Afganistan İslam Emirliği Lideri Molla Ömer'in Hayatı ve Fikirleri 1. Bölüm
Afganistan İslam Emirliği resmi sitesi shahamat-english.com; liderleri Molla Ömer hakkında bir yazı dizisi yayınladı.
4 Nisan 1996 günü Kandahar’da Emir’il Mü’minin’in seçimi ve bu tarihi buluşmanın 19. Yıldönümü anısına*
4 Nisan 1996 günü Müslüman halkımızın tarihinde yer alan çok önemli bir gündür. Yaklaşık yirmi yıl önce bugün, Afganistan’ın bin beş yüz alimi, ileri gelenleri ve cihad liderleri Molla Muhammed Ömer ‘ Mücahid’ ‘i İslam Emirliği’nin lideri seçtiler, ona bağlılık yemini ettiler ve ona ‘Müminlerin Emiri’ unvanını verdiler.
İslam devletinin resmi takviminde bu tarihi olaydan ötürü bugünün kendine has önemi vardır ve bugün İslam devleti kültür heyeti tarafından bu hayırlı olay münasebetiyle özel makale ve yazılar yayınlayarak anılır.
İslam Emirliği liderinin kapsamlı biyografisinin yayınlanması ile ilgili, meslektaşlarımızın, özellikle de yazarların ve araştırmacıların ısrarlı talepleri doğrultusunda, İslam devleti kültür heyeti bu tarihsel olayı sayın ‘Emir el-Mü’minin’ Molla Muhammed Ömer ‘ Mücahit’in (Allah onu korusun) kapsamlı bir biyografisini yayınlayarak anmaya karar verdi.
Birtakım düzme yazarlardan, analistlerden, önyargılı çevrelerden gelecek yalan propagandaları önlemek ve yazarlara ve sıradan insanlara net bir resim çizebilmek için Mü’minlerin Emiri’nin hayat hikâyesinin özetini hazırladık.
Doğumu ve ilk yılları
Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’, Mevlevi Gulam Nebi’nin oğlu Muhammed Resul’ün torunu ve Mevlevi Baz Muhammed’in torununun oğlu olarak 1960 yılında Chah-i-Himmat köyünde, dindar ve eğitimli bir ailede dünyaya gelmiştir. Babası Mevlevi Ghulam Nebi (vefat etmiş) de Khakrez ilçesinde doğmuş ve ilk eğitimini bölgedeki geleneksel dini kurumlarda ve halkalarda almıştır. Kendisi, insanları İslam’ın doğru yoluna çağırmak ve bu yolda eğitmek için yorulmak nedir bilmeden harcadığı çabalar nedeniyle halk tarafından tanınmış, saygı gören, alim ve sosyal bir kişilikti.
Molla Muhammed Ömer ‘Mucahit’in doğumundan iki yıl sonra babası Khakrez ilçesinden aynı şehirde yer alan Dand ilçesindeki Noday köyüne göç etti ve vefatına kadar hayatını bu bölgede yerel halka dini eğitimi yaymakla geçirdi. 1965 yılında bu bölgede hayatını kaybetti ve Kandahar’da bulunan Taliban’ın meşhur eski mezarlığında toprağa verildi.
Babasının ölümünden sonra, Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ 5 yaşında iken Kandahar’ın Dand ilçesinden amcaları Mevlevi Muhammed Enver ve Mevlevi Muhammed Cumma’nın gözetiminde ilk çocukluk yıllarını geçirdiği Uruzgan’ın Deh-Rawud ilçesine kadar aile üyeleri arasında yer değiştirdi.
İlk eğitimi
Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ 8 yaşında iken, dini eğitimini almak için Deh-Rawud ilçesinde bulunan Shar-i Kohna ilköğretim medresesine başladı. Bu medrese amcası Mevlevi Muhammed Cumma’nın kontrolündeydi ve Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ ilk eğitimini ondan almaya başladı. Mevlevi Muhammed Enver başta olmak üzere her iki amcası da dini eğitim ve öğreniminde kilit rol oynadılar.
Molla Muhammed Ömer ‘ Mücahit’ başarılı bir şekilde ilk ve orta seviye eğitimini bu medresede tamamladı. 18 yaşında iken bu bölgede geleneksel ileri seviye İslami eğitimini almaya başladı ancak Afganistan’da 1978’de gerçekleşen hain komünist darbeden ötürü bu eğitimini tamamlayamadı.
Ailesi
Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ seçkin İslami devlet adamları ve ‘Hacı Mirwais Khan Hotak’ gibi ulusal ve mücahit kahramanlar çıkaran Peştunlar’ın büyük bir kısmını içine alan ‘Hotak’ kabilesinin ‘Tomzi’ koluna aittir. Afganlar tarafından saygı duyulan ‘Mirwais Nika’ (Mirwais; dede, büyükbaba) unvanıyla hatırlanan Büyük Gazi Hacı Mirwais Khan Hotak (Allah ona rahmet etin), 1712 yılında Afganistan’ı ‘Safevi’ Hanedanlığı’nın zulmünden kurtarmış ve Afganlar için bağımsız ve müstakil bir İslam Devletinin temellerini atmıştır.
Profesyonel olarak Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’in ailesi İslami ilimler öğretmenleri ve âlimlerinden oluşmaktadır. Tüm hayatlarını Yüce Allah’ın kutsal dinine hizmete, dini eğitimi teşvik etmeye ve Müslüman halkı ideolojik olarak eğitmeye adamışlardır. Bu nedenle bölgelerinde son derece takdir edilmişler ve manevi olarak toplumun en şerefli ve sosyal kişilikleri olarak görülmüşlerdir.
Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ in böyle bir manevi ve bilgili bir ortamda dünyaya gelmesi ve iyi eğitimli ve ideolojik hamilerinin gözetiminde yetişmesi, onda, samimi bir mücahit ve Afgan halkını zulümden, yolsuzluktan, adaletsizlikten kurtaracak ve sevgili yurdumuzu (Afganistan) dağılma tehlikesine karşı koruyacak, merhametli ve ihtiyatlı, İslami ve ulusal bir kişilik olarak büyüme kabiliyetini derinden işledi.
Kardeşleri, amcaları, ve diğer aile üyeleri ‘Mücahit’ tir ve ailesinin dört üyesi de canlarını Allah yolunda şehit olarak feda etmişlerdir. Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ in amcası Molla Muhammed Hanafia, Amerikan işgalcilerinin acımasız bombardımanın başladığı 7 Ekim 2001 günü ilk şehit olan kişiydi.
Cihat Mücadelesi
Komünistler kanlı bir askeri darbe ile Afganistan’ın kontrolünü ele geçirdikleri zaman, Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ yirmili yaşının başlarındaydı. Bu, tüm basiretli öğrenciler gibi Molla Muhammed Ömer ‘Mucahit’ için de ülke genelindeki alimlere, öğrencilere, Taliban’a ve diğer Müslüman fikir adamlarına karşı olan ateist komünistlerle ilk karşılaşmaların başlamasından dolayı eğitimine devam etmesi neredeyse imkansız olan bir zaman dilimiydi. Bu nedenle Molla Muhammed Ömer ileri İslami eğitimini yarıda bıraktı. Medreseyi terk etti ve dini görevini yerine getirmek için cihat cephesine yöneldi.
Cihat mücadelesine Uruzgan şehrinin Deh-Rawud ilçesinde tanınmış bir cihat grubu olan ‘Harkat-i-İnqılaab-i-Islami’ ( İslami Devrim Hareketi)’nde başladı. Bu bölgede biraz zaman geçirdikten sonra komünistlere karşı bölgede yapılan birçok askeri operasyonda aktif rol oynayan cesur bir mücahit kişilik olarak ün kazandı. Cihattaki şöhreti ve birçok cihat operasyonunda oynadığı rolden ötürü Deh-Rawud ilçesinde, emirleri olması ve düşmana karşı geniş çaplı saldırılar gerçekleştirmek için farklı bölüm ve gruplardan müttefik olarak tüm mücahitlerin rızasını kazandı ve kendisinin de defalarca yaralandığı olağanüstü birçok operasyon gerçekleştirdi. Üç yıldan uzun bir süre işgalci Ruslara ve onların içerdeki komünist kuklalarına karşı yerel mücahitlerle birlikte birçok çatışmaya katıldı.
Cihat cephesindeki arkadaşları ve emirleri Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’in genç yaşta olmasına rağmen sahip olduğu güçlü fiziksel yapısından ve nüfuzundan ötürü her türlü sorumluluğu ve görevi üstlenecek yetenekte olduğunu söylüyorlardı.
Daha sonra 1983’de cihat eylemlerini daha iyi koordine etmek için cihat arkadaşları ile birlikte Kandahar şehrinin Maiwand ilçesine gitti ve o zaman yedi tanınmış cihat gurubundan biri olan ‘Harkat-i-İnqılaab-i-Islami’ ( İslami Devrim Hareketi)’ne bağlı olan ünlü Cihat komutanı ‘Faizullah Akhunzada’ liderliğinde Rus işgalcilerine ve onların içerdeki işbirlikçilerine karşı silahlı mücadelesine devam etti. Sayısız cihat operasyonunda yerel bir cihat komutanı olarak oynadığı başarılı rolden ve askeri taktiklerdeki yeteneği ve seçkinliğinden dolayı zamanın cihat organizasyonlarının dikkatini çekti ve sonunda kendisine liderliğini Mevlevi Muhammed Nebi’nin (vefat etmiş) yaptığı İslam Devrim Hareketi kanalıyla daimi olarak bir cihat cephesinin sorumluluğu verildi.
1983’den 1991’e kadar Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ hayati önem taşıyan ve mücahitlerin günlük olarak düşmanla çatışmaya girdiği cihat merkezleri olan Kandahar’ın Maiwand , Zhari, Panjawai ve Dand ilçeleri dolaylarında birçok başarılı operasyon gerçekleştirdi. Aynı şekilde Zabul bölgesinin Qalat ve Shar-i-Safa şehirleri civarında Kabul-Kandahar anayolunda Rus işgalcilerine karşı yapılan operasyonlarda bizzat yer aldı. Tercih ettiği silah modeli yerel mücahitler tarafından kısaca Roket olarak bilinen ‘RPG-7’ idi ve bu silahı kullanmada son derece ustaydı. Şunu da belirtmekte yarar var ki; Kandahar’ın Maiwand, Zhari ve Panjwai bölgeleri komünizme karşı yapılan cihat sırasında, olayların akışını değiştiren ve Rusların yenilmesi ve geri çekilmesine yol açan yoğun çatışmaların yaşandığı bölgelerdi. Kandahar-Herat mevzisinde çok sayıda tank ve askeri araç imha edildi ve düşman yolun her iki yanına kendilerini mücahitlerin saldırılarından korumak için bu enkazlardan duvarlar diktiler.
Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ Ruslara karşı yapılan bu karşı operasyonlarda dört kez yaralandı ve bu operasyonların birinde sağ gözünü kaybetti.
Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ Kandahar ve çevresindeki bölgelerde Rus işgalcilerine ve onların içerdeki komünist kuklalarına karşı yapılan sayısız cihat operasyonunda kritik ve belirleyici rol oynayan seçkin ve göze çarpan bir cihat komutanı olarak biliniyordu. Cihat arkadaşlarının anlattığı Rus işgalcilerine karşı gerçekleşen bir takım olaylardan ve anekdotlardan bahsedeceğiz.
Düşmanın Kandahar bölgesinde Budwan olarak bilinen güçlü bir kışlası vardı. Kışlanın yanına düşman tarafından tüm ateş hattını kolayca hedef alabilecek stratejik bir noktaya mücahitler için çok büyük bir engel teşkil eden askeri bir tank yerleştirilmişti. Mücahitler bu tankı imha etmek için ellerinden geleni yaptılar fakat başarılı olamadılar. Sonunda Sang-i- Hisaar bölgesinden Molla Muhammed Ömer ‘ Mücahit’ yardıma çağrıldı. ‘RPG’ roket atarı ile Budwan kışlasındaki bu tanka ateş etti ve onu imha etti, bu o zaman mücahitler için fevkalade bir başarıydı.
Kandahar’ın Mahalla-Jaat bölgesinde Ruslara karşı devam eden kutsal cihadı sırasında, Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ bir çatışmada Amerikan işgalinden sonra İslami Emirlik Savunma vekilliğine ve Mü’minlerin Emiri’nin yardımcılığına atanan Şehit Molla Ubeydullah Akhund ile beraberdi. Birçok sayıda tank ve askeri aracı imha etmişlerdi. Ertesi gün, ziyaretçiler hayretler içindeydi ve düşmanın püskürtüldüğüne inanamıyorlardı. Düşmanın çok sayıda askeri aracı yanmış ve geride kalan araçları da daha önceki yerlerine geri püskürtülmüş olmasına karşın düşman güçlerinin hala sağlam vaziyette olduklarını düşünüyorlardı.
Rus askeri araçlarından oluşan bir konvoy ‘Kandahar-Herat’ ana yolunda Zhari ilçesinin Sang-i-Hisaar bölgesinden geçiyordu. Molla Muhammed Ömer ‘ Mücahit’ daha sonra Afganistan İslam Emirliği Vekili olan Molla Biradar Akhund ile beraberdi ve ellerinde yalnızca dört adet ‘RPG’ mühimmatı bulunuyordu. Tereddütsüzce bu konvoya saldırdılar ve ellerindeki bu dört mühimmatla dört adet askeri tankı imha ettiler.
Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ in Ruslara karşı yapılan kutsal savaş sırasında yakın arkadaşı olan Molla Birader Akhund çok sayıda Rus tankının Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ tarafından imha edildiğini söyledi ve arkadaşlarının kesin sayı hakkında emin olmadıklarını belirtti.
1992 yılında, Najeeb’in komünist rejiminin yıkılışından sonra, tüm ülke boyunca patlak veren hizipler arası savaşta, diğer erdemli mücahitler gibi Molla Muhammed Ömer ‘ Mücahit’te silahını bıraktı ve Kandahar’ın Maiwand ilçesinde Sang-i-Hİsaar bölgesindeki Gishaan köyünde dini bir medrese açarak buraya yerleşti. Bazı mücahit arkadaşları ile birlikte 14 yıllık uzun ve zorlu bir mücadelenin ardından, daha önce yarıda bıraktığı dini eğitimine tekrar başladı.
Bu, ölümcül hizipçi savaşın başkent Kabul’de dâhil olmak üzere tüm ülkeyi kasıp kavurduğu bir zaman dilimiydi. Bazı hizbi savaş ağaları, tamamen kendi çıkarları doğrultusunda Ruslara karşı yapılan kutlu cihadın amaçlarını ihlal ettiler ve İslamı korumak ve sevgili yurtlarında bağımsız bir İslam devleti kurmak için canlarını feda eden yarım milyon Afgan şehidinin arzularına utanç getirdiler.
Afganistan İslam Emirliği resmi sitesi shahamat-english.com; liderleri Molla Ömer hakkında bir yazı dizisi yayınladı.
4 Nisan 1996 günü Kandahar’da Emir’il Mü’minin’in seçimi ve bu tarihi buluşmanın 19. Yıldönümü anısına*
4 Nisan 1996 günü Müslüman halkımızın tarihinde yer alan çok önemli bir gündür. Yaklaşık yirmi yıl önce bugün, Afganistan’ın bin beş yüz alimi, ileri gelenleri ve cihad liderleri Molla Muhammed Ömer ‘ Mücahid’ ‘i İslam Emirliği’nin lideri seçtiler, ona bağlılık yemini ettiler ve ona ‘Müminlerin Emiri’ unvanını verdiler.
İslam devletinin resmi takviminde bu tarihi olaydan ötürü bugünün kendine has önemi vardır ve bugün İslam devleti kültür heyeti tarafından bu hayırlı olay münasebetiyle özel makale ve yazılar yayınlayarak anılır.
İslam Emirliği liderinin kapsamlı biyografisinin yayınlanması ile ilgili, meslektaşlarımızın, özellikle de yazarların ve araştırmacıların ısrarlı talepleri doğrultusunda, İslam devleti kültür heyeti bu tarihsel olayı sayın ‘Emir el-Mü’minin’ Molla Muhammed Ömer ‘ Mücahit’in (Allah onu korusun) kapsamlı bir biyografisini yayınlayarak anmaya karar verdi.
Birtakım düzme yazarlardan, analistlerden, önyargılı çevrelerden gelecek yalan propagandaları önlemek ve yazarlara ve sıradan insanlara net bir resim çizebilmek için Mü’minlerin Emiri’nin hayat hikâyesinin özetini hazırladık.
Doğumu ve ilk yılları
Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’, Mevlevi Gulam Nebi’nin oğlu Muhammed Resul’ün torunu ve Mevlevi Baz Muhammed’in torununun oğlu olarak 1960 yılında Chah-i-Himmat köyünde, dindar ve eğitimli bir ailede dünyaya gelmiştir. Babası Mevlevi Ghulam Nebi (vefat etmiş) de Khakrez ilçesinde doğmuş ve ilk eğitimini bölgedeki geleneksel dini kurumlarda ve halkalarda almıştır. Kendisi, insanları İslam’ın doğru yoluna çağırmak ve bu yolda eğitmek için yorulmak nedir bilmeden harcadığı çabalar nedeniyle halk tarafından tanınmış, saygı gören, alim ve sosyal bir kişilikti.
Molla Muhammed Ömer ‘Mucahit’in doğumundan iki yıl sonra babası Khakrez ilçesinden aynı şehirde yer alan Dand ilçesindeki Noday köyüne göç etti ve vefatına kadar hayatını bu bölgede yerel halka dini eğitimi yaymakla geçirdi. 1965 yılında bu bölgede hayatını kaybetti ve Kandahar’da bulunan Taliban’ın meşhur eski mezarlığında toprağa verildi.
Babasının ölümünden sonra, Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ 5 yaşında iken Kandahar’ın Dand ilçesinden amcaları Mevlevi Muhammed Enver ve Mevlevi Muhammed Cumma’nın gözetiminde ilk çocukluk yıllarını geçirdiği Uruzgan’ın Deh-Rawud ilçesine kadar aile üyeleri arasında yer değiştirdi.
İlk eğitimi
Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ 8 yaşında iken, dini eğitimini almak için Deh-Rawud ilçesinde bulunan Shar-i Kohna ilköğretim medresesine başladı. Bu medrese amcası Mevlevi Muhammed Cumma’nın kontrolündeydi ve Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ ilk eğitimini ondan almaya başladı. Mevlevi Muhammed Enver başta olmak üzere her iki amcası da dini eğitim ve öğreniminde kilit rol oynadılar.
Molla Muhammed Ömer ‘ Mücahit’ başarılı bir şekilde ilk ve orta seviye eğitimini bu medresede tamamladı. 18 yaşında iken bu bölgede geleneksel ileri seviye İslami eğitimini almaya başladı ancak Afganistan’da 1978’de gerçekleşen hain komünist darbeden ötürü bu eğitimini tamamlayamadı.
Ailesi
Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ seçkin İslami devlet adamları ve ‘Hacı Mirwais Khan Hotak’ gibi ulusal ve mücahit kahramanlar çıkaran Peştunlar’ın büyük bir kısmını içine alan ‘Hotak’ kabilesinin ‘Tomzi’ koluna aittir. Afganlar tarafından saygı duyulan ‘Mirwais Nika’ (Mirwais; dede, büyükbaba) unvanıyla hatırlanan Büyük Gazi Hacı Mirwais Khan Hotak (Allah ona rahmet etin), 1712 yılında Afganistan’ı ‘Safevi’ Hanedanlığı’nın zulmünden kurtarmış ve Afganlar için bağımsız ve müstakil bir İslam Devletinin temellerini atmıştır.
Profesyonel olarak Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’in ailesi İslami ilimler öğretmenleri ve âlimlerinden oluşmaktadır. Tüm hayatlarını Yüce Allah’ın kutsal dinine hizmete, dini eğitimi teşvik etmeye ve Müslüman halkı ideolojik olarak eğitmeye adamışlardır. Bu nedenle bölgelerinde son derece takdir edilmişler ve manevi olarak toplumun en şerefli ve sosyal kişilikleri olarak görülmüşlerdir.
Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ in böyle bir manevi ve bilgili bir ortamda dünyaya gelmesi ve iyi eğitimli ve ideolojik hamilerinin gözetiminde yetişmesi, onda, samimi bir mücahit ve Afgan halkını zulümden, yolsuzluktan, adaletsizlikten kurtaracak ve sevgili yurdumuzu (Afganistan) dağılma tehlikesine karşı koruyacak, merhametli ve ihtiyatlı, İslami ve ulusal bir kişilik olarak büyüme kabiliyetini derinden işledi.
Kardeşleri, amcaları, ve diğer aile üyeleri ‘Mücahit’ tir ve ailesinin dört üyesi de canlarını Allah yolunda şehit olarak feda etmişlerdir. Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ in amcası Molla Muhammed Hanafia, Amerikan işgalcilerinin acımasız bombardımanın başladığı 7 Ekim 2001 günü ilk şehit olan kişiydi.
Cihat Mücadelesi
Komünistler kanlı bir askeri darbe ile Afganistan’ın kontrolünü ele geçirdikleri zaman, Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ yirmili yaşının başlarındaydı. Bu, tüm basiretli öğrenciler gibi Molla Muhammed Ömer ‘Mucahit’ için de ülke genelindeki alimlere, öğrencilere, Taliban’a ve diğer Müslüman fikir adamlarına karşı olan ateist komünistlerle ilk karşılaşmaların başlamasından dolayı eğitimine devam etmesi neredeyse imkansız olan bir zaman dilimiydi. Bu nedenle Molla Muhammed Ömer ileri İslami eğitimini yarıda bıraktı. Medreseyi terk etti ve dini görevini yerine getirmek için cihat cephesine yöneldi.
Cihat mücadelesine Uruzgan şehrinin Deh-Rawud ilçesinde tanınmış bir cihat grubu olan ‘Harkat-i-İnqılaab-i-Islami’ ( İslami Devrim Hareketi)’nde başladı. Bu bölgede biraz zaman geçirdikten sonra komünistlere karşı bölgede yapılan birçok askeri operasyonda aktif rol oynayan cesur bir mücahit kişilik olarak ün kazandı. Cihattaki şöhreti ve birçok cihat operasyonunda oynadığı rolden ötürü Deh-Rawud ilçesinde, emirleri olması ve düşmana karşı geniş çaplı saldırılar gerçekleştirmek için farklı bölüm ve gruplardan müttefik olarak tüm mücahitlerin rızasını kazandı ve kendisinin de defalarca yaralandığı olağanüstü birçok operasyon gerçekleştirdi. Üç yıldan uzun bir süre işgalci Ruslara ve onların içerdeki komünist kuklalarına karşı yerel mücahitlerle birlikte birçok çatışmaya katıldı.
Cihat cephesindeki arkadaşları ve emirleri Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’in genç yaşta olmasına rağmen sahip olduğu güçlü fiziksel yapısından ve nüfuzundan ötürü her türlü sorumluluğu ve görevi üstlenecek yetenekte olduğunu söylüyorlardı.
Daha sonra 1983’de cihat eylemlerini daha iyi koordine etmek için cihat arkadaşları ile birlikte Kandahar şehrinin Maiwand ilçesine gitti ve o zaman yedi tanınmış cihat gurubundan biri olan ‘Harkat-i-İnqılaab-i-Islami’ ( İslami Devrim Hareketi)’ne bağlı olan ünlü Cihat komutanı ‘Faizullah Akhunzada’ liderliğinde Rus işgalcilerine ve onların içerdeki işbirlikçilerine karşı silahlı mücadelesine devam etti. Sayısız cihat operasyonunda yerel bir cihat komutanı olarak oynadığı başarılı rolden ve askeri taktiklerdeki yeteneği ve seçkinliğinden dolayı zamanın cihat organizasyonlarının dikkatini çekti ve sonunda kendisine liderliğini Mevlevi Muhammed Nebi’nin (vefat etmiş) yaptığı İslam Devrim Hareketi kanalıyla daimi olarak bir cihat cephesinin sorumluluğu verildi.
1983’den 1991’e kadar Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ hayati önem taşıyan ve mücahitlerin günlük olarak düşmanla çatışmaya girdiği cihat merkezleri olan Kandahar’ın Maiwand , Zhari, Panjawai ve Dand ilçeleri dolaylarında birçok başarılı operasyon gerçekleştirdi. Aynı şekilde Zabul bölgesinin Qalat ve Shar-i-Safa şehirleri civarında Kabul-Kandahar anayolunda Rus işgalcilerine karşı yapılan operasyonlarda bizzat yer aldı. Tercih ettiği silah modeli yerel mücahitler tarafından kısaca Roket olarak bilinen ‘RPG-7’ idi ve bu silahı kullanmada son derece ustaydı. Şunu da belirtmekte yarar var ki; Kandahar’ın Maiwand, Zhari ve Panjwai bölgeleri komünizme karşı yapılan cihat sırasında, olayların akışını değiştiren ve Rusların yenilmesi ve geri çekilmesine yol açan yoğun çatışmaların yaşandığı bölgelerdi. Kandahar-Herat mevzisinde çok sayıda tank ve askeri araç imha edildi ve düşman yolun her iki yanına kendilerini mücahitlerin saldırılarından korumak için bu enkazlardan duvarlar diktiler.
Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ Ruslara karşı yapılan bu karşı operasyonlarda dört kez yaralandı ve bu operasyonların birinde sağ gözünü kaybetti.
Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ Kandahar ve çevresindeki bölgelerde Rus işgalcilerine ve onların içerdeki komünist kuklalarına karşı yapılan sayısız cihat operasyonunda kritik ve belirleyici rol oynayan seçkin ve göze çarpan bir cihat komutanı olarak biliniyordu. Cihat arkadaşlarının anlattığı Rus işgalcilerine karşı gerçekleşen bir takım olaylardan ve anekdotlardan bahsedeceğiz.
Düşmanın Kandahar bölgesinde Budwan olarak bilinen güçlü bir kışlası vardı. Kışlanın yanına düşman tarafından tüm ateş hattını kolayca hedef alabilecek stratejik bir noktaya mücahitler için çok büyük bir engel teşkil eden askeri bir tank yerleştirilmişti. Mücahitler bu tankı imha etmek için ellerinden geleni yaptılar fakat başarılı olamadılar. Sonunda Sang-i- Hisaar bölgesinden Molla Muhammed Ömer ‘ Mücahit’ yardıma çağrıldı. ‘RPG’ roket atarı ile Budwan kışlasındaki bu tanka ateş etti ve onu imha etti, bu o zaman mücahitler için fevkalade bir başarıydı.
Kandahar’ın Mahalla-Jaat bölgesinde Ruslara karşı devam eden kutsal cihadı sırasında, Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ bir çatışmada Amerikan işgalinden sonra İslami Emirlik Savunma vekilliğine ve Mü’minlerin Emiri’nin yardımcılığına atanan Şehit Molla Ubeydullah Akhund ile beraberdi. Birçok sayıda tank ve askeri aracı imha etmişlerdi. Ertesi gün, ziyaretçiler hayretler içindeydi ve düşmanın püskürtüldüğüne inanamıyorlardı. Düşmanın çok sayıda askeri aracı yanmış ve geride kalan araçları da daha önceki yerlerine geri püskürtülmüş olmasına karşın düşman güçlerinin hala sağlam vaziyette olduklarını düşünüyorlardı.
Rus askeri araçlarından oluşan bir konvoy ‘Kandahar-Herat’ ana yolunda Zhari ilçesinin Sang-i-Hisaar bölgesinden geçiyordu. Molla Muhammed Ömer ‘ Mücahit’ daha sonra Afganistan İslam Emirliği Vekili olan Molla Biradar Akhund ile beraberdi ve ellerinde yalnızca dört adet ‘RPG’ mühimmatı bulunuyordu. Tereddütsüzce bu konvoya saldırdılar ve ellerindeki bu dört mühimmatla dört adet askeri tankı imha ettiler.
Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ in Ruslara karşı yapılan kutsal savaş sırasında yakın arkadaşı olan Molla Birader Akhund çok sayıda Rus tankının Molla Muhammed Ömer ‘Mücahit’ tarafından imha edildiğini söyledi ve arkadaşlarının kesin sayı hakkında emin olmadıklarını belirtti.
1992 yılında, Najeeb’in komünist rejiminin yıkılışından sonra, tüm ülke boyunca patlak veren hizipler arası savaşta, diğer erdemli mücahitler gibi Molla Muhammed Ömer ‘ Mücahit’te silahını bıraktı ve Kandahar’ın Maiwand ilçesinde Sang-i-Hİsaar bölgesindeki Gishaan köyünde dini bir medrese açarak buraya yerleşti. Bazı mücahit arkadaşları ile birlikte 14 yıllık uzun ve zorlu bir mücadelenin ardından, daha önce yarıda bıraktığı dini eğitimine tekrar başladı.
Bu, ölümcül hizipçi savaşın başkent Kabul’de dâhil olmak üzere tüm ülkeyi kasıp kavurduğu bir zaman dilimiydi. Bazı hizbi savaş ağaları, tamamen kendi çıkarları doğrultusunda Ruslara karşı yapılan kutlu cihadın amaçlarını ihlal ettiler ve İslamı korumak ve sevgili yurtlarında bağımsız bir İslam devleti kurmak için canlarını feda eden yarım milyon Afgan şehidinin arzularına utanç getirdiler.