M
Çevrimdışı
EFENDİ HAZRETLERİ’NİN CÜBBELİ HOCA HAKKINDAKİ MÜJDESİ VEHHABİ KAFALARI RAHATSIZ ETTİ
02 Ekim 2012
İnsan bildiğinin cahili olduğu zaman yolunu şaşırması daha kolay olur. Bildiğinin cahili olmak demek, açık bir hakikatin işine gelmemsi demektir. Bildiğinin cahili olan bu kişiler işine gelmeyen konu hakkında ya saçma bir tevil yapacak ya da görmezden gelecektir. Her halükarda inkar çukuruna düşmeleri kaçınılmaz olur.
ALLAH, MAHMUD EFENDİYE VAHYETMİŞ!
Malumunuz Cübbeli Hoca’nın bir mektubunda Efendi hazretlerimizin: ]‘Ahmed! Senin hakkında evliyaullâha müracaat ettirdim. Fakat bu iş hepsini aşınca bizzat Allâh-u Te’âlâ tecelli buyurarak ‘Ahmed’i Bana bırakın, onun işlerini Ben hususi yönetiyorum, ona kimseyi dokundurmayın’ buyurdu
Sözünü nakletmesi Vehhabi kafaları kızdırmış. Başta Abdülaziz bayındır ve ekibi olmak üzere saldırıya geçmişler. Hani onlara göre biz tasavvuf ehli müşriğiz ya! (bir çok yerde bunu dile getiriyorlar) Bizi şirkle suçlayacaklar ya! Neymiş: “Mahmud Efendi’ye vahiy gelmiş”
Yani hem alay ediyorlar, hem de bizi tekfir etmeye çalışıyorlar.
Hani Peygamberimiz son peygamber ya, eğer bir kişi şuan Allah ile irtibatlı olduğunu iddia ediyorsa o peygamberlik iddiasında bulunmuş oluyor ve şirke düşüyor. Müşrik oluyor. Cehenneme yuvarlanıyor…
Onlara göre böyle!
ALLAH, ARIYA VAHYETTİ
Hani dedik ya bunlar bildiğinin cahili diye, bakın Kur’an-ı Kerim’de ne buyruluyor: “Rabbın bal arısına da şöyle vahyetti: dağlardan ve ağaçlardan ve kuracakları köşklerden göz göz evler edin” (Nahl 68)
“Hani annene ilham edilmesi gereken şeyleri ilham etmiştik:” (Taha 38)
Gördüğünüz gibi ilk ayette vahyedilen arı, diğer ayette ise Musa Aleyhisselam’ın annesi yani bir kadındır.
Dikkati çeken husus “vahyetmek” kelimesinin çok açık bir şekilde zikredilmesidir.
Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, Allahu Teala sadece Peygamberlere vahyetmiyor, her vahyedilen de Peygamber olmuyor.
İyi anladık mı?
“Allahu Teala sadece Peygamberlere vahyetmiyor, her vahyedilen de Peygamber olmuyor.”
Vehhabi kafalar bunu anlayamayacak kadar kalıplaştırılmıştır. Bildikleri halde inkar ediyorlar. Düşünün! Sitemizde rabıta, tevessül gibi konularda kaynakları ile düzinelerce delil sunuyoruz kalıplaşmış kafa halen: “Ancak Allah’tan yardım isteriz” ayeti var siz şirk koşuyorsunuz diyor. Bu adama daha ne anlatacaksınız ki?
ARIYA VAHYEDEN ALLAH (Celle Celaluhu)
Mahşerde toprak olacak bir hayvana Kur’an-ı Kerim gibi yüce bir kitapta ]“vahyettik” ifadesi ile ilham edilmesi gündeme geliyorsa Allah’ın yeryüzünde halife olarak yarattığı insana ilham etmesi çok mu yadırganacak bir meseledir?
Musa Aleyhisselam’ın annesine vahyedildiği yani diğer bir ifade ile ilham edildiği gibi.
Zaten Efendi hazretleri “bana Cebrail Aleyhisselam geldi” demiyor ki.. Allahu Teala tecelli buyurarak böyle bir müjdesinin olduğunu haber veriyor.
Mesela İmam-ı Azam da Allahu Teala’yı defalarca rüyada gördüğünü ifade ediyor. Reddü’l Muhtar’da şöyle geçiyor: İmam-ı Azam Efendimiz rüya aleminde Rabbini yüz kere gördü. Son gördüğünde, “Ya Rabbi! Kıyamet gününde kulların neyle kurtulacak?” diye sordu. Allah’u Teala da: Her kim sabah akşam …. derse, azabımdan kurtulur.
Öğretilen tesbihat çok derin ve çok ta meşhurdur. ]“Sübhane’l ebediyyil ebed” diye başlar.
Şimdi kimse bunun bir vahiy olduğunu, okunanlarında bir ayet olduğunu iddia edemez. Bu bir ilhamdır.
Dolayısıyla her insan bu hitaba mazhar olabilir. Burada önemli olan nokta bunu kimin söylediğidir. Kalkıp ta bizim gibi gafil adamlar böyle bir şey söylese kimse umursamaz, umursamamalıdır da. Ancak İmam-ı Azam gibi iki rekatta Kur’an-ı Kerimi hatmeden müctehidler ve dünyanın her yerinden toplanıp gelen 400 âlimin müceddid ilan ettiği bir zat söylüyorsa itibar edilir.
EVRENESOĞLU HAKKINDA TEK SÖZ ETMEZKEN
Bildiğiniz gibi piyasada haşa peygamberim diye gezen bir adam var. O adam kendisine Allah’ın vahiy gönderdiğini, kendisinin resul olduğunu vs.. alenen ilan ediyor. İnsanları şirkle suçlamak için bahane arayanlara bakıyorsunuz bu adam hakkında tık yok. Neden? Çünkü o adamın tasavvufla işi yok.
Bu Vehhabi kafaların asıl derdi tarikatlardır. Çünkü İslamı tahrif emellerinin en büyük engeli hak tarikatlar, ehli sünnet mürşitlerdir. Bunun için ayetleri görmezden gelirler, yanlış tevil ederler, hadis-i şerifleri inkar ederler.. Vehhabi vakıflarından destek alan kişilerin işi de bu. Herkesin bir işi var malum!…
02 Ekim 2012

ALLAH, MAHMUD EFENDİYE VAHYETMİŞ!
Malumunuz Cübbeli Hoca’nın bir mektubunda Efendi hazretlerimizin: ]‘Ahmed! Senin hakkında evliyaullâha müracaat ettirdim. Fakat bu iş hepsini aşınca bizzat Allâh-u Te’âlâ tecelli buyurarak ‘Ahmed’i Bana bırakın, onun işlerini Ben hususi yönetiyorum, ona kimseyi dokundurmayın’ buyurdu
Sözünü nakletmesi Vehhabi kafaları kızdırmış. Başta Abdülaziz bayındır ve ekibi olmak üzere saldırıya geçmişler. Hani onlara göre biz tasavvuf ehli müşriğiz ya! (bir çok yerde bunu dile getiriyorlar) Bizi şirkle suçlayacaklar ya! Neymiş: “Mahmud Efendi’ye vahiy gelmiş”
Yani hem alay ediyorlar, hem de bizi tekfir etmeye çalışıyorlar.
Hani Peygamberimiz son peygamber ya, eğer bir kişi şuan Allah ile irtibatlı olduğunu iddia ediyorsa o peygamberlik iddiasında bulunmuş oluyor ve şirke düşüyor. Müşrik oluyor. Cehenneme yuvarlanıyor…
Onlara göre böyle!
ALLAH, ARIYA VAHYETTİ
Hani dedik ya bunlar bildiğinin cahili diye, bakın Kur’an-ı Kerim’de ne buyruluyor: “Rabbın bal arısına da şöyle vahyetti: dağlardan ve ağaçlardan ve kuracakları köşklerden göz göz evler edin” (Nahl 68)
“Hani annene ilham edilmesi gereken şeyleri ilham etmiştik:” (Taha 38)
Gördüğünüz gibi ilk ayette vahyedilen arı, diğer ayette ise Musa Aleyhisselam’ın annesi yani bir kadındır.
Dikkati çeken husus “vahyetmek” kelimesinin çok açık bir şekilde zikredilmesidir.
Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, Allahu Teala sadece Peygamberlere vahyetmiyor, her vahyedilen de Peygamber olmuyor.
İyi anladık mı?
“Allahu Teala sadece Peygamberlere vahyetmiyor, her vahyedilen de Peygamber olmuyor.”
Vehhabi kafalar bunu anlayamayacak kadar kalıplaştırılmıştır. Bildikleri halde inkar ediyorlar. Düşünün! Sitemizde rabıta, tevessül gibi konularda kaynakları ile düzinelerce delil sunuyoruz kalıplaşmış kafa halen: “Ancak Allah’tan yardım isteriz” ayeti var siz şirk koşuyorsunuz diyor. Bu adama daha ne anlatacaksınız ki?
ARIYA VAHYEDEN ALLAH (Celle Celaluhu)
Mahşerde toprak olacak bir hayvana Kur’an-ı Kerim gibi yüce bir kitapta ]“vahyettik” ifadesi ile ilham edilmesi gündeme geliyorsa Allah’ın yeryüzünde halife olarak yarattığı insana ilham etmesi çok mu yadırganacak bir meseledir?
Musa Aleyhisselam’ın annesine vahyedildiği yani diğer bir ifade ile ilham edildiği gibi.
Zaten Efendi hazretleri “bana Cebrail Aleyhisselam geldi” demiyor ki.. Allahu Teala tecelli buyurarak böyle bir müjdesinin olduğunu haber veriyor.
Mesela İmam-ı Azam da Allahu Teala’yı defalarca rüyada gördüğünü ifade ediyor. Reddü’l Muhtar’da şöyle geçiyor: İmam-ı Azam Efendimiz rüya aleminde Rabbini yüz kere gördü. Son gördüğünde, “Ya Rabbi! Kıyamet gününde kulların neyle kurtulacak?” diye sordu. Allah’u Teala da: Her kim sabah akşam …. derse, azabımdan kurtulur.
Öğretilen tesbihat çok derin ve çok ta meşhurdur. ]“Sübhane’l ebediyyil ebed” diye başlar.
Şimdi kimse bunun bir vahiy olduğunu, okunanlarında bir ayet olduğunu iddia edemez. Bu bir ilhamdır.
Dolayısıyla her insan bu hitaba mazhar olabilir. Burada önemli olan nokta bunu kimin söylediğidir. Kalkıp ta bizim gibi gafil adamlar böyle bir şey söylese kimse umursamaz, umursamamalıdır da. Ancak İmam-ı Azam gibi iki rekatta Kur’an-ı Kerimi hatmeden müctehidler ve dünyanın her yerinden toplanıp gelen 400 âlimin müceddid ilan ettiği bir zat söylüyorsa itibar edilir.
EVRENESOĞLU HAKKINDA TEK SÖZ ETMEZKEN
Bildiğiniz gibi piyasada haşa peygamberim diye gezen bir adam var. O adam kendisine Allah’ın vahiy gönderdiğini, kendisinin resul olduğunu vs.. alenen ilan ediyor. İnsanları şirkle suçlamak için bahane arayanlara bakıyorsunuz bu adam hakkında tık yok. Neden? Çünkü o adamın tasavvufla işi yok.
Bu Vehhabi kafaların asıl derdi tarikatlardır. Çünkü İslamı tahrif emellerinin en büyük engeli hak tarikatlar, ehli sünnet mürşitlerdir. Bunun için ayetleri görmezden gelirler, yanlış tevil ederler, hadis-i şerifleri inkar ederler.. Vehhabi vakıflarından destek alan kişilerin işi de bu. Herkesin bir işi var malum!…