Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Siyonizm karşıtı Haham Yitzhak 2030 Yılına kadar kurulacak olan düzeni anlatıyor..!

Usuli Çevrimdışı

Usuli

ےے مِلَّةُ إِبْرَاهِيمَ ےے
İslam-TR Üyesi
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبنا الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Ben illuminati ye bile inanmıyorum
Ben de genel olarak bunlara inanmadığım günleri özlüyorum. Sakin günlerdi.

Bugün ise:

"Ancak Allah'ın izni kadar ilerlerler" diye düşündükçe, rahatlık geliyor.

Ama sonra: bu zulme bulanmış, cehaleti bitmeyen halkları düşündükçe "Allah neden bu zalimlere izin vermesin ki" diyorum.

En sonunda da "Herkes ektiğini biçecek, bunlar olursa kimine ceza, kimine sınavdır; ahirette ise herkes ameline göre hak ettiğini alır" diyerek son kez rahat ediyorum elhamdülillah.

Yine de zaman zaman anlatıyorum, belki birilerinin düşünmesine vesile olur diye.
 
kâtib Çevrimdışı

kâtib

لَا إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّٰهُ
İslam-TR Üyesi
Ben de genel olarak bunlara inanmadığım günleri özlüyorum. Sakin günlerdi.

Bugün ise:

"Ancak Allah'ın izni kadar ilerlerler" diye düşündükçe, rahatlık geliyor.

Ama sonra: bu zulme bulanmış, cehaleti bitmeyen halkları düşündükçe "Allah neden bu zalimlere izin vermesin ki" diyorum.

En sonunda da "Herkes ektiğini biçecek, bunlar olursa kimine ceza, kimine sınavdır; ahirette ise herkes ameline göre hak ettiğini alır" diyerek son kez rahat ediyorum elhamdülillah.

Yine de zaman zaman anlatıyorum, belki birilerinin düşünmesine vesile olur diye.
İlluminati (orijinal adıyla Bavyeran İlluminati) 1758'de batmış bir örgüttür. Müslümanlar olarak araştırmadan her şeyden kuşkulanıp korkmak saçma oluyor. Bir de zaten komplo teoricileri tarafından İlluminati'den korkulması isteniyor, ama gerçekte şu an aktif olmayan bir örgüt. (Hâlâ benzer örgütler faaliyet yürütmekte, özellikle de orijinal ve artık aktif olmayan "Bavyeran Illuminati"nin ismini kullanarak kendilerini yalnızca "Illuminati" olarak adlandıran gizli örgütlerin bulunduğu bildiriliyor, ancak bu örgütlerin politikayla bir bağlantıları yok.)
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبنا الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
İlluminati (orijinal adıyla Bavyeran İlluminati) 1758'de batmış bir örgüttür. Müslümanlar olarak araştırmadan her şeyden kuşkulanıp korkmak saçma oluyor. Bir de zaten komplo teoricileri tarafından İlluminati'den korkulması isteniyor, ama gerçekte şu an aktif olmayan bir örgüt. (Hâlâ benzer örgütler faaliyet yürütmekte, özellikle de orijinal ve artık aktif olmayan "Bavyeran Illuminati"nin ismini kullanarak kendilerini yalnızca "Illuminati" olarak adlandıran gizli örgütlerin bulunduğu bildiriliyor, ancak bu örgütlerin politikayla bir bağlantıları yok.)
Doğrusu şu batmış, bu çıkmış, kısaca bunların tarihini verenlere göre karar almıyorum. İlluminatiye inanıyor olmam: illuminatiyle ilgili elimizde olan genel bilgiler üzerine hareketler mevcut. İster ta kendisi, ister sonradan çıkmış kopyası olsun farketmez. Küreselci diye andıklarımız mevcut. Ki ben: ikisini bir görüyorum. Nitekim her ikisi de tek yere bağlı: Şeytan. Ve şeytan: gerek bunlar, gerek tarikatler, gerek feminizm, gerek hayvanseverlik(köpek taparlık) vs vs vs alanlarında ve daha bir çok alanda çalışıyor. Benim bunlara veya herhangi birisine inandığımı söylemem: şeytanın kollarından birinin hareketini gördüğümü söylemem anlamında. Hiçbirisi, bir ötekisinden bağımsız değil. Bir ahtapot gibi sadece. Bu sapkınlıkların her biri sadece bir kolu, kafası ise: Şeytan.

Şirkin türlü türlü, renk renk hali ülkelere serpilmiş.

Küfrün? Aynı şekilde.
Sapıklıklar? Aynı şekilde.
Falan filan amaç güden örgütler? Aynı şekilde.

Öyle sarmaşık gibi, öyle 4 koldan sarmış ki dünyayı, birini tutsan öteki kaçıyor. Berikini tutsan öbürü kaçıyor. Yağlı balık gibi, tutamıyorsun. Ve tutulamaz...

Ancak, hak dine dönülür, müslümanlar birleşir, birlikte hareket etmek üzere bir araya gelirse, işte onlara karşı hileleri kalmaz. Toplum kâfir, münafık, müşrik, müslüman karışık halde iken, ve müslümanlar olarak aramızdaki hiç kitap okumamış cahiller yüzünden, ve genel olarak birbirimizle uğraşmak zorunda kalmaktan ötürü (ki inandığımız her ne ise: sağlık, din, tarih vs; ona muhakkak bir inanmayan bulunuyor) gücümüz hep parça parça...

Kısaca: Bu savaşın kaybedeni değil, kazananı olmak için, Allah'ın emrettiği üzere:

Hem Tevhide dönmek,
Hem birlikte olmak,
Hem de tek konuya odaklanmak gerekiyor.

O tek konu da şu ki: düşmanımız şeytan.

Ve ister belgelerle ispatlanabilsin, ister ispatlanamasın (belge verenler kimler? Bir de o var) : müslümanların toplamından çok daha koordine çalışıyor. 100 yıllık planlar yapabiliyor. Evet o bir kafir ve ama aptal değil.

Bu arada birlik demişken, sanaldaki birlikten hayır gelir mi bilmiyorum. Nitekim sanaldaki birliğin gücü de sanal oluyor gibi...
 
kâtib Çevrimdışı

kâtib

لَا إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّٰهُ
İslam-TR Üyesi
Doğrusu şu batmış, bu çıkmış, kısaca bunların tarihini verenlere göre karar almıyorum. İlluminatiye inanıyor olmam: illuminatiyle ilgili elimizde olan genel bilgiler üzerine hareketler mevcut. İster ta kendisi, ister sonradan çıkmış kopyası olsun farketmez. Küreselci diye andıklarımız mevcut. Ki ben: ikisini bir görüyorum. Nitekim her ikisi de tek yere bağlı: Şeytan. Ve şeytan: gerek bunlar, gerek tarikatler, gerek feminizm, gerek hayvanseverlik(köpek taparlık) vs vs vs alanlarında ve daha bir çok alanda çalışıyor. Benim bunlara veya herhangi birisine inandığımı söylemem: şeytanın kollarından birinin hareketini gördüğümü söylemem anlamında. Hiçbirisi, bir ötekisinden bağımsız değil. Bir ahtapot gibi sadece. Bu sapkınlıkların her biri sadece bir kolu, kafası ise: Şeytan.

Şirkin türlü türlü, renk renk hali ülkelere serpilmiş.

Küfrün? Aynı şekilde.
Sapıklıklar? Aynı şekilde.
Falan filan amaç güden örgütler? Aynı şekilde.

Öyle sarmaşık gibi, öyle 4 koldan sarmış ki dünyayı, birini tutsan öteki kaçıyor. Berikini tutsan öbürü kaçıyor. Yağlı balık gibi, tutamıyorsun. Ve tutulamaz...

Ancak, hak dine dönülür, müslümanlar birleşir, birlikte hareket etmek üzere bir araya gelirse, işte onlara karşı hileleri kalmaz. Toplum kâfir, münafık, müşrik, müslüman karışık halde iken, ve müslümanlar olarak aramızdaki hiç kitap okumamış cahiller yüzünden, ve genel olarak birbirimizle uğraşmak zorunda kalmaktan ötürü (ki inandığımız her ne ise: sağlık, din, tarih vs; ona muhakkak bir inanmayan bulunuyor) gücümüz hep parça parça...

Kısaca: Bu savaşın kaybedeni değil, kazananı olmak için, Allah'ın emrettiği üzere:

Hem Tevhide dönmek,
Hem birlikte olmak,
Hem de tek konuya odaklanmak gerekiyor.

O tek konu da şu ki: düşmanımız şeytan.

Ve ister belgelerle ispatlanabilsin, ister ispatlanamasın (belge verenler kimler? Bir de o var) : müslümanların toplamından çok daha koordine çalışıyor. 100 yıllık planlar yapabiliyor. Evet o bir kafir ve ama aptal değil.

Bu arada birlik demişken, sanaldaki birlikten hayır gelir mi bilmiyorum. Nitekim sanaldaki birliğin gücü de sanal oluyor gibi...
Bu örgütün olduğunu varsayarsak kâfirlerle daha çok ilgileniyorlar (düzenlerini yıkmak için). Bu yüzden; "belgeleri hazırlayanlar da kâfirler" anlamına gelen dediğiniz; "belgeleri veren kimler, bir de o var"a karşın belgeleri hazırlayan kişilerin de bu tür örgütlerden korktuğu bilinen bir gerçek. Onlar da kendi düzenleri yıkılmasın diye böyle örgütlerin varlığını araştırıyorlar. Zaten bu örgütten korkmak da bir nevi akidede leke gibi geliyor bana, "her şeyden haberdar, her şeyi değiştirecek, çok güçlü ve gizli" bir örgütün olması imkânsız zaten. Bunlar da insan sonuçta, ve eğer böyle bir örgüt mevcut olsaydı şu ana kadar bir şeyler yapmışlardı.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبنا الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Bu örgütün olduğunu varsayarsak kâfirlerle daha çok ilgileniyorlar (düzenlerini yıkmak için). Bu yüzden; "belgeleri hazırlayanlar da kâfirler" anlamına gelen dediğiniz; "belgeleri veren kimler, bir de o var"a karşın belgeleri hazırlayan kişilerin de bu tür örgütlerden korktuğu bilinen bir gerçek. Onlar da kendi düzenleri yıkılmasın diye böyle örgütlerin varlığını araştırıyorlar. Zaten bu örgütten korkmak da bir nevi akidede leke gibi geliyor bana, "her şeyden haberdar, her şeyi değiştirecek, çok güçlü ve gizli" bir örgütün olması imkânsız zaten. Bunlar da insan sonuçta, ve eğer böyle bir örgüt mevcut olsaydı şu ana kadar bir şeyler yapmışlardı.
Seni anlıyorum da kardeşim, korktuğumuz bu veya benzer örgütler değil ki?

Yukarıda da aktardığım üzere: Allah izin vermeden Şeytan "hiçbir yapılanması ile" hiç bir şey yapamaz. Korktuğum: müslümanların (ve İslam'a girmesini umud ettiğimiz her bireyin) zarara uğraması. Yetişkinler "Ben Allah'ı biliyorum, bana birşey yapamaz elhamdülillah" der iken (ve inşaAllah haklı iken) müslümanların çocuklarının dünyaya geliyor olması. Şeytan istediği düzeni kurar ise, dünyaya getirdiğimiz çocukların yetiştirme hakkını ellerinden alır ise, kendi dünyaya getirdiğimiz ve müslüman nüfusuna katkı için umutlar beslediğimiz çocukları kafir olarak yetiştirirler ise: Bundan korkmaz mısınız?

Video tesettüre uygun değil diye Çinlilerin Uygur Türkülerine ve çocuklarına yaptıkları ile ilgili videoları aktaramıyorum, Youtube'dan izleyin BBC'nin kanalında vardı. Beyin Yıkama... Suç bile işlememiş yetişkin ve çocukların, sadece müslüman oldukları için çektiklerine bakın. Bunları biliyoruz, tüm dünya biliyor ve ancak tüm dünya değilse bile müslüman ülkeler birleşip de bu zalimlerin ülkesini bir başlarına yıkamadık. Bunun vebali var mıdır? Vardır. Kime? Kimin neye gücü yettiyse ve onu yapmadıysa tüm müslümanlara...

Benim korkum odur ki, ALLAH Celle Celaluhu, müslümanlara bu sessizlik ile hak ettiğini vermek üzere. Onlar ne yaşadı ise, aynı şeyi Küreselcilerin ellerinin uzandığı her ülke yaşamak üzere. Ha biz belki başardıklarını göremeyiz de, evlatlatımızın büyümesine başarırlar. Dersen ki başaramazlar, ben de derim ki neden başaramasınlar? Dersin ki Allah izin vermez, ben de derim ki neden izin vermesin? Gerek bu bahsettiğim zulüm, gerekse diğer zulüm gören müslümanlar için bir avuç müslüman dışında kim ne yaptı? Neden Allah tarafından aynı şeyin başlarına gelmesi ile cezalandırılmasınlar?

Bu olursa, ben sadece "İLAHİ ADALET YERİNİ BULDU" derim.

Yine de olmasın diye her koldan tehlikeleri anlatmaya çalışıyorum, bakın geliyor ve hatta göz göre göre geliyor hak ettimiz ceza diyorum. Tüm bunlara inanmamın sebebi işte budur, olması beklenen şeyler(görünen köy) : Çinde Zulüm gören o müslümanların başlarına gelenin aynısı...

Bununla birlikte, şu yukarıdaki ahtapot benzetmemin altını çizmek istiyorum:

İlluminati, Küreselciler, Feminizm, LGBT vs vs vs bunların komplesi ahtapotun kolları misali. Bunlardan birini yok etsek, ötekisi türer; diğerini yok etsek, bir başkası. Kafa: Şeytanın ta kendisi, Şeytanın ta kendisi...

Bu sadece teşhis değil, aynı zamanda da çözümün yolu. Teşhis tedavinin yarısıdır. Kolları sürekli yenilenen bir yaratık ile kolları keserek savaşılmaz. Hedef kafa, hedef Şeytan. Ve şeytan ancak ilmi yaymakla yok edilir.

Peki ben burda ne yapıyorum belki 2 yıldır, zaten ilim sahibi olduğunu düşündüğüm kişilere tuzağı farkettirmeye çalışıyorum ki bir kendilerine gelsinler, bir tehlikeyi görsünler, bir silkelenip bu yolda daha sıkı çalışsınlar. Korktuğum şey Şeytan değil, Allah'ın şeytana izin vermesi. Yani bu belaları hak ediyor oluşumuz ve hala gevşek gevşek yaşıyor oluşumuz. Tekraren, belki bize olacaklar umurunuzda olmaz, en çok "şehid olurum" dersiniz. Ama ALLAH için, başarılı olursalar EVLATLARINIZIN ELİNİZDEN ALINIP, YÜZLERİNİ GÖREMEDEN, KAFİR OLARAK YETİŞTİRİLMELERİNE DAYANAMAZSINIZ. Hiç "cesurum" demeyin buna, bu kadar cesareti benim aklım almaz, inanmam.

Ve, yarın öbür gün, evlatlarınız bu zulmün ortasına doğarsa ve bugün "amaannn, korkmayın bir şey olmaz" diyerek hızlı hızlı gelişini izlediğiniz sistemin çarkları arasında ezilir ise, hesap soracakları gün için hiç değil ise: "yavrum gördük, çabaladık ama engelleyemedik" diyebilin.

Kısaca hem Allah'a, hem evlatlarınıza sunacağınız bir mazeretiniz olsun diye şu konuyu hafife almayı bırakmanızı, tehlikeyi artık görmenizi, korktuğumuzun Şeytan değil "Günahlarımız" dolayısı ile "hak ettiklerimiz" olduğunu ve çözüm yoluna bir an önce birlikte girebilmeyi Rabbimden niyaz ediyorum. O çözüm yolu da: "tehlike yok" demek değil. Çözüm "Tehlike var ve bunun için birşeyler yapmalıyız." Evvela tevbe ile bu günahlardan arınma yolu, ardından Tevhidi anlatmaya devam ve bu konuları da insanların uyanmalarına vesile olarak kullanmak. Yukarıda yahudiler, eskiden izlediğim videolarda hristiyanlar bile: olan biteni fark etti, "dinleri için" direniş yapıyorlar. Biz daha müslümanlara tehlikenin varlığını kabul ettiremedik. Belge istiyorsanız, yok o belge. Belgeyi veren kurumları şeytan satın almışken, kendini ifşa edecek belge mi bastırır? Hangi ilaç firması, ilacımız kanser yapıyor, içmeyin dedi. Hangi tuz firması, içine kolay aksın diye siyanür koyduk, kullanmayın dedi. Hangi Diyanet, biz ayetleri gizliyoruz, bize güvenmeyin dedi. Hangi MEB tarih kitabında Atatürkün dinsiz olduğunun belgesini gördünüz vb vb vb.

Yani bilmiyorum, olaya kalıpsal bakmıyorum ben, resmin geneline bakıyorum. Tarihi bilgileri de, belge dediklerinizi de asla hakiki gerçekmiş gibi kabul etmiyorum, ben uydurma hadis diye bir şey var diye bilen biriyim. Allah'ın Rasulünün sözlerinin (sav), müslümanların elindeki kitaplarda, nakilden nakile titizlikle korunmaya çalışırken bile Şeytanın araya girebildiğini biliyorum. Vikipedi mi korunmuş, Dünya Sağlık Örgütünün verileri mi korunmuş, MEB mi korunmuş Şeytandan?

Vs vs vs...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبنا الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Unutmadan:

Bu tehlikeleri instagram, twitter vb yerlerde yoğun şekilde anlattığım dönemlerde, benimle birlikte harıl harıl gelişme, yeni kanun, haber vs paylaşıp duran kişilerin hiçbirisi Tevhid Ehli değildi. Açık saçık kadınlar, motorsikletli serseri tip dediğimiz erkekler "Allah yardımcımızdır, Şeytan kaybedecek" diye çabalayıp duruyordu. Bu dönemde benim imana bakış açım komple değişti. Vallahi ben kılık kıyafete bakarak kimseye yargı yapamıyorum artık. Bir yandan halk şirkin, küfrün içinde deyip karalar bağlar iken; bir yandan hiç ummadığım yerlerde iman ışıltısı görüyorum. Bunlardan herhangi birine gidin ve Tevhidi anlatın, büyük çoğunluğu anlayacak durumda. Ama anlatanları yok... Ordalar, ama aynı alanda ben sadece 2 Tevhidi bilen gördüm. Ve ancak biri hadis inkarcısı, ötekisi ise tekfirci idi. "SORGULAMANIN BAŞLADIĞI YERLER, TEVHİDİN KOLAYLIKLA ANLATILABİLECEĞİ YEGANE YERLERDİR"

Burda, yani bu forumda bir dönem bunun mücadelesini hararetle verdim, ancak başarılı olamadım. Sonunda ben de yoruldum, bıraktım. 2 yıllık arşivimi komple sildim (internet arşive yüklediğim bir kaç video varsa ancak o kadar, onlarında şifresini vs unuttum) Sonuç? O insanlar hala orda. Hiç olmadığı kadar tevhidi öğrenmeye yakın şekilde "bir anlatan çıkmasını" bekliyorlar. Nitekim sorgulayan insanlar. "Yok canım" modunu çoktan kırmışlar. Şu şeyleri sadece bu imkan sebebi ile bile olsa gündeminize ilk sıraya oturtsa idiniz, birlikte çok güzel şeylere vesile olabilirdik. Ama ben burda "tehlike var" diye ikna modunu bile aşamadım ki 2 yılda. Tekraren, belge diyorsanız yok (var aslında, hiç belgesiz de değil; sadece şu belge işine saplanıp kalmayın diye diyorum ) Orda bir tebliğ imkanı var, bu konuların döndüğü yerlerde. Ben olsam sırf bu iş için bu konularda biraz ilgili olurdum. Sadece bunun için bile olsa...
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبنا الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Çocuklarınızın elinizden alınması nasıl bir şey, hayal edemiyorsanız:


Bu, şu an bizim devletimizin kanunlarına göre böyle. Yarın öbür gün, küreselcilerin sistemi geçerli olur, yani tek dünya devleti kurulur ise, ekstra "hangi sebeplerden" alabileceklerini siz düşünün. Avrupadaki durumlar az çok malum... Biz şu an iyi kötü İslama hoşgörü ile (başka bir kelime daha iyi giderdi buraya ama bununla yetinelim) bakan bir ülkedeyiz; bugün alır, yarın şartlarını sağlarsanız geri verirler. Peki Küreselcilerden beklenilen "İslam'a bakış açısı" ne olur diye beklersiniz?

Şimdi yine dersiniz ki, yok canım kimse kabul etmez bunu başaramazlar. Ben de derim ki: 100 senede neler olur neler; bir geçmişe bakın, 100 yılda neler olmuş...

Not: Bu arada 5 çocuğun hepsi okul çağında değil, küçükleri de aralarında.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt