Şeyhu'l İslam İbn Teymiyye’nin Cehennemin ebedî olduğu fikrinde olduğunu söyleyenler şu delilleri sıralamışlardır:
1- İbn Teymiyye, Mecmuu’l-Fetâvâ’da “Yedi şey vardır ki bunlar ölmeyecek, fena bulmayacak ve yokluğu tatmayacaktır: Cehennem ve sakinleri, Levh, Kalem, Kursi, Arş” şeklindeki rivayetin sahih olup olmadığı tarzındaki bir soruya verdiği cevapta şöyle der:
”Bu haber bu lafızla Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sözü degildir; o, alimlerden birine ait bir sözdür. Bu ummetin selefi, imamları ve
sair Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat su itikattadır: Mahlukat arasında yok olmayacak ve tamamen fena bulmayacak varlıklar vardır. Cennet, Cehennem, Ars vd. varlıklar böyledir. Mahlukatın tamamının fena bulacagını, Cehm b. Safvan ve Mu’tezileden kendisine muvafakat edenler gibi bid’atçı Kelamcılardan bir grup dışında söyleyen olmamıstır. Bu, Allah’ın Kitabı’na, Rasulu’nun Sünnetine ve ummetin selefinin ve imamlarının icmâına aykırı batıl bir sözdür. Nitekim bu hususta Cennet ve ehlinin ve daha baska varlıkların bekasına delalet (eden deliller) vardır ki, bu sayfa, bu noktanın zikri için yeterli değildir. Kelamcılardan ve felsefecilerden çesitli kesimler, bütün mahlukatın fena bulmamasının mumteni (muhal) olduguna, aklî delillerle istidlal etmistir. Vallahu a’lem.”
(İbn Teymiyye, Takiyyuddin; Mecmuu’l-Fetâvâ, Riyad, 1991, XVIII, s. 307 ; Abdullah bin Salih bin Abdulaziz, Daava el Munevviin li Şeyhi'l İslam ibn'i Teymiye, I, 432-472)
2- İbn Teymiye bir baska eserinde İmam el-Eş’arî’nin (ö.324/936) Makâlâtu’l- İslâmiyyîn isimli eserinden herhangi bir itiraz yöneltmeksizin söyle bir nakil yapar:
”…Yine su meselede de iki görüs halinde ihtilaf etmişlerdir:
Allah Teâlâ’nın fiilleri için bir son var mıdır, yoksa O’nun fiillerinin sonu yok mudur?
El-Cehm b. Safvân şöyle demiştir: “Allah’ın malumat ve makduratının bir son noktası ve sınırı, fiillerinin de bir sonu vardır. Cennet ve cehennem fena bulacak, içindekiler de yok olacaktır. Tâ ki Allah, tıpkı el-Evvel olup, (ezelde) kendisiyle birlikte herhangi bir şey bulunmadığı gibi, (bütün mahlukat yok olduktan sonra da) el-Âhir (en son kalan) olacak ve O’nunla birlikte herhangi bir şey bulunmayacaktır.”
Buna karsılık ehl-i İslam bir bütün olarak söyle demiştir:
“Cennet ve cehennemin sonu yoktur. Bu ikisi baki kalmaya devam edecektir. Aynı şekilde cennetlikler Cennette nimetlenmeye, cehennemlikler de cehennemde azab görmeye sürekli olarak devam edecektir. Bunun bir sonu yoktur. Allah’ın malumat ve makduratı için de bir son nokta ve sınır mevcut degildir.”
(İbn Teymiyye, Takiyyuddin, Te’arudi’l-Akl ve’n-Nakl, byy., trs., I, 406; el-Es’arî, Ebu’l-Hasan, Makâlatu’l-İslamiyyin ve İhtilâfu’l-Musallîn, Beyrut, trs., s. 164; Abdullah bin Salih bin Abdulaziz, Daava el Munevviin li Şeyhi'l İslam ibn'i Teymiye, I, 432-472)
3- İbn Hazm (ö.456/1063), üzerinde icmâ bulunan meseleleri zikretmek maksadıyla kaleme aldığı Merâtibu’l- İcmâ’da “beka-i nar” meselesini de zikretmiş ve şöyle demiştir:
”…Cehennemin hak olduğunda, buranın ebedî bir azab yurdu olduğunda kendisinin de içindekilerin de sonsuz ve ebedî olarak devam edip, fena bulmayacağında ittifak etmişlerdir.”
Bu esere “Nakdu Merâtibi’l-İcmâ’ ” adıyla bir tenkid yazmış olan İbn Teymiyye’nin yukarıdaki satırlar hakkında tek kelime etmemiş olması da bu konuda farklı düşünmediğini gösteren önemli bir noktadır.
(Abdullah bin Salih bin Abdulaziz, Daava el Munevviin li Şeyhi'l İslam ibn'i Teymiye, I, 432-472)
4- İbn Teymiye kendisine nisbet edilen ve cehennemin fena bulacağı görüşünü yansıtan “er-Red ala men kâle bi Fenâi’l-Cenneti ve’n-Nâr” isimli risaleyi ilk dönemlerinde yazmıştır. İçeriklerinden anlaşıldıgı gibi “Te’aridu’l- Akl ve’n-Nakl”, “Minhacu’s-Sunne” gibi eserleri ise son dönemlerinde yazmıştır. Yani cehennemin ebedi olmadığı fikrinden vazgeçmiştir.
(Abdullah bin Salih bin Abdulaziz, Daava el Munevviin li Şeyhi'l İslam ibn'i Teymiye, I, 432-472)
5- İbn Teymiye, cehennemin ebedi olmadığı fikrinde olsaydı yetiştirmiş olduğu ilim dünyasının önemli isimleri olan ögrencileri, onun bu görüşünden mutlaka bahsederlerdi. Nitekim öğrencileri Zehebi ve ibn Kesir cehennemin ebedi olmadığı görüşüne sahib olanları eleştiriye tabi tutmuşlardır.
(Abdullah bin Salih bin Abdulaziz, Daava el Munevviin li Şeyhi'l İslam ibn'i Teymiye, I, 432-472)
Bu (“er-Red ala men kâle bi Fenâi’l-Cenneti ve’n-Nâr”) eser, İbn Teymiyye’nin mevcut hiçbir eserinde bulunmamaktadır.
Risalenin tanıtım cümlesi, “Şeyhu'l İslam Ahmed b. Teymiyye –Allah ona rahmet eylesin-, Cennet ve Cehennem’in son bulacağı görüşüne reddiye olarak kaleme aldığı risalede şöyle dedi: " … tarzındadır.
(İbn Teymiyye, er-Red ala men kâle bi Fenâi’l-Cenneti ve’n-Nâr s. 250; Subki, İtibar, s.90)
İbn Kayyim’ın cehennemin ebedî olduğu fikrinde olduğunu söyleyenler şu delilleri sıralamışlardır:
1- İbnu’l-Kayyım, “el-Vabil es-Sayyıb mine’l-Kelâmi’t-Tayyıb” adlı eserinde söyle demektedir:
“Cehennem, sözlerde, amellerde yiyecek ve içeceklerde hep kötülük yurdudur. Allah, orada habis ruhlu insanları bir araya getirecek ve onları birbirinin üzerine yığacaktır. Sonradan onlar, oranın yaranlarıyla birlikte cehennemde kalacaktır. İnsanlar hiç habisliği (kötülüğü) olmayan iyiler, hiç iyiliği olmayan habisler ve kendinde hem iyilikler, hem habislikler bulunanlar, diye üç tabaka olduğu için yurtlar da üçe ayrılmıştır. Sırf iyilik yurdu, sırf habislik yurdu. Bu iki; yurt asla fani olmaz. Bir yurtta kendilerinde hem iyilik hem kötülük bulunanlar içindir. Bu yurt fani (yok) olucudur. Çünkü burası isyankârlar içindir. Zira cehennemde tevhid ehlinden hiç kimse kalmayacaktır.
(İbnu’l-Kayyim el-Cevziyye, el-Vabi’l-es-Sayyib mine’l-Kelami’t-Tayyib, Mekke, trs., s. 18)
2-”Zâdu’l-Me’ad” isimli eserinde ise cehennemin ebedîligi konusunda şunları söylemektedir.
“Muşrik, habis bir tabiata ve habis bir varlığa sahibtir. Dolayısıyla cehennem onun bu (manevi) pisliğini temizlemez. Çünkü o buradan çıksa ve dünyaya gönderilse yine aynı şeyi yapar. Tıpkı denize giren kelp (köpek) oradan çıksa yine aynı durumunda kalır değişmez.
(İbnu’l-Kayyim el-Cevziyye, Zâdu’l-Meâd, Mısır, 1970, I, s. 28)
3-“İctimau’l-Cuyûs” adlı eserinde şöyle der: “...cennet ve cehennem haktır ve asla yok olmayacaktır.”
(İbnu’l-Kayyim el-Cevziyye, İctimau’l-Cuyûsi’l- İslamiyye alâ Gazvi’l-Muattile ve’l-Cehmiyye, Beyrut, 1984, s. 145.)
4- Kasidetu’n-Nûniyye isimli eserinde cennetle ilgili sekizyüz’e yakın beyit zikreder. Fakat bunun yanında cehennemin faniliğine veya ebedîliğine hiç değinmez.