Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Popülizm Hastalığı

Muaz ibni Cebel Çevrimdışı

Muaz ibni Cebel

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
POPÜLİZM HASTALIĞI

İnsanoğlunun yaratılışı gereği en çok hoşlandığı yaklaşımlardan birisi de popüler birisi olmak ve insanların saygıyla teveccüh ettiği birisi olmaktır. Bu bütün nefisleri n hoşuna giden bir davranıştır. Ancak bir insanın herkes tarafından popüler karşılanması mümkün değildir. Elbette karşı görüş sahipleri nin yanında popüler birisi olmanıza imkân yoktur. Şayet her kesim tarafından popüler karşılanıyorsanız sizde bir sorun var demektir. Yani sizin kendinize has bir görüşünüz ve çizginiz olmadığını her kesime karşı ödün veren ve hoş görünen bir yaklaşımda bulunduğunuzu gösterir. Ki bu da popüler olma hastalığının getirdiği bir davranıştır.

Bu hastalık İslam’ı kendisine dava edinmiş olan insanlarda da çokça görüldüğünden İslâmî harekete hep zarar verilmiştir. Bulundukları cemaat içerisinde belli bir teveccüh ve saygıyla söz sahibi edilmiş kişilerin zaman içerisinde Allah’ın (c.c.) hidayeti ile hak kendisine belli olduktan sonra bile sırf sahip oldukları bu teveccühü kaybetmem ek için hala bulundukları yanlışa devam etmeleri de popüler olma hastalığının getirdiği bir davranış olmaktadır.

Örneğin cemaat içerisinde söz sahibi olmuş bazı insanların kendisine anlatılan gerçekler karşısında ilk önce “Allah Allah ben bilmiyordum.” diyerek doğruya ulaşmasını müteakip hemen bunun gereğini yapması gerekirke n cemaat içerisinde bulunan yerini kaybetme endişesi, gereken adımı attırmamaktadır.

Örneğin güzel Kur’an okuyan ve güzel dua yapabilen bazı imamlar başka hususlarda ilim yönünden zayıfda olsalar toplum içerisinde sadece bu özellikleri ile aranılan isim haline gelmekte, büyük saygı görmektedirler.

Şirk bid’at ve hurafeler hakkında bilgisi olduğu halde bulunduğu cemaat içerisinde bu davranışlarına son vermediği gibi başkalarını da uyarmayan popülizm hastası insanlar sırf bu konumlarını kaybetmem ek için hakkı gizleyerek toplumun göstereceği tepkileri göze almaya çekindiklerinden toplumda yer etmiş şirk, bid’at ve hurafeleri yapmaya devam etmektedirler. Çünkü bu insanların nefisleri hakkı yerine getirmeye ve hakkı söylemeye engel olmaktadır. Bazı tanıdığımız insanların şirk bid’at ve hurafeler hakkında yaptığımız sohbetler de anlattıklarımızı tasdik etmelerine rağmen yaptıkları yanlışlara aynen devam etmeleri bu hastalıktan kurtulama dıklarını göstermektedir. Geçmişten günümüze kadar bu hastalık yüzünden birçok insan İslam’a zarar vermiştir. Oysa hakkın hiç kimseden çekinmeden ortaya konulması ve onunla amel edilmesi gerekmekt edir. Bu uğurda kaybedile n teveccühün, saygının ve sevginin hiçbir önemi bulunmama ktadır. Önemli olan insanların rızası değil Allah’ın (c.c.) razı olmasıdır. Hiçbir mevkii, hiçbir makam Allah’ın rızasını kaybetmek ten önemli olamaz.
Hiçbir kınayıcının kınamasından etkilenme den hakkın yaşanması gerektiği hakkında Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazla r. İşte bu, Allah’ın (c.c.) bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.”

Hiçbir kınayıcının kınamasından korkmamak hususunda tefsirler de şöyle geçer; “Bu, korkusuzca Allah'ın yolu'nda gitmek ve O'nun hükümleri doğrultusunda davranıp, bunlara göre neyin doğru, neyin yanlış olduğunu ilân ederek, karşıtlarının muhalefet, sansür, eleştiri, itiraz ve alaylarına hiç mi hiç aldırmamak demektir. Onlar halkın görüşü İslâm'a aykırı da olsa, dünyanın kınama ve alaylarına maruz kalsalar da samimi olarak doğruluğuna inandıkları İslâm'ın yolu'nda korkusuzca giderler.”

Bu durumda bunun aksi davranışta bulunanlar; Allah’ın (c.c.) emrine karşılık insanların yaklaşımlarını emir koyucu ve hayatlarını şekillendirici bir güç kabul ettikleri nden Allah’a şirk koşmuş olurlar.

Bu popülizm hastaları yüzünden hak gerektiği gibi açıklanıp, yaşanmadığından hakkın üzeri örtülmüştür. Ve cemaat önderi olan insanlara tabi olanlarda hakikati bu önderlerin amellerin de görmediklerinden batıl ile yaşamaya devam etmişler ve kendileri ni hak ile uyaranlar olduğunda da şiddetle karşı çıkarak o kadar âlim anlamadı da sen mi anladın?” gibi sözlerle karşılamışlardır. Bunun neticesin de de her türlü kötü itikat ve manevi hastalıklar etrafımızı sarmış ve bu husus da İslam’dan uzaklaşma faktörlerinden biri olmuştur.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt