Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Rükudan Doğrulunca Ellerin Bağlanması veya Salıverilmesi

T Çevrimdışı

Tuva Vadisi

Üyeliği İptal Edildi
Banned
konu başlığından da anlaşılacağı gibi konumuz RÜKUDAN SONRA ELLERİN BAĞLANMASI VEYA SALIVERİLMESİ üzerine... İmam AHMET Bin hanbel haricinde sanırsam birçok alimler eller salınır demiş rükudan sonra. Sizin bildikleriniz nelerdir?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Ebubekir Sifil; hadisler konusunda isabetli söylemekle beraber, hadisleri değilde herkesi kendi mezhebinin kuralına uymaya çağırmakla alimden çok taasub ehli biri olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Buhari'deki bir sahih hadisin, diğer hadis kitaplarındaki bir hadisten daha kuvvetli olduğu; "imam Buhari'nin hadisleri sahihleme usulunu ve şartlarını bilen ilim ehli için öyle olduğu bir vakıadır. Bunu bilen alimler zaten muhaddislerin hadisleri toplama ve sahihlemede aradıkları özelliklere bakarak hadis kitapları için belli bir sıralama oluşturdukları da yine bir gerçektir.


Rukudan kalkarken ellerin salınmasına ve her kemik yerini alacak şekilde sukun etmesi :

473/1343- Abdullah b. Kasım'dan: (Sened: Sahih: Musned, III/407, Hadis no: 15307; Heysemî, senedindeki râvilerin sika olduklarını belirtir. Mecmu'l, n / 130.
Abdurrahman b. Ebzâ el-Huzâî, Nâfi' b. Abdulhâris'in azaldığıdır. Sahâbî olup olmadığı ihtilaflıdır. Buhârî sahâbî oluşunu tercih eder. Ahmed b. Hanbel'in 22 rivayetle bu zâta yer vermiş olması onun sahâbî oluşunu teyid eder. Ali kendisini Horasan'a vali olarak atadı. Rivayetlerinin çoğunu Ömer ve Ubey b. Kavdan nakleder. Ömer onun hakkında: "Allah'ın Kur'an'la yücelttiği kimselerden biri de Abdurrahman b. Ebzâ'dır" der. Muâviye'nin halifeliği döneminde vefat etti. İbnu'l-Esîr, Usdu'l-ğâbe, III/419-420, Trc. no: 3266
Ebû Hurayra'den (Radıyallahu anh) şahidi için : 481/1351 nolu hadis. Ayrıca 688/1558 ve 743/1613. hadisler)

Abdurrahman b. Ebzâ'nın (Radıyallahu anh) yanına oturduk, (bize):
'Size Rasûlullah'ın (s.a.v.) namaz kılış şeklini göstereyim mi?' dedi.
Biz: 'Evet' deyince ayağa kalktı, tekbir getirdi, sonra Kur'ân okudu ve rukûya gitti, her uzuv (rukûda) yerini alacak şekilde (eğilib) elleri ile dizlerini tuttu, sonra doğruldu, her uzuv düzelecek şekilde (kalktı)» sonra secdeye gitti, her uzuv (secdede) yerini alacak şekilde (durdu), sonra doğruldu, her kemik yerini alacak şekilde (durdu), sonra secdeye gitti, her kemik (secdede) yerini alacak şekilde (durdu), sonra doğruldu.
İkinci rekatta da birinci rekatta yaptığının (benzerini) yaptı.
Ardından şöyle dedi:
'İşte Rasûlullah'ın namaz kılma şekli böyledir.
(İmam Ahmed b. Hanbel, El-Musned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 5/92)
 
T Çevrimdışı

Tuva Vadisi

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Şöyle bir yazı buldum yazarı Tacuddin el bayburdi

Namazla alakalı konuşulan konulardan bir tanesi de ; rukudan doğrulduktan sonra ellerin bağlanıp bağlanmaması konusudur….Bu konu da ilim ehli insanlardan konuşanlar olmuş ve bazıları bağlanması gerekir demişler, bazıları ise bağlanmaz diye fetva vermişlerdir…. Dolayısıyla konu ile ilgili iki farklı görüş ortaya çıkmıştır
Ama delille ve islam’ın ortaya koyduğu kaide ve kurallarla hareket etmeyi kendilerine şiar edinenler ise ellerin bağlanması gerektiğini savunmuş ve bunu da delillendirmişlerdir…
Dolayısıyla delille hareket ettiğini söyleyen bir Müslümana düşen de, bu konudaki delilleri araştırıp onlara uygun hareket etmesidir…. Çünkü islam’da birbirine zıt iki şey asla olmaz. Bu şekilde görülen ne kadar mevzu varsa, unutmayınki bunun sadece bir tanesi ve delile dayalı olanı doğrudur.
Mevzu ile alakalı doğrunun güzel anlaşılmasını ümid ederek, kısa bir izah yapmayı uygun görüyorum.
Bilindiği gibi kıyam, namazın içerisindeki ayakta duruş şekline verilen bir isimdir. Bunu öğrenmek isteyenler, namazın tarifi ile alakalı hadisleri dikkatlice gözden geçirebilirler…
Bu konuyu araştıranlar şunu açıkça göreceklerdir ki İslam, namazın içerisindeki gerek ilk ayakta duruş şekline olsun ve gerekse ruku’dan doğrulduktan sonraki duruş şekline olsun kıyam ismini vermiştir…
Üzerinde ihtilafa düşülen husus rukudan sonraki halin ne olduğu hususu olduğundan dolayı, ben bir çok delilin içerisinden sadece bir iki tanesini zikrederek buranın adının da kıyam olduğunu isbat etmek istiyorum….
“ … Sahabe buyuruyorlar ki : Resulullah ruku’dan başını kaldırıp “ semiallahu limen hamideh “ dediği zaman, o anlını yere koyuncaya kadar biz kıyam’da dikilirdik, sonra ona uyardık. “
Müslim : 2.c.474/199.N
“ … Huzeyfe r.a şöyle anlatıyor : “ …………. Resulullah s.a.v ile beraber namaz kıldım……… Ruku’da subhane rabbiyel azim dedi. Rukusu da ilk kıyamı gibi uzun sürdü. Ruku’dan başını kaldırınca da semiallahu limen hamideh dedi. Ruku ile secde arasındaki bu kıyamı ise rukusundan biraz daha kısa idi ……… “
Nesei : 3.c.1664.N
Değerli Müslüman şimdi dikkat et ! eğer rukudan doğrulduktan sonraki halin adı kıyam ve Allah resulü s.a.v de, namazının kıyamında ellerini bağlamış ise bize düşen ne olur ?... Yani biz de namazımızın kıyamında ellerimizi bağlamamız gerekmez mi ?

Eğer gerçekten delille hareket ettiğini iddia ediyor isen, Allah resulü s.a.v’in şu hadisi şeriflerini iyice düşün, üzerinde dikkatlice dur ve ondan sonra karar ver.


“ … Vail İbn Hucur r.a dan. Şöyle dedi : Resulullah s.a.v’i namaz’da kıyam’da iken, sağ eli ile sol elini kabzettiğini gördüm. “
Nesei : 2.c.887.N – Ahmed : 4/316 – Dare Kutni : 1/1089.N

“ … Vail İbnu Hucr r.a'dan, şöyle dedi : Resûlullah s.a.v'i namaz için tekbir aldığı vakit, ellerini kulakları hizasına kadar kaldırdığını ve sonra ruku'ya giderken ve sonra Semiallahu limen hamideh deyip rukudan kalkarken de aynı şeyi yaptığını ve namazda da - yani namazının kıyamında da - sağ eliyle sol elini tuttuğunu gördüm. “
Bu hadisi Ahmed : 4/318 – 18392.N da hasen bir senedle rivayet etmiştir.

İkinci zikredilen Hadis'i Şerife eğer dikkat ederseniz, Resûlullah s.a.v’in, gerek iftitah tekbirinden sonraki kıyamında ve gerekse ruku'dan sonraki kıyamında ellerini göğsünün üzerine bağladığını göreceksinizdir. Çünkü göğüs üzerine el bağlama olayı, eğer iftitah tekbirinden sonraki ilk kıyama hass olmuş olsaydı, hemen iftitah tekbirinden sonra ellerini göğsünün üzerinde bağladı diye ifade edilmesi gerekirdi. Ama dikkat edilirse burada ; el bağlama olayı İftitah tekbirinden hemen sonra zikredilmeyip, ruku'dan sonra zikredilmiştir. Yani, bu hareketi tek isim adı altında, ruku'dan kalktıktan sonra namaz’da sağı ile solunu tuttuğunu gördüm demesi, ellerin iki yerde de bağlandığını isbat eden açık ve net bir ifadedir.
Zaten - bir önceki hadisi şeriften de anlaşıldığı gibi - asıl olan da budur. Çünkü o hadiste Allah resulü s.a.v’in : “ Namazın kıyamında iken, sağ eli ile sol elini kabzettiği anlatılmaktadır “ Dolayısıyla ;
“ Lafzın hususi olduğuna delalet eden bir karinesi olmadığı müddetçe, her lafız umum ifade eder.” Kaidesi gereyince, kıyam her iki duruşunda adıdır ve her ikisinde de ellerin bağlanması gerekir.
İkinci bir hususta : Rukudan kalktıktan sonra ellerin salıverileceğine dair zayıf’da olsa bir rivayetin mevcud olmadığıdır…. Öğleyse bu konuda yapılacak en güzel şey ; Resulullah s.a.v’in yaptığı gibi namazımızın kıyamında – ki bu ister ilk kıyam olsun ister rukudan sonraki kıyam olsun fark etmez – ellerimizi göğsümüzün üzerine bağlamaktır.


TACUDDİN EL BAYBURDİ
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Delil olarak ileri sürdüğü hiç bir hadis Rukudan doğrulduktan sonra ellerin göğüs üzerinde bağlanacağını delillendirmemiştir. Rukûda uzun süreli durup dua etmeyi , veya normal rukudan önceki olabilecek kıyamı rukudan sonraki kıyamın göğüs üzerinde bağlanmasına tevil etmektedirler. Zaten bu durum öyle kati bir nass olmuş olsa ihtilaf olmazdı.
Rukûdan önceki kıyamda ellerin göğüs üzerine bağlanıb Fatiha ve zammı sure okunacağının sahih sunnet ile delili varken, bu delille amel edilmektedir. Fakat rukudan sonraki kıyamda ellerin bağlanmasının delili , önceki bağlamanın delili gibi kuvvetli görülmemiştir.


Ayrıca yazısının sonuna doğru şunu söylemiştir :
"Rukûdan kalktıktan sonra ellerin salıverileceğine dair zayıf’da olsa bir rivayetin mevcud olmadığıdır"

Bu iddia yanlış ve zorlama bir iddiadır. Bir üstteki verdiğim hadis bile iddiasını çürütmektedir:

Abdurrahman b. Ebzâ'nın (Radıyallahu anh) yanına oturduk, (bize):
'Size Rasûlullah'ın (s.a.v.) namaz kılış şeklini götsereyim mi?' dedi.
Biz: 'Evet' deyince ayağa kalktı, tekbir getirdi, sonra Kur'ân okudu ve rukûya gitti, her uzuv (rukûda) yerini alacak şekilde (eğilip) elleri ile dizlerini tuttu, sonra doğruldu, her uzuv düzelecek şekilde (kalktı)» sonra secdeye gitti, her uzuv (secdede) yerini alacak şekilde (durdu), sonra doğruldu, her kemik yerini alacak şekilde (durdu), sonra secdeye gitti, her kemik (secdede) yerini alacak şekilde (durdu), sonra doğruldu.
İkinci rekatta da birinci rekatta yaptığının (benzerini) yaptı. Ardından şöyle dedi:
'İşte Rasûlullah'ın namaz kılma şekli böyledir. (İmam Ahmed b. Hanbel, El-Musned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 5/92)



Delil olaral nakledilen hadis kavme'de (rukuden kalktinktan sonra) ellerin baglanacagina dair bir delil degildir.

Yazılan hadis eksik aktarılmış, hadisin tam metni şöyledir:

مسند أحمد - (ج 38 / ص 332)

18116 - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْوَلِيدِ حَدَّثَنِي سُفْيَانُ عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ وَائِلِ بْنِ حُجْرٍ قَالَ” رَأَيْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حِينَ كَبَّرَ رَفَعَ يَدَيْهِ حِذَاءَ أُذُنَيْهِ ثُمَّ حِينَ رَكَعَ ثُمَّ حِينَ قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ رَفَعَ يَدَيْهِ وَرَأَيْتُهُ مُمْسِكًا يَمِينَهُ عَلَى شِمَالِهِ فِي الصَّلَاةِ فَلَمَّا جَلَسَ حَلَّقَ بِالْوُسْطَى وَالْإِبْهَامِ وَأَشَارَ بِالسَّبَّابَةِ وَوَضَعَ يَدَهُ الْيُمْنَى عَلَى فَخِذِهِ الْيُمْنَى وَوَضَعَ يَدَهُ الْيُسْرَى عَلَى فَخِذِهِ الْيُسْرَى
Hadis'te sağ eliyle sol elini tuttuğunu gördüm diyor sonra gordugun gibi ''Fis Salaah'' diyor..yani namaz'da diyor ve herhangi bir yer belirtmiyor.

Ayni babta yine Vail bin Hucr , Rasulullah'ın namazini anlatiyor;

مسند أحمد - (ج 38 / ص 331)

18115 - حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ حَدَّثَنَا زَائِدَةُ حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ كُلَيْبٍ أَخْبَرَنِي أَبِي أَنَّ وَائِلَ بْنَ حُجْرٍ الْحَضْرَمِيَّ أخْبَرَهُ قَالَ” قُلْتُ لَأَنْظُرَنَّ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَيْفَ يُصَلِّي قَالَ فَنَظَرْتُ إِلَيْهِ قَامَ فَكَبَّرَ وَرَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى حَاذَتَا أُذُنَيْهِ ثُمَّ وَضَعَ يَدَهُ الْيُمْنَى عَلَى ظَهْرِ كَفِّهِ الْيُسْرَى وَالرُّسْغِ وَالسَّاعِدِ ثُمَّ قَالَ لَمَّا أَرَادَ أَنْ يَرْكَعَ رَفَعَ يَدَيْهِ مِثْلَهَا وَوَضَعَ يَدَيْهِ عَلَى رُكْبَتَيْهِ ثُمَّ رَفَعَ رَأْسَهُ فَرَفَعَ يَدَيْهِ مِثْلَهَا ثُمَّ سَجَدَ………الخ “
Burda Vail bin Hucr rukûden once ellerin baglanacagini zikrediyor, ve ruku sonrasi bir sey zikretmiyor. (altı çizili metin)

Bu hadisin bir önceki hadis gibi râvileri ayni olduğu için , birinci hadisteki "namazda sağ eliyle sol elini tuttuğunu gördüm." demesi aynen bu hadiste açıkca belirtiltiği gibi Vail bin Hucr'un rukû'den öncesini kastettiğine delildir.

Ahmed bin Hanbel bu konuda kisi muhayyerdir diyor, ve mezhebin muteber eserleri de bunu gösteriyor.

Vail İbn Hucr (r.anh) dan, şöyle dedi:
"Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile namaz kıldım. (Kıyamda) Sağ elini, sol elinin üstünde göğsünün üzerine koydu."

İbn Huzeyme (479) Beyhaki Suneninde (2/30) ve Bezzar hasen bir senedle rivayet etmişlerdir.

Burda bilmelisin bu hadis zayıftır, senedinde Muammal bin İsmail vardır ki, Buhari'ye göre hadiste Munkerdir. Ayrıca birçok başka sika raviler aynı hadisi nakletmişler fakat ''göğüs üzerine'' ifadeyi nakletmemişler. Bir başka şey vardır ki daha ilginç, senedde Sufyan es Sevri vardır ki bu şahsın ellerinin göbek altına koyduğu rivayet edilir, tıpkı diğer Kufe'liler gibi. (İbn Kudame , el Mugni)

Zaten İmam Ahmed'in en sağlam nakili Hanefiler gibi elleri göbek altına baglamak'tır.

Ayrıca Vail bin Hucr burda rukûdan sonra birsey zikretmiyor;
Vail b. Hucr (r.anh)’dan aktarıldığına göre, şöyle demiştir:
Rasulullah (s.a.v)’in nasıl namaz kıldığına bakayım dedim ve namaz kılışını seyrettim: Rasullullah (s.a.v), kalktı tekbir aldı, ellerini kulak hizasına kadar kaldırdı sonra sağ elinin avucunu sol elinin bileğine aşacak şekilde bileğinin üzerine koydu. Rukuya giderken ellerini yine kulak hizasına doğru kaldırdı. Sonra ellerini dizleri üzerine koydu daha sonra başını rukudan kaldırınca ellerini yine aynı şekilde kulak hizasına kadar kaldırdı sonra secdeye vardı, secdede ellerini kulak hizasına koydu sonra sol ayağını yatırarak üzerine oturdu. Sol elini sol uyluğu ile sol dizi üzerine koydu, aynı şekilde sağ elini de sağ uyluğuna koydu sonra iki parmağını yumdu baş parmağı ile orta parmağını halka yaptı ve şahadet parmağını hareket ettirerek dua ettiğini gördüm.(Darimi, Salat: 92; Tirmizi, Salat: 227, Nesai 879)

Aşağıdaki hadis açıkça gösteriyor ki eller, sadece rukûya gidene kadar bağlanır;

Ali (r.anh)'den şöyle naklonmuştur;
“...
Namaza kalktığında tekbir getirirdi ve sağ elini sol bileğinin üstüne koyardı. Bu vaziyette rukû’ya gidene kadar kalırdı...”
(İbn Ebi Şeybe 3940, Beyhaki 2333)

Sahih Hadislerle NAMAZ


 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt