Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Rabb'in Sana Ne Darıldı Ne De Seni Bıraktı

G Çevrimdışı

Gönülden İnciler

Üye
İslam-TR Üyesi
RABBİN SANA NE DARILDI NE DE SENİ BIRAKTI

Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi.
Yıkık, perişansınız. Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz. Çoğunluk size küsmüş gibi...
Yalnızsınız.

Herkes benden uzak, herkes bana kırgın düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz.

Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi doğuyor:

“Rabb'in sana ne darıldı, ne de seni bıraktı” (Duha-3)

Kim kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın, kim terk ederse etsin.
Rabb'im terk etmiyor, kırılmıyor ya,
ne gam..! Bu ne büyük ferahlık değil
mi?


Başınızda ağır bir dert var. Sanki hiç
bitmeyecek gibi geliyor. Sanki bu
sorun hayatınızın sonunu hazırlıyor gibi. İşte o an ayet yetişiyor
imdada:

“Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var! Zorluğun yanında bir kolaylık muhakkak var! ” (İnşirah-5/6)

Garantiyi veren Allah! Hem de ne
garanti, her zorlukla beraber bir de kolaylık geleceği "mutlaka” ifadesi ile
pekiştirilip ikna olalım diye iki kere tekrarlanıyor.
Ayet; kolaylığın zorluk içinde saklı olduğunu, çözümün sorunda gizli
olduğunu da fısıldıyor. Bu manayı duymuş olan Niyazi Mısri (k.s) şöyle demiş:

“Derman aradım derdime, derdim bana derman imiş”


Maddi sıkıntınız hat
safhada. Yoksul düştüğünüzü hissediyorsunuz. İflas ettiniz...
Sıfırı tükettiniz yani. Nasıl ayağa kalkarım düşüncesi içinde
boğulurken ayet size yeni bir ümit
veriyor:

“Eğer yoksulluktan korkarsanız, Allah
dilerse lütfuyla sizi zengin kılar. Şüphesiz
Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve
hikmet sahibidir.” (Tevbe-28 )


Bir yakınınız ölümcül
hastalıkla yatağa düştü. Doktorlar fazlaca ümit vermiyorlar.
Çoğu kere onu nasıl teselli edeceğinizi dahi bilemiyorsunuz. Gerçek
ortada iken moral vermeye çalışmak
sanki sahte davranmak gibi geliyor size. Ciddi bir delil olmalı ki hastanıza siz de inanarak moral verebilesiniz. Eyyub
Nebi var
Kur’an’da...
Hastalıkların, dertlerin en ağırına müptela olmuş ama sıhhate
kavuşmuş. Onun hali size dayanak
oluyor: Kulumuz Eyyub'ü an, o zaman Rabb'ine şöyle nida
etmişti:

“Bak bana, meşekkat ve acı ile şeytan dokundu! Ve ona, bütün
ailesini ve beraberlerinde bir misli daha tarafımızdan bir rahmet
olarak bahşettik ki, temiz akıllılar
için bir ibret olsun." (Sa’d-41/43)


Ama yine de bazı şeyleri yediremiyorsunuz kendinize. Bir
tutamak arıyorsunuz. Ayet el veriyor
size:

“Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda hayırlıdır. Olur ki, siz bir şeyi
seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır. Allah bilir, siz bilmezsiniz." (Bakara-216)


Rabbimiz Allah, Rasülümüz Hz Muhammed (s.a.v) ,
Kitabımız Kur’an, Yolumuz Sırat-ı Müstakim! Bizden bahtiyarı yok Dünya'da!

Her ne olursa
olsun, ne yaşanırsa yaşansın zafer ve
başarı bizim. Bunu da kafadan söylemiyoruz, Kur’an konuşuyor:

Vel Akıbetü lil Müttakin (Kasas-83):

"Akıbet(hayırlı son, güzel sonuç) Müttakiler (takvayı kuşananlar,
korunanlar, inanca sarılanlar)
içindir..!"
 
V Çevrimdışı

vuslatım

Üye
İslam-TR Üyesi
MaşaAllah Kur'an her derde deva gerçekten.
Hamdolsun alemlerin Rabb'ine bize böyle bir kitap gönderdiği için!
 
Üst Ana Sayfa Alt