
- Ebu Tahir: Demişsin ki: 'Bazen camiye giderim, orası gölgeliktir, güzel uyku çekilir."
- Hayyam: Sadece Rabbi'yle barış içinde olan bir adam ibadethanede rahatça uyuyabilir.
- Hayyam: Ben, mahşer gününün dehşetinden başka iman, secdeden başka namaz tanımayanlardan değilim.Ben nasıl mı namaz kılarım? Bir gülü seyrederim, yıldızları sayarım, yaratılışın güzelliği, onun düzenindeki kusursuzluk karşısında büyülenirim, Rabbim'in en güzel eseri olan insanın, onun bilgiye aç beyninin, aşka aç gönlünün, uyanmış veya tatmin edilmiş tüm duyularının karşısında hayranlığa kapılırım.
- Ebu Tahir: Dinle genç dostum, Yüce Rabbim sana bir Adem oğlunun elde edebileceği en değerli şeyleri bahşetmiş: Zeka, belagat, sıhhat, güzellik, öğrenme, varoluşun tadına varma isteği, erkeklerin hayranlığı ve herhalde kadınların baygın iç çekişleri.Umarım Yaratan seni bilgelikten, dilini tutma bilgeliğinden yoksun bırakmamıştır; yoksa sahip olduğun tüm diğer vasıflar ne bir işe yarar ne de takdir görür.
- Hayyam: Düşündüklerimi ifade etmek için yaşlanmayı mı beklemem gerek?
- Ebu Tahir: Her düşündüğünü ifade edebileceğin gün, senin torunlarının torunları bile ihtiyarlamış olacak.Şimdi sır ve korku devrindeyiz, iki yüzün olmalı birini kalabalığa göstermeli, ötekini kendine ve Yaratıcı'na saklamalısın.Gözlerini, kulaklarını ve dilini korumak istiyorsan, gözlerin, kulakların ve dilin olduğunu unut.
Semerkant | Amin Maalouf