Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

RIFK\YUMUŞAKLIK (Bir Ayet Bir Hadis)İslam davetçilerine..

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
maxsimilyan70 Çevrimdışı

maxsimilyan70

Üye
İslam-TR Üyesi
RIFK\YUMUŞAKLIK (Bir Ayet Bir Hadis)



وَلَا تَسْتَوِى الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُ اِدْفَعْ بِالَّتى هِىَ اَحْسَنُ فَاِذَا الَّذى بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَاَنَّهُ وَلِىٌّ حَميمٌ
"İyilikle kötülük eşit değildir. O halde sen kötlüğü, en güzel olan iyi hareketle önle. O vakit ki, seninle aralarında bir düşmanlık bulunan yakın bir dost gibi olmuştur."(1)


Siyer ve hadis kitapları tetkik edilince, Rasûlüllah'ın bütün hayatı boyunca çevresindeki insanlara, hattâ hayvanlara karşı iyilikle ve merhametli davrandığı görülür. Onun söz ve hareketlerinde sertlikten eser yoktur. Böyle davrandığı içindir ki katı kalpli birçok kişi, huzurunda yumuşamış ve müslüman olmuştur. Rasûlüllah'ın bu tutumunun İslâm'ın yayılmasındaki etkisi unutulmamalıdır. Bunun böyle olması da tabiidir. Zira Hak Teâlâ, iyilikle ile muamelenin "düşmanları dost yapacağını" bize haber vermiştir. Şu halde her müslüman bu ilâhî emre uyarak kabalık ve sertlikten uzaklaşmalı ve çevresinde bulunan herkese karşı iyilik ve merhametle muameleyi prensip edinmelidir.

*İyilikle muamele, en katı taşları dahi eritir. Eğer bu bir müslümanın özellikleri olursa, karşısında yumuşamıyacağı katı yürekli kimse kalmaz.

*Yumuşaklık, muhatabının kalbini etkilemek davetçinin en büyük sorumluluğudur. Davetçinin rıfk ile muamele etmesi muhatabın hidayeti seçip-seçmemesinde en büyük etkendir..


قَالَ رَسُولُ للّهِ :مَنْ يُحْرَمِ الرِفْقَ يُحْرَمِ الخَيْرَ كُلَّهُ.

Allah Resûlü (a.s) buyurdular ki: "Bir kimse yumuşak davranmaktan mahrum ise hayrın tamamından mahrumdur."(2)

Âlimlerimiz bu hadislere dayanarak, rıfk'ın her hayrın başı ve sebebi olduğunu söylemiştir.

* İnsanların ne dilleri, ne renkleri, ne ırkları ne de mezhepleri üstünlük ve ayrıcalık değildir. Asıl olan ahlaktır.

* Ahlaki üstünlüğü bırakıp, milliyetçilik asabiyetiyle iftihar edenler, birer zavallıdırlar. Çünkü insanın tabiatında var olan bir şey, üstünlük alameti olamaz.

* Güzel ahlak, müminin imanını tamamlar. Çünkü ahlakın en muteberi imandan gelenidir.

* Kemal mertebesindeki iman, kişinin her ameline müessir olur ve yönlendirir. Ahlaki davranışlara güç yetiremeyen iman, anlamını yitirmiş demektir.

* Bir şey kendiliğinden ne iyi, ne de kötüdür. Kişi kendiliğinden ne iyi ne de kötü olur. İyilik ve kötülük, kişinin azmi ve tercihiyle ortaya çıkar.

1-Fussilet 34..
2 Müslim, Birr 75.
 
maxsimilyan70 Çevrimdışı

maxsimilyan70

Üye
İslam-TR Üyesi
Bu forumda genel müşahade ve kanaatim dahilinde Gayri-müslim olsun Yahud müslim olsun; muhataba karşı hoş görü ve güzellikle anlatmaktan mahrum kalındığını gördüm. Umarım faideli olur ve Resulullahın buyurmuş olduğu tüm hayra bedel olan yumuşak davranmaktan mahrum kalınılmaz..
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Ey peygamber, kâfirlerle ve münafıklarla savaş, onlara karşı sert ol, onların varacakları yer cehennemdir, orası ne kötü bir varılacak yerdir( Tevbe 73 )

Fizilal Tefsiri


Peygamberimiz -salât ve selâm üzerine olsun- münafıklara karşı o kadar çok yumuşak davranmış, o kadar çok hatalarını bağışlamış ve o kàdar çok suçlarını görmezlikten gelmiştir ki, bunun haddi hesabı yoktur. İşte şimdi yumuşak huyluluğu son raddeye gelmiş ve hoşgörü zamanını doldurmuştu. Şimdi yüce Rabbi olan Allah, ona yeni bir strateji izlemesini emrediyordu. Artık Allah onları bu ayette kâfirlerin arasına katıyor. Hem kâfirlere, hem de münafıklara karşı sert, katı, acımasız ve amansız bir cihad örneği vermesini, acımamasını ve fırsat vermemesini emrediyordu.
Hiç kuşkusuz yumuşaklığın da, sertliğin de kendine göre yeri vardır. Yumuşaklığın zamanı dolunca sertlik başlamalıdır. Pasif direniş olan sabrın dönemi kapanınca kesin ve ayırıcı tavır ortaya konmalıdır. Hareketin kendisine göre şartları ve bu yöntemin kendine göre aşamaları vardır. Bazı durumlarda yumuşaklık sıkıntı getirir ve bazen de hoşgörü zararlı olur.
 
maxsimilyan70 Çevrimdışı

maxsimilyan70

Üye
İslam-TR Üyesi
Neden ayetlere hep parçacı yaklaşıyorsunuz?
Mesala Allah teala Musaya şöyle dedi :' Ey musa firavuna git çünki o azdı ona; yumuşak, güzel, kalbini cezb eden sözler söyle.''

Allah aşkına şu ayetede bir bakın!

Bugun hangi kafirin kafirliği firavundan daha fena?

Bugun hangi kafirin zulmü firavunun zülmünden daha fena?

Allah teala firavuna bile yumuşaklıktan bahsederken, bugun ki kendisini müslüman zanneden insanlara çok mu, güzellikle yaklaşmak, yardımcı olmak, onlara sevgi beslemek kalplerini, islama yönlendirmek?
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Neden ayetlere hep parçacı yaklaşıyorsunuz?
Mesala Allah teala Musaya şöyle dedi :' Ey musa firavuna git çünki o azdı ona; yumuşak, güzel, kalbini cezb eden sözler söyle.''

Allah aşkına şu ayetede bir bakın!

Bugun hangi kafirin kafirliği firavundan daha fena?

Bugun hangi kafirin zulmü firavunun zülmünden daha fena?

Allah teala firavuna bile yumuşaklıktan bahsederken, bugun ki kendisini müslüman zanneden insanlara çok mu, güzellikle yaklaşmak, yardımcı olmak, onlara sevgi beslemek kalplerini, islama yönlendirmek?


Şüphesiz her ilk tebliğde yumuşak davranılır bu sadece ilk için geçerli

peki ayetlerin akabinde ne diyor ?

Musa (a.s) Firavuna yaptığı tebliğ metodunuda yazarsan sevinirim
 
maxsimilyan70 Çevrimdışı

maxsimilyan70

Üye
İslam-TR Üyesi
Öncelikle karşımızda şöyle bir prototip var:
1-Ben Sizin rabbiniz değil miyim? diyen bir firavun.
2-Kavmini köleleştirerek kendisine kul eden bir firavun.
3-Kavmini fırkalara ayırarak birbirlerine kırdıran bir firavun.
4-Yeni doğmuş bebekleri acımasızca katleden bir firavun.
5-İnananlara baskı ve işgence eden hatta en yakınını bile kırıp geçiren bir firavun.

Böyle bir firavuna tebliğinin ilk aşamasında yumuşak ve güzel sözler edilmesi ısrarla vurgulanıyor.
Tebliğinin devamında ise iman etmiyecekse bile kavmine işkence ve baskı yapmaması söyleniyor serbest bırakılması söyleniyor.
Devamında firavun bunu kabul etmiyor, yetmiyor zulm ve işkenceyi artırıyor.
Devamında apaçık mucizelere bile inanmıyor..
Devamında kendisi sunnetullahla tehdit edilmesine rağmen kulak asmıyor ve sunnetullah tecelli ederek helak oluyor.

Şimdi buraya kadar nokta işaretimizi koyalım (.)

Günümüze gelelim, Kendisini müslüman zanneden bir toplum var. Ve bu insanlar aldatılmış zavallı insanlar haktan ve hakikatten habersizler.

Şimdi bu insanları öldürerek ve tekfir ederek cehenneme mi, yollamak gerekir?
Yoksa dünyevi işlerinde yardımcı olarak, yumuşaklığı en son safhasına getirerek, güzellikle hikmetle yılmadan sabırla, sebatla...
tebliğ ederek cennette gitmelerine mi vesile olmak gerekir?

 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
ALLAH Resulu (s.a.v) buyuruyor ki

Öldürüken bile güzel öldürün. kurbanlık bir hayvanı bile keserken bıçağı hayvana göstermeyin buyuruyor

Senin saymış olduğun maddeler tebliğ metodunun ilk safhası burda mutabığız

fakat bundan sonra ki izlediğin yöntem nedir onu anlamış değilim ?

CİHAD AYETLERİNE BAKIŞ AÇIN NEDİR ?
 
maxsimilyan70 Çevrimdışı

maxsimilyan70

Üye
İslam-TR Üyesi
Cihad derken neyi kastediyorsun(uz)?

Cihadle, kital aynı şey değil. Önce bunu belirleyelim. Cihadımı soruyorsunuz, kitali mi?
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Cihad derken neyi kastediyorsun(uz)?

Cihadle, kital aynı şey değil. Önce bunu belirleyelim. Cihadımı soruyorsunuz, kitali mi?




Savaş, hoşunuza giden bir iş olmadığı halde size farz kılındı. Bazan hoşunuza gitmeyen birşey hakkınızda hayırlı olabilir, buna karşılık hoşunuza giden birşey de hakkınızda kötü olabilir. Allah bilir, fakat siz bilmezsiniz.(Bakara 216)

Cabir bin semura’dan (r.a) “Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurduğu rivayet edililir

Kıyamet saatine kadar bu din ayakta kalacak ve Müslümanlardan bir kesim onun için savaşacaktır (Buhari)

Seleme bin nufeyl el-kindi’den şöyle rivayet edilmiştir:
Rasulullah (s.a.v) in yanında oturuyordum Bir adam “Ey ALLAH’ın Rasulü insanlar silahlarını bıraktılar ve artık cihad yok,savaş sona erdi diyorlar”dedi.Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v) adamın yüzüne baktı ve şöyle buyurdu:Yalan söylediler,asıl şimdi savaşın zamanı geldi.Ümmetimden bi taife hak üzere savaşmaya hiç ara vermeden devam edecek,ALLAH’da onlar ile bazı kavimlerin kalplerini saptırıcak ve bunlardan alınanlarla onların rızkını sağlıyacaktır.Bu hal Kıyamet gününe,ALLAH’ın va’dinin gelme anına kadar devam edicektir.Kıyamet saatine kadar atı alnında Hayır bağlıdır. ( sahih sünen nesei)

Bu ayet ve hadisleri kastediyorum


Senin saymış olduğun maddeler tebliğ metodunun ilk safhası burda mutabığız. sen bu konuda hem fikirmisin sormadım sana cevabını alabilirmiyim ?

fakat bundan sonra ki izlediğin yöntem nedir onu anlamış değilim ? bu soruyada cevap verirsen sevinirim
 
maxsimilyan70 Çevrimdışı

maxsimilyan70

Üye
İslam-TR Üyesi
Şimdi cihad kavramı kuranı kerimde sadece savaş olarak yani kital olarak kullanılmaz. Eğer cihadı, kitalle(savaşla) özdeşleştirirsek; kuranı kerimin daha geniş kıldığı 'cihad' kavramını deforme etmiş oluruz.
Bir tanım getirecek olursak:
Kital, savaş demektir.
Cihad ise Allahla insan arasına girmiş; Şirk, küfr, zulm, riyakarlık,rüşvet, tembellik gibi olumsuz durumları kalemle,duayla ortadan kaldırma mücadelesinin adıdır.

Bu İki ayrımı yapamayanlar topluma marjinal kalmaya devam edeceklerdir.
Genelde (dikkat et,özelde değil) Cihad nasslar tarafından övülmüş kital, yani arzu halinizin bildiği gibi savaş yerilmiştir.

Günümüze gelince ben gayri-müslimlerin tekfir edilmesine yada öldürülerek cehenneme yollanmasına karşıyım. Haktan-hakikatten habersiz insanları, yılmadan tebliğ ile diriltilmeye çalışılmalıdır, aydınlatılmalıdır.

Ne illegalleşerek islami devlet kurma adına silahlı eylemlere talib olunulmayı doğru görüyorum. Ne de lagaliteye bürünerek parti yolu ile islamın getirilmesini uygun görüyorum.


Bu iki metodu yanlış buluyor nebevi metoda yönelmemiz lazım diyor, diye düşünüyorum.
 
maxsimilyan70 Çevrimdışı

maxsimilyan70

Üye
İslam-TR Üyesi
Sana cihad, kitali içine almaz demedim ki, cihad genişdir her türlü cehdi içinde barındırır dedim.
Benim hakkımda ne düşündüğünü söyliyeceğine biraz ben ne dediğime bakıversen?
 
maxsimilyan70 Çevrimdışı

maxsimilyan70

Üye
İslam-TR Üyesi
Evet hep diyorum: Cihadın tanımı ayrı kitalin tanımı ayırıdır. Fakad cihad, kitalide içinde barındırır.
Kital, kelimesi kuranı kerime bakıldığında tek başına savaşı kasteder.
AMa cihad kelimesinin taratırsan kuranı kerime şu sonuç çıkar: Cihad, Allahla insan arasına girmiş;şirk, kufr,zulm, riyakarlık, faiz, tembellik ve benzeri olumsuz herşeyi kalemle, duayla gayretin her türü ile ortadan kaldırma mücadelesidir.


 
maxsimilyan70 Çevrimdışı

maxsimilyan70

Üye
İslam-TR Üyesi
kelamsa, Allah'ın kalemındaki lugatten bahsediyoruz.

Muhacir kardeşin sorusu cihadın tanımı değil hareket fıkhı noktasında idi. Bende ne illegalleşerek islami devleti kurmak adına silahlı eylemleri tasvip ediyorum dedim ne de legalleşerek particilik metodunu doğru buluyorum dedim.

Bunların ikisindende beriyim.

Anlaşılmayan var mı?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
kalemşör sen niye cihadı saptırmaya çalışıyorsun?
Evet cihad lugat olarak cehd etmek, mucadele vermek demektir ama İslami istilahtaki anlamı kıtal olduğu tüm alimlerce ittifak halindedir.

Rasulullah (s.a.v.) kendisine sorulan "cihad nedir" sualine : " Cihad, başın üzerinde kılıçların şakıldamasıdır" buyurmuştur.
Kur'an-ı rimde ise : "cihad Allah ugrunda ölmek ve öldürülmektir" (tevbe 111)

****
konuya değinirsek; rıfk önemli bir haslettir. Tebliğcide bulunması gerekir. Her sahabede bu üstün seviyede olmayabilir. Yani Hz. Ebu Bekir , Hz. Osman ile Hz. Ömer'in rıfkı aynı olmayabilir. zaten bu sebeble de Rasulullahla (s.a.v.) Merdine'ye davetçi olarak Hz. Ömeri, Hz. Hamzayı göndermemiş , Hz Musab (r.anha) ı davetçi olarak göndermiştir. Herkesin karakteri farklı olabilir, kimi da kılıç ehlidir. Ki Hz. osman(r.a.) da Habeşistana giden zayıflar içerisindeydi.

Rasulullah s.a.v. Buharide geçen bir hadisede kötü kimseye şöyle iyi davranmıştır:

Aişe (r.anha.) anlatıyor: "Adamın biri Rasulullah (s.a.v.)'den yanına gelmek için izin istedi.
O gelmeden Rasulullah (s.a.v.) "O, kavminin en kötü insanıdır, dedi.
İçeri girince de ona güler yüz ve yumuşak davrandı. Rasulullah (s.a.v.)'ın hanımı Aişe (r.anha.): "Ey Allah'ın Rasulu: İlkin ona şöyle dedin, yanına gidince de yumuşak ve güler yüzle davrandın, bu nasıl olur" dedi?
Rasulullah (s.a.v.): "Ey Aişe! Beni ne zaman kaba ve ahlâksız gördün ki? Kıyamet gününde Allah (c.c.) indinde insanların en kötüsü ahlâksızlığından korktukları için insanların kendisini terkettikleri kişidir" buyurdu. (Buhâri)

Yine Hz. Musa (a.s.) in hemşehrisi ile kavga eden kıptiyi bir tokatta öldürdüğü malumumuzdur. Hz. ömer (r.a.)in Rasulullahın verdiği kararı beğenmeyip kendisine mahkeme olmak isteyenin boynunu kılıçla aldığı, bununda Allah ve Rasulullah tarafından onaylanıp "O Ömer faruktur" ile kunyelenmesi de bunun gibidir.

Tüm bu hadiseler bize muslumanın evveliyatla yumuşak olması gerektiği, Karşıdaki muhatabımızın ilmi , tavrı , ilme tavrı, uslubu , kibri , ve öğrenmek istemesiyle, reddetmesine göre davetçi farklı uslublar sergileyebilir.


*****

KÜÇÜK CİHAD BÜYÜK CİHAD SINIFLANDIRMA HATASI

https://www.islam-tr.org/tevhid/10514-kucuk-cihad-buyuk-cihad-siniflandirma-hatasi.html


Ebu Hureyre’den (r.a) rivayetle Nebi’ye (s.a.v) soruldu:
“ALLAH yolunda cihad etmeye denk ne var?”
“Güç yetiremezsiniz” dedi. Üçüncüsünde :

“ALLAH yolunda cihad edenin misali , ALLAH yolunda cihad edenin , evine dönünceye kadar gündüzleri oruçla , geceleri de ibadet ve kıyamla geçiren adamın misali gibidir” dedi.
(Muslim, İmare: 29 ; Tirmizi , Cihad : 1)

Yine ondan rivayetle bir adam :
“Ey ALLAH’ın Rasulu! Cihada denk gelebilecek bir ameli bana göster “ dedi . Rasulullah (s.a.v) :
“Bulamıyorum” dedi . Sonra :
“Mucahid çıktığında sen de mescidine girip , kesintisiz gece kıyam (namaz) edip , (gündüzleri) oruç tutup iftar edebilir misin?”
“ (Adam) : “Kim bunu yapabilir?” dedi.
(Buhari ,Cihad: 2)
 
maxsimilyan70 Çevrimdışı

maxsimilyan70

Üye
İslam-TR Üyesi
kalemşör sen niye cihadı saptırmaya çalışıyorsun?
Evet cihad lugat olarak cehd etmek, mucadele vermek demektir ama İslami istilahtaki anlamı kıtal olduğu tüm alimlerce ittifak halindedir.

Ben yukarıda ne dedim?
Cihad genel bir kavramdır, kitalle aynileştirilemez. Burda yazı yazmakta cihada girer. Gayri-müslimin, müslim olması için onun elinden tutmanda cihada girer.. ama kital dersen sadece savaş kastedilir bunu anlamıyacak ne var?

Kavram karşası yaşamamıza gerek yok.

Üstelik burda asıl tartışılan mesele, islami devlet kurmak için illegallaşmek, silahlı yapılanmlara girmek. Heleki oranın halkı kendisini müslüman zannediyor haktan-hakikatten haberi yok ise?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Sen ne laf anlamaz birisin ya . hala nefs yapıyorsun.

Rasulullah kendisine sorulan Cihad nedir sorusuna kıtalden bahsettiği halde, Allah c.c. Kuranın iniş ruhunu "kafirlerle kıtal olduğunu özellikle Enfal ve Tevbe sureleri ile vermesine rağmen , ashabın bu surelere kıtal sureleri demesine rağmen hala , İslami istılahı bırakıp demeogoji ile cihadın lugat anlamlarıyla boğuşuyorsun.
Biz Kur'an ve sahih Hadislere muhatabız ve Kuran ve hadislerdeki cihadin (ıstılahi) evveliyatla manası kıtaldır. Lugavi anlamı ise özel olarak Rasulullahın kişinin nefisle vb. cihad edin diye ayrıca özel olarak bildirmesidir.

Hala nefs yaparak Cihadı ve manasını mensub olduğun zihniyete göre savunup tahrif etmeye çalışma. Buna fırsat bulamayacaksın.


Kurayşli muşrikler kendilerini kafir mi görüyorlardı da Rasulullah onlaarla cihad etmek zorunda kaldı?
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Ana Sayfa Alt