Aleykum selam we rahmetullahi we berakatuhu kardeşim ;
Muhammed (s.a.v.)'e salavat için sadece adının anılması ile sınırlandırmak, batıldır. Hoca Arkadaşınızın hatalı düşünmesine sebeb olan hadisler, üstten 2 hadistir. Bu hadislerde, Rasulullah'ın (s.a.v.) isminin anıldığını duyup ta salavat getirmemenin vebalini anlatmaktadır. Salavat hakkındaki rivayetler sadece bu iki hadisle sınırlı olsaydı, salavatı Rasulullahın adının anılmasıyla sınırlamak mümkün olabilirdi. Fakat daha pek çok sahih kaynakta, Rasulullah (s.a.v.)in adının anılmasını beklemeden, Cumua günü, ve belli bir zamanla kayıtlamadan çok salavat getirmenin ecrini bildirmektedir.
Bu durumda, Rasulullah (s.a.v.)'in adının anıldığında salavat getirmek bilhassa önemlidir (vâcib); yoksa başka zaman salavat getirilmez demek değildir. Adının anıldığı (salavatı hatırladığı) halde salavat getirmememek, aşağılanmaya, hakir görülmeye ve vebale girip sorumlu olmaya sebebdir. Diğer zamanlarda, adının anılmasını beklemden kişi dilediği zaman salavatı çokça zikretmesinin ise mukâfatı bildirilmektedir.
Tirmizî'de Ali (r.anh)'den kaydedilen bir rivâyette şöyle denir: "Rasulullah (s.a.v.) buyurdular ki:
"Gerçek cimri, yanında zikrim geçtiği halde bana salâvat okumayandır." (Tirmizî, Salât 357, (484), Da'avat 110, (3540)
“Yanında ben zikrolunduğum zaman üzerime salât etmiyen kişinin burnu yere sürtülsün.” (Tirmizî, daavat, 100; Musned, 2, 254)
**
“Kıyamet gününde bana halkın en yakın olanları ve şefaatime hak kazananları, bana en çok salâvat getirenleridir.” (Tirmizî, vitr, 21)
Ebû'd-Derda anlatiyor: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Cumua günü bana salâvatı çok okuyun. Çünkü o gün okunan salâvatlar meşhuddur, melekler ona şahidlik ederler. Bana salâvat okuyan hiç kimse yoktur ki, o daha okumasını bitirmeden salâvatı bana ulaştırılmamış olsun."
Bunun üzerine dedim ki: "Siz öldükten sonra da mı?"
"Evet , öldükten sonra da. Zira Cenab-ı Hak Hazretleri toprağa, peygamberlerin cesedini çürütmeyi haram etmiştir. Allah'ın Peygamber’i her zaman diridir, rızka mazhardır." buyurdular.
“Kim bana bir kere salât ederse; Allah Teala ona on salât eder, on günahını siler, on kat derecesini artırır.” (Es-siracu’l-Munir, Beyhakî)
“Kim bana bir salâvat getirirse Allah Teala bu yüzden o kimseye on misli mağfiret eder.” (Muslim, Salât, 70)
Ravi: Enes: Rasulullah (s.a.v.) buyurdular ki:
"Kim bana (bir kere) salât okursa Allah da ona on salât okur ve on günahını affeder, (mertebesini) on derece yükseltir."
Yine Nesâî'de, Ebû Talha (r.anh)'dan gelen bir rivâyet şöyle:
"Bir gün Rasulullah (s.a.v.), yüzünde bir sevinç olduğu halde geldi. Kendisine: "Yüzünüzde bir sevinç görüyoruz!" dedik.
"Bana melek geldi ve şu müjdeyi verdi: "Ey Muhammed! Rabb'in diyor ki: "Sana salâvat okuyan herkese benim on rahmette bulunmam, selâm okuyan herkese de benim on selâm okumam sana (ikram olarak) yetmez mi?" (Nesâî, Sehv 55, (3, 50)
Ravi: Evs İbnu Evs: “Rasulullah (sav) buyurdular ki: "Cumua, en hayırlı günlerinizden biridir. Adem aleyhisselâm(ıntoprağı) o gün yaratıldı, o gün kabzedildi. (Kıyamette Sur'a) o gün üflenecek, sayha da o günde olacak. Öyleyse o gün bana salâvatı çok okuyun. Zira salâvatlarınız bana arzedilir."
Orada bulunanlar: "Salâvatlarımız size nasıl arzedilir? Siz çürümüş olacaksınız!" dediler.
Aleyhissalâtu vesselâm: "Allah Teala Hazretleri, Arz'a peygamberlerin cesetlerini yemeyi haram kıldı." buyurdular.” (Ebû Davud, Salât 207, (1047); Nesâî, Cum'a 5, (3, 91,92)
“Sizden biriniz Allah’tan bir dilekte bulunduğu zaman evvela O’na, şanına lâyık tarzda hamd-u sena etsin. Sonra Peygamber (s.a.v.)’a salâvat getirsin. Çünkü, bu sûretle arzusuna daha kolay kavuşur.” (Taberânî, İbn. Mes’ud’dan)