
SİLAHIMIZ KILIÇ MI YOKSA KLAVYE Mİ?
Cihadın hakkını vererek gayret sarfetmekle, kendini mücahid zannetmek başka başka şeylerdir. Birincisi hakkıyla cihad, ikincisi ise, sadece bir oyalanmaktır.
Birincisi hakkıyla cihad :
Allahu Teala ayetinde de buyurduğu gibi:” " ALLAH yolunda hakkıyla cihad ediniz."
(Hac suresi, 78)
Bu ayeti kerimeyi seyyid kutup söyle tefsir ediyor:
Bu, ince genel ve kapsamlı bir ifadedir. Son derece önemli bir yükümlülüğü tasvir etmektedir. Bu yükümlülük, bunca meşakkati, bunca hazırlığı, buncadonanımı gerektirecek kadar önemlidir. Düşmanla cihadı, nefisle cihadı, kötülük ve bozgunculukla cihadı, hepsini birden kapsar.
O bu önemli emaneti yüklenmeniz için sizi tercih etti. Kulları arasında bu görev için sizi seçti (Seyyid kutup fizilali-l Kur'an )
Ey mücahitler.Bu dava mukaddes bir davadır. Peygamber mesleğidir .Bu davaya sarılanlar kurtuluşa erenlerdir .Cihad, Müslümanın hayatıdır
Peygamberimiz, efendimiz, önderimiz Rasulullah sallALLAHu aleyhi ve sellem’in mübarek kelamlarında görüldüğü gibi, CİHAD, MÜSLÜMANIN HAYATIDIR. Cihadsız bir Müslüman, cihadsız bir toplum düşünülemez. Ayet ve hadislerin yüce meallerinden anlıyoruz ki; cihad:
1- Canla olur.
2- Malla olur.
3- -Dil İle olur
4 –ilimle ile olur
Bu dört temel esas Müslümanların hayatlarının oluşturan en önemli unsurdur . Bu dört unsura değinerek şöyle diyebiliriz:
1- Canla olur. Allah Tealalın buyurduğu gibi : Mü'minlerden, özür olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler eşit değildir. Allah, mallarıyla ve canlarıyla cihad edenleri oturanlara göre derece olarak üstün kılmıştır. Tümüne güzelliği (cenneti) va'detmiştir; ancak Allah, cihad edenleri oturanlara göre büyük bir ecirle üstün kılmıştır”
(4-NİSA/95)
. 2- Malla olur. Allah Tealalın buyurduğu gibi : İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerin Allah katında büyük dereceleri vardır. İşte 'kurtuluşa ve mutluluğa' erenler bunlardır.
(9-TEVBE/20)
3 -Dil İle olur . Allah Tealalın buyurduğu gibi : Mü’minler ancak o zatlardır ki, Allah’a O’nun Peygamberine iman etmişlerdir.Sonra da bir şüpheye düşmemişlerdir.Mallarıyla ve nefisleriyle Allah yolunda mücahedede bulunmuşlardır.İşte sadık olanlarda onların ta kendileridir.
( 49-HUCURAT /15)
4 –İlimle ile olur. Peygamberimiz ( sav ) buyurduğu gibi : “Âlimin âbide üstünlüğü, benim sizden en aşağı derecede olan kişiye üstünlüğüm gibidir. Şüphesiz ALLAH, melekler, gökler ve yer ehli, hatta yuvasındaki karınca ve denizdeki balıklar bile insanlara hayrı öğretenlere salat ederler.” (Tirmizi)
Bu dört temel prensibi kısa olarak hatırladıktan sonra ( inşallah ilerde izahatı gelecek ).
“ ikincisi ise, : Bölüm oturdukları yerden cihad ettiklerini zanneden zavallılar:
Ahirzaman da öyle bir hal almış ki artık cihad’ı medya üzerinde ( Günümüz tabiriyle ) Klavye üzerinde cihad ettiklerini sanan insanların sayısı hayli artmaya başladı. Görünen o ki cihadın meşakkatini bilmeden, Düşmanını bilmeden,düşmanın gücünü bilmeden, meydanlarda ki tozların hikmetini bilmeden, Sözde oturdukları yerden cihad ahkamı kesen müminler…!!!
Hiç düşündünüz mü? Bir Selahaddin Eyyubi olmak, bir Halid bin Velid olmak… Selahaddin Eyyubi’yi düşünün; Kırk yıl at sırtından inmemiş bir kumandan.Ona derler ki: Size bir saray yapalım biraz dinlenin, at sırtından inin. O da asla kabul etmez: Bu dini saraylarda yatarak değil at sırtında savaşarak korurum.Evet ömrü boyunca bir yumuşak yatak görmemiş ve böyle bir mücadele vermiş.Düşünsenize; Bir Peygamber ki bu dini kurmak için neler acılar çekmiş, ne işkenceler görmüş.Oysa bu dini insanlığa en iyi şekilde anlatmış, yaşamış, yaşatmış .Sahabeyi düşünün; ne işkenceler ne acılar çekipte bu bayrağı yüceltmişler. Oysa bizler hazıra konduk, hazırdan yiyoruz, yattığımız yerden cihad ediyoruz. Ne güzel bir şey değil mi?(!) oturduğumuz yerden cihad; sıcak yataklarda, klimalı ortamlarda atıp tutuyoruz ama iş fiile geldi mi herkes bir tarafa kaçıyor. Kimse kimseyi tanımıyor. Ne güzel bir haldeyiz(!) aman kimse dokunmasın, huzuru bozmasın, sıcak yerinden etmesin.
Uyu ey Müslüman uyu…!!! Bir gün öyle bir uyanacaksın ki artık çok geç olacak.O uyuklaman senin kıyametin olacak.O sessizliğin, o uyuşukluğun; uyuyarak cenneti kazanmak olmuş.Heyhaat ki ne heyhat…!!! Müslümanın işi cennet olmuş.Oysa biz cennete girmek için değil, Rıza-i İlahiyi kazanabilmek için yaşamalıydık. Nasıl uyuttuldukda bizi cennetle kandırıverdiler. Unutmayın ki cenneti kazanmak için çalışan hiçbir şey kazanamaz ama Allahın rızasını kazanmak isteyen çok şey kazanır. Hem dünyası hem de ahreti ki cennet olur.Şu uykudan uyansak, kendimize gelsek.Artık farkına varsak. Ölümden ne kadar kaçsak, o kadar peşimizde olduğunu bilsek; Biz öyle bir dine sahibiz ki ölüm değil, biz ölümü korkuturuz. Evet biz değil, ölüm bizden korkar. İşte biz böyle bir dine mensubuz. Keşke fark edebilsek. Nice nice küçük ordularla İmparatorluklar devirmiş bir dinin mensuplarıydık.Şimdiyse bir avuç Yahudi bile İslam alemini dize getirmeye yetiyor.Yazıklar olsun…
Uyan ey Müslüman uyan…!!! Uyanda şöyle bir çevrene bak, gör neler oluyor, kimler vuruyor kimler vuruluyor.Kardeş kardeşi hiç vurur mu? İşte biz bu hallere düşürüldük.Bize öyle bir afyon verildi ki; kendimiz unuttuk,dinimizi unuttuk, benliğimizi unuttuk,İnnemel mu’minune iğwetun ayati celileyi unuttuk, kardeşliğimizi unuttuk.Bizler başkası oluverdik. Bugün haçlı orduları yanı başımızda Müslümanları katlediyor biz sadece seyrediyoruz.Seyreyle bakalım; Gün ola harman ola. Bu gidiş nereye hiç düşündünüz mü?
Eğer onlar bir haçlı seferine karar kılmışlarsa bizlerin bu haçlı seferine karşılığımız elbetteki kılıcımız olmalıdır.Onlar tuzak kurmuşlarsa muhakkak ki Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.(Enfal/30)
SELAM ve DUA ile….
Mücahid
Ebu Enes
Ebu Derda El-Kurdi