Aleykum selam we rahmetullah ;
Bahsi geçen söz hadis değildir.
Rasulullah'ın (s.a.v.) yüzünün parlaklığıyla ilgili hadis-i şerifler:
"...,... Abdullah ibn Ka'b şöyle demiştir: Ben babam Ka'b ibn Mâlik'ten işittim. O Tebûk seferinden geri kaldığı zamanı tahdîsederek şöyle dedi:
Rasûlullah'a selâm verdiğim zaman yüzü sevinçten şim*şek çakar (gibi parlar) bir hâlde idi... Esasen Rasûlullah Allah tara*fından sevindirildiği zaman yüzü parlardı, hattâ o yüz bir ay parçasına benzerdi. Biz de sevinçli bir vahiy geldiğini O'nun bu sevimli sîmâsından anlardık...
(Buhari, Menkıbe, 59)
59-....... Ebû İshâk şöyle demiştir: el-Berâ ibn Azib'e:
— Peygamber (s.a.v.)'in yüzü kılıç gibi (parlak) mı idi? diye soruldu.
— Hayır, kılıç gibi değil, ay misâli (parlak ve toparlak çehreli) idi, dedi
(Buhari, Menkıbe, 63)
109- (...) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ubeydullah, İsrail'den, o da Simâk'den naklen rivayet etti ki: Simak, Câbir b. Semûra'yı şöyle derken işitmiş: Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in sakalı ile başının ön tarafı ağarmağa başlamıştı. Yağ sürün*düğü zaman (beyazlık) belli olmazdı. Başının saçı dağılırsa belli olurdu. Sakalının kılları çoktu.
Derken bir adam : Yüzü kılıç gibi miydi? dedi. Câbir:
— Hayır! Bilâkis ayla güneş gibiydi; yuvarlaktı. Omuzun da ki mührü de gördüm, güvercin yumurtası kadardı. Tenine benziyordu, cevabını verdi,
Hz. Enes rivayetini Buhârî «Kitâbu'l-Libas»'da; Ebû Cuheyfe rivayetini «Kitâbu'l-Menâlub»'de tahric etmiştir.
(Muslum, Fezail, 109)
Ketem: Boyaya yarıyan bir nevi ottur.
Şamat: İhtiyarlığın başlangıcı ve saçların ağarmaya başlamasıdır. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in saçlarının ağarmaya başladığını bildiren rivayetler çoktur. Umumiyetle bu rivayetlerde saç ve sakalının biraz ağarmaya başladığından bahsedilmektedir. Bu birazın ne kadar olduğu ihtilaflıdır. Bâzıları saç ve sakalında on dokuz beyaz kıl olduğunu söylemiş bir takımları onu yirmiye, hatta bazıları otuza çıkarmıştır. Hz. Enes'den rivayet edilen bir hadîste on beş, diğer bir rivayette on yedi veya on sekiz olduğu bildirilmiştir.
Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in saçını boyayıp boyamadığında dahi ihtilâf olunmuştur. Ekser ulemâ Hz. Enes 'den rivayet edilen hadîsle istidlal ederek boyamadığına kail olmuşlardır. İmam Mâ1ik'in mezhebi de budur. Bâzı hadîs imamları boyadığına kaildirler. Delilleri buradaki Ummu Seleme hadîsidir. İki rivayetin arasını bulanlar da vardır. Onlara göre Hz. Enes'in işaret ettiği vecihle Peygamber(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) güzel kokuyu çok kullanıyordu. Bu ise saçın siyahlığını giderirdi. Saçını boyadığını iddia eden işte bu koku sü*rülmüş saçı görmüş de boya sanmıştır.
Nevevî diyor ki : «Muhtar olan kavle göre Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bâzan saçım boyamış, ekseri zamanlarda boyamamıştır. Bu hususta her râvi gördüğünü rivayet etmiştir. Ve sözünde sadıktır.»
Hadîsin son rivayetinde : «Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in yüzü kılıç gibi miydi?» diye soran zâtın bu suâliyle: Kılıç gibi uzun muy*du, yahut kılıç gibi parlak mıydı demek istemiş olması muhtemeldir. Hz. Câbir buna : «Hayır güneş ve ay gibi idi. Ve yuvarlaktı.» diye cevâb vermiştir ki, bununla onun hem güzel ve yüzünün parlaklığına, hem de yuvarlaklığına işaret etmiştir. Çünkü ay ve güneş, hem kılıçtan daha parlak, hem de yuvarlaktırlar. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in yüzünü onlara benzetmek daha beliğ olur. Bilhassa sevgilinin yüzünü aya benzetmek Arablar arasında pek yaygın bir âdetti.
Hz. Enes'in : «Bir kimsenin başından ve sakalından beyaz kıl yolması mekruhtur.» sözü ulemâ arasında ittifakla kabul edilmiştir.
Nubuvvet mührü hakkında aşağıdaki hadîslerde izahat verilecektir.