Çözüldü Peygamberler Bîsetten Önce de Günahtan Korunurlar mı?

Horasan Fedaisi Çevrimdışı

Horasan Fedaisi

Hayye ale'l-cihad
İslam-TR Üyesi
Küçük büyük her türlü günahtan korunur mu Peygamberler, Peygamberlik gelmeden önceki hayatlarında da?

Bunun aksi yönde bir itikadın durumu nedir
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Evet, peygamberler, kavimlerine peygamber olarak gönderilmelerinden önce de sonra da ismet sıfatlarına haizdirler, günahlardan korunmuştur. Kendilerinde görülen zelle denen küçük hatalar sadr olmuş olsa da tevbe ile bağışlanmışlardır. Peygamberlerin peygamberlikten önce ve sonra günahlardan korunması (ismet sıfatı) İslam akaidinin temel meselelerinden biridir.

"Andolsun, sana ve senden önceki peygamberlere vahyedildi: Eğer şirk koşarsan, amelin boşa gider ve husrana uğrayanlardan olursun." (Zumer, 65)
"O hevasından konuşmaz. O (söz), kendisine vahyedilen vahiyden başkası değildir."
(Necm, 3 - 4)

Ehl-i Sunnet Mezheblerin Görüşü

A - Selefiyye Mezhebi:

Selefî âlimlerin geneli, peygamberlerin büyük günahlardan mutlak surette korunduğu konusunda ittifak eder.
Küçük günahlar konusunda ise bazıları, zelle (hata, sehiv) türünden bazı küçük hataların vaki olabileceğini; ancak bu hataların Allah tarafından hemen düzelttirildiğini söyler.
Şeyh'ul İslam İmam İbn Teymiyye (Rahimehullah) der ki: “Peygamberler, büyük günahlardan korunmuştur. Küçük hatalar (zelleler) işleyebilirler ama Allah Onları hemen ıslah eder.”(İbn Teymiyye , el-Cevâbu’s-Sahîh, C. 3, Sf: 142)


B - Mâturîdî Mezhebi:

İmam Mâturîdî, peygamberlerin büyük günahlar ile küfür ve şirkten mutlak şekilde korunduklarını bildirir. Küçük günahlar ise, nadiren vaki olmuşsa dâhi Allah tarafından hemen düzeltilmiştir. (İmam Mâturîdî, Te'vîlâtu’l-Kur’ân, C.2, Sf: 493)

C - Eş'arî Mezhebi:

İmam Eş'arî ve Ona tabi olanlar da peygamberlerin şirk, küfür ve büyük günahlardan korunmuşluğunu kabul eder. Ancak bâzı Eş’arî alimler, nubûvvetten önce küçük günah işlenebileceğini, nubûvvetten sonra ise bunlardan dâhi korunduklarını söylemişlerdir. (İmam el-Cuveynî, el-İrşâd, Sf: 322; İmam Fahreddin er-Râzî, Tefsîr-i Kebîr, Necm 3. ayet tefsiri)


****


Hanefî Mezhebi:

Hanefî usulculer, Maturîdî çizgiye paralel olarak peygamberlerin peygamberlikten önce ve sonra, şirk ve büyük günahlardan korunmuş olduklarını söyler. Küçük günahların da nubûvvetten sonra vuku bulmadığını, bulsa da hemen uyarıldığını bildirir. (Serahsî, Usûlu’s-Serahsî, C.1, Sf: 169; İbn Abidin, Reddu’l-Muhtâr, C.6, Sf: 412)

İmam Tâhâvî (Rahimehullah), Akîdetu’t-Tahâviyye’de şöyle der: “Biz, peygamberlerin Allah tarafından korunduğuna inanırız. Onlar, peygamberlikten önce de sonra da büyük günahlardan ve dine aykırı şeylerden korunmuşlardır.” (İbn Ebî’l-‘İzz, Şerhu’l-Akîdeti’t-Tahâviyye, Sf: 217-220, Dâru’l-Fikr)

Şâfiî Mezhebi:
İmam Nevevî, İmam Râfiî ve diğer Şâfiî usulculer de peygamberlerin büyük günah işlemediği görüşündedir.
Küçük günah ihtimalini bazıları bırakmışsa da, umumî görüş, vahiy ile uyarıldıkları ve düzelttikleri yönündedir. (İmam Nevevî, el-Mecmû’, el Şerhu'l-Muhezzeb, C.1, Sf: 18 ; İmam Râfiî, Şerhu’l-Vecîz, C.1, Sf: 110)

İmam Nevevî (Rahimehullah): “Peygamberler, peygamber olmadan önce de sonra da hem büyük hem küçük günahlardan korunmuşlardır.” (İmam Nevevî, el-Mecmû’ el Şerhu'l-Muhezzeb, C. 1, Sf: 77)


Mâlikî Mezhebi:

İmam Kurtubî (Rahimehullah) der ki: “Peygamberlerin peygamberlikten önce büyük günah işlemedikleri, bu ummetin cumhurunca kabul edilmiştir.” (İmam Kurtub, Tefsîru’l-Kurtubî, C. 12, Sf: 70)

Hanbelî Mezhebi:
İbn Kudâme (Rahimehullah) şöyle der: “Peygamberlerin korunmuş olması, Onların söz ve fiillerinin huccet olmasının gereğidir. Büyük günah işlemiş biri örnek alınamaz.” (İbn Kudâme el Makdisi, Lum’atu’l-İ’tikād El-Hadi ila Sebil'ir-Reşad, Sf: 25)
 
Horasan Fedaisi Çevrimdışı

Horasan Fedaisi

Hayye ale'l-cihad
İslam-TR Üyesi
Esselamu aleykum ve rahmetullah

Peygamberimizin iddia oynamak yasaklanmadan önce Hz. Ebubekire bu hususta izin vermesini nasıl anlamalıyız
Bu durumda Peygamberimizin korunduğu hatalar henüz yasaklanma hükmü gelmeyen şeyler için geçerli değil midir her zaman?
Yani bir şey yasaklanmadan evvel günah olmadığı için bir Peygamber onu yapabilir mi
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh kardeşim;

Peygamberler günah işlemekten korunmuştur ama bu koruma sınırsız değildir:

Ehl-i Sunnet inancına göre: Peygamberler (aleyhimusselam), büyük günahlardan ve dine aykırı fiillerden korunmuşlardır. Bilerek küçük günah işlemeleri de câiz değildir. Ancak vahiy gelmeden önce, henüz yasaklanmamış konularda beşer olarak bazı fiillerde bulunabilirler. Bu tür fiiller sonradan yasaklandığında Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Onu hemen terk etmiştir. Bu durum “şeriatın tedricî iniş süreci” ile ilgilidir. Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh kardeşim;

Yasak gelmeden önce yapılanlar günah değildir
İçki, ilk başta yasaklanmamıştı. Sahabeden içki içenler vardı. Yasak gelince hemen terk ettiler.
İddia (bahis, kumar) meselesi de böyledir: Bahis ve kumar, Nisa 90 ve Maide 90. ayetlerle yasaklanmadan önce bazı şekilleriyle uygulanmış olabilir. Ancak yasak geldikten sonra hepsi terk edilmiştir.


Ebû Bekir (r.anh)’in Muşriklerle iddiaya girmesi
Bu olay, henüz kumarın haram kılınmadığı bir dönemde oldu. Rasûlullah (s.a.v.) bunu öğrenince “miktarı artır” dedi, çünkü bu olay bir mucizenin (Rumların zaferi) doğruluğuna delil olacaktı. Daha sonra kumar ve bahis haram kılındı. Bundan sonra bu tür "bahse girme" uygulamaları da terk edildi.

Rukâne olayı bahis değil, davet taktiğidir
Peygamber Efendimiz bir karşılık teklif etmemiştir. Yani ortaya konan ödül tek taraflı olarak Rukâne tarafından ileri sürülmüştür. Bu, nubuvvetin isbatı için yapılan bir fiildir. Bahis maksadı değil, iman ettirme ve hakikati gösterme vardır. Alınan koyunların tasadduk edildiği rivayet edilir.


Kısaca; Bir şeyin hükmü henüz vahiy ile bildirilmemişse, o fiilin yapılması peygamber hakkında günah sayılmaz. Çünkü:
O dönemde o fiilin haramlığı sabit değildir. Ayrıca Allah Teâlâ, haramı bildirmedikçe ondan sorumlu tutmaz. (En'am 164)
Peygamberler her zaman vahyi beklemiş, hüküm gelince itaat etmişlerdir.


 
Geri
Üst Ana Sayfa Alt