Randevu

  • Konbuyu başlatan "iNŞiRaH"
  • Başlangıç tarihi
I Çevrimdışı

"iNŞiRaH"

Misafir
RANDEVU

Sevdiğiniz telefon etse, ya da sadece mesaj gönderse ve
'saat 5'te buluşalım' dese...
Ve 'o ağacın altında buluşalım' dese,
Bu randevuya kayıtsız kalabilir misiniz?
O günkü islerinizi ve diğer randevularınızı saat 5'e göre düzenlemez misiniz?
Ne yapıp edip, o saatte orada olmanın bir yolunu bulamaz mısınız?

Sizin ve ailenizin, bugün olduğunuz yere gelmenizde unutulmaz katkıları olan,
Dar zamanlarda hep yanınızda olan,
Her sıkıntıda kendisine bas vurduğunuz bir büyüğünüzün sizinle görüşmek için,
Belli bir saatte, belli bir yerde beklediğini bilseniz;
Hem sevdiğiniz hem saydığınız, hem de şükran duyduğunuz bu zatın,
Randevusuna geç kalmayı göze ala bilir misiniz?
Bütün programınızı iptal etmek pahasına da olsa ona gitmez misiniz?


Sevgiliniz size randevu verdi...
Velinimetiniz size randevu verdi...
Sizi seviyor,
Sizin de O'nu sevdiğinizi duymak istiyor.
Günde beş kez sizi kucaklamak istiyor...
İki eliniz kanda bile olsa bu çağrıya kulak tıkayabilir misiniz?
Her an nefes almak, insana bıkkınlık verebilir mi?
Her gün su içmekle, insan su içmekten usanır mı?
Sevgilinin bir randevusundan ayrılan, ikinci randevuyu iple çekmez, hasretle beklemez mi?

O (cc) günde beş randevu verdi:
Birincisi: daha güneş doğmadan sabahın serinliğinde,
İkincisi: öğle,
Üçüncüsü: ikindi,
Dördüncüsü: güneşi uğurlarken,
Beşincisi: gecenin örtüsüne büründüğü vakit,

Bu beş randevu, her gün yeniden onardığımız beş direk.
Bu beş randevuya icabet ettiğimiz zaman,
Evinizin önünde akan bir ırmakta
Günde beş kez yıkanmış gibi
Pırıl pırıl tertemiz olursunuz.
Günde beş kez, tüm kirinizden,
Pasınızdan, kederinizden arınma fırsatı...
Pozitif enerji yüklenme fırsatı bu.
Gelin bu fırsatımızı heba etmeyelim.
'Benim üstüm is pas içinde demeyelim'.

Seni çağırıyor zaten.
Randevu veren O...
'Kendimizi hazır hissetmiyorum' demeyelim.
O seni her halükarda seviyor.
O sana uzak değil... Sen seni bıraksan da
O seni hiç bırakmıyor...
Kim ondan yakın olabilir ki sana?
Elimiz bos gidecek değiliz elbet, sevgilinizin randevusuna.
Belki 'suç' götüreceğiz
Belki 'iki büklüm sırtımızda yük' götüreceğiz.
O sırtımızdan yükü alacak.
O'nun kapısına varınca gönlümüz ferahlayacak.
Bu çağrıyı duyacağız, o kapıya gideceğiz,
Derdimizi kirimizi o ırmağın suyuyla yıkayacağız...

Unutmayalım, gecikmeyelim:
Randevunuz var!
Tüm engelleri asarak, sevgilinizin randevusuna gittiniz.
Hemen bu 'isi' aradan çıkarıp günlük rutin islere dönmeye mi çalışırsınız;
Yoksa buluşmayı mümkün olduğunca uzatmaya mı?
Sevgilinizle birlikteyken, aklınız ondan başka herkeste,
Fikriniz ondan başka her yerde mi olur;
Yoksa o anları o dakikaları onun dışındaki her şeyi unutur musunuz?

O randevu verdi...
Sizi kucağına çağırıyor...
Tadını çıkarın…
 
Benzer konular Forum Tarih
E İbretlik Kıssa ve Hikayeler 1 3K

Benzer konular

Geri
Üst Ana Sayfa Alt