Es selamu aleykum,
Bu yazılar Ebu Zerka hocadan, bidat-ı hasene'yi kabul etmeyen ulemaya göre ibn Teymiyye'nin bu sözleri nasıl anlaşılmalıdır?
ŞEYHÜLİSLAM İBN TEYMİYYE’DEN BİR BİDAT-I HASENE
“ÖLÜYE TEKLİNDE BULUNMAK”
TELKİNE ÖRNEK:
Bir kişi definden sonra ölünün baş tarafında oturur ve şöyle der: Ey falan oğlu falan veya falan kızı falan! Kendisine inanarak dünyadan ayrıldığın şu inancını hatırla: Allah'tan başka hak ilah yoktur. O tektir ve hiçbir ortağı yoktur.
Veya; Meleklerin kabirde kendisine soracakları sorunun cevaplarına yönelik "şöyle şöyle de" diyerek ölüye telkinde bulunmak vb…
İbn Teymiyye rahimehullah’a şöyle soruldu:
“Defin işlemeleri bittikten sonra kabirdeki ölüye telkinde bulunma hakkında Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’den ya da ashabından gelen sahih bir hadis var mıdır? Eğer yoksa o takdirde bunu yapmak caiz midir değil midir?
O da şöyle cevap verdi:
Sözü edilen bu telkin sahabeden bir gruptan nakledilmiştir. Ebu Umâme el-Bâhilî’nin de aralarında bulunduğu bu sahabiler vefatlarından sonra bunun yapılmasını vasiyet etmişlerdir. Bu konuda Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’den de bir hadis rivayet edilmiştir ANCAK SAHİH DEĞİLDİR. AYRICA SAHABENİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU DA BÖYLE BİR ŞEY YAPMAMIŞTIR. Bu sebeple İmam Ahmed ve diğer âlimler: Bu tür telkinde BİR SAKINCA YOKTUR demişler ve BUNA RUHSAT VERMİŞLER, ancak yapılmasını emretmemişlerdir. Şafii ve Ahmed’in tabilerinden bir kesim de bunu MÜSTEHAB görürken Malik ve diğer âlimlerin tabilerinden bir kesim de onu MEKRUH görmüşlerdir. Bazı âlimler de BİDAT OLDUĞUNA İNANDIKLARI İÇİN onu mekruh görmüşlerdir. Sonuç olarak bu konuda üç görüş vardır: Müstehap, mekruh ve mubah. EN İTİDALLİ GÖRÜŞ DE BU SONUNCUSUDUR.”
Dikkat edilecek olursa İbn Teymiyye rahimehullah PEYGAMBERDEN BİR RİVAYET GELMEDİĞİNİ SÖYLEMEKLE BİRLİKTE kabir başına oturup ölüye telkinde bulunmayı mübah görmüştür. Şayet İbn Teymiyye indinde ölüye telkinde bulunacağına dair sünnet olacak bir delil olsaydı, sünnet derdi. Ama mubahtır diyor! Yine İMAM AHMED, ŞAFİİ ve AHMED’İN TABİLERİ ve BİRÇOK ALİM!...
ŞEYHÜLİSLAM İBN TEYMİYYE’DEN BİDAT-I HASENE -2-
İbn Teymiyye namaz içerisinde tesbih kullanmaya, tesbihle ayetleri veya sureleri saymaya ve belli sayıda tekrar etmeye cevaz veriyor!
İbn Teymiyye rahimehullah “Kişinin Kur'ân okuduğu zaman namazda bunu tesbihle sayması namazını bozar mı bozmaz mı?” şeklindeki bir soruya şöyle cevap vermiştir:
"Bu soruda kastedilen eğer okunan ayetlerin sayılması ise veya İhlas suresi gibi tek bir surenin tesbihle sayılarak tekrar edilmesi ise bunda bir sakınca yoktur. Eğer bu soruyla başka bir şey kastediliyorsa soran kişi maksadını iyice açıklasın."
Görüldüğü üzere İbn Teymiyye:
1)- Namaz içerisinde tesbih kullanmakta bir sakınca görmüyor.
2)- Ayetleri veya sureleri saymaya cevaz veriyor.
3)- Belli bir surenin belli bir sayıda tekrar edilmesinde de bir sakınca görmüyor.
Oysa bunların hiçbiri Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’den nakledilmemiştir!
Bu yazılar Ebu Zerka hocadan, bidat-ı hasene'yi kabul etmeyen ulemaya göre ibn Teymiyye'nin bu sözleri nasıl anlaşılmalıdır?
ŞEYHÜLİSLAM İBN TEYMİYYE’DEN BİR BİDAT-I HASENE
“ÖLÜYE TEKLİNDE BULUNMAK”
TELKİNE ÖRNEK:
Bir kişi definden sonra ölünün baş tarafında oturur ve şöyle der: Ey falan oğlu falan veya falan kızı falan! Kendisine inanarak dünyadan ayrıldığın şu inancını hatırla: Allah'tan başka hak ilah yoktur. O tektir ve hiçbir ortağı yoktur.
Veya; Meleklerin kabirde kendisine soracakları sorunun cevaplarına yönelik "şöyle şöyle de" diyerek ölüye telkinde bulunmak vb…
İbn Teymiyye rahimehullah’a şöyle soruldu:
“Defin işlemeleri bittikten sonra kabirdeki ölüye telkinde bulunma hakkında Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’den ya da ashabından gelen sahih bir hadis var mıdır? Eğer yoksa o takdirde bunu yapmak caiz midir değil midir?
O da şöyle cevap verdi:
Sözü edilen bu telkin sahabeden bir gruptan nakledilmiştir. Ebu Umâme el-Bâhilî’nin de aralarında bulunduğu bu sahabiler vefatlarından sonra bunun yapılmasını vasiyet etmişlerdir. Bu konuda Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’den de bir hadis rivayet edilmiştir ANCAK SAHİH DEĞİLDİR. AYRICA SAHABENİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU DA BÖYLE BİR ŞEY YAPMAMIŞTIR. Bu sebeple İmam Ahmed ve diğer âlimler: Bu tür telkinde BİR SAKINCA YOKTUR demişler ve BUNA RUHSAT VERMİŞLER, ancak yapılmasını emretmemişlerdir. Şafii ve Ahmed’in tabilerinden bir kesim de bunu MÜSTEHAB görürken Malik ve diğer âlimlerin tabilerinden bir kesim de onu MEKRUH görmüşlerdir. Bazı âlimler de BİDAT OLDUĞUNA İNANDIKLARI İÇİN onu mekruh görmüşlerdir. Sonuç olarak bu konuda üç görüş vardır: Müstehap, mekruh ve mubah. EN İTİDALLİ GÖRÜŞ DE BU SONUNCUSUDUR.”
Dikkat edilecek olursa İbn Teymiyye rahimehullah PEYGAMBERDEN BİR RİVAYET GELMEDİĞİNİ SÖYLEMEKLE BİRLİKTE kabir başına oturup ölüye telkinde bulunmayı mübah görmüştür. Şayet İbn Teymiyye indinde ölüye telkinde bulunacağına dair sünnet olacak bir delil olsaydı, sünnet derdi. Ama mubahtır diyor! Yine İMAM AHMED, ŞAFİİ ve AHMED’İN TABİLERİ ve BİRÇOK ALİM!...
ŞEYHÜLİSLAM İBN TEYMİYYE’DEN BİDAT-I HASENE -2-
İbn Teymiyye namaz içerisinde tesbih kullanmaya, tesbihle ayetleri veya sureleri saymaya ve belli sayıda tekrar etmeye cevaz veriyor!
İbn Teymiyye rahimehullah “Kişinin Kur'ân okuduğu zaman namazda bunu tesbihle sayması namazını bozar mı bozmaz mı?” şeklindeki bir soruya şöyle cevap vermiştir:
"Bu soruda kastedilen eğer okunan ayetlerin sayılması ise veya İhlas suresi gibi tek bir surenin tesbihle sayılarak tekrar edilmesi ise bunda bir sakınca yoktur. Eğer bu soruyla başka bir şey kastediliyorsa soran kişi maksadını iyice açıklasın."
Görüldüğü üzere İbn Teymiyye:
1)- Namaz içerisinde tesbih kullanmakta bir sakınca görmüyor.
2)- Ayetleri veya sureleri saymaya cevaz veriyor.
3)- Belli bir surenin belli bir sayıda tekrar edilmesinde de bir sakınca görmüyor.
Oysa bunların hiçbiri Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’den nakledilmemiştir!