Mesrûk -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi:
Bizler, Abdullah ibnu Amr ile beraber oturuyorduk. O şöyle dedi: Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem, söz ve fiillerinde haddi aşan, taşkınlık yapan biri değildi, ve taşkınlık yapıcı da olmamıştır.
Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Sizin en hayırlı olanınız, ahlâken en iyi olanınızdır." ( Buhârî; Kitâbul-edeb)
İslam dininin en temel özelliklerinden biri, insanın tüm yaşamını Allah korkusu üzerine bina etmesi ve tüm ibadetlerini de yalnızca Allah'ın rızasını, rahmetini ve cennetini kazanmak için yapmasıdır. Kur'ân'da "Ancak tevbe edenler, ıslah edenler, Allah'a sımsıkı sarılanlar ve dinlerini katıksız olarak Allah için (halis) kılanlar başka; işte onlar müminlerle beraberdirler. Allah müminlere büyük bir ecir verecektir" (Nisa Sûresi, 146) ayetiyle müminlere, dini sadece Allah için, başka hiçbir amaç katmaksızın yaşamaları emredilmiştir. Bir kimsenin Allah'a sımsıkı sarılması, Allah'tan başka ilâh olmadığını bilerek, hayatını yalnızca O'nu razı etmeye adaması ve her ne olursa olsun Allah'a olan sadakatinden vazgeçmemesi o kişinin ihlâs sahibi olduğunu gösterir. İhlâs sahibi bir mümin, yaptığı işler ve ibadetlerle Allah'ın dışında bir başkasının sevgisini, hoşnutluğunu, takdirini, ilgi ve beğenisini elde etmeye çalışmaz. İhlas sahibi müminlere en güzel örnek Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem ve diğer peygamberlerdir. Peygamber efendimiz, sadece Allah'ın hoşnutluğunu aramış, hiçbir çıkar veya dünyevi bir kazanç düşünmeden, hayatı boyunca Allah'ın rızasını, rahmetini ve cenneti kazanmak için çaba göstermiştir.
Peygamber efendimiz Allah'ın elçisidir ve her sözünde ve her tavrında Rabb'imizin emirlerine ve gösterdiği yola uymaktadır. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem'in güzel ahlâkının ve üstün tavrının kaynağı, onun şirk koşmadan, başka bir yol gösterici ve ilâh aramadan, her zaman Allah'a yönelmesidir. Allah'ın kendisine buyurduğu her emri yerine getirdiği için, tüm alemlere örnek, eşsiz güzellikte bir ahlâk ve tavır kazanmaktadır. Bu gerçek, bütün Müslümanlar için yol gösterici olmalı ve inananlar, sadece Allah'ın vahyi olan Kur'ân'a uyarak ve Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem'in öğrettiği güzel ahlâkı yaşayarak, tüm alemlere örnek bir tavır ve ahlâk göstermelidirler.
Bizler, Abdullah ibnu Amr ile beraber oturuyorduk. O şöyle dedi: Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem, söz ve fiillerinde haddi aşan, taşkınlık yapan biri değildi, ve taşkınlık yapıcı da olmamıştır.
Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Sizin en hayırlı olanınız, ahlâken en iyi olanınızdır." ( Buhârî; Kitâbul-edeb)
İslam dininin en temel özelliklerinden biri, insanın tüm yaşamını Allah korkusu üzerine bina etmesi ve tüm ibadetlerini de yalnızca Allah'ın rızasını, rahmetini ve cennetini kazanmak için yapmasıdır. Kur'ân'da "Ancak tevbe edenler, ıslah edenler, Allah'a sımsıkı sarılanlar ve dinlerini katıksız olarak Allah için (halis) kılanlar başka; işte onlar müminlerle beraberdirler. Allah müminlere büyük bir ecir verecektir" (Nisa Sûresi, 146) ayetiyle müminlere, dini sadece Allah için, başka hiçbir amaç katmaksızın yaşamaları emredilmiştir. Bir kimsenin Allah'a sımsıkı sarılması, Allah'tan başka ilâh olmadığını bilerek, hayatını yalnızca O'nu razı etmeye adaması ve her ne olursa olsun Allah'a olan sadakatinden vazgeçmemesi o kişinin ihlâs sahibi olduğunu gösterir. İhlâs sahibi bir mümin, yaptığı işler ve ibadetlerle Allah'ın dışında bir başkasının sevgisini, hoşnutluğunu, takdirini, ilgi ve beğenisini elde etmeye çalışmaz. İhlas sahibi müminlere en güzel örnek Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem ve diğer peygamberlerdir. Peygamber efendimiz, sadece Allah'ın hoşnutluğunu aramış, hiçbir çıkar veya dünyevi bir kazanç düşünmeden, hayatı boyunca Allah'ın rızasını, rahmetini ve cenneti kazanmak için çaba göstermiştir.
Peygamber efendimiz Allah'ın elçisidir ve her sözünde ve her tavrında Rabb'imizin emirlerine ve gösterdiği yola uymaktadır. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem'in güzel ahlâkının ve üstün tavrının kaynağı, onun şirk koşmadan, başka bir yol gösterici ve ilâh aramadan, her zaman Allah'a yönelmesidir. Allah'ın kendisine buyurduğu her emri yerine getirdiği için, tüm alemlere örnek, eşsiz güzellikte bir ahlâk ve tavır kazanmaktadır. Bu gerçek, bütün Müslümanlar için yol gösterici olmalı ve inananlar, sadece Allah'ın vahyi olan Kur'ân'a uyarak ve Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem'in öğrettiği güzel ahlâkı yaşayarak, tüm alemlere örnek bir tavır ve ahlâk göstermelidirler.