ya geçti. ÖSO'nun toplam savaşçılarının dörtte birini bu şekilde kaybettiği tahmin ediliyor.
Halep yakınlarında bir ÖSO tugayını yöneten eski öğretmen Ebu Ahmed, ''Savaşçılar Nusra'ya katılmaktan gurur duyuyor, zira Nusra güç ve nüfuz demek. Nusra'yı cephane ya da savaşçı eksikliğinden ötürü çekilirken göremezsiniz. Şehitlik (intihar) operasyonları düzenlemek için birbirleriyle rekabet ederler '' diye konuştu. ÖSO 'Genelkurmay Başkanı' Selim İdris'i bu soruna dair geçen ay uyardığını söyleyen Seyyide Ayşe tugayının komutanı Ala'a Başa, son bir kaç ayda 3 bin ÖSO savaşçısının Nusra'ya katıldığını, bunun baş sebebinin de silah ve cephane yoksunluğu olduğunu, Banyas'taki savaşçıların da Bayda'da ordu katliamlarını durduracak ateş gücüne sahip olmadıkları gerekçesiyle aynı şeyi yapma tehdidinde bulunduklarını söyledi.
Tevhid Aslanları tugayından Ebu Hasan, Nusra'nın ÖSO birliklerinin içine adamlarını sızdırdığını ve bunların savaşçıların aklını çeldiğini anlattı. Ebu İslam ise ideolojiye de dikkat çekerek, ''Savaşçılar İslami doktrini, dürüstlüğü, zenginliği ve gelişmiş silahları sebebiyle Nusra'yı tercih ediyor'' dedi. Ve şunu anlattı: ''Ahrar Suriye tugayından bir arkadaşım, 'Savaşta öldürülürsem şehit sayılıp sayılmayacağımı bilmek istiyorum' dedi ve kısa süre sonra Nusra'ya geçti. Bir keskin nişancı tüfeği istedi ve isteği hemen yerine geldi.'' Suriye Mücahitleri tugayı komutanıyken 420 adamıyla birlikte Nusra'ya geçen Ebu Zeyd, şu bilgileri verdi: ''Katıldığımızdan beri savaşmak için gereken her şeyi elde ettik, ailelerimizin masrafları da karşılandı. Ama Nusra safında savaşabilmek için komutanlığın ya da yabancı savaşçıların ilan ettiği çok sıkı kurallara uymak şart. Hiç özgürlüğümüz yok, ama her istediğimizi elde ediyoruz.'' ÖSO'nun içinde bulunduğu durumu ise Hama'daki savaşçılarından Adham Bazi şöyle aktardı: ''Baş sorunumuz silah akışının yurtdışındaki musluğa bağlı olması. Bazen musluğu açıyorlar, ilerliyoruz, sonra aniden kapatıyorlar, savaşamaz hale geliyoruz, hatta çekiliyoruz.''
Kaynak: Birgun.net
Suriye ordusu son dönemde bir dizi stratejik kazanım elde ederken, Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR) Şam'ın banliyölerine yönelik bombardımanda Nusra lideri Ebu Muhammed Culani'nin ayağından yaralandığını öne sürdü. Ancak daha önce öldürüldüğüne dair iddialar yalan çıkmış olan Culani için Nusra liderlerinden Garip Muhacir el Kahtani Twitter'dan yine yalanlama geçti: ''Sevgili kardeşlerim, bazı kanalların Culani'nin Şam yakınında yaralandığına dair haberlerinin, Allah'a şükür doğru olmadığını lütfen not edin. Liderlik yaralansa da ölse de, cihat kıyamet gününe dek devam edecektir, ama yine de Culani'nin yaralandığı haberlerinin doğru olmadığını belirtmemiz gerekir.'' Culani, geçen ay Kaide lideri Ayman Zevahiri'ye biat ettiklerini açıklamıştı.
ABD yönetimi, bölgesel müttefikleri aracılığıyla silahlandırdığı isyancılara doğrudan silah verip vermeme konusunda kesin karar alamazken, The Guardian 'ÖSO silahlandırılmazsa, tüm isyancıların Nusra'ya kaybedileceği' mesajını veren bir haber yayımladı. Irak işgalinde pusulayı şaşırmasıyla hatırlanan Britanya solunun gazetesi, silah yokluğu yüzünden, ÖSO'nun, savaşçılarını, en iyi finanse edilen, en iyi teçhizatlı ve en motive grup olan Nusra'ya kaptırdığını yazdı. Gazeteye konuşan Suriye'deki ÖSO komutanları, bazı birliklerin tamamının Nusra'ya geçtiğini, diğerlerinin de güçlerinin dörtte biri ya da fazlasını Nusra'ya kaptırdığını anlattı. Buna göre, özellikle Halep, Hama, İdlib, Deyr ez Zor ve Şam bölgelerindeki savaşçılar, Nusra'ya katıldı. Örneğin Ahrar el Şimal tugayı toptan, İdlib'deki Sufiyan el Tavri tugayından ise 65 savaşçı, silahları olmadığı gerekçesiyle Nusra'ya geçti. ÖSO'nun toplam savaşçılarının dörtte birini bu şekilde kaybettiği tahmin ediliyor.
Halep yakınlarında bir ÖSO tugayını yöneten eski öğretmen Ebu Ahmed, ''Savaşçılar Nusra'ya katılmaktan gurur duyuyor, zira Nusra güç ve nüfuz demek. Nusra'yı cephane ya da savaşçı eksikliğinden ötürü çekilirken göremezsiniz. Şehitlik (intihar) operasyonları düzenlemek için birbirleriyle rekabet ederler '' diye konuştu. ÖSO 'Genelkurmay Başkanı' Selim İdris'i bu soruna dair geçen ay uyardığını söyleyen Seyyide Ayşe tugayının komutanı Ala'a Başa, son bir kaç ayda 3 bin ÖSO savaşçısının Nusra'ya katıldığını, bunun baş sebebinin de silah ve cephane yoksunluğu olduğunu, Banyas'taki savaşçıların da Bayda'da ordu katliamlarını durduracak ateş gücüne sahip olmadıkları gerekçesiyle aynı şeyi yapma tehdidinde bulunduklarını söyledi.
Tevhid Aslanları tugayından Ebu Hasan, Nusra'nın ÖSO birliklerinin içine adamlarını sızdırdığını ve bunların savaşçıların aklını çeldiğini anlattı. Ebu İslam ise ideolojiye de dikkat çekerek, ''Savaşçılar İslami doktrini, dürüstlüğü, zenginliği ve gelişmiş silahları sebebiyle Nusra'yı tercih ediyor'' dedi. Ve şunu anlattı: ''Ahrar Suriye tugayından bir arkadaşım, 'Savaşta öldürülürsem şehit sayılıp sayılmayacağımı bilmek istiyorum' dedi ve kısa süre sonra Nusra'ya geçti. Bir keskin nişancı tüfeği istedi ve isteği hemen yerine geldi.'' Suriye Mücahitleri tugayı komutanıyken 420 adamıyla birlikte Nusra'ya geçen Ebu Zeyd, şu bilgileri verdi: ''Katıldığımızdan beri savaşmak için gereken her şeyi elde ettik, ailelerimizin masrafları da karşılandı. Ama Nusra safında savaşabilmek için komutanlığın ya da yabancı savaşçıların ilan ettiği çok sıkı kurallara uymak şart. Hiç özgürlüğümüz yok, ama her istediğimizi elde ediyoruz.'' ÖSO'nun içinde bulunduğu durumu ise Hama'daki savaşçılarından Adham Bazi şöyle aktardı: ''Baş sorunumuz silah akışının yurtdışındaki musluğa bağlı olması. Bazen musluğu açıyorlar, ilerliyoruz, sonra aniden kapatıyorlar, savaşamaz hale geliyoruz, hatta çekiliyoruz.''
Kaynak: Birgun.net
Moderatör tarafında düzenlendi:
