Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Sabah ve İkindi Namazından Sonra Nafile Namaz Kılınır mı?

E Çevrimdışı

Eski haberci

Üyeliği İptal Edildi
Banned
evet nafile namaz bizim bildiğimiz teheccüd gibi namazlar değilde örneğin ikindide namaz kıldıktan sonra nafile 2 veya 4 rekat namaz kılmak dinen bir mahsuru varmı acaba
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
selamin;199726' Alıntı:
evet nafile namaz bizim bildiğimiz teheccüd gibi namazlar değilde örneğin ikindide namaz kıldıktan sonra nafile 2 veya 4 rekat namaz kılmak dinen bir mahsuru varmı acaba

Sabah ve İkindi Namazından Sonra Nafile Namaz Kılınır mı?


Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor:

"İki namaz var ki, Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bunları ne gizli ne de alenî olarak seferde ve hazerde hiç terketmedi: Sabahtan önce iki rek'at, ikindiden sonra iki rek'at."
(Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 33, 73; Muslim, Salâtu'l-Musâfirîn 300, (835); Ebû Dâvud, Salât 290, (1253); Nesâî, Mevâkîtu's-Salât 36, (1, 281), Kıyâmu'l-Leyl 56, (3, 251, 252)

Hadisin Açıklaması:

Bu rivâyette, halihazır tatbikatımıza da uymayan bir hususa temas edilmektedir: "İkindiden sonra kılınan iki rek'at..." Muteakiben kaydedilen Ali (r.anh) rivâyeti de buna ters düşmektedir. Zîra orada Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in ikindi ve sabahtan sonra namaz kılmadığına dikkat çekmektedir.

Hemen şunu belirtelim ki bu husus bidâyetten beri selef alimleri arasında ihtilaflı bir mevzu olmuştur.
Ebû Dâvud'un bir rivâyeti de bu hususu açık bir şekilde aksettirir:

İbnu Abbas'ın âzadlısı Kureyb anlatıyor: "İbnu Abbâs, Abdurrahman İbnu Ezher ve Misver İbnu Mahreme (radıyallahu anhüm) Kureyb'i Âişe (r.anha)'ye göndererek: "Bizden ona selam söyle ve ikindiden sonraki iki rek'at hakkında sor ve de ki:

"Bize gelen habere göre sen bu iki rek'ati kılıyormuşsun. Halbuki bize ulaştığına göre Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bunun kılınmasını yasaklamıştır!"

Bunun üzerine ben de gittim, benimle gönderdikleri mesajı tebliğ ettim.
Âişe (r.anha): "Ummu Seleme'ye git, ondan sor!" dedi.
Ben geri döndüm ve Âişe (r.anha)'nin söylediklerini kendilerine ulaştırdım. Onlar beni bu sefer Ummu Seleme'ye gönderdiler. Âişe (r.anha)'ye sorduklarını aynıyla ondan soruyorlardı.
Ummu Seleme: "Ben Rasûlullah'ın o iki rek'ati yasakladığını işittim. Sonra kendisini, onları kılarken gördüm. İkindiyi kıldıktan sonra kıldığı iki rek'atin hikayesi şudur:
(Bir keresinde) yanımda Ensâr'a mensup Beni Haram'dan bazı kadınlar olduğu halde içeri girdi, mezkur iki rek'ati kılmaya başladı. Ben kendisine hemen câriyemi gönderip dedim ki
:

"Kızım kalk, yanında dur ve de ki: "Ummu Seleme diyor ki: "Ey Allah'ın Rasulü! Şu iki rek'ati yasakladığını bizzat senden işittim, şimdi ise kıldığını görüyorum. (Dikkat et), eğer eliyle "çekil!" işaretini yaparsa hemen dön!"

Ummu Seleme der ki: "Cariye söylediğimi aynen yaptı. O (aleyhissalâtu vesselâm) eliyle işaret buyurdu, câriye de geri döndü. Rasûlullah namazdan çıkınca:

"Ey Ebu Umeyye'nin kızı, ikindiden sonraki iki rek'atten sordun. Bana Abdulkays kabilesinden Müslüman olmak üzere bir heyet geldi. Öğleden sonra kılmakta olduğum iki rek'ati onlarla meşguliyetim sebebiyle kılamadım. Bu iki rek'at o iki rek'attir." buyurdu.

Bu rivayet, Rasûlullah (s.a.v.)'ın ikindiden sonra kıldığı iki rek'atin ne olduğunu açıkladığı gibi, vaktinde kılınamayan râtib namazlarının bilahare kaza edilmelerinin mustehab olduğunu, namaz esnasında elle yapılan hafif bir işaretin namazı bozmadığını da gösterir. Âlimler, bu rivâyetten, sünnete dayanan bir sebebi bulunan nafilenin yasak vakitte kılınmasında kerahet olmadığı, sebebsiz kılınan namazın mekruh olduğu hükmünü çıkarmışlardır.

Bu halin Rasûlullah (s.a.v.)'a has olduğunu söyleyen olmuşsa da: "Dinde asıl Rasûlullah'a ittibâdır, açık bir delil olmadıkça da fiil-i Nebî'nin hususîliği iddia edilemez." diye cevablandırılmıştır. Ayrıca bu hadiste Rasûlullah (s.a.v.)'ın "Bu bana ait bir ruhsattır." şeklinde tavzihte bulunmadığına dikkat çekilmiştir.
(İmam Nevevî).


İbnu Abdi'l-Berr, "Sabah ve ikindiden sonraki yasak, nafile ve tetavvu olarak kılınacaklarla ilgilidir. Farz namazlar, sünnet namazlar veya Rasûlullah (s.a.v.)'ın devam ettiği nafileler bu yasağa girmez." der.

Ali (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) sabah ve ikindi hariç her namazın arkasında iki rek'at (nafile) namaz kılardı."
[Ebû Dâvud, Salât 299, (1275).]

Hadisin Açıklaması:

Bu hadis, Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın ikindi ve sabah namazlarından sonra nafile namaz kılmadığını ifade eder. Bu manâyı teyîd eden başka rivâyetler de mevcuttur. Ancak güneş henüz yüksek ve parlakken kılınabileceğine dair ruhsat da gelmiştir.

İbnu Abdi'l-Berr der ki: "Âlimlerden bir grub, sabah ve ikindi namazlarından sonra nafile namazı kılmada bir beis olmadığını söylemiştir. Zîra, bu husustaki nehiy, güneşin tam doğma ve batma anlarında namazın terk edilmesini kasteder. Bu meselede, mezkûr vakitlerde namazı nehyeden hadisleri rivâyet eden ashabtan bir cemaatin hadisleriyle ihticac ederler." Keza Rasûlullah'ın şu sözü de bu istidlâlde huccet kılınmıştır:


َ تُصَلّوا بَعْدَ الْعَصْرِ إَِّ اَنْ تُصَلُّوا وَالشَّمْسُ مُرْتَفِعَةٌ
"İkindi namazından sonra, güneş yüksekte değilse nafile kılmayın."

Keza şu hadis de huccet kılınmıştır:

َ تُحَرُّوا بصَتِكُمْ طُلُوعَ الشَّمْسِ وَغُرُوبُهَا
"Namazınızı güneşin doğuş ve batışında kılmayın."

Keza Müslümanlar, güneşin tam doğma ve batma anları dışında, sabah ve ikindi namazlarından sonra cenaze namazı kılınacağı hususunda icma ederler. Derler ki: "Sabah ve ikindi namazlarından sonra namazın yasaklanmasının ma'nâsı ve hakikati işte budur."

Alimler bu hususta şunu da söylerler:
"
Bu meselede gelen yasağın gayesi kat-ı zerî'a'dır. Yani zarara götüren sebebi de ortadan kaldırmak... Zîra, sabah ve ikindi namazlarından sonra namaz, mubah kılınsaydı, asıl yasaklanmış olan güneşin doğma ve batma anlarına kadar namaz kılmaya devam edileceğinden korkulurdu."

Bu söylediğimiz görüş, İbnu Ömer'e aittir. Ancak bir grub ulemâ bunu benimsemiştir. Abdurrazzâk'ın bir rivâyetine göre İbnu Ömer demiştir ki: "Ben güneşin doğma ve batma anlarını araması dışında kimseyi gece ve gündüzün her vaktinde namaz kılmaktan men etmem. O iki vakitten men ederim, çünkü onlardan Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) da men etti."

Şunu da belirtelim ki, bu hususta İbnu Ömer'in görüşü babası Ömer (r.anh)'ın görüşüne zıddır. Âişe (r.anha) de İbnu Ömer gibi düşünmektedir. Zîra der ki: "Ömer bu meselede yanılmıştır, çünkü Rasûlullah'ın namaz yasağı güneşin doğma ve batma anlarında kılınanlarla ilgilidir."

İbnu Hacer der ki: "Ebû'l-Feth el-Ya'merî bir grub Selefin şöyle söylediğini nakleder:
İkindi ve sabah namazlarından sonra namaz kılma yasağı şu hususu duyurmak içindir: "Bu iki namazdan sonra nafile kılınmaz. Bu nehiyle
(ikindi ve sabah namazlarının kılındığından itibaren geçen bütün) vakit kastedilmemiş, güneşin doğuş ve batış ânları kastedilmiştir. Bu hususu Ebû Dâvud'un, Ali (r.anh)'den hasen senetle rivâyet ettiği şu hadis te'yîd eder:

اِنَّ النَّبِىَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَهَى عَنِ الصََّةِ بَعْدَ الْعَصْرِ اَِّ وَالشَّمْسُ مُرْتَفِعَةٌ
"Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), ikindiden "sonra" güneş yüksekte değilse namaz kılmayı yasakladı."

Öyle ise hadiste geçen 'sonra'lıkla kastedilen muddet umum vakte şâmil olmayıp, sadece doğuş ve batış anlarıyla, bu ânlara yakın olan vakitlere şâmildir."


Abdullah İbn Abbâs (r.anhuma)'dan rivayet edilmiştir: Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
"Kendilerinden razı olunmuş bir çok adamlar, ki, bence onların en radı olunanı, Ömer ibnu'I-Hattâb'tir- Peygamber (s.a.v)'in, sabah namazından sonra güneş işrak edinceye (o vakte gelinceye) kadar (nafile) namaz kılmaktan yasaklamış olduğunu benim yanımda şahadet etmişlerdir.
(Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 30; Muslim, Salâtu'I-Musâfirîn 286-287 (826); Ebu Dâvud, Tatavvu 10 (1276); Tirmizî, Salât 20 (183); Nesâî, Mevâkît 32; İbn Mâce, İkâme 147 (1250); Ahmed b, Hanbel, 1/18)

Bir rivayette ise, (Güneş) tulu' edinceye (kadar) ve güneş batıncaya kadar ikindi namazından sonra (nafile namaz kılmaktan yasakladı)" ifadesi yer almaktadır.
(Kerahat vakitlerinin sınırını açıklayan hadisler, farklı lafızlarla geldikleri için, konu ile hükümler de bu rivayetler çerçevesinde değerlendirilmiş, dolayısıyla fakihler bu konuda görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Örneğin, hadisin metninde "Güneş işrak edinceye (=aydınlık verinceye) kadar" lafzı, bazı yerde Güneş tulu' edinceye kadar" şeklinde gelmektedir. Tulu'nun başlangıcından işraka kadar olan vaktin, namaz için yasaklanmış vakit olduğuna delalet eden hadisler çoktur)
(Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 30; Muslim, Salâtu'l-Musâfirîn 286-287 (826); Ebu Dâvud, Tatavvu 10 (1276); Tirmizî, Salât 20 (183)


Bu hadisi(n bu şekildeki metnini); Buhârî, Muslim, Ebu Dâvud, Tirmizî rivayet etmiştir.

Nesâî'nin rivayetinde ise Abdullah ibn Abbâs şöyle der:
Peygamber (s.a.v)'in bir çok sahabilerinden -ki bunlar içerisinde en çok sevdiğim, Ömer'dir Rasulullah (s.a.v) in- şafaktan sonra güneş doğuncaya kadar, ikindi namazından sonra da güneş batıncaya kadar (nafile) namaz kılmayı yasakladığını duydum.
(Hanefiler, bu tür hadisleri delil getirerek sabah namazından sonra güneş doğub bir mızrak boyu yükselinceye kadar, ikindi namazından sonra da güneş batincaya kadar; tahiyyetu'l-mescid namazı, abdest namazı, tavaf namazı gibi bir sebebe bağlı olarak kılınan nafile namazların mekruh olduğu hükmüne varmışlardır.
Şâfiîlere göre; bu iki vakitte tahiyyetu'l-mescid, abdest namazı ve tavaf namazı gibi namazları kılmak caizdir. Bunun dışında kalan nafileleri kıimak ise caiz değildir)
(Nesâî, Mevâkît 32)


Yine Nesâî'nin kısa bir şekildeki rivayetinde, Abdullah ibn Abbâs şöyle der:
"Rasulullah (s.a.v) ikindi namazından sonra (nafile) namaz kılmayı yasaklamıştır".
(Nesâî, Mevâkît 35)

Ebû Said el-Hudrî’den (r.anh) rivâyetle Peygamberimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:
İkindi namazından sonra güneş kavuşuncaya kadar, sabah namazından sonra da güneş doğuncaya kadar namaz yoktur (Muslim, Musafirîn: 288)

İmam Beyhakî, Ali’den (r.anh) şu rivâyeti kaydeder:
Rasulullah (s.a.v.),sabah ile ikindi namazları mustesna olmak üzere her farz namazdan sonra ikişer rekât nâfile namaz kılardı.”
(Ahmed Davudoğlu. Sahih-i Muslim Tercemesi (İstanbul: Sönmez Neşriyat A.Ş. Yayınları, 1983), 4:421)

Bu hadis-i şerifler sabah ve ikindi namazlarının farzından sonra nâfile namaz kılınamayacağını bildirmektedir. Yani, bu vakitlerde farz namazların yahut kazaya kalmış namazların dışında nâfile namaz kılınmaz. Bu mesele “taabbudî” olarak kabul edilir.

Bu meselenin hikmet tarafına gelince; İbni Âbidin’in izahına göre, bu vakitlerde nâfile kılmanın yasaklanmasındaki hikmet, vakitte bir noksanlık bulunduğundan değil de, hükmen vaktin tamamının farzla dolmasından dolayıdır. Nâfile bunun için caâiz olmamaktadır. (İbni Âbidin, 1:251; et-Tahtâvî, s.151)
Namaz kılanın zamanı musâitse nâfile ile meşgul olmak yerine, vaktin farzındaki kıraati uzatmalı yahut varsa kaza namazı kılmalıdır.

Bu tür meselelerde hikmet ve maslahattan çok illetine bakmalı, gerçek sebeb olan “emredildiği için yapılması” cihetine ağırlık verilmelidir. Yine bu hususta Peygamberimiz, “Benim ne şekilde namaz kıldığımı gördüyseniz siz de öyle kılın(Buharî, Ezân: 18) hadisini hatırda tutmalıdır.

Sonuç olarak : Sabah ve ikindi namazından sonra nafile namaz kılmaya mekruh denmiştir.
 
Üst Ana Sayfa Alt