Çözüldü Şifalı Taşlar Dinde Var mıdır? Yanında Bulundurmak Caiz mi?

M Çevrimdışı

morueqq

لا إله إلا الله
İslam-TR Üyesi
selamun aleykum

Doğadaki bazı taşların değişik etkileri oluyor mesela kuvars taşı radyasyonu topluyormuş veya bazı zihinsel etkileri olanlar bunun gibi taşların etkilerinden faydalanmak için yanında bulundurmak caiz midir?(islami olmayan: şans, hayır getirmesi,şerri defetmesi gibi şeyler umulmadan)

mesela aşağıya şöyle bir şey yazmışlar bir taş için


Malakit taşının faydaları:

- Sakinleştirici bir taştır. Uyuyamama sorunu olanlara özellikle tavsiye edilir.

- Kişiye neşe enerjisi verir ve daha mutlu olmasını sağlar.

- Pankreas ve dalak fonksiyonları üzerinde olumlu etkileri vardır.

- Dolaşım sistemini ve kalbi kuvvetlendirir fakat aşırı duygusal olunan günlerde bu taş kullanılmamalıdır.

- Kalbi kuvvetlendirir.

- Mide bulanması, araba veya deniz tutması gibi durumlarda iyi gelir.

- Korku ve heyecanı giderir, cesaret verir.

- Hedeflere ulaşmaya yardım eder.

- Ağrıları dindirir.

Kaplangözü taşının faydaları:

- Sindirim sistemi bozukluklarında mükemmel bir taştır. Dalak, pankreas ve kolon için faydalıdır.

- İnatçılığı azaltan bir taş olarak bilinir.

- Astım hastaları için yararlı bir taştır.

- Kabus gören çocuklar için tavsiye edilir.

- Uyku problemi yaşayanların mutlaka denemesi gereken bir doğal taştır.

- Bağımsız hareket edebilme kabiliyetini arttırır.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh;

Doğal taşları, korunma, sığınma, rızk, şans vb şer'i olmayan yolların haricinde kişinin yanında bulundurması Caizdir kardeşim. Aksi taktirde câiz değildir.


Eğer bir eşya için "şu faydayı sağlar" denecekse, ya bu konuda şer'i bir delil (ayet veya sahih hadis) bulunmalıdır, ya da mucerreb (tecrübe edilmiş ve kesinleşmiş) bir etki olmalıdır. (Ama mucerreb dediğimiz şey, batıl inançla değil, gerçek tecrübeyle sabit olmalıdır.)
Eğer bir nesneye (taşa, yüzüğe, muskaya, kolyeye) doğrudan etki gücü atfedilirse (yani "bu taş kendi kendine stresi alır" denirse) bu küçük şirktir. (şirk-i asgar)

Bir şeyi sebeb kabul etmek için iki şart gerekir:
1- Şer’î delil olacak (Kur’an ve Sünnet’ten sabit olacak),
2- Ya da gerçek, tecrübeyle sabit olacak (gerçek tıbbi/deneysel kanıt olacak, hurafe değil).


Eğer bu ikisi yoksa, bir şeyi sebeb görmek bâtıl olur ve şirk kapısı açılır.

İbn Teymiyye (rahimehullah) şöyle der: "Allah'ın izni olmaksızın bir şeyin fayda veya zarar verdiğine inanmak, büyük şirk olur. Allah'ın sebeb kılmadığı şeylerde fayda ummak ise küçük şirktir." (İbn Teymiyye, el-İstikâme, C. 1, Sf: 345)


Şeyhulislam İbn Teymiyye (rahimehullah) şöyle der: "Bir nesneye, Allah'ın takdiri ve yaratması dışında doğrudan bir tesir nisbet edilirse, bu şirktir. Eğer Allah'ın bir sebeb kılması ile olduğu düşünülürse, bunun da şeriat veya deneyle sabit olması gerekir. Aksi halde bu da batıl bir itikad olur." bn Teymiyye, el-Kâidetu’l-Celîle, Sf: 9)

İbn Kayyim el-Cevziyye (rahimehullah): "Taş, yazı, muska gibi şeylere tesir gücü atfedenler, ya şirk koşmuş olurlar ya da bâtıl bir inanç taşırlar." (İbn Kayyim el-Cevziyye, Zâdu’l-Meâd, C. 4, Sf: 170)

Şeyh Abdulaziz bin Baz (rahimehullah): "Bazı cahil kimseler taşlara, yüzüklere, yazılara ve çeşitli nesnelere şifa verici veya koruyucu etkiler nisbet ederler. Oysa bunlar tamamen batıl inançlardır. Böyle şeylere kalben güvenmek, kalbi Allah'tan başkasına bağlamaktır ve bu da küçük şirktir. Eğer bu nesnelerin kendi başına (Allah'ın izni olmaksızın) etki ettiğine inanılırsa, bu büyük şirk olur"
Şeyh İbn Bâz şöyle diyor:

فلا يجوز تعليق التمائم والحروز، ولا لبس الحلقة والخيط ونحو ذلك لطلب الشفاء أو دفع المرض أو دفع العين أو نحو ذلك؛ لأن ذلك من الشرك الأصغر، إلا إذا اعتقد أن هذه الأشياء تؤثر بنفسها دون الله، فإنه يكون من الشرك الأكبر. لأن الشفاء والنفع والضر لا يكون إلا من عند الله سبحانه، وقد يجعل الله سبحانه بعض المخلوقات أسباباً لما يشاء من الشفاء كالدواء المباح والرقى الشرعية
"Şifâ bulmak, hastalığı defetmek, nazardan korunmak veya benzeri amaçlarla muska, koruyucu nesneler takmak, halka veya ip gibi şeyler takmak caiz değildir. Çünkü bu, küçük şirktir. Eğer kişi bu nesnelerin Allah’tan bağımsız olarak kendi başına etki ettiğine inanırsa, bu büyük şirk olur. Zira şifa vermek, fayda ve zarar ancak Allah’ın katındandır. Allah (celle celaluhu) bazen bazı yaratıkları, şer’î delil ile sabit olduğu şekilde, şifa vesilesi kılar; mesela mubah ilaçlar ve şer'î rukyeler gibi." (Abdulaziz bin Baz, Mecmû‘u Fetâvâ İbn Bâz, C. 2, Sf: 458 - 459)

Taşların Stres gidermesi veya Psikolojik etki yapması :

Modern bilimsel çalışmalarda bazı taşların (örneğin: ametist, kehribar gibi) insanların psikolojisinde plasebo etkisi (yani insanın inancına bağlı etki) yapabileceği tartışılmıştır.
Ancak taşların kendi başına fiziksel bir stres giderici özelliği olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış değildir.
Gerçek anlamda (bağımsız ve tabii güçle) bir taşın stres alması gibi bir güç vermek, şirk (Allah’a ortak koşma) kapısını aralayabilir. Çünkü etki yaratmak sadece Allah’a mahsustur. Taşlar, sadece Allah’ın izniyle bir sebeb olsalar bile, buna dinde açık bir delil (ayet, sahih hadis) yoksa, bu tip inanç bâtıl olur.


"Falanca taş stresi alır" demek;
Eğer bu etkiyi Allah'ın koyduğu bir sebeb gibi görüyorsa ve delili yoksa: batıl inançtır.
Eğer taşın bizzat kendisinin etkili olduğuna inanıyorsa: küçük şirktir (şirk-i asgar).
Bu nedenle mûmin bir kimse, taşlardan medet ummamalı, taşların özel bir güçle stres aldığını söylememelidir.
Şifayı ve rahatlığı sadece Allah'tan dilemelidir. Dua, zikir, Kur'an okumak gibi şer'an meşru vesilelere yönelmelidir.


Eğer bir taş (örneğin manyetik özellik taşıyan bir taş) tıbben kanıtlanmış bir biyolojik etkide bulunuyorsa, bu sadece sebeb olarak kabul edilebilir. Fakat yine de kişi gerçek tesir Allah'tandır diye inanmalıdır.
***
Son yıllarda özellikle "pozitif enerji veren taşlar", "çakraları açan taşlar", "şifa taşı", "stres giderici kristaller" gibi isimlerle bir akım yayıldı.
Bu akım: Hinduizm, Budizm ve Pagan inançlarından türemiştir.
Spiritüalizm (ruhaniyetçilik) denilen bâtıl bir düşünce yapısına dayanır.
"Tâbiat güçleri" veya "evrende akan kozmik enerji" gibi İslam dışı kavramlarla insan ruhuna etki ettiği iddia edilir.


İslam’a göre bu inançlar sakıncalıdır, çünkü:
Allah’tan başkasına gizli bir güç atfetmektedir (şirk-i hafî).
Taşlara, kristallere tabiatüstü yetkiler vermektedir.
Sebeb ve neticeyi hurafelere dayandırmaktadır.


Bir taşın veya kristalin "stres alıcı", "enerji veren", "iç huzuru sağlayan" gibi özelliklere sahip olduğuna inanmak caiz değildir. Bunu ciddi şekilde kalben tasdik ederse şirk tehlikesi taşır.
 

Benzer konular

Geri
Üst Ana Sayfa Alt