E
Çevrimdışı
Ebu & Dücane
Misafir
PYD'nin Suriye'de El Nusra ile topyakün bir savaşa girmesi PKK ve KCK kanadında rahatsızlık uyandırdı. KCK cephesi, "El Kaide ile neden savaşıyorsunuz, öyle bir karar mı var. El Kaide ile Kürtleri karşı karşıya getirmeyin" mesajı verdi
Dünya Bülteni / Haber Merkezi
PKK'nın Suriye kolu olarak PYD'nin uzun zamandır bölgede El Nusra ile kanlı bir savaşın içine girmiş olması PKK ve KCK cephesinde rahatsızlıklara neden oldu. PKK'ya yakın yayın organlarından Özgür Politika'da yer alan bir haber analizde PKK'nın ve KCK'nın bu rahatsızlığı açkıça ortaya kondu ve PYD'ye "Neden Kürtlerle El Kaide'yi karşı karşıya getiriyorsunuz. El Kaide ile savaş kararı yok. El Kaide'nin de Kürtlere karşı bir savaş kararı yok" mesajı verildi.
PYD'nin El Nusra ile topyekün savaşa girmesinin Kürtler ile El Kaide'ye karşıya karşıya getirme anlamını taşıdığını belirten analizde, bunun bir an önce durdurulması ve kanlı savaşın yerine stratejik siyasetin izlenmesi istendi.
İşte Özgür Politika'da yer alan ve PKK ile KCK'nın PYD'ye eleştirisi olarak değerlendirlen o analizden bazı bölümler:
PYD'NİN DAR VE TEK YANLI DURUŞU YANLIŞ
"Bizce PYD'nin ve tüm Kürtlerin yaşananları bu sonuçlar temelinde de sorgulaması lazım. Dar ve tek yanlı duruş ve mücadelelerle sonuç alınamaz. Dahası zarar görme, kazanımları kaybetme bile yaşanabilir. Bu açıdan dikkatli olmak ve olayları çok yönlü ele almak gerekir.
SİYASET ÖNE ÇIKMALI
Dikkat edelim, 19 Temmuz Devrimi savaşla kazanılmadı, kansız bir devrimdi ve doğru siyasetin başarısı oldu. Bu siyasetin merkezinde de Rojava'yı çatışma alanı haline getirmemek ve herkesle taktik ilişki içinde olmak vardı. Fakat şimdi Rojava Özgürlük Hareketi bu tutumda görünmüyor. Her şeyden önce, çok savaşçı kesilmiş durumda ve her şeyi savaşla halletmek istiyor. Halbuki önce siyasal yaklaşım gerekli, siyasette derin ve geniş olmak gerekli. Ama sanki siyaset unutulmuş gibi. Herkesle ilişki içinde olmayı öngören bir hareket, şimdi neredeyse herkesle savaşır hale gelmiş durumda. Belliki bunun düzeltilmesi gerekiyor.
EL KAİDE İLE SAVAŞ KARARI YOK
Diğer yandan düşmanı iyice tanımak ve doğru tarif etmek lazım. Karşıt olan herkese "Çete" deyip geçmek fazla sonuç vermez. Deniyor ki, bu çete denenler El Nusra örgütüne aitler. Yine El Nusra örgütü de El Kaide'nin bir kolu. Bu durumda Rojava Kürtleri ve dolayısıyla tüm Kürtler El Kaide ile savaşa tutuşmuş oluyorlar. Hem de seferberlik düzeyinde! Halbuki bizim bildiğimize göre hiçbir parçada Kürtlerin El Kaide ile savaş yapma kararı yok. El Kaide'ye "Çete" de demiyorlar. Ayrıca Rojava da dahil hiçbir yerde şu koşullarda Kürtlerin El Kaide ile savaştan kazançlı çıkması mümkün değil.
El Kaide'nin Kürtlerle savaşma ve Rojava Devrimini yıkma kararı var mı, bilmiyoruz. Normalde olmaması gerekiyor. El Kaide'nin Kürtlerle, PKK ile savaştan kazanacağı fazla bir şey olamaz. Kaldı ki El Kaide ya da onun kolları böyle bir şey yapmak istese bile, bu durum Kürtlerin hemen savaşmasını getirmez. "Oldu bittiye geldik" demek de politik duyarlılık ve tedbirden uzak olunduğunu gösterir.
O halde Kürtlerin Rojava Devrimini yıkma amaçlı saldırılara karşı kesin bir tutumla ve sonuna kadar direnirken, aynı zamanda siyasetin çözümleyiciliğini kullanmaları da önemlidir."
Dünya Bülteni / Haber Merkezi
PKK'nın Suriye kolu olarak PYD'nin uzun zamandır bölgede El Nusra ile kanlı bir savaşın içine girmiş olması PKK ve KCK cephesinde rahatsızlıklara neden oldu. PKK'ya yakın yayın organlarından Özgür Politika'da yer alan bir haber analizde PKK'nın ve KCK'nın bu rahatsızlığı açkıça ortaya kondu ve PYD'ye "Neden Kürtlerle El Kaide'yi karşı karşıya getiriyorsunuz. El Kaide ile savaş kararı yok. El Kaide'nin de Kürtlere karşı bir savaş kararı yok" mesajı verildi.
PYD'nin El Nusra ile topyekün savaşa girmesinin Kürtler ile El Kaide'ye karşıya karşıya getirme anlamını taşıdığını belirten analizde, bunun bir an önce durdurulması ve kanlı savaşın yerine stratejik siyasetin izlenmesi istendi.
İşte Özgür Politika'da yer alan ve PKK ile KCK'nın PYD'ye eleştirisi olarak değerlendirlen o analizden bazı bölümler:
PYD'NİN DAR VE TEK YANLI DURUŞU YANLIŞ
"Bizce PYD'nin ve tüm Kürtlerin yaşananları bu sonuçlar temelinde de sorgulaması lazım. Dar ve tek yanlı duruş ve mücadelelerle sonuç alınamaz. Dahası zarar görme, kazanımları kaybetme bile yaşanabilir. Bu açıdan dikkatli olmak ve olayları çok yönlü ele almak gerekir.
SİYASET ÖNE ÇIKMALI
Dikkat edelim, 19 Temmuz Devrimi savaşla kazanılmadı, kansız bir devrimdi ve doğru siyasetin başarısı oldu. Bu siyasetin merkezinde de Rojava'yı çatışma alanı haline getirmemek ve herkesle taktik ilişki içinde olmak vardı. Fakat şimdi Rojava Özgürlük Hareketi bu tutumda görünmüyor. Her şeyden önce, çok savaşçı kesilmiş durumda ve her şeyi savaşla halletmek istiyor. Halbuki önce siyasal yaklaşım gerekli, siyasette derin ve geniş olmak gerekli. Ama sanki siyaset unutulmuş gibi. Herkesle ilişki içinde olmayı öngören bir hareket, şimdi neredeyse herkesle savaşır hale gelmiş durumda. Belliki bunun düzeltilmesi gerekiyor.
EL KAİDE İLE SAVAŞ KARARI YOK
Diğer yandan düşmanı iyice tanımak ve doğru tarif etmek lazım. Karşıt olan herkese "Çete" deyip geçmek fazla sonuç vermez. Deniyor ki, bu çete denenler El Nusra örgütüne aitler. Yine El Nusra örgütü de El Kaide'nin bir kolu. Bu durumda Rojava Kürtleri ve dolayısıyla tüm Kürtler El Kaide ile savaşa tutuşmuş oluyorlar. Hem de seferberlik düzeyinde! Halbuki bizim bildiğimize göre hiçbir parçada Kürtlerin El Kaide ile savaş yapma kararı yok. El Kaide'ye "Çete" de demiyorlar. Ayrıca Rojava da dahil hiçbir yerde şu koşullarda Kürtlerin El Kaide ile savaştan kazançlı çıkması mümkün değil.
El Kaide'nin Kürtlerle savaşma ve Rojava Devrimini yıkma kararı var mı, bilmiyoruz. Normalde olmaması gerekiyor. El Kaide'nin Kürtlerle, PKK ile savaştan kazanacağı fazla bir şey olamaz. Kaldı ki El Kaide ya da onun kolları böyle bir şey yapmak istese bile, bu durum Kürtlerin hemen savaşmasını getirmez. "Oldu bittiye geldik" demek de politik duyarlılık ve tedbirden uzak olunduğunu gösterir.
O halde Kürtlerin Rojava Devrimini yıkma amaçlı saldırılara karşı kesin bir tutumla ve sonuna kadar direnirken, aynı zamanda siyasetin çözümleyiciliğini kullanmaları da önemlidir."