Çevrimdışı
Suriye meselesinde kendimizi kandırmayalım ve insanları bilerek veya bilmeyerek kandıranlara karşı net tavır sergileyelim.
Bunu şimdi idrak etmemiz ileride olabilecek muhtemel hadiselerde bize bir ışık olacak ve safımızı daha net bir şekilde ortaya koymamızı sağlayacaktır.
Suriyede Savaşan Gurupların Yüzde 80'i Şeriatı istemekte ve bunun için savaşmaktadır. Geriye kalan kesim ise kafası karışık olan kesimdir. Burada bizi ilgilendiren kısım kafası karışık olan kesime karşı buradan tavır sergilemekten ziyada. Suriye üzerinden prim yapan ve meseleleri birbirine karıştıran insanlara karşı sevgi ve saygı beslememiz gerekliliğidir.
Biz bunlara itibar eder ve onların söylemlerini önemsersek ne kaybederiz sorusuna gelince; Kaybedeceğimiz şey basiretimiz ve olayları algılayamayışımız olurki, bu ilerde safımızı belirleme noktasında sorun yaşamamıza doğruyla yanlışı ayırt etmemize engel olur.
Allah bizi her zaman hakkı anlamada azimli ve haktan yana olmada sebatkar kılsın. Amin.
Malum Türkiyede Haksoz camiası, Adem özköse ve benzerleri ve entel bir takımın suriye meselesi üzerinde insanları yanlış yönlendirmeleri söz konusudur. Bu gibi kimseler akıl bulandıran hakla batılı birbirine karıştırmış guruplar ve insanlardır. İnsanları Suriye Cihadı üzerinden etkilemekte ve aşırı derecede farklı yönlere doğru iletmeye çalışmaktadırlar. Bunu bilerek veya bilmeyerek yapıyor olabilirler. Biz insanların kalplerini açıp niyetlerine bakamayız sadece yapmış oldukları amellere bakarak onların yanlış ve doğrularına kararlar verip buna göre tavır sergileyebiliriz.
Bununla ilgili bir kaç misal verecek olursak. Meselenin daha iyi anlaşılması için etkili olacaktır kanaatindeyim.
11 Kasım 2012’de Katar’ın başkenti Doha’da yapılan toplantıda Suriye muhalefet cephesinde yeni oluşturulan ve SUK’un da üzerinde bir yapı olarak beliren Suriye Muhalefeti ve Devrimci Güçler Konseyi’nin başkanlığına seçilen Şeyh Muaz el-Hatib’in yaptığı konuşma. ve Metin.
http://www.haksozhaber.net/muaz-el-hatibin-konusmasinin-tam-metni-33897h.htm
Bu şahsın kim olduğunu ve nasıl bir sürecten geçtiğini övücü açıklamalar eşliğinde Suriye Direnişinin sembolü olarak Gösterilen "Adem Özköse" tarafından yazılan yazı ise şudur.
Yukardaki konuşmayı ve Adem özkösenin yazısını siz değerli kardeşlerimin vicdanına bırakıyorum. Umarım Çelişkiler yumağını bir nebzede olsun görebiliriz.
Adem Özkösenin Yazısı.
"20 aydır Baas rejimine karşı özgürlük mücadelesi veren Suriye halkı sonunda liderini seçti. Devrimin lideri Suriye halkının büyük bir sevgi beslediği ünlü âlim, fikir ve mücadele adamı Muaz el Hatip. Muaz el Hatip sadece Suriye’de değil; İslam dünyasında da yakından tanınan bir isim. Şam’ın ileri gelen âlimlerinden rahmetli Ebul Farac el Hatip’in oğlu olan Muaz el Hatip, çocukluğundan itibaren ilim ortamlarında büyüdü.
Başta ünlü âlim Abdulkadir el Arnavuti olmak üzere birçok ilim adamından tefsir ve fıkıh usulü dersleri aldı. Muaz el Hatip ayrıca mühendislik fakültesinden de mezun oldu. Başta Emevi Camii olmak üzere Şam’ın mescidlerinde vaazlar veren Muaz el Hatip, vaazları nedeniyle birçok kez gözaltına alındı, soruşturmalar geçirdi. En sonunda da Baas yönetimi tıpkı babası Ebul Farac gibi Muaz el Hatip’in de camilerde vaaz vermesini yasakladı.
Suriye’deki devrim süreci başladığında da devrimcilerden yana tavır alan, gençlerle birlikte ilk defa sokaklara çıkan isimlerden biri Muaz el Hatip oldu. Gösterilerde yaptığı konuşmalarda bir taraftan Suriye devriminin İslami yönüne vurgu yaparken diğer taraftan da “ Biz sadece Sünniler için değil; bütün Suriyeliler için özgürlük istiyoruz.
Sünni, Alevi, Arap ve Kürt herkes için. Özgürlük, insanın doğuştan sahip olduğu bir haktır. Özgürlük, ne devlet başkanı ne de başka birisinin elindedir. Biz Baas tarafından yıllar önce çalınan özgürlüğümüzü geri almak, hakkımızı aramak için sokaklardayız” dedi. Muaz el Hatip gösterilerde yaptığı konuşmalar nedeniyle 4 kez gözaltına alındı. Baas’a bağlı istihbarat birimleri tarafından defalarca kez sorgulanmasına, tehdit edilmesine rağmen mücadelesinden vazgeçmedi. Kendisi gibi Şam’ın ileri gelen âlimlerinden olan kardeşleri Şeyh Mucir ve Şeyh Abdulkadir de devrimcilerden yana tavır aldılar. Yaptıkları konuşmalarda şehadet veya zafere kadar bu yoldan dönmeyeceklerini ilan ettiler.
En son Baas güçleri tarafından geçtiğimiz Nisan ayının 27’sinde gözaltına alınan Muaz el Hatip’ten günlerce haber alınamamıştı. Muaz el Hatip serbest bırakıldıktan sonra devrimci gençlerin yoğun ısrarları üzerine Şam’dan Mısır’a geçti. Kahire’ye geçtikten sonra bir taraftan siyasi alanda mücadelesini sürdürdü diğer taraftan da Suriye içinde devam eden silahlı direnişi destekledi. Muaz el hatip Şam’da, Halep’de, Humus’da Baas’a karşı mücadele eden gençlerin bir kısmının kendi öğrencileri olduğunu hiçbir zaman saklamadı.
Hatta özgürlük ve dinleri için başkaldıran öğrencileriyle gurur duyduğunu açıkça ilan etti. İslami anlayış olarak mutedil bir anlayışa sahip olan Muaz el Hatip, devrimcileri sürekli mücadele ederken İslami ve insani sınırların dışına çıkmamaları noktasında uyardı. Devrimci Şeyh; alçakgönüllü ahlakı, ilmi birikimi ve geniş ufku nedeniyle sadece Müslümanların değil; Suriyeli Hıristiyanların da sevgi ve muhabbetini kazandı.
Filistin konusunda son derece hassas olan Muaz el Hatip, Şam’da yaptığı konuşmalarda sık sık Müslümanların Kudüs’ü tekrar geri almak için ellerinden geleni yapmaları gerektiğini vurguluyordu. Suriye Ulusal Konseyi ve Ulusal Girişim Kurulu’nun tek bir çatı altında birleşmesiyle kurulan “Suriye Muhalefeti ve Devrimci Güçler Ulusal Konseyi’nin “ başına geçen Muaz el Hatip seçilir seçilmez ilk konuşmasında Suriye halkına birleşme çağrısı yaptı.
Ben de Muaz el Hatip’in Suriye halkının lideri seçilmesinin ardından bir çok Suriyeli arkadaşımı aradım. Görüştüğüm herkesin sesi çok mutlu geliyordu ve herkes istisnasız Muaz el Hatip’in Suriye halkını birleştireceğini söylüyordu. Suriye devrimi artık mütefekkir, alim ve mücadeleci bir lidere sahip. 20 aydır Baas’a karşı mücadele eden Suriye halkı ise artık daha bir umutlu, daha bir istekli…"
“Suriye Muhalefeti ve Devrimci Güçler Ulusal Konseyi’nin Başında olan Şahsın ve Kurumun Muaz el Hatip'e Karşı yapılan bildiri ve red ediş ise Suriyede Gerek Malları ve Gerekse Canları ile Allah'ın kelimesi yükselsin Allah'ın dini Hakim olsun diye savaşan kardeşlerimizin Bildirisini sizlere sunacağım."
İlgili haber ise şu şekildedir;
Suriye'de İslami direniş cepheleri ortak karar aldı
Halep'te direnen Nusret Cephesi, Ahrar el Şam, Liva el Tevhid ve diğer direnişçi gruplar, yeni kurulan Suriye Muhalefet Koalisyonu'nu tanımadıklarını açıkladılar. Amaçlarının İslami esaslara dayalı bir devlet kurmak olduğunu bildirdiler.
Suriye'de Beşar Esed'e karşı savaşan muhalifler ortak bir açıklama yaparak Suriye Muhalefet Koalisyonu adlı yeni oluşumu reddetti.Açıklamada Nusret Cephesi, Ahraru’ş Şam Tugayları, Livau’t Tevhid, Ahrar Suriye, El Fecr El İslamiyye grupları başta olmak üzere pek çok başka direnişçi grubun adı yer alıyor.
Açıklamada şöyle deniyor: ‘Ulusal koalisyon adı verilen komplo planını reddettiğimizi ilan ediyoruz. Bununla birlikte adil bir İslam devleti kurulması, gerek koalisyonlar gerek konseyler, hangi kesimden olursa olsun dayatılan her türlü harici projenin reddedilmesi üzerinde ittifak sağlanmıştır. Başarı Allah’tandır.’
Açıklamanın okunmasından sonra salondakiler hep beraber tekbir getirdi.
İlgili Video;
İlgili Haber; https://www.islam-tr.org/guncel-haberler/40583-allahu-ekber-suriyede-nusret-cephesi-ahrarus-sam-liva-el-tevhid-ve-diger-gruplar-islami-forum-islami-bilgiler-devleti-kurmak-istedikleri-konusunda-ortak-karar-aldi.html
İşte bu şahısların daha çok ilgili haberlerine bakıp insanları nasıl yönlendirdiklerini daha net bir şekilde görebilirsiniz.
Değerli kardeşlerim Biz İman eden kimselere olarak "Savaş Özgürlük Barış" Gibi çığlıklar atan kimseleri dinlemekten ziyade.
Allah'ın dini Hakim olsun Taguti düzenler yıkılsın ve Allah'ın Şeriatı hakim olsun diyen kimselerle her ne olursa olsun aynı safda durmak mecburiyetindeyiz.
Bu gibi kimselere prim verip onları değerli kimseler kılmakta bizleri zannımca bir vebal altına sokar diye düşünüyorum.
Allah azze ve celleden Bu kimselerede hakkı görmeyi ve hakkın yanında net bir şekilde durmayı nasip etmesinide isteriz.
Önemli not: Başka Haber sitelerinde bu Halep bildirisinin sadece nusret cephesi tarafından verildiği Ahraru Şam, Fecrul islam, Live et Tevhid ve diğer gurupların destek vermediği yönünde yalan haberler çıkmıştırki bu yalan ve iftiradan başka bir şey değildir.
Zaten bildiri ve bildiriyi okurken duran şahıslar ortadadır. Sadece görmek istemeyenler görmezler.
Allah azze ve celle Kendi kelimesi için savaşan kimselere sabır versin Ayaklarını sabit kılsın. Kendi yolunda savaşanların yardımcısı Allah'tır, Zalimlerin ve destekçilerinin yardımcısı ise şeytanlardır.
Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.
Bunu şimdi idrak etmemiz ileride olabilecek muhtemel hadiselerde bize bir ışık olacak ve safımızı daha net bir şekilde ortaya koymamızı sağlayacaktır.
Suriyede Savaşan Gurupların Yüzde 80'i Şeriatı istemekte ve bunun için savaşmaktadır. Geriye kalan kesim ise kafası karışık olan kesimdir. Burada bizi ilgilendiren kısım kafası karışık olan kesime karşı buradan tavır sergilemekten ziyada. Suriye üzerinden prim yapan ve meseleleri birbirine karıştıran insanlara karşı sevgi ve saygı beslememiz gerekliliğidir.
Biz bunlara itibar eder ve onların söylemlerini önemsersek ne kaybederiz sorusuna gelince; Kaybedeceğimiz şey basiretimiz ve olayları algılayamayışımız olurki, bu ilerde safımızı belirleme noktasında sorun yaşamamıza doğruyla yanlışı ayırt etmemize engel olur.
Allah bizi her zaman hakkı anlamada azimli ve haktan yana olmada sebatkar kılsın. Amin.
Malum Türkiyede Haksoz camiası, Adem özköse ve benzerleri ve entel bir takımın suriye meselesi üzerinde insanları yanlış yönlendirmeleri söz konusudur. Bu gibi kimseler akıl bulandıran hakla batılı birbirine karıştırmış guruplar ve insanlardır. İnsanları Suriye Cihadı üzerinden etkilemekte ve aşırı derecede farklı yönlere doğru iletmeye çalışmaktadırlar. Bunu bilerek veya bilmeyerek yapıyor olabilirler. Biz insanların kalplerini açıp niyetlerine bakamayız sadece yapmış oldukları amellere bakarak onların yanlış ve doğrularına kararlar verip buna göre tavır sergileyebiliriz.
Bununla ilgili bir kaç misal verecek olursak. Meselenin daha iyi anlaşılması için etkili olacaktır kanaatindeyim.
11 Kasım 2012’de Katar’ın başkenti Doha’da yapılan toplantıda Suriye muhalefet cephesinde yeni oluşturulan ve SUK’un da üzerinde bir yapı olarak beliren Suriye Muhalefeti ve Devrimci Güçler Konseyi’nin başkanlığına seçilen Şeyh Muaz el-Hatib’in yaptığı konuşma. ve Metin.
http://www.haksozhaber.net/muaz-el-hatibin-konusmasinin-tam-metni-33897h.htm
Bu şahsın kim olduğunu ve nasıl bir sürecten geçtiğini övücü açıklamalar eşliğinde Suriye Direnişinin sembolü olarak Gösterilen "Adem Özköse" tarafından yazılan yazı ise şudur.
Yukardaki konuşmayı ve Adem özkösenin yazısını siz değerli kardeşlerimin vicdanına bırakıyorum. Umarım Çelişkiler yumağını bir nebzede olsun görebiliriz.
Adem Özkösenin Yazısı.
"20 aydır Baas rejimine karşı özgürlük mücadelesi veren Suriye halkı sonunda liderini seçti. Devrimin lideri Suriye halkının büyük bir sevgi beslediği ünlü âlim, fikir ve mücadele adamı Muaz el Hatip. Muaz el Hatip sadece Suriye’de değil; İslam dünyasında da yakından tanınan bir isim. Şam’ın ileri gelen âlimlerinden rahmetli Ebul Farac el Hatip’in oğlu olan Muaz el Hatip, çocukluğundan itibaren ilim ortamlarında büyüdü.
Başta ünlü âlim Abdulkadir el Arnavuti olmak üzere birçok ilim adamından tefsir ve fıkıh usulü dersleri aldı. Muaz el Hatip ayrıca mühendislik fakültesinden de mezun oldu. Başta Emevi Camii olmak üzere Şam’ın mescidlerinde vaazlar veren Muaz el Hatip, vaazları nedeniyle birçok kez gözaltına alındı, soruşturmalar geçirdi. En sonunda da Baas yönetimi tıpkı babası Ebul Farac gibi Muaz el Hatip’in de camilerde vaaz vermesini yasakladı.
Suriye’deki devrim süreci başladığında da devrimcilerden yana tavır alan, gençlerle birlikte ilk defa sokaklara çıkan isimlerden biri Muaz el Hatip oldu. Gösterilerde yaptığı konuşmalarda bir taraftan Suriye devriminin İslami yönüne vurgu yaparken diğer taraftan da “ Biz sadece Sünniler için değil; bütün Suriyeliler için özgürlük istiyoruz.
Sünni, Alevi, Arap ve Kürt herkes için. Özgürlük, insanın doğuştan sahip olduğu bir haktır. Özgürlük, ne devlet başkanı ne de başka birisinin elindedir. Biz Baas tarafından yıllar önce çalınan özgürlüğümüzü geri almak, hakkımızı aramak için sokaklardayız” dedi. Muaz el Hatip gösterilerde yaptığı konuşmalar nedeniyle 4 kez gözaltına alındı. Baas’a bağlı istihbarat birimleri tarafından defalarca kez sorgulanmasına, tehdit edilmesine rağmen mücadelesinden vazgeçmedi. Kendisi gibi Şam’ın ileri gelen âlimlerinden olan kardeşleri Şeyh Mucir ve Şeyh Abdulkadir de devrimcilerden yana tavır aldılar. Yaptıkları konuşmalarda şehadet veya zafere kadar bu yoldan dönmeyeceklerini ilan ettiler.
En son Baas güçleri tarafından geçtiğimiz Nisan ayının 27’sinde gözaltına alınan Muaz el Hatip’ten günlerce haber alınamamıştı. Muaz el Hatip serbest bırakıldıktan sonra devrimci gençlerin yoğun ısrarları üzerine Şam’dan Mısır’a geçti. Kahire’ye geçtikten sonra bir taraftan siyasi alanda mücadelesini sürdürdü diğer taraftan da Suriye içinde devam eden silahlı direnişi destekledi. Muaz el hatip Şam’da, Halep’de, Humus’da Baas’a karşı mücadele eden gençlerin bir kısmının kendi öğrencileri olduğunu hiçbir zaman saklamadı.
Hatta özgürlük ve dinleri için başkaldıran öğrencileriyle gurur duyduğunu açıkça ilan etti. İslami anlayış olarak mutedil bir anlayışa sahip olan Muaz el Hatip, devrimcileri sürekli mücadele ederken İslami ve insani sınırların dışına çıkmamaları noktasında uyardı. Devrimci Şeyh; alçakgönüllü ahlakı, ilmi birikimi ve geniş ufku nedeniyle sadece Müslümanların değil; Suriyeli Hıristiyanların da sevgi ve muhabbetini kazandı.
Filistin konusunda son derece hassas olan Muaz el Hatip, Şam’da yaptığı konuşmalarda sık sık Müslümanların Kudüs’ü tekrar geri almak için ellerinden geleni yapmaları gerektiğini vurguluyordu. Suriye Ulusal Konseyi ve Ulusal Girişim Kurulu’nun tek bir çatı altında birleşmesiyle kurulan “Suriye Muhalefeti ve Devrimci Güçler Ulusal Konseyi’nin “ başına geçen Muaz el Hatip seçilir seçilmez ilk konuşmasında Suriye halkına birleşme çağrısı yaptı.
Ben de Muaz el Hatip’in Suriye halkının lideri seçilmesinin ardından bir çok Suriyeli arkadaşımı aradım. Görüştüğüm herkesin sesi çok mutlu geliyordu ve herkes istisnasız Muaz el Hatip’in Suriye halkını birleştireceğini söylüyordu. Suriye devrimi artık mütefekkir, alim ve mücadeleci bir lidere sahip. 20 aydır Baas’a karşı mücadele eden Suriye halkı ise artık daha bir umutlu, daha bir istekli…"
“Suriye Muhalefeti ve Devrimci Güçler Ulusal Konseyi’nin Başında olan Şahsın ve Kurumun Muaz el Hatip'e Karşı yapılan bildiri ve red ediş ise Suriyede Gerek Malları ve Gerekse Canları ile Allah'ın kelimesi yükselsin Allah'ın dini Hakim olsun diye savaşan kardeşlerimizin Bildirisini sizlere sunacağım."
İlgili haber ise şu şekildedir;
Suriye'de İslami direniş cepheleri ortak karar aldı
Halep'te direnen Nusret Cephesi, Ahrar el Şam, Liva el Tevhid ve diğer direnişçi gruplar, yeni kurulan Suriye Muhalefet Koalisyonu'nu tanımadıklarını açıkladılar. Amaçlarının İslami esaslara dayalı bir devlet kurmak olduğunu bildirdiler.
Suriye'de Beşar Esed'e karşı savaşan muhalifler ortak bir açıklama yaparak Suriye Muhalefet Koalisyonu adlı yeni oluşumu reddetti.Açıklamada Nusret Cephesi, Ahraru’ş Şam Tugayları, Livau’t Tevhid, Ahrar Suriye, El Fecr El İslamiyye grupları başta olmak üzere pek çok başka direnişçi grubun adı yer alıyor.
Açıklamada şöyle deniyor: ‘Ulusal koalisyon adı verilen komplo planını reddettiğimizi ilan ediyoruz. Bununla birlikte adil bir İslam devleti kurulması, gerek koalisyonlar gerek konseyler, hangi kesimden olursa olsun dayatılan her türlü harici projenin reddedilmesi üzerinde ittifak sağlanmıştır. Başarı Allah’tandır.’
Açıklamanın okunmasından sonra salondakiler hep beraber tekbir getirdi.
İlgili Video;
İlgili Haber; https://www.islam-tr.org/guncel-haberler/40583-allahu-ekber-suriyede-nusret-cephesi-ahrarus-sam-liva-el-tevhid-ve-diger-gruplar-islami-forum-islami-bilgiler-devleti-kurmak-istedikleri-konusunda-ortak-karar-aldi.html
İşte bu şahısların daha çok ilgili haberlerine bakıp insanları nasıl yönlendirdiklerini daha net bir şekilde görebilirsiniz.
Değerli kardeşlerim Biz İman eden kimselere olarak "Savaş Özgürlük Barış" Gibi çığlıklar atan kimseleri dinlemekten ziyade.
Allah'ın dini Hakim olsun Taguti düzenler yıkılsın ve Allah'ın Şeriatı hakim olsun diyen kimselerle her ne olursa olsun aynı safda durmak mecburiyetindeyiz.
Bu gibi kimselere prim verip onları değerli kimseler kılmakta bizleri zannımca bir vebal altına sokar diye düşünüyorum.
Allah azze ve celleden Bu kimselerede hakkı görmeyi ve hakkın yanında net bir şekilde durmayı nasip etmesinide isteriz.
Önemli not: Başka Haber sitelerinde bu Halep bildirisinin sadece nusret cephesi tarafından verildiği Ahraru Şam, Fecrul islam, Live et Tevhid ve diğer gurupların destek vermediği yönünde yalan haberler çıkmıştırki bu yalan ve iftiradan başka bir şey değildir.
Zaten bildiri ve bildiriyi okurken duran şahıslar ortadadır. Sadece görmek istemeyenler görmezler.
Allah azze ve celle Kendi kelimesi için savaşan kimselere sabır versin Ayaklarını sabit kılsın. Kendi yolunda savaşanların yardımcısı Allah'tır, Zalimlerin ve destekçilerinin yardımcısı ise şeytanlardır.
Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.
