Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Şebab'ın Somali Projesi

Muhammed Yusuf Çevrimdışı

Muhammed Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Şebab'ın Somali Projesi


Şebab Hareketi'ne yakın analistlerden Abdullah Enes Şebab'ın Ogaden, Puntland, Kenya bölgelerine yayılacak bir İslam devleti hedeflediğini belirtiyor.



15 ramazan 1432, 16 ağustos 2011


Allah’ın düşmanlarını kuşatmak için yeni bir cephe: “Somali İslam Projesi” üzerine bir araştırma


Hazırlayan: Ebu Abdullah Enis


Geçtiğimiz üç sene boyunca, özellikle de bu sene, dünyanın gözü Somali topraklarında yaşananlara odaklandı.


Orada cereyan eden olaylar, Somali’nin kendileri için öncelikli stratejik hedef olduğu Tağut yönetimler için tehlike ve kaygı arz eden cinstendi.


Bu topraklarda yeni olan, ne baskılardan kaynaklanan şiddet yahut kurbanların ne kadar çok olduğudur ne de ülkede 20 yılı aşkın bir süredir devam eden şiddetli iç savaşa aşina olan ümmet düşmanlarını kaygılandıran bir durumdur bu. Somali sahnesinde yeni olan şey mevcut acılara ne oyunu kurallarına göre oynayan, ne de içerisinde onlara dair bir inanç bulunduran yenilerinin ekleniyor olmasıdır. Onlar düşmanlarının ihtiraslarına benzemekle kalmayan aynı zamanda onların ihtiraslarından çok daha fazla ve çok uzun vadeli hırslar edindiler.


Durum Genç Mücahidler Hareketi ve onlarının müttefikleri ile ilgili.[1] Bu hareket işgalcilerin yönetime getirdiği sözde İslami Mahkemeler Birliği ile hiçbir bağlantısı olmayan Cihadi bir harekettir. İkinci olarak adı anılan grup, Haçlılara sadık kalması ve onların ülkedeki çıkarlarına uşaklık ettiği için, Şebab hareketinin tamamen kökünü kazımak ve yıkmak istediği akımların başında gelmektedir.


Somali’nin çilesinin tarihçesi


Somali asırlardır sömürgelerle ve Afrika boynuzu ilgili olarak stratejik önemi itibarı ile ciddi önem arz etmektedir. Kuşhitler ve Samiler Bab El Mandeb’den Doğu Afrika’ya geçmişler ve burada medeniyet oluşturmuşlar ve de eşyalar, hizmetler ile kültür alışverişinin gerçekleştiği pazarlar kurmuşlardır.


Afrika boynuzu jeopolitik anlamda yüksek öneme haiz olmuş ve bölge Araplar, Çinliler, Yunanlılar, Romalılar ve Mısırı antik çağda yöneten Putomeliler arasındaki nüfuz mücadelesinin arenası olagelmiştir. Portekizliler akıncı ve kâşifler olarak denizlere çıktılar ve Ümit Burnunu, Hindistan’ı keşfettiler, Hint okyanusuna ve Kızıl Denizin güneyine açıldılar.


Portekizlerin Kızıl denize girişleri, Şeyh Ahmet El Gazi’nin Abbasi İmparatorluğunun güney kısımlarını imparatorluktan ayırma amacı ile Abbasi İmparatoru ile savaşa girdiğinde İmparatorun Portekizlilerden yardım istemesi sürecine denk gelmektedir.


Portekizlilerin Yemen’e girişi Taherileri Mısır Memluklularından yardım istemek mecburiyetinde bırakmıştır. Memlukluları ise Müslümanları Kafir Portekizlilerden kurtarmak istediği kadar bütün Müslümanları Hilafet sancağı altında toplamak isteyen Osmanlılar takip etmiştir.


Osmanlıların nüfuzları güney Kızıl Deniz bölgesine kadar yayılmaktaydı ve Eritre’yi de 1557 yılında Kızıl denizin stratejik girişi olan bu bölgeyi kontrol etmek amacıyla yönetimleri altına aldılar. 19. Yüzyılın sonuna kadar da Güney Arabistan’ı ve Arap Denizinin girişini kontrol altında bulundurdular.


Somali bundan sonra İngiliz, Fransız ve İtalyan sömürgeciler için bir hedef haline geldi. Bu durum da Somali’nin komşularının da pastadan pay kapma yarışına girişmelerine neden oldu. Neticede Fransızlar 1884’de Fransız Somali’sini (Cibuti) sömürgeleştirdiler; İngilizler Kuzey bölgesinde kendi varlıklarını kurdular (1887); İtalyanlar 1889’de güneye yerleştiler; Etiyopya 1897’de Ogaden bölgesini ele geçirdi; Doğu kısmı ise 1924’de Kenya’nın kontrolüne girdi ve Kuzey Hudut Bölgesi ismini aldı.


Ümmet düşmanları için Somali’nin Önemi


Somali Afrika boynuzunda bulunmaktadır ve küresel petrol şirketleri için Körfezdeki petrol kaynaklarına olan yakınlığı, küresel ticaretin can damarı olan Kızıl Denizin Güney çıkış kapısında olması ve yer altında saklı olan ve keşfedilmemiş yeraltı kaynakları nedeni ile stratejik öneme sahiptir. Kıyı şeridi uzunluğu 3.300 km.dir.


El Kaide El Cihat örgütünün körfez bölgesinde özellikle de Arabistan’da ortaya çıkması ve bölgedeki Siyonist Haçlı varlığına ve onların bölgedeki çıkarlarına karşı sistematik ve kararlı bir savaşa girmesiyle gerilen ortamda Somali görmezden gelinemezdi.


Kâfirlerin planları zaten Afrika Boynuzu için stratejik, ekonomik ve lojistik önem taşıyan bölgeyi aynı körfez bölgesinde olduğu gibi Amerikan güçleri için bir üs haline getirmeyi planlıyordu. Açıkça, büyük miktarda zenginlikleri ve keşfedilmemiş varlıları ilaveten denizlere ve okyanuslara açılan kapı ve akımları kontrol eden bir bölge burası.


Unutmayalım ki Süveyş kanalının Kızıl Denizin Kuzey kapısı olduğu gibi Somali de güney kapısıdır. Hatta Nükleer gücü olan ilkelerin de nükleer atıklarını gömdükleri bir alan olduğunu da akıllarımızdan çıkarmayalım. Bu radyoaktif maddeler hem kısa hem de uzun vadede hem insan hem de çevre açısından son derece tehlikelidir ve yer altı sularına ve tarım arazilerine doğrudan karışa bilmektedir.


Şebab Hareketi Amerika’nın Bölgede ve Afrika’daki planlarına zarar vermektedir.



Amerika’nın petrol zengini olan ve çeşitli madenleri bulunan Doğu Afrika’da, özellikle de Sudan ve Somali’de son yirmi (tam olarak da iç savaşın çıktığı 1990’lardan beri) yıldır üzerinde çalıştığı bölgede bir tutunma noktası oluşturma planlarının varlığını unutmayalım.


Amerika’nın Somali hakkındaki bu planları küresel ticaret yollarının kavşağında bulunması nedeni ile stratejik öneme haiz olan Somali kıyılarının kontrolünü içermekte ki ancak bu yolla Bab El-Mandeb’in karşı kıyısı olan Cibuti’yi kontrol eden Fransa’ya karşı bir tutunacak noktası olsun. Onların diğer hedeflerinin arasında, Somali’deki İslami gücü dağıtmak ve Afrika boynuzunu kontrol etmek; ülkenin zengin uranyum, petrol ve diğer madenleri kendisine mal etmek; Dünya’yı Amerikan egemenliği konusunda ikna etmek ve bölgede Amerika’ya karşı direnen hareketleri terörize etmek vardır.


Genç Mücahidler Hareketinin gücü ve ülkenin büyük çoğunluğunu kontrol etmesi ve de İslami Şeriatı uyguluyor oluşu bu planlara yalnızca Somali’de değil tüm bölgede büyük tehdit ve caydırıcılık arz etmektedir.


Şebab hareketi diğer politik fraksiyonların ve dine ihanet eden hain mürted Şeyh Şerif liderliğindeki Somali Hükumetinin tersine pazarlıklara yahut bu minval üzere gerçekleşen görüşmelere sıcak bakan türde bir hareket değildir.


Genç Mücahidler Hareketi farklı bir oluşumdur ve Amerikan’ın evcilleştirdiği tüm fırkalardan beridir ki bu fırkalar sırf bazı politik kazanımlar ve alınan sözler neticesinde frenlenmiş ve evcilleştirilmiştir.


Bu hareketin gücü ele geçirmekten öte bir strateji ve vizyonu var. Bu gençler Müslüman Somali gençlerini özgürleştirme ve toprakları ile kaynaklarını sömüren farklı işgal güçlerinden kurtulma görevini omuzlarına almıştır. Onlar aynı zamanda bütün bölgenin özgürleştirilmesi ve Müslüman topraklarında bulunan Haçlılarla mücadele eden tüm komşu mücahid hareketlerle birleşme yükümlülüğünü de omuzlarına almışlardır.


Amerika Somali’de yeni bir maceraya girmekten korkuyor


Amerika 1992 ile 1994 yılları arasındaki Somali’ye yönelik ilk işgal girişiminde tattığı yenilgiyi hala unutabilmiş değil. Kaldı ki o zaman Amerikan güçleri çok miktarda can kaybı yaşamış ve bozguna uğratılarak aşağılanmıştı. Birçok rapora göre Amerika’nın yaşadığı bu deneyim üzerine düşmanları, özellikle Cihadistler ve El Kaide sempatizanları, onun herhangi bir bölgedeki gayrimeşru müdahalesine, Darfur gibi, askeri yapısını zayıflatmak için geçmişte yaşananlara benzer saldırılar düzenleme konusunda daha fazla hırslı davranmaktadırlar.


Zirvesinde Irak ve Afganistan’ın bulunduğu birçok yerde Amerikan ordusunun Mücahidler ile girdiği savaşlarda aldıkları derin yaralar kanamaya devam etmekte. Bu geniş toprakların her bir köşesinde yaraları kanamakta ve bu durum sadece askeri alanda gerçekleşmemektedir.


Ekonomik açıdan ise sadece kan kaybetmemekte aynı zamanda İslam ile giriştiği savaş onun iç ekonomisini gerginleştirmekte ve kırılma noktasına kadar zayıflatmaktadır.



Somali’deki mücahitlerin geçmişte hiç olamadığı kadar güçlü, düzenli ve tecrübeli olduğuna şüphe yok ki bu da Amerika’yı Müslüman Somali topraklarını tekrar işgal etmeyi aklından geçirdiğinde bile rahatsız etmektedir.


Açılması beklenen cepheler


Genç Mücahidler Hareketi ile Hizbul İslami saflarını birleştirme konusunda başarılı olduktan sonra Şebab Hareketi liderliği altında tek bir cephede savaşmaya başladı ancak şimdi mücahidler için gelecekte cephelerini genişletecekleri yeni ve daha geniş cepheler var.


Unutulmamalıdır ki mücahitlerin komşu ülkeleri işgalden kurtarmadan önce Cibuti, Puntland, İngiltere’nin Etiyopya’ya hediye olarak üzerinde imtiyaz verdiği Somali’nin Ogaden bölgesi, yine İngiltere’nin benzer bir şekilde Kenya’ya imtiyaz hakkı tanıdığı ve Fransa’nın bağımsızlığını vermeden önce sömürgelerine kattığı Kuzey Hudut Bölgesi gibi işgal altında bulunan Somali toprakları bulunmaktadır.


Birleşmiş Büyük İslami Cephe Somali cephesi, Arabistan’daki El Kaide El Cihad ve İslami Mağrib’deki El Kaide El Cihad gruplarından oluşmaktadır. Bu cephe modern cihad çalışmalarının tarihi gelişimine eşi görülmemiş bir katkı sağlayacaktır ve bu da her dinden ve politik akımdan olan Allah’ın düşmanlarının üzerine yürüme imkânı verecektir. Bu cephenin mensupları İslam’ı yaymak ve istisnasız bölgedeki herkesi özgürleştirmek için sefere çıkacaklar ve Allah’ın kudreti ile Yüce Aksa’yı Yahudilerin elinden kurtarmak için Küresel İslami bir ordu oluşturacaklar.


Somali insanları kazanan taraflar arasında birer oyun kartı gibiler…


İnsanların birer meta ve iki yanı keskin bıçak haline getirildiğine bir şüphe yok. Onlar mücadele eden iki kutbun arasında birer meta, malzeme olageldiler. Her bir kutup onları diğeriyle olan çatışmasında bir kalkan olarak kullanmaya çalışmaktadır.



Bizim Müslüman halklarımız ise daima tüketilecek birer metadan başka bir şey olamamıştır. Onlar en güçlü gruba bağlanmıştır ve kendilerini uçurumlara sürüklese bile destekleyecekleri güç sahibi olan herkesten korkmalarına yol açacak olan uzun soluklu bir değer yitirme, alçalma sürecine muhatap olmuşlardır. Bu durumun ardından Allah onlara kendi içlerinden gerçekleri anlayan, yolunu belli eden ve bunu da insanlar arasında yayan gruplar ihsan etti ki onlar böylelikle sömürgecilikten ve küfürden kalanlara karşı mücadele edebildiler ve birçok zinciri de kırabildiler. Onlar doğru ile yanlışı; dost ile düşmanı ayırt edebilir hale geldiler. Zaten onlar İslami yönetimlere güce dayalı bir saltanat şeklinde gelse bile sahte saygı duyguları beslememişlerdir.


Somali insanları artık daha dikkatli ve tecrübeliler. Onlar 20 yıl süren şiddetli iç savaştan edindikleri tecrübelerden çok istifade ettiler. Onlar birbirlerinin peşi sıra gelen yalnızca kendilerinin ve yandaşlarının çıkarlarını düşünen yozlaşmış politik liderlerden çok çektiler.


İnsanlar dürüst ile ahlaksız arasında ve dürüstlük ile yozlaşmanın arasındaki farkı anlayabilecek bir politik zekâ geliştirdiler.


Afganistan’da olduğu gibi, cihad liderleri ve onların vaizleri Genç Mücahidler Hareketine tam bir bağlılık beyan eden birçok boy ve kabileyi kendi safına çekmeyi başardılar ve bu kişiler çocuklarını Haçlıların açtığı ve büyütmeye çalıştıkları zamandan beri çatlağı tıkamaya çalışan mücahidlerin saflarına kattılar. Bu çatlak onların mücahidlerin genişlemelerinin yolunda dikilmelerini sağlamak için kabileleri para ile satın alma girişimleridir.


Şeyh Tahlil Ali Şayti tarafından düzenlenen bir basın toplantında, (Mahmut Hirab kabilesinin, Güney ve iç Somali bölgelerinin en geniş kabilesidir) lideri ve Hayntiri şehri Belediye başkanı; Mahmut Hirab kabilesinin tüccar ve hocaları ile beraber Şeyh Muhammed Hannef 1990’lardan beri destekledikleri Mücahidleri asla terk etmeyeceklerini açıkladılar. Onlar Somali’deki cihad’ın yakıtıdırlar.(Onlar olmadan Somali’de cihad düşünülemez.)


Böylece Somali’deki tüm insanlar bütün grupları ile Genç Mücahidler hareketinin etrafında toplanmışlardır. Savaşçıların, halkın haklarını geri kazanması; değişimin doğrudan bir faktörü olmak ve insanları din ve dünyalarından eden suçların işlenmesine bir son vermek için giriştikleri çatışmalara katılmışlardır. Kabile ve boylar bile Genç Mücahidler Hareketi’ne olan bağlılıklarını ilan etmişler ve evlatlarını da bu uğurda Müslüman topraklarında yürütülen geniş kapsamlı özgürleşme ve uyandırma hareketine bağışlamışlardır.


Bu, Allah’ın yardımı ve inayeti ile hak olana bağlılıkları ile mücahidlerin ellerinde bulunan kazanan karttır. Bu Haçlıların aleyhine olan ve artık herhangi bir karşılık veremedikleri bir karttır. Zafer kapıdadır! Daha önce hiç olmadığı kadar da yakındır!



Övgü tüm yaratılanların Rabbi olan Allah’adır.


Dipnot:


[1] Özellikle Hizbul İslami’yi, Ras Kamboni güçlerini ve Ömer El Faruk Kampını işaret etmek istedim...




pressmedya
 
Ebukutub Çevrimdışı

Ebukutub

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Allah yardımcıları olsun.Ve İnşaAllah Kurulacak olan islam devleti için Allah azze ve celle kendi katından bi rahmetle onlara yardım etsin.Bizlerde dua edelim.
Onlar bizim kardeşlerimizdir.''Mü'minler ancak Kardeşdirler'' Hucurat 10
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt