Peygamberimiz Hz Muhammed (sav)'in sihirlendiği(büyülendiği) zaman yaşadığı sıkıntılar ve sonrasında Yaşananlar !
Sihir yapılmasının ardından Peygamberimizin sıhhati bozuldu. Başının saçları dökülmeğe başladı. Peygamberimiz, yapmadığı bir işi yapmış, söylemediği sözü söylemiş , olmayan şeye oldu gibi haller ve ailesine yaklaşmadığı halde, yaklaşmış gibi sanır oldu. Gözlerinin de feri azaldı. Ashab-ı Kiram Peygamberimizin hastalığını yoklamağa geldiler. Hastalığı günlerce sürdü. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 367)
Peygamberimiz hastalanınca Lebid b. Asam’ın kız kardeşelrinden birisi, Hazreti Aişe (Radıyallahu anha)nın yanına gelmişti. Kadın, Peygamberimizin hastalandığını öğrenince, dönüp bunu kız kardeşlerine ve Lebid’e haber verdi. Onlardan birisi:
“Eğer o gerçekten bir Peygamberse kendisine bu iş Allah tarafından haber verilir. Aksi takdirde, bu sihir kendisine nereden gösterilir? En sonunda aklı başından gider. Böylece de, kavmimiz ve dindaşlarımız umduklarına ermiş olur.” Dedi.
Hazreti Aişe, Peygamberimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) den şöyle rivayet ediyor:
Nihayet Resulüllah günün birinde tekrar tekrar dua etti. Sonra da bana: “Ey Aişe! Yapmış olduğum duamı Allah’ın kabul buyurduğunu biliyor musun?
Bana meleklerden iki kişi geldi. Bunlardan birisi başucumda, o birisi de ayak ucumda oturdu. (iki melek arasında konuşma şöyle geçti
- Bunun hastalığı nedir?
- Sihirlenmiştir
- Kim sihir yapmış ona?
- Lebid b. Asam!
- Sihir ne ile yapılmıştır?
- Erkek hurmanın kurumuş çiçek kapçığı, tarak, saç ve sakal tarantısı ile!
- Nerededir o?
- Zervan kuyusunda, basamak taşının altındadır.
- O’nun şifa bulması ne iledir?
- Kuyu suyunun tamamıyla çekilip içindeki basamak taşının kaldırılması ve altındaki kurumuş erkek urma çiçeği kapçığının çıkarılması suretiyledir! Dedi. Bundan sonra melekler havalanıp gittiler.”
Peygamberimiz, Hazreti Ali ile Ammar b. Yasir’i çağırdı. Zervan kuyusuna gitmelerini ve meleklerden işittiği şeyleri yapmalarını onlara emretti. Hazreti Ali ve Amer b. Yasir, hemen Zervan Kuyusuna gittiler. Kuyunun suyu, kınaya boyanmış, kuyu başındaki hurma ağaçlarının başları da şeytan başları gibi idi. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.6, s. 57, Buhari, Müslim)
Kuyunun suyunu çekip boşalttılar, içindeki basamak taşını kaldırdılar. Taşın altında hurma çiçeği kapçığı, Peygamberimizin tarağı, başının saç tarantısı, üzerine iğneler saplanmış bir yay kirişi bulunup çıkarıldı.
Yay kirişi üzerindeki düğümleri çözmeğe güç yetirilemedi. Cebrail gelip Felak ve Nas surelerinin ayetlerini okudukça, düğümler çözülmeye başladı. Her düğüm çözüldükçe, Peygamberimiz, önce elem, sonra da ferahlık duymakta idi.
En son düğüm çözüldüğü zaman, peygamberimiz, bir düz bağından boşanmış, krtulmuş gibi açıldı. Yemeğe içmeye başladı.
Silinen konu
Sihir yapılmasının ardından Peygamberimizin sıhhati bozuldu. Başının saçları dökülmeğe başladı. Peygamberimiz, yapmadığı bir işi yapmış, söylemediği sözü söylemiş , olmayan şeye oldu gibi haller ve ailesine yaklaşmadığı halde, yaklaşmış gibi sanır oldu. Gözlerinin de feri azaldı. Ashab-ı Kiram Peygamberimizin hastalığını yoklamağa geldiler. Hastalığı günlerce sürdü. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 367)
Peygamberimiz hastalanınca Lebid b. Asam’ın kız kardeşelrinden birisi, Hazreti Aişe (Radıyallahu anha)nın yanına gelmişti. Kadın, Peygamberimizin hastalandığını öğrenince, dönüp bunu kız kardeşlerine ve Lebid’e haber verdi. Onlardan birisi:
“Eğer o gerçekten bir Peygamberse kendisine bu iş Allah tarafından haber verilir. Aksi takdirde, bu sihir kendisine nereden gösterilir? En sonunda aklı başından gider. Böylece de, kavmimiz ve dindaşlarımız umduklarına ermiş olur.” Dedi.
Hazreti Aişe, Peygamberimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) den şöyle rivayet ediyor:
Nihayet Resulüllah günün birinde tekrar tekrar dua etti. Sonra da bana: “Ey Aişe! Yapmış olduğum duamı Allah’ın kabul buyurduğunu biliyor musun?
Bana meleklerden iki kişi geldi. Bunlardan birisi başucumda, o birisi de ayak ucumda oturdu. (iki melek arasında konuşma şöyle geçti
- Bunun hastalığı nedir?
- Sihirlenmiştir
- Kim sihir yapmış ona?
- Lebid b. Asam!
- Sihir ne ile yapılmıştır?
- Erkek hurmanın kurumuş çiçek kapçığı, tarak, saç ve sakal tarantısı ile!
- Nerededir o?
- Zervan kuyusunda, basamak taşının altındadır.
- O’nun şifa bulması ne iledir?
- Kuyu suyunun tamamıyla çekilip içindeki basamak taşının kaldırılması ve altındaki kurumuş erkek urma çiçeği kapçığının çıkarılması suretiyledir! Dedi. Bundan sonra melekler havalanıp gittiler.”
Peygamberimiz, Hazreti Ali ile Ammar b. Yasir’i çağırdı. Zervan kuyusuna gitmelerini ve meleklerden işittiği şeyleri yapmalarını onlara emretti. Hazreti Ali ve Amer b. Yasir, hemen Zervan Kuyusuna gittiler. Kuyunun suyu, kınaya boyanmış, kuyu başındaki hurma ağaçlarının başları da şeytan başları gibi idi. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.6, s. 57, Buhari, Müslim)
Kuyunun suyunu çekip boşalttılar, içindeki basamak taşını kaldırdılar. Taşın altında hurma çiçeği kapçığı, Peygamberimizin tarağı, başının saç tarantısı, üzerine iğneler saplanmış bir yay kirişi bulunup çıkarıldı.
Yay kirişi üzerindeki düğümleri çözmeğe güç yetirilemedi. Cebrail gelip Felak ve Nas surelerinin ayetlerini okudukça, düğümler çözülmeye başladı. Her düğüm çözüldükçe, Peygamberimiz, önce elem, sonra da ferahlık duymakta idi.
En son düğüm çözüldüğü zaman, peygamberimiz, bir düz bağından boşanmış, krtulmuş gibi açıldı. Yemeğe içmeye başladı.
Silinen konu