C
Çevrimdışı
ŞEYH USAME BİN LADEN'İN AVRUPA HALKINA MESAJI
Hamd, kendisinden başka yaratıcı olmayan Allah’a olsun. O insanları boşluğa terketmemiş, kendisine ibadet etmesi için yaratmıştır. Şuurlu insanlar ona itaat ederken, şuursuz sefil insanlar ise ona itaatsizlik eder. Bundan sonra;
Bu benim Afganistan savaşında Amerika’nın müttefiki olan devletlerin insanlarına mesajımdır, ve ben özellikle Avrupalı insanlara sesleniyorum.
Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun…
Afganlıların iki on yıl boyunca Ruslardan ve onların Komunist ajanlarından çektikleri iki çok büyük acı sizden gizli değildi. Fakat onlar sabrettiler, savaştılar, azimliydiler ve Allah’ın lütfuyla zafer elde ettiler. Henüz onların yaraları sarılmadan ve kederleri sonlanmadan sizin zalim hükümetleriniz, Bush’un bu işgalin –benim daha önceden de söz ettiğim gibi- Amerikan-İsrail koalisyonunun Filistin ve Lübnan’daki insanlarımızı katletmesine karşılık olarak düzenlelen Menhattan’daki 11 Eylül saldırılarına bir cevap olduğu yönündeki iddialarını düşünüp taşınmadan haksız yere onları istila ettiler.
11 Eylül olaylarının tek sorumlusu bendim, ben şunu vurguluyorum; hiçbir Afganlının (hükümet ve insanlar olmak üzere) bu olaylar hakkında hiçbir bilgileri yok, bunu Amerika da biliyor. Çünkü Taliban’ın bakanlarından bazıları esir olarak onların elinde, onlar sogruya çekidi ve –bu olay hakkında hiçbir şey bilmedikleri- anlaşıldı. Bu nedenle Taliban hükümeti Amerika’dan işgalleri için öne sürdükleri iddialarını delillendirmelerini istedi, fakat onlar hiçbir delil üretemedi ve bunun yerine işgal için ısrar ettiler. Avrupa da onların arkasından ilerledi, onlara köle olmaktan başka bir seçenekleri yoktu. Buna delil olarak hiçbir kanıt yokken sizin bu savaşa girmeniz, Avrupa mahkemelerinde tutukladığınız Amerikan askerlerini suçsuz çıkarmanız yeter!
Bu sebeple artık Blair, Brown, Berlusconi, Aznar, Sarkozy ve onunla birlikte ve onlar gibi olanların Beyaz Saray’ın gölesinde gölgelenmekten hoşlandıkları çok büyük bir sır olmadığına ve 3. Dünya ülkeleri liderlerinin arasında bahsetmeye değer hiçbir fark olmadığına göre benim hitabım, politikacılarınıza değil size!
Şöyle özetlemek gerekirse: siz bu savaşta iki adaletsizliği birleştirdiniz:
Birincisi; siz bu savaşı Afganlılara karşı haksız yere açtınız. Siz bir mahkemeye sunmak için elverişli tek bir delile dahi sahip değildiniz. Buna ek olarak siz El Kaide’nin bazı kamplarını imha ettiniz ve bazı mensuplarını öldürdünüz, çoğu Pakistan’da olmak üzere diğerlerini tutukladınız. O halde, kendilerine karşı devam ettiğiniz bu adaletsiz savaşta Afganlıların günahı nedir?
Onların tek suçu Müslüman olmalarıdır. Ve bu Haçlıların İslam’a ve müslümanlara karşı olan kininin boyutunu göstermektedir.
İkincisi; siz bu savaşta etik davranmadınız ve savaş kurallarını çiğnediniz. Sizin kurbanlarınızın çoğu –bombardımanlarınız sebebiyle- kadınlar ve çocuklar oldu ve sizler bunu kasıtlı olarak yaptınız. Siz biliyorsunuz ki bizim kadınlarımız savaşmıyor. Lakin siz kutlama günlerinde bile kurnazca ve inatla onları hedef alıyorsunuz! Bununla mücahidlerin moralini kırmayı umuyorsunuz!
Buna rağmen bunun size faydası olmayacak… Bizler kararlı olduğumuz için Allah Subhanehu ve Teala’nın lütfuyla bu adaletsizlerden intikamımızı alacağız ve topraklarımız işgalden istilacıları çıkaracağız!
Ben şahsen bunun gibi olaylara, hemen hemen her gün bu sorunların devam ettiğine ve de hastanelerin masum insanlarla dolup taştığına tanıklık ettim. Sizin dininiz, ahlakınız, insanlığınız veya hayanız yok!
Bilginiz olsun diye söylüyorum ki; Afgan halkı aşağılanmaya ve istilacılara boyun eğmeye rıza göstermeyen, cesur, cüretkâr, hırslı, şerefli, dindar müslümanlardan oluşmaktadır. Ve onların tarihi azim ve zafer bakımından zengindir. Onlar ihtişamlı günlerinde Britanya ile savaştılar ve Allah’ın lütfuyla onları mağlup ettiler. Yine ihtişamlı günlerinde Allah’ın lütfuyla onları da mağlup ettiler. Ve bugün de Emir’ul Mü’minin Molla Ömer’in (Allah onu korusun) liderliğinde ve Allah’ın süvarisi Hacı Mansur Dadullah’ın komutasında Amerika ve onun ajanlarıyla savaşıyorlar.
Allah’dan niyazım en büyük zafer ve azmi onlara bağışlamasıdır.
Son olarak, ben sizlere Amerikan gel-gitinde suların çekilmek üzere olduğunu, Allah’ın lütfuyla çok yakında Amerikalıların Atlantik’i aşarak evlerine geri dönceklerini ve her biri diğeriyle hesaplaşmak üzere komşularından ayrılacaklarını hatırlatıyorum.
Bu sebeple Beyaz Saray’ın basamaklarına akın eden politikacılarınızı alıkoymak, mazlumların üzerindeki zulmü kaldırmak için daha gayretli bir şekilde çaba sarfetmek sizin için daha hayırlıdır. Adalet haktır, zulüm ise azap! Ve doğruya dönmek anlayışlı insanların damgasıdır/karakteridir.
Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun.
Muhammed Şeriatî tarafından İslamiVahdet.Net için tercüme edilmiştir. Kaynak belirtilmek şartıyla tüm çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
