Haber Riyad Ihanet Toplantısı

http://aljazeera.com.tr/haber/muhaliflerden-ortak-bildiri

InşaAllah burda yazanlar doğru değildir.

Muhaliflerden ortak bildiri

Riyad'da toplanan Suriyeli muhalif grupların temsilcileri ortak bir bildiri yayınladı. Esed'in geçiş sürecinden önce görevi bırakması taleplerini yineleyen muhalifler, BM denetiminde bir ateşkese de sıcak bakıyor. Muhalifler, rejimle müzakere masasına oturacak heyet konusunda da uzlaştı. Müzakerelerden çekildiğini açıklayan Ahrar-u Şam'ın da bildiride imzası görüldü.

Arapça bazı sitelerde Ahrar'ın tekrar masaya oturduğu ve metne imza attığı haberleri var...

Ebu katadenin bu metne imza atanları tekfir ettiği haberleri dolaşıyor. Bunun sıhhati varmı* bilgisi olan var mı?
Bu olay gösterdi ki, İSLAM DEVLETİ muhalifleri tekfir etmekle ne kadar haklı imiş ve bu konuda sapına kadar ne kadar haklı oldukları anlaşılmış oldu ve's selam....

Başka grupların hataları (doğruluk payı varsa) IŞID'in cürümlerini ve katliamlarını aklamaz ..
InşaAllah Ahrar-u Şam ortak böyle bir metne
(Demokrasi vurgusu yapılmış) imza atmamıştır.

Bir müslüman, Rabbimizin emirlerine boyun eğen, itaat edendir. Heva ve arzularının peşinden giden değildir. Hoşuna gidene de hoşuna gitmeyene de iman edendir. Kolay olana değil, Rabbimizin emrine, Rabbimizin istediği şekilde iman etmek ve teslim olmak gerek. Herkes iman ettiğini yerine getirmek zorundadır ve bu tür meseleler Rabbi ile kulunun arsında olan şeylerdir.

Ancak unutmamak gerekir ki:İslam devletinin savaşmış olduğu yahut öldürmüş oldukları her zaman kafir oldukları için öldürülmemiştir. Bu mesele bazı kimseler tarafından görülmemek istenmektedir. Yahut iftira atılmaktadır. Oysa her öldürülen, kafir olduğu için öldürülmez. bu birinci mesele...

ikinci mesele: Medyadan gelen haberlerle bir mümin hareket etmez. Çünkü medya genel olarak hep siyonistce haber veren, İslam aleyhine yalan ve iftira atanların elindedir..

Üçüncü mesele: İslam devleti tarafından öldürülen kimselerin hepsi; Şer-i mahkemeye ve şer-i delillerle değerlendirilerek haklarında şer-i mahkemeler ve şer-i kimseler tarafından cezaları verilmektedir.

Dördüncüsü: unutmamak gerekir ki, İslam devleti de sonuçta insanlar tarafından kurulmuştur, melek değillerdir dolayısıyla hata yapmaları çok doğaldır. Önemli olan bu hataların görülüp tekrar edilmemesi ve tevbe edilmesidir ki, şu ana kadar bu olumlu şekilde görülmektedir. yani önce düşülen hatalara şimdi düşülmemektedir. Nitekim düşülen hatalar telafi edilmeye ve bir daha düşmemek için gerekli önlemler alınmaktadır.

Beşincisi: İslam devletine bakınca yüzlerce hayr ve salah görülürken, zahiren bir iki meselede hata yapmaları diğer bütün güzellikleri görmemize engel olmaması gerekir.

Altıncısı: Diğer muhaliflerin hali bellidir. Demokratik bir Suriye için hepsi imza atmış. Ahrar da dahil...Bunların halleri bellidir. Bunların eleştirilecek o kadar çok yönü varken, hiç bir zaman bunlardan bahsedilmiyor, İslam devleti küçücük bir hata yaptı mı hemen şeytan saldırtıyor.

Beşincisi: Cevlani vermiş olduğu Röportajda ne demişti? Bütün mıuhalifler bizim kardeşimizdir. Sübhanallah! Şimdi nasıl olacak? Ebu Katade Riyad toplantısından çıkan sonucu imzalayanları tekfir etti. Bunun içine Ahrar da dahil...Yani kafir olan kimseler hakkında Cevlani: Onlar bizim kardeşlerimizdir demişti.

Altıncısı: Bakınız,, Suriyede ki savaş nerdeyse beşinci senesine giriyor ancak Nusret tarafından hiçbir ilerleme yok. Hakimiyetleri altındaki yerlerde bile şeriatla hükmedemiyorlar, hükmetmiyorlar. Bunu kendileride itiraf ediyorlar. O Halde müslümanlşar onların saflarında neden savaşacakları ki? Neden yaralanacaklar ki? Hiçbir sonuç almayan, senelerdir mücadele eden ancak hiçbir sonuç almayan bir grup için müminlerde neden yer alsın ki?

Yedincisi: bakınız, Nusret cephesi Bayırbucağa yardıma gitti. Gitti, ne olacak? yaralılar verecek, ölüler verecek... Sonuç? Hiçbir sonuç elde edemeyecek yine müslümanlar!!! çünkü T.c orda İslami bir düzeni asla kurdurmaz bunu Nusrette biliyor ...o halde neden oraya yardıma gitti.

Sekizincisi: İslam devletini eleştirirken yahut yargılarken: fertler üzerinden değil, şer-i sorumlular ve açıklama yetkisi olanlar üzerinden yargılamak gerekir.Çünkü fertler toplumu temsil etmezler. Aksi takdirde Muhaliflerin küfrü yahut Nusret cephesinin içinde var olan karma ve çok çeşit insanlardan dolayı hiç tartışmadan kafir derdik....

Dokuzuncusu: Ebu Katade düne kadar İslam devletine harici diyordu. Neden böyle dediğini herkes çok iyi biliyor. Nedeni: Muhaliflere kafir dedikleri içindi... Şimdi ise harici Ebu Katade oldu...Muhaliflere kafir diyerek...Vay harici vay...

Bütün bunlar gösteriyor ki, İslam devletinin akidesi ve menhecinin en sahih akide ve menhec olduğu ortaya çıkıyor...Nustretinki ise hep eksik hep tavizkar olduğu ortaya çıkıyor. Menhec itibariylede hiçbir başarı ortaya koyamadığı ortadadır...
Rabbim bizlere hakkı hak batılıda batıl göstersin. Allahümme amin.

Sorumu tekrarlıyorum, neden Halifenin(!) emrettiği(!) hicret çağrısına uyup hicret etmiyorsun??? Cevaplamanı bekliyorum.

Madem medyadan gelen haberlere itibar etmeyelim de yalancı Adnaninin el kaide hakkında söyledikleri kötü ithamları nereye koyalım?
Ayrıca ışid tarafından öldürüldüğü kimselerin şer'i mahkeme ve delillerle değerlendirildiğini nerden biliyorsun? Son isteği ikindi namazını kılmak olan bir mücahidi bıcağı taşa vurarak körelterek öldürmeyi de sizin ser'i mahkemenizin(!) hangi deliline dayanarak öldürdüğünü söyler misin?
Yada Nusra komutanlarını ailesiyle küçük çocuklarını hepsini suikastle öldürmesini hangi şer'i delile dayanarak yaptılar?

Nusret Cephesi'nin şeriatla hükmetmediğinin delili nedir? "Bunu kendileri itiraf ediyorlar" dedin, bunun delili nedir? Çamur at tutmazsa izi kalır mantığını bırak. Şeyh Abdullah Muhenysini şeriatle hükmettiklerini söylemiştir. (Bak)

Bazı kaynaklar ahrar'ın siyasi ve askeri oluşumları ters düştüğünü ve sahadaki mücahitlerin bu imza işine karşı olduklarını diyor.
Bazı kaynaklar da imza yok diyor, çekilmelerinin nedeni de Toplantıdaki "Demoktratik vurgu" ve Rejim'in bu kararlardan kazançlı çıkması ....

Ama ÖSO ne olduğunu yine göstermiş oldu. Allah bunlara fırsat vermesin. Nusret cephesini arkadan vurmasınlar ...

İnsanları tevhide davet edince hemen: Öyleyse sen de bu devlette yaşama' Yollarında yürüme, Hastanelerine gitme! diye karşılık verirler...Sende aynı öylesin çocukça ve şer-i delillerden yoksun ve hiçbir gerekçe sunmadan heva ve arzunun götürdüğü nokta....

Sen benim beyat edip etmediğimi nereden biliyorsun? Yahut gidip gelmediğimi ya da başka bir amaç ile T.c de buluğ bulunmadığımı nereden biliyorsun? Bütün bunlar ne kadar isabetsiz ve şer-i delilerden yoksun hareket edildiğini gösterir...

Yukarıa: Kör bir bıçakla, namaz kılmak isteyen bir kimseye izin verilmemesi meselesini dile getirilmiş...

İnsanların birçok hakikatten haberi yok...Devlet bu hususu aydınlatarak, bu kişileri cezalandırdı. Yaptıklarının şer-i açıdan hata olduğunu söyledi, özür diledi ve bu davranışdan beraetini ilan etti. Diğer ailenin öldürülmesiyle devletin hiçbir ilgisi yok. devlet üstlenmedi ve herkes bilir ki devletin üstlenmediğini devlet yapmamıştır. Devlet suç işlemeyen kadın ev çocukları asla öldürmez çünkü şer-i açıdan bunlar yasaktır. Yasaklar, asla yapılmaz devlette....

halitbinvelid' Alıntı:

İnsanları tevhide davet edince hemen: Öyleyse sen de bu devlette yaşama' Yollarında yürüme, Hastanelerine gitme! diye karşılık verirler...Sende aynı öylesin çocukça ve şer-i delillerden yoksun ve hiçbir gerekçe sunmadan heva ve arzunun götürdüğü nokta....

Sen benim beyat edip etmediğimi nereden biliyorsun? Yahut gidip gelmediğimi ya da başka bir amaç ile T.c de buluğ bulunmadığımı nereden biliyorsun? Bütün bunlar ne kadar isabetsiz ve şer-i delilerden yoksun hareket edildiğini gösterir...

Yukarıa: Kör bir bıçakla, namaz kılmak isteyen bir kimseye izin verilmemesi meselesini dile getirilmiş...

İnsanların birçok hakikatten haberi yok...Devlet bu hususu aydınlatarak, bu kişileri cezalandırdı. Yaptıklarının şer-i açıdan hata olduğunu söyledi, özür diledi ve bu davranışdan beraetini ilan etti. Diğer ailenin öldürülmesiyle devletin hiçbir ilgisi yok. devlet üstlenmedi ve herkes bilir ki devletin üstlenmediğini devlet yapmamıştır. Devlet suç işlemeyen kadın ev çocukları asla öldürmez çünkü şer-i açıdan bunlar yasaktır. Yasaklar, asla yapılmaz devlette....

Genişletmek için tıkla ...

madem mücahidi kör bıcakla şehid ettiler ve bunun hata olup berii olduklarını söylediler ozaman o şahsa kısas uygulamak zorundaydılar, ama yapmadılar o şahış geberdi zaten.

Senin o karton devletin yediği haltı elbette üstlenmez, halid suri suikastini üstlenmediği gibi ama Nusra polisleri devlenin yaptığını ortaya çıkardı.
Nusraya attığın iftiranın da delini getirmedin, "şeriatı uygulamadıklarını itiraf ettiler" sözünün delilini.
kendin hicret etmediğin o sahte devletinizi Allah ıslah etsin, aksi halde Allah onları müslümanlara ve mazlumlara yaptıkları için kahr etsin.

Kardeşim! vakıadan ne kadar uzaksınız...Bu öldürülen kimsenin şer-i cezası öldürülme olarak kesinleşmiş. Dolayısıyla haksızca öldürme yok ortada. ortada öldürmede hatalar var. Bu konuda da devlet gerekeni yapmıştır...Kişiyi cezalandırmış, hata olduğunu ve beraetini ilan etmiştir.

Diğer Ebu halit es Surinin öldürülmesi konusunda...Şayet sözlerin doğru ise devletin kadınlarına başvursunlar ancak bu olayı devlet asla üstlenmemiştir. şayet bir hata, tevil, kasıt vs şeyler varsa ortaya çıkarılır. Gereği yapılır...Unutmamak gerekir ki: Türkiyeden giden birçok kişi tezallum da bulunmuş ve haklı bulunanların hakları ödenmiştir. T.c de halledilemeyenler, Allahın izni ile devlede halledilir.

Ancak bilinmelidir ki, Suriye ortamı hemen hemen bütün devletlerin istihbaratlarını bulunduğu bir yerdir. Ebu halit Es Suride bütün istihbaratların peşinde olduğu bir adamdı. Dolayısıyla öldürülmesi, hem devletin suçlanması ve hemde ondan kurtulmak olduğu için birçok istihbaratın hedefindeydi... Keşmekeş bir ortamda bu tür şeylerin ispatı oldukça güçtür.

Diğer bir nokta islam da kesin ve kat-i deliller, şahitler olmadıkça hiç kimse bu tür şeylerle suçlanmaz. Zira bu iftira olur ve bu iftira sahibi şer-i açıdan cezayı yer...Ayrıca Sü-z Zndan kaçınmak ve hüsnü zanda bulunmak müminin şiarı olmalıdır...