S
Çevrimdışı
Sahabelerden Nakillerle Haricilerin Özellikleri..
İbn-i Ömer bunlar için şöyle der:
“Bunlar, insanların en şerlileridir. Kafirler hakkında inen ayetleri almış ve Müslümanlara uygulamışlardır.” (Buhari muallak olarak, “İnkarcıların ve Haricilerin Öldürülmesi” babında rivayet etmiştir.)
Buhari ve Muslim, Muaze adındaki kadından şöyle rivayet ederler:
“Aişe’ye; ‘Hayızlı kadın neden orucu kaza ediyor da namazı kaza etmiyor?’ diye sordum.
Bana; ‘Sen Harurilerden misin?’ dedi. Ben; ‘Hayır, ama soruyorum’ dedim.
Bunun üzerine şöyle dedi: ‘Hayızlı olduğumuz zaman orucu kaza etmemiz emredildi ancak namazı kaza etmemiz emredilmedi.’”
Muttefekun Aleyh..
İbn-i Hacer’in sahih olduğunu bildirdiği bir sened ile Hariciler hakkında İbn-i Abbas’tan Radıyallahu Anhuma şöyle rivayet eder:
“Kur’an’ın muhkemlerine iman ederler ancak muteşabihleri ile helak olurlar.”
( Fethu’l-Bari, “Mürtedlere İstitabenin Uygulanması” kitabı)
“Said bin Museyyeb’e; ‘Kadın parmağını kesmenin cezası nedir?’ diye sordum. ‘On deve’diye cevap verdi. Ben; ‘İki parmağı kesilirse, cezası ne olur?’ diye sordum. ‘Yirmi deve’dedi. Ben; ‘Üç parmak kesilirse’ dedim. ‘Otuz deve’ dedi. Ben yine; ‘Dört parmak kesilirse’ diye sordum. O; ‘Yirmi deve’ diye cevap verince kendisine; ‘Neden yarası ve acısı arttığı halde cezası azaldı?’ dedim.
Bana; ‘Sen Iraklı mısın?’ dedi. Ben; ‘Hayır, ama öğrenmek istiyen bir cahil veya bildiğini pekiştirmek isteyen bir alimim ’dedim. Bunun üzerine şöyle cevap verdi:
‘'Ey kardeşimin oğlu, sünnet böyledir.’'
Kadının diyeti erkeğin diyetinin yarısı kadardır. Bu mesele hakkında el-Muğni ve diğer kitapların “Diyetler” bölümüne bakınız.
Not: O dönem Irak, haricilerin yatağı idi.
Onların bir diğer niteliği ise, batıl görüşlerini yaldızlamaları ve ona hak süsü vermeleridir. Bu nedenle ciddi bir bilgisi veya derin basireti olmayan kişiler onlara kanar ve peşlerinden giderler. Ali’yi tahkime zorladıklarında “Kendilerine Kitap'tan bir pay verilenleri görmedin mi? Aralarında Allah'ın Kitabı hükmetsin diye çağrılıyorlar da, onlardan bir bölümü yüz çeviriyor. Onlar, işte böyle arka dönenlerdir”(Al-i İmran/23)ayetini dillerine doladılar. Ali’nin Radıyallahu Anhu kendilerine hitap etmesi esnasında,“Hüküm ancak Allah’ındır” diyerek bağırdılar. Bunun üzerine Ali bin Ebi Talib Radıyallahu Anhu, “Batıl için kullanılan hak bir söz” diyerek onlara cevap verdi.
La darara vela dirara...
Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur (sav).
İbn-i Ömer bunlar için şöyle der:
“Bunlar, insanların en şerlileridir. Kafirler hakkında inen ayetleri almış ve Müslümanlara uygulamışlardır.” (Buhari muallak olarak, “İnkarcıların ve Haricilerin Öldürülmesi” babında rivayet etmiştir.)
Buhari ve Muslim, Muaze adındaki kadından şöyle rivayet ederler:
“Aişe’ye; ‘Hayızlı kadın neden orucu kaza ediyor da namazı kaza etmiyor?’ diye sordum.
Bana; ‘Sen Harurilerden misin?’ dedi. Ben; ‘Hayır, ama soruyorum’ dedim.
Bunun üzerine şöyle dedi: ‘Hayızlı olduğumuz zaman orucu kaza etmemiz emredildi ancak namazı kaza etmemiz emredilmedi.’”
Muttefekun Aleyh..
İbn-i Hacer’in sahih olduğunu bildirdiği bir sened ile Hariciler hakkında İbn-i Abbas’tan Radıyallahu Anhuma şöyle rivayet eder:
“Kur’an’ın muhkemlerine iman ederler ancak muteşabihleri ile helak olurlar.”
( Fethu’l-Bari, “Mürtedlere İstitabenin Uygulanması” kitabı)
“Said bin Museyyeb’e; ‘Kadın parmağını kesmenin cezası nedir?’ diye sordum. ‘On deve’diye cevap verdi. Ben; ‘İki parmağı kesilirse, cezası ne olur?’ diye sordum. ‘Yirmi deve’dedi. Ben; ‘Üç parmak kesilirse’ dedim. ‘Otuz deve’ dedi. Ben yine; ‘Dört parmak kesilirse’ diye sordum. O; ‘Yirmi deve’ diye cevap verince kendisine; ‘Neden yarası ve acısı arttığı halde cezası azaldı?’ dedim.
Bana; ‘Sen Iraklı mısın?’ dedi. Ben; ‘Hayır, ama öğrenmek istiyen bir cahil veya bildiğini pekiştirmek isteyen bir alimim ’dedim. Bunun üzerine şöyle cevap verdi:
‘'Ey kardeşimin oğlu, sünnet böyledir.’'
Kadının diyeti erkeğin diyetinin yarısı kadardır. Bu mesele hakkında el-Muğni ve diğer kitapların “Diyetler” bölümüne bakınız.
Not: O dönem Irak, haricilerin yatağı idi.
Onların bir diğer niteliği ise, batıl görüşlerini yaldızlamaları ve ona hak süsü vermeleridir. Bu nedenle ciddi bir bilgisi veya derin basireti olmayan kişiler onlara kanar ve peşlerinden giderler. Ali’yi tahkime zorladıklarında “Kendilerine Kitap'tan bir pay verilenleri görmedin mi? Aralarında Allah'ın Kitabı hükmetsin diye çağrılıyorlar da, onlardan bir bölümü yüz çeviriyor. Onlar, işte böyle arka dönenlerdir”(Al-i İmran/23)ayetini dillerine doladılar. Ali’nin Radıyallahu Anhu kendilerine hitap etmesi esnasında,“Hüküm ancak Allah’ındır” diyerek bağırdılar. Bunun üzerine Ali bin Ebi Talib Radıyallahu Anhu, “Batıl için kullanılan hak bir söz” diyerek onlara cevap verdi.
La darara vela dirara...
Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur (sav).