De ki: “Kimin şahidliği en büyüktür?” De ki: “Allah benimle sizin aranızda şahittir. Sizi ve kime ulaşırsa onu uyarmam için bu Kur’ân bana vahyedildi. Yoksa siz, Allah’la beraber başka ilahların olduğuna mı şahidlik ediyorsunuz?” De ki: “Ben şahidlik etmem.” De ki: “Ancak O, tek bir ilahtır ve şüphesiz ki ben, O’na ortak koştuklarınızdan berîyim/uzağım.”
Kureyş’in büyükleri Allah Rasûlü’ne geldiler ve dediler ki: “Muhammed! Senin doğruluğuna hiç kimse şahitlik etmiyor. Yahudi ve Hristiyanlara’da sorduk. Sana dair ellerinde bir bilgi olmadığını söylediler. Söyler misin, senin şahidin kim?” Bunun üzerine ayet indi. (bk. Zadu’l Mesir)
Tevhid davasının şahidi Allah’tır. Bu davanın başka hiçbir delile/şahidliğe/onaya ihtiyacı yoktur. Allah (cc) kullarıyla konuştuğu Kur’ân boyunca bu şahitliğini dillendirmiş, akla ve fıtrata hitap eden etkili delilleriyle tevhid davasını desteklemiştir. Tevhid ehli, Eş-Şehid olan Allah’ın (cc) şahitliğini hissetmeli, onunla şeref duymalıdır.
Ayrıca bu ayet; Kelime-i Tevhid’i tefsir eden ayetlerdendir. Kelime-i Tevhid’le dile getirilen şahidlik; Allah’ın hak ve tek ilah olduğunu ilan etmek ve O’nun dışında ibadet edilen sahte ilahlardan/tağutlardan berî olmaktır. (bk. 21/Enbiya, 25; 3/Âl-i İmran, 64))
(6/En’am, 19)
Kureyş’in büyükleri Allah Rasûlü’ne geldiler ve dediler ki: “Muhammed! Senin doğruluğuna hiç kimse şahitlik etmiyor. Yahudi ve Hristiyanlara’da sorduk. Sana dair ellerinde bir bilgi olmadığını söylediler. Söyler misin, senin şahidin kim?” Bunun üzerine ayet indi. (bk. Zadu’l Mesir)
Tevhid davasının şahidi Allah’tır. Bu davanın başka hiçbir delile/şahidliğe/onaya ihtiyacı yoktur. Allah (cc) kullarıyla konuştuğu Kur’ân boyunca bu şahitliğini dillendirmiş, akla ve fıtrata hitap eden etkili delilleriyle tevhid davasını desteklemiştir. Tevhid ehli, Eş-Şehid olan Allah’ın (cc) şahitliğini hissetmeli, onunla şeref duymalıdır.
Ayrıca bu ayet; Kelime-i Tevhid’i tefsir eden ayetlerdendir. Kelime-i Tevhid’le dile getirilen şahidlik; Allah’ın hak ve tek ilah olduğunu ilan etmek ve O’nun dışında ibadet edilen sahte ilahlardan/tağutlardan berî olmaktır. (bk. 21/Enbiya, 25; 3/Âl-i İmran, 64))
(6/En’am, 19)