Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Şam’da Silahlar Konuşmaya Başlarken Ümmetin Kilitlenen Aklı Ve Ufku

M Çevrimdışı

muwahhid04

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
ŞAM’DA SİLAHLAR KONUŞMAYA BAŞLARKEN ÜMMETİN KİLİTLENEN AKLI VE UFKU

Suriye, halk kıyamı birinci yılına girerken, Nusayri rejimi ölüm makinesini bütün vahşetiyle işletmeye devam ediyor.

Direnişçiler, çok kötü silahlar da olsa Şam’da ellerinde silah aldılar. Rusya’nın muazzam silah desteğinden ve İran’ın siyasi ve stratejik yardımından faydalanan Beşşar’ın zulüm ve tecavüz ordularının cinayetleri aramızda fitne tohumu ekmektel. Burada Beşşar yüzünden mezhepçi olduk. Sanki akidemiz hak değil de batıl imiş de bundan utanmamız gerektiğini ima edenler; acaba Allah’ın vahyini ikame edip zulmü ortadan kaldırıp İslam’ın adaletini mi sağlıyorlar? Adalet üzere bina ettikleri mezhepleri nerede? Acaba kendilerini DİN imiş gibi görenler bize bu çamuru atıyor olmuş olmasın?

Onların adaletlerini ve mezhepçilik yapmamalarının Suriye’de nasıl bir Din, ahlak ve insanlık haysiyeti inşa ettiklerin gördük. Suriye’deki zalimi destekleyenler ve Müslüman kadınlarının namuslarının kirletilmesine hayır artık yeter diyemeyenler haysiyetsizliğin zirvesindeki yerleri alıyorlar.

Suriye’deki Haçlıları ve Moğolları eleştirmek, Türkiye’de haysiyetlerini ayaklar altına almış ve meseleyi iman ve küfr zaviyesinden ele almaktan aciz gözleri kararmış zalim bir kesim. Hala Suriye’ yle ilgili eleştirel yazıları ve sahiplerini “mezhepçilik” ile suçluyorlar.

Din İslam’dır. Allah Azze ve Celle bize Din olarak İslamı gönderdi. Fakat Suriye’de ve İran’da Kur’anın ve Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği İslam mı uygulanıyor ki Suriye’deki katliamları ve kadınlarımıza tecavüzleri gündeme getirdikçe zanilerin ve tecavüzcülerin alkışçıları burada bizi “mezhepçlik”le suçluyorlar.

Bunlara söylenecek tek söz var hayasızlar ve utanmazlar..!

Müslüman kadınlara tecavüz edip çıplak olarak onları sokaklara adeta çöp torbası atar gibi atan kafirleri telin eden bir tek kelime yazdınız mı?

Kendinizi ifşa ettiğinizin hala farkında değilseniz, bundan sonra söylenecek bir söz kalmamıştır. Bu iğrençlikler karşısında vallahi insanın dili tutuluyor ama birilerinin de akılları tutulmuş ve bizleri ”mezhepçilikle” suçluyorlar. Bari bize sövenin HAK olan bir mezhebi olsaydı?

Vallahi, bu tecavüzleri emperyalizm bahanesiyle meşru görüyorsanız; siz münafıksınız sizin ne dininiz var ne de mezhebiniz. Evet, biz bugün İslam adına Müslümanlara zulmeden ve kâfirlerden yana olan devletleri ve onların münafık ve zalim yöneticilerini biliyoruz.

Eğer biz;, hayvanların vahşetini geçen azgınlıklarla ve canavarca yöntemlerle çoluk çocuk yaşlı ve kadın demeden katleden, tecavüz eden bir tağutun; bütün felsefesini İdeolojik (Teşeyyü, Nusayrilik ve Baasçılık ve Huseyn’in intikamını alma..!) üzerine inşa ettiğini hala göremiyorsak yazıklar olsun bu mezhepsizliğe!

Suriye’de Ehl-i Sünnet Müslümanların kendi ülkelerinde kendi yönetimlerini ele almalarına izin vermeyen ve silahıyla Beşşar’ın ardında duranlar kim? Neyin davasını güdüyorlar?

Bin Yılı aşkındır şehid olmuş Huseyn’in (radiyallahu anhu) yasını ve intikamını Din haline getirdikleri halde kadınlarımıza yapılan bunca işkenceyi görmeyenler; ne Allah’a ve ne de ahirete iman etmeyen ancak vicdansız birer kâfir ya da münafık olmaları gerekir.

Biz hiç bir zaman Suriye’de her şeye rağmen bir İslam devletini kurulacağından söz etmedik. Zaten böyle bir devletin kurulmasını; İran, Suud ve Türkiye isteselerdi bu devlet çoktan kurulurdu. Hiç birisi böyle bir devlet istememektedirler. Peki, İran’ı ayrı tutalım ve ABD karşıtı duruşuyla onu müstesna kılalım: O istedi mi? İsteseydi nasıl bir İslam Devleti isterdi?

Şunu açıkça konuşmak lazım: Bizi Mezhepçilikle suçlayan dilediği kadar suçlayabilir. Dilin kemiği yok ama Allah’ın gökleri ve yerleri yaratan iradesi ve tedbir eden kudreti hikmeti ve ilmi var.

Emperyalizme karşı olmakla ve Filistini savunmakla, sahip olduğu tüm batılları ve dalaletleri bu sarmalın gerisine saklayanlar kim? Irakta ve Afganistan’da olanlar, İslam Devleti olduğunu ve Kur’an’a iman ettiğini söyleyen bir rejimin kabul edecekleri şeyler midir?

Suriye’de varsınlar Müslümanları öldürsünler: Fakat Müslümanlarr sindirmek ve namuslarını lekelemek ve ırzlarını kirletmek için bizim kadınlarımıza yapılana neden kendilerine bazı Deccaller ve şeytanlar görmüyor ve bunun karşısında feryad etmiyorlar?

Sizin için önemli olan katil Beşşar, onun kâfir ve dinsiz orduları ve onlara yardım eden ve Mezheplerini DİN edinmiş ve bu mezhepten başka hiçbir mezhebi aslında kabul etmeyen derin ve zalim bir ideolojidir. Siz nasıl bir zulümle karşıya karşıya olduğumuzu gözlerden saklamak istiyorsunuz?

Ayetullah Mutahhari’nin İmamet ve Rehberiyet adlı kitabını okuyun bakın nasıl kıpkızıl bir Şii mezheçpiliğiyle karşı karşıya geleceksiniz! Adam “vahdet” için “bir tek müstehabbımızdan bile vazgeçemeyiz “diyor.

İslam Devleti dediğimiz Şiî İsna Aşeriyye ve Safevilikle iç içe geçmiş bir intikam tarihi yazan İran, Farisilik intikamını yüzlerce eserlerinde ve Iraklı âlimlerin fetvalarında görmemize rağmen, sizler bizim kimlerden söz ettiğimizi bilmediğimizi mi sanıyorsunuz?

İran’ın İslam devleti olması acaba hangi İslam ülkesinde işgallerin ve emperyalizm’in sona erip Allah’ın kitabının ve Rasulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) Sünneti üzere bir İslam devletinin kurulmasına katkı sağladı? Arap ülkelerinde olanlar ne İran’ın faziletiyledir ve ne de bir başkasının. Bu ülkelerde zaten mevcut bir dini bilinçlenme vardı. Müslüman kardeşlerin dini ve fikri sahaya çıkmasından bu yana mevcut.

Ehl-i Sünnet olduğunu söyleyen bir çok İslam âlimi bu ülkelerde onlarca yıldır ve hatta kimi hareketler nerdeyse yüzyıldır mücadele veriyor. Cezayir’den Fas’a kadar, oradan da Pakistana kadar bu hareketleri görmemek mümkün değil. Ne S.Arabistan’ın İslam’ı ne İran’ın Şii Devrimi Müslümanları içine girdikleri girdaptan ve ölüm yolundan döndürmedi. Çaresiz kalan Müslüman ülkeler, ABD’nin ve İsrail’in politikalarının birer aktörü durumuna geldiler. Bugün İran da dâhil hiç bit ülkenin batıdan, İsrail ve ABD’den bağımsız ve onun içinde olmadığı bir siyaset izlediklerini söyleyemeyiz.

İran, kırkı yıla yakındır Şii- İsna Aşeriyye Devleti olarak Batıya karşı direniyor ve kendi iradesine hâkim olma kavgası veriyor. Bunu gördük ve buna şahid olduk.

Ama bu, Suriye’de bir yıldır süren amansız kanlı katliamlara ve insanlığını alnının kara bir lekesi olan tecavüzlere hayır demedi.. Baas Mason Nısayri ve Haçlı devletine hayır demek birden bire İran’ın en büyük meselesi nerdeyse hayat memat davası oluverdi neden acaba?

İran, bugüne kadar Suriye’deki Müslümanlar için ne yapmış? Bugün onların iradesini kırmaya çalışıyor ve Irak’tan İran’dan ve diğer Şii Milislerden silahlı savaşçıları Şam beldemize gönderiyorlar?

İran’ın yaptıklarını sadece Filistin davası üzerinden konuşanlar işin sadece bir tarafından söz ediyorlar. Ama asıl derinde yatan gerçeklerden söz etmiyorlar.

Evet, İran ve bütün Türkiye’deki dostları şunu diyorlar. Emperyalizm olmasın, ama İslam Devleti olmasın Suriye’de.. Benim bir yıldır izlediğim ve İran’ın-politikalarını destekleyen ve İran’ın Türkiye’deki imajının zedelenmesinden korkan ve bundan çok rahatsız olan ve hatta zaman zaman çirkin eleştirilere tevessül edilmesinin sebebi ne ola ki? ,Evet, biz de Suriye’de bir emperyalist kuklası devletin kurulmasına karşıyız amam bir Sünni İslam Devletini kurulmasından yanayız ve bütün gücümüzle destekleyeceğiz. İran’da İsna Aşeriyye fıkhına göre bir Anayasa tesis edip bütün hayatı bu fıkha göre tanzim edenler, bizim kendi devletimizi kurmak konusunda ise desteklemiyorlar.

Evet, Emperyalizme hayır ama, Sünnet Üzere bir İslam Devletinin kurulmasına da hayır diyor İran, Hizbullah ve Irak Şii Devleti.

Benim yıllardır yaptığım incelemeler ve elimde bulunan binlerce ve belge ve kaynaktan gördüklerimle şu anda Suriye’de olanlar kesinlikle birbirini doğrulayan bir çizgide seyretmektedir. Özelikle İranın ve genelde de teşeyyü’ü bütün İslam toplumlarına yaymak isteyen zümrelerin düşüncelerinin Şam beldelerindeki katliamda yeni bir tercümesinin okuyorum diyorum.

Bakınız, Hamas Şam’dan ayrıldıktan sonra, İslami Cihad üzerinde oynanan oyunlara ve Filistinde Hamas’ın ağırlığını kırmak ve dengeleri; İran’ın ve Suriye’nin kışkırtmasıyla bozmanın nasıl gündeme geldiğini görün. Bunu ben Ankara’da Hamas’ın iki üst düzet yöneticisine söylemiştim. Eğer siz bu anlayışla devam ederseniz, vallahi sizin akidenizin düşmanı oldukları halde kendilerini muazzam bir şekilde saklayan ver davanızı bayraklaştırmakla sizi sevdiklerini ve arkanızda olduğunu söyleyen adamların bir gün çekileceklerini göreceksiniz. Allahı Rasulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) ashabı hakkında sizinle onları akidesi bir mi? Hayır bir olmadığını kırk yıl önce Hama’da gösterdikleri gibi.

Bugün de Hıms’da ve Hama’da ve İdlib’de gösteriyorlar.

Ben ne dersem diyeyim zırvalamış olacağım, saçmalamış olacağım ve mezhepçilik yapmış olacağım..!? Peki, gözlerinin önünde karısına tecavüz edilen, gözleri önünde annesine tecavüz edilen çocukların acısı ve ızdırabı yetmiyormuş gibi, insanları hayvanlardan da daha acımasız bir biçimde boğazlayan ve ateşle yakan ve kimyasal silah kullanma -ki Suriye ordusu şu anda Rusların kullandığı zehirli mermileri ve küçük çapta uranyum içeren mermileri kullanmaktadır- sebebiyle vurulan insanların cesedlerinin neye dönüştüğünü görmediniz mi?. Bunu teröristler yapmışlar ve onları yakmışlar demek yalan söyleyenlere hiç de zor değil. Bütün bunları acaba Suriye’de kendileriyle “vahdet” oluşturmak istediğiniz Sünnet Ehli Müslümanlara izah etmeniz ve onların hain olduklarını ve emperyalizmin hakimiyeti için çalıştıklarını söyleyebilir misiniz?,

Burada her şeyi bir tarafa bırakıp şu sorunun cevabı aramalı; Ayetullah Hamenei ve bütün ayetleri; sizin bu tecavüzlere göz yummanız Allah’ın onayı mıdır yoksa nedir?

Suriyeli Müslümanların kadınlarına ve kızlarına karşı girişilen bu iğrenç saldırıların arkasında durmanız demek; bu kâfir rejimin sizin desteğinizle bu tecavüzleri yaptığını kanaatimizi pekiştiryor.

BURADA İSTER İRANIN SİYASİ VE AKİDEVÎ İZLEYCİSİ OLSUN İSTER NEFSİNİN ZULMETİNE SAKLANMIŞ OLAN KİM OLURSA OLSUN. ONLARA SESLENİYORUM:

NUSAYRİ KÂFİR CANİLERİNİN KADINLARIMIZA TECAVÜZLERİNİ GÖRMEZDEN GELMENİZ; DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE ACABA HANGİ DİNDEN OLDUĞUNUZU ORTAYA KOYMAKTADIR?

İNSANLIĞI BU DİNE DAVET EDEBELİCEK MİSİNİZ?

BUNUNLA ALLAH’A İMAN ETTİĞİNİZİ SÖYLEYEBİLECEK MİSİNİZ?


Selman Rüşdi fetvasını unutmayın! Biz de unutmadık nasıl siyasi ve aldatıcı bir fetva olduğunu. Diyorum ki; emperyalizm bahanesiyle, Beşşar’ın zulmünü ve katillerini ve onun hırsız ordusunun ve kâfir Nusayrilerin tecavüzlerinin karşısında susan ve Suriye’deki vahşi zalimi bu tecavüzlere fetva vermişlerdir. Buna bütün İran siyasileri ve Türkiye’deki dostları da dâhildir. Artık utanmalısınız diyorum..

Eğer siz de birazcık hayâ ve utanma varsa; bu tecavüzlerin bir an sona ermesi ve Müslümanların yeni bir işgal yaşamadan kendi geleceklerini kendilerinin belirlemesinin önünde engel olmayın.. Ümmetin aklına uyguladığınız narkozun süresi doluyor bunu bilmelisiniz!

Burada en büyük mezhepçiliği Ayetullah Hameini ve Onun devleti ve sonra da Türkiye’de Farisîliğin ve İran Milliyetçiliğinin ne olduğunu bilmeyen saldırganlar yapmaktalar.

Bölgedeki oyunların içinde sadece Türkiye’yi arayanlar, gerçeğin bir kısmını görüyorlar. Oyunun büyüğünü İran oynamakta ve aslında bu beldelerde kurulmak istenen ve belki de Sünnet Ehli Müslümanların önünü açacak olan kıyamları durdurmak istiyor. Çünkü Mehdi’den başka hiç kimse “devlet” kuramayacaktır. Devlet ancak Onun devleti olursa o İslam Devletidir. Diyen Mutahhari bize neler söylemektedir acaba?

Diyelim ki İran, Filistin davasını canü gönülden destekliyor tamam. Doğru.. Peki, İran Filistin’de gerçekten bir İslam Devletinin kurulmasını mı istiyor?

Filistin’de bir Filistin Devletinin kurulmasını isteyenler, Afganistan için bunu neden istemediler? İstediler mi? Hayır. Sebebi ne? Afganlıların bedevi olmaları mı? Ellerinde bir fıkıhları ve yetenekleri olmadığından mı? Hizbullah’ın İslam dışı Anayasaya ve yasalarla Lübnan’ın yönetimine katılmasına neden ses çıkarmıyorlar? Bunun için bazıları Erbakan’ı övecekler ki, Lübnan’daki durum meşrulaştırılsın ve farkedilmesin..

Filistin Davasının toprak ve milliyet esası üzerine tesisinden rahatsız değiller. Peki, Filistin’de bir İslam bir Devletinin kurulmayacağını bilmesine rağmen İran, neden Filistin davasını asıl niyetlerini tarih kılmak için.

Gelin Emperyalizme hep birlikte karşı çıkalım ve “vahdet” istediğiniz Kardeşlerinize bir İslam Devleti kurmalarında yardımcı olalım. Bunda samimi iseniz bununla ilgili bir deklerasyon yayınlayın. Ben de sizin yanınızda yer alacağım. Fakat önce VELİYYU EMRİL-MU’MİNİN dediğiniz Ali Hamenei de bunu bütün dünyaya bunu ilan edecek. O zaman hem Sünnet ehlinin dinden sapmışlarıyla hem de Nusayrilerin kâfirleriyle birlikte savaşalım ve İslam Devletini kurup Emperyalizmi bölgemizden çıkaralım!

Çünkü bunu ancak siz isteyebilirsiniz ve buna ancak siz iman edebilirsiniz, bizim ise, adımızı bile anmaya değmez!

Burada Allah'a iman ve ahirete imanla zulme karşı kıyam eden ve bizlere yiğitliğin nasıl olduğunu öğreten Suriyeli Mümin kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyor ve kıyamlarını Allah'ın bereketlendirmesini diliyorum.

M.Emin Akın

mehmeteminakin.com
 
Üst Ana Sayfa Alt