Çözüldü Salavat, Sadece Rasulullah'ın (s.a.v.) Adı Anıldığında mı Zikredilir?

bahakar Çevrimdışı

bahakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
SELAMÜN ALEYKÜM... BİR HOCA ARKADAŞ ŞÖYLE BİR FİKİR BEYAN EDİYOR; RASULULLAH A (SAV) SALAVAT GETİRMEK SADECE ADI GEÇERSE GEREKLİ OLUR, MESELA MUHAMMED AHMED MAHMUD VS. GİBİ İSİMLERİYLE ANILINCA SÖYLENMESİ GEREKİR; "ADIM ANILDIĞINDA SALAVAT GETİRMEYENİN BURNU SÜRTÜLSÜN" HADİSİ DOĞRUDAN ADI ANILDIĞINDAKİ DURUMU KASTEDİYOR, MESELA HADİSLERDE GALE RASULULLAH GALE NNEBİYYİ... GİNİ İFADELERDEN SONRA SALAVAT GETİRMEK ŞART DEĞİL, YADA HADİSTEKİ KAPSAMA GİRMEZ DİYOR, BENSE GÖRDÜĞÜM TÜM ARAPÇA VE TÜRKÇE HADİS KİTAPLARINDA RASUL VE NEBİ DEN SONRA SAV İFADESİ KULLANILDIĞINI GÖRDÜM... BU KONUDA ALİMLERİMİZİN GÖRÜŞLERİNİ BİLEN KARDEŞLERİMİZ VARSA YARDIMCI OLABİLİRLERSE ÇOK SEVİNİRİM.. ŞİMDİDEN ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN...
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Aleykum selam we rahmetullahi we berakâtuhu kardeşim ;

Muhammed (s.a.v.)'e salavat için sadece adının anılması ile sınırlandırmak, batıldır. Hoca Arkadaşınızın hatalı düşünmesine sebeb olan hadisler, üstten 2 hadistir. Bu hadislerde, Rasulullah'ın isminin anıldığını duyup ta salavat getirmemenin vebalini anlatmaktadır. Salavat hakkındaki rivayetler sadece bu iki hadisle sınırlı olsaydı, salavatı Rasulullahın adının anılmasıyla sınırlamak mümkün olabilirdi. Fakat daha pek çok sahih kaynakta, Rasulullah ﷺ'in adının anılmasını beklemeden, Cumua günü, ve belli bir zamanla kayıtlamadan çok salavat getirmenin ecrini bildirmektedir.

Bu durumda, Rasulullah (s.a.v.)'in adının anıldığında salavat getirmek bilhassa önemlidir (vâcib); yoksa başka zaman salavat getirilmez demek değildir. Adının anıldığı (salavatı hatırladığı) halde salavat getirmememek, aşağılanmaya, hakir görülmeye ve vebale girip sorumlu olmaya sebebdir. Diğer zamanlarda, adının anılmasını beklemden kişi dilediği zaman salavatı çokça zikretmesinin ise mukâfatı bildirilmektedir.


Tirmizî'de Ali (r.anh)'den kaydedilen bir rivâyette şöyle denir:
"Rasulullah buyurdular ki: "Gerçek cimri, yanında zikrim geçtiği halde bana salâvat okumayandır."

(Tirmizî, Salât 357, (484), Da'avat 110, (3540)

Yanında ben zikrolunduğum zaman üzerime salât etmiyen kişinin burnu yere sürtülsün.”
(Tirmizî, daavat, 100; Musned, 2, 254)


**
Kıyamet gününde bana halkın en yakın olanları ve şefaatime hak kazananları, bana en çok salâvat getirenleridir.”
(Tirmizî, vitr, 21)


أخبرنا إسحاق بن منصور الكوسج المروزي أنا عفان نا حماد أنا ثابت قال قدم علينا سليمان مولى الحسن بن علي زمن الحجاج فحدثنا عن عبد الله بن أبي طلحة عن أبيه أن رسول الله صلى الله عليه وسلم جاء ذات يوم والبشرى في وجهه فقلنا أنا لنرى البشرى في وجهك فقال إنه أتاني الملك فقال يا محمد إن ربك يقول أما يرضيك أنه لا يصلي عليك أحد إلا صليت عليه عشرا ولا يسلم عليك أحد إلا سلمت عليه عشرا
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir gün yüzünde sevinç alametleri olduğu halde yanımıza geldi.
Biz de: "Yüzünde sevinç alametleri görüyoruz" dedik.
Bunun üzerine Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bir melek Bana gelerek, «Ey Muhammed! Rabb'in şöyle buyuruyor: «Sana bir salavat getirene Benim 10 kere selavat etmemden; sana 1 selam gönderene benim 10 defa selam etmemden radı olmaz mısın?!» dedi" buyurdu.
(Nesâî, Kitab'us Sıfat'us Salat, Bab 79, Hadis no: 1207; İbn Ebi Şeybe 2/516; Darimi 2776; Hakim 2/420; Ahmed b. Hanbel 16361; İbn Hibban 915)





عن عبد الله بن مسعود رضي الله عنه قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : «إنَّ لله ملائكةً سَيَّاحين في الأرضِ يُبَلِّغوني مِن أُمَّتِي السَّلامَ
[صحيح] - [رواه النسائي وأحمد والدارمي]
Abdullah b. Mesud (radıyallahu anh)'tan rivayet edildiğine göre demiştir ki:
Rasûlullah şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah'ın yeryüzünü dolaşan melekleri vardır. Onlar ummetimden salat ve selam getirenleri Bana iletirler.''

(Nesâî, Kitab'us Sıfat'us Salat, Bab 79, Hadis no: 1206; İbnu'l-Mubârak, Zuhd 1028; Abdurrezzak 3116; Darimi, 2/317; Bezzar 845; Zevaid 825, 826; Taberani, Mûcem e/-Kebir 10528, 10529, 10530; Hakim, Mustedrak 2/421; Ebu Nuaym, Hilye 4/200,201; Beğavi 687; Ahmed b. Hanbel, Musned, Zikir, Bab 126, Hadis no: 15058 , 15059)
الشرح : يخبر النبي صلى الله عليه وسلم في هذا الحديث بأن لله تعالى ملائكة سيَّارين بكثرة في ساحة الأرض، فإذا سلَّم أحد من هذه الأمة على النبي صلى الله عليه وسلم فإنهم يبلغون النبيَّ صلى الله عليه وسلم السلام، يقولون: إن فلانًا سلَّم عليك
Şerhi: Nebi (s.a.v.) bu hadiste Allah Teâlâ'nın yeryüzünde dolaşan çokça meleğinin olduğunu, şâyet bu ummetten bir Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e selam verirse muhakkak ki Onlar selamı Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e ulaştırıyorlar. Falanca kişi Sana selam verdi diyorlar.

عن أبي هريرة رضي الله عنه قال
" قال رسولُ اللهِ ﷺ : "ما من أحدٍ يُسلِّمُ عليَّ إلا ردَّ اللهُ عليَّ روحي حتى أردَّ عليه السلامَ
Ebu Hurayra'nın bildirdiğine göre;
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Biri Bana selam gönderdiği zaman bu selamına karşılık vermek için Allah ruhumu Bana geri verir'' buyurmuştur.
(Ahmed b. Hanbel, Musned, Zikir, Bab 126, Hadis no: 15061; Ebû Dâvûd, Menâsik, 96)


Şeyh'ul İslam İbn Teymiyye (rahimehullah) der ki:
"Salavâtın Peygamber’e ulaşması, meleklerin ulaştırmasıyladır. Kim nerede olursa olsun, salavâtı Peygamber’e melekler taşır." (İbn Teymiyye, el-Fetâvâ el-Kubrâ, C. 2, Sf: 157)


İmam Nevevî (rahimehullah) der ki: "Bu hadisler, Rasûlullah ’e getirilen salavâtların boşa gitmediğini, aksine kendisine ulaştırıldığını, onun da bunu bildiğini isbat eder." (İmam Nevevî, el-Ezkâr, Sf: 130)



Ebû'd-Derda anlatiyor: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Cumua günü bana salâvatı çok okuyun. Çünkü o gün okunan salâvatlar meşhuddur, melekler Ona şâhidlik ederler. Bana salâvat okuyan hiç kimse yoktur ki, o daha okumasını bitirmeden salâvatı bana ulaştırılmamış olsun."
Bunun üzerine dedim ki: "Siz öldükten sonra da mı?"
"Evet , öldükten sonra da. Zira Cenab-ı Hak Hazretleri toprağa, peygamberlerin cesedini çürütmeyi haram etmiştir. Allah'ın Peygamber’i her zaman diridir, rızka mazhardır." buyurdular.

Kim Bana bir kere salât ederse; Allah Teala Ona 10 salât eder, 10 günahını siler, 10 kat derecesini artırır.” (Es-siracu’l-Munir, Beyhakî)

Kim Bana 1 salâvat getirirse Allah Teala bu yüzden O kimseye 10 misli mağfiret eder.” (Muslim, Salât, 70)

Ravi: Enes: Rasulullah (s.a.v.) buyurdular ki:
"Kim bana (bir kere) salât okursa Allah da Ona on salât okur ve on günahını afveder, (mertebesini) on derece yükseltir."

Yine Nesâî'de, Ebû Talha (r.anh)'dan gelen bir rivâyet şöyle:
"Bir gün Rasulullah (s.a.v.), yüzünde bir sevinç olduğu halde geldi. Kendisine: "Yüzünüzde bir sevinç görüyoruz!" dedik.
"Bana melek geldi ve şu müjdeyi verdi: "Ey Muhammed! Rabb'in diyor ki: "Sana salâvat okuyan herkese benim on rahmette bulunmam, selâm okuyan herkese de benim on selâm okumam sana (ikram olarak) yetmez mi?" (Nesâî, Sehv 55, (3, 50)


حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ عَلِيٍّ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ بْنِ جَابِرٍ عَنْ أَبِي الْأَشْعَثِ الصَّنْعَانِيِّ عَنْ أَوْسِ بْنِ أَوْسٍ قَالَ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ مِنْ أَفْضَلِ أَيَّامِكُمْ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فِيهِ خُلِقَ آدَمُ وَفِيهِ قُبِضَ وَفِيهِ النَّفْخَةُ وَفِيهِ الصَّعْقَةُ فَأَكْثِرُوا عَلَيَّ مِنْ الصَّلَاةِ فِيهِ فَإِنَّ صَلَاتَكُمْ مَعْرُوضَةٌ عَلَيَّ
قَالَ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ وَكَيْفَ تُعْرَضُ صَلَاتُنَا عَلَيْكَ وَقَدْ أَرِمْتَ
يَقُولُونَ بَلِيتَ
فَقَالَ إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ حَرَّمَ عَلَى الْأَرْضِ أَجْسَادَ الْأَنْبِيَاءِ
Evs b. Evs (es-Sekafî -r. anh)'den; demiştir ki:
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Şubhesiz Cumua günü sizin en efdal günlerinizdendir. Âdem o günde yaratılmış ve ruhu o günde kabzedilmiştir. İkinci (dirilme için olan) ve birinci (kendisi ile herşeyin öldüğü) nefhalar o gündedir. O günde bana çok çok salevât getiriniz. Çünkü sizin salevâtınız bana arz olunur."
Evs dedi ki: Ashab; Ya Rasûlallah, Senden hiçbir şey kalmadığı halde, -Evs diyor ki, bununla, çürüdüğün halde" demek istiyorlardı,- salevâtımız Sana nasıl arz olunur? dediler.
(Rasûlullah (s.a.v.) da); "Allah (c.c.) nebilerin cesetlerini arza haram kıldı, (toprak Onları yiyemez)" buyurdu.

(Ebû Davud, Salât, Bab 200 - 201, Hadis no: 1047; Nesâî, Kitab'ul Cumua , Bab 7, Hadis no: 1678)
Nebi (s.a.v.) Cumua gününün faziletini belirttikten sonra bu faziletten istifâde etmeleri için ummetine bu günde kendisine bol bol salevât getirmelerini tavsiye etmiş ve bu salevâtın zat-ı saadetlerine arz olunacağını bildirmiştir. Bunun üzerine sahâbiler bu haberi ilk anda garibsemişler ve "çürüyüp yok olduktan sonra salevâtlann Rasûlullah'a nasıl arz edileceğini" sormuşlardır. Râvî bu çürüyüp yok olma sözünü kalıbı ile ifâde etmiş sonra da bunu "çürüdüğün" kelimesi ile tefsir etmiştir terkibinin fethası ile kesresi ile ve hemzenin zammesi ile meçhul olarak "yenildin" manasına şekillerinde rivayet edilmiştir. Neticede hepsi aynı manayı ifade eder.

Nebi ashabın hayret ederek sordukları bu soruya, yeryüzünün nebilerin cesetlerini çürütemeyeceğini, söyleyerek karşılık vermiştir. Bu Nebilerin kabirlerinde diri olduklarından kinayedir. Tabiatiyle bu tamamen Cenab-ı Hakk'ın kudreti dahilinde harikulade bir haldir. Bunu Nebi böyle haber vermiştir. Mûmin böyle inanır. Gerçi zannî delille sabit olduğu için inkârı küfrü gerektirmez ama, hiçbir şey kazandırmayacağı gibi çok şeyler kaybettirir. Çünkü aynı mânâyı ifâde eden birçok sahih hadis vardır.
Meselâ: İbn Mâce'nin Ebu'd-Derdâ'dan "ceyyid" bir senetle, Saîd b. Mansûr'un, Hâlid b. Ma'dân'dan; Beyhakî'nin hasen bir senedle Ebû Umâme'den; Nesaî ve İbn Hıbbân'ın İbn Mes'ud'dan; Taberânf nin el-Mü'cem el-Kebîr'inde hasen bir isnadla, Hasen b. Ali'den, yine Taberânî'nin Evsafında Enes b. Mâlik'ten; Ebu'ş Şeyh b. Hıbbân ve Bezzâr'ın Ammâr b. Yâsir'den rivayet ettikleri hadisler de [Hadis metinleri için el-Menhel, IV, 186 - 187.] Nebilerin kabirlerinde diri oldukları ve müslümanların amellerinin Nebiye arz edileceği bildirilmektedir.


Sizden biriniz Allah’tan bir dilekte bulunduğu zaman evvela O’na, şanına lâyık tarzda hamd-u sena etsin. Sonra Peygamber (s.a.v.)’a salâvat getirsin. Çünkü, bu sûretle arzusuna daha kolay kavuşur.” (Taberânî, İbn. Mes’ud’dan)
 

Benzer konular

Geri
Üst Ana Sayfa Alt