Şeyh Abdullah el-Muhaysinî’nin soruları cevapladığı “Şam’da Bu Hafta” programının 45. bölümü Türkiye halkına yönelik kısım:
Videonun metni:
Türk halkının tümüyle Suriye’deki durumla ve Suriye halkıyla birlikte duruşuna şahitlik ediyoruz. Ancak bazı Türkler kendilerinin Suriyeli mültecilerden memnuniyetsilik duyuyorlar. Bazıları Suriyelilerin Türkiye halkının işilerini kaptığını düşünüyor.
Evet bu soruyu nasıl yöneltiyorsun? Bu konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Türkiye’deki kardeşlerimizle ilgili. Şimdi sen dedin ki “Türk halkı”. Kardeşlerimiz “Türkiye Halkı” denilmesinden hoşlanıyorlar. Çünkü “Türk Halkı” dediğiniz zaman sadece Türklere hitap etmiş oluyorsunuz. Biz ise Türkiye halkının tamamına hitap ediyoruz. Türkiye halkı, devrimin yanında güçlü ve şerefli bir şekilde duran kahraman Kürt’lerden de oluşuyor. Ve onları PKK temsil etmiyor. Kürtler şu an Hama ve Halep savaşlarındalar. Ben onlarla beraber bulundum. Ve gerçekten Kürtler Ehl-i Sünnet’in aslındandırlar. Ve Türkiye’nin farklı unsurlarına da, yâni Türküyle, Kürtüyle, Türkiye halkının tamamına hitap ediyoruz ve diyoruz ki: “Şam’daki kardeşlerinizin yanında yer almanızı Allah boşa çıkarmayacaktır.”
Ve Peygamber s.a.v. buyurur ki: “Kim bir kardeşinin bir sıkıntısını giderirse, Allah da kıyamet günü onu bir sıkıntısından kurtarır.” [Buhârî, Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî] İşte bu yüzden kardeşleriyle birlikte duran bu mübarek, güzel halka diyorum ki: “Ey Türkiye’deki kardeşlerimiz, ya da aziz Türkiye milleti, şunu bilin ki Suiye’deki kardeşlerinizle birlikte duruşunuzu Allah boşa çıkarmayacaktır.”
Nebi sav buyurdu ki: “Kim bir müslümanın namusuna zarar geldiği veya hürmetinin çiğnendiği bir yerde yardım ederse Allah da kıyamet günü ona yardım eder.” Kıyamet günü, insanların korkar halde beklediği gündür. Ve her insan bir haseneyi dahi temenni eder. İnsanların birbirinden kaçtığı o dehşetli günde, bu güzel halk gelecek, ve Allah diyecek ki: “Suriye’deki kardeşine yardım ettin.
Bugün de ben kıyamet gününün zorluğunu sana azaltıyorum ve seni cennetime koyuyorum.” Peygamber s.a.v. buyurdu ki: “Yaratılmış olanlar Allah’ın gözetimi altındadırlar (iyalidirler) yaratılmışların da en hayırlısı gözetimi altında olanlara en faydalı olanlardır.” İnsanlara yararın dokunduğu zaman Allah subhâne ve teâla seni sever. Allah’a yarattıklarının en sevimlileri faydalı olanlardır. Allah’tan niyaz ederiz ki sizi korusun.
Ve senin sorduğun soruya gelirsek Ebu Ömer, bazı Türk kardeşlerimizin kendisini sıkıntıda hissederek: “Mülteciler geldiler ve Türkiye halkının işlerini kaptılar.” Diyorum ki bu söz, dünyalık bir hesap sözüdür. Yanlışsam düzelt, mesele kardeşlerim, ‘filan falancanın işini aldı meselesi’ değil. Rızkı veren kimdir? Allah! Allah subhânehu ve teâla. “Muhakkak ki Allah; O, rızık verendir, güç, kuvvet sahibidir.” [Zâriyat 58] Rezzak olan Allah’tır. Kardeşlerinizin gelmesiyle rızkınızın azaldığını mı sanıyorsunuz? Hayır. Rızkı veren Allah subhâne ve teâla’dır. Seneler önce Türkiye nasıldı ve şimdi nasıl? Yaşamı kalitesi yükseldi, rızkı arttı ve durumları iyileşti. Bu hali güzelleştiren kimdir? Allah’tır.
Ey kardeşlerim hatta dünyevi olarak hesap edin. Dünya nazarıyla bakalım. Eğer Türkiye’de darbe başarılı olsaydı, insanlara ne olacaktı? İşleri güçleri gidecekti, insanlar büyük bir yıkıma uğrayacaktı. Darbeyi başarısız kılan kimdir? Allah subhâne ve teâla. Darbeciler uçaklarla ve her şeyle çıktılar. Böylece Allah subhâne ve teâla, onları başarısız kıldı. Türkiye’nin baştaki adamlarını öldürmek istiyorlardı ve birçok olay… Allah planlarını boşa çıkardı. Niçin? İyilikler belalara engel olur . İşte bu yüzden hatta dünyalık baksan dahi Allah subhâne ve teâla seni güven üzere sâbit kılmıştır.
Doğrula beni, eğer Suriye’deki kardeşlerinize olan yardımınız artarsa, Allah’ın da size olan rızkı artacaktır. Ve Allah;’ın size olan sevgisi artacaktır. Ve Allah’ın sizi memleketinizde güven içinde koruması artacaktır. Allah sizi korusun ve Allah, sizden ve bizden kabul buyursun. Allah sizi tüm hayırlarla mükâfatlandırsın. Bu münasebetle Türklere: “Sizleri seviyoruz ve Allah, Şam[‘a yardımlarınızdan] ötürü sizleri hayırla mükâfatlandırsın.
Hatta bü yüzden sürekli bu programda onlara da hitap etmeye çalışıyoruz. Gerçekten Türkiye’deki kardeşlerimizin duruşu, şerefli bir duruştur. Diğer devletlerin duruşlarına bakacak olursak, hatta halkalar nazarında dahi hiç kimse, Türkiye’deki kardeşlerimizin devrimin yanında duruşu gibi bir duruş sergilemedi. Ve en çok kişi Türkiye’de kalıyor. Aynı şekilde en çok mülteci Türkiye’de kalıyor vediğer şeyler.
Ve bizimle olan kadroda da bazı Türk kardeşler var. Allah onları hayırla mükâfatlandırsın.
Muhaysını TR
Ummetı ıslam
Türk halkının tümüyle Suriye’deki durumla ve Suriye halkıyla birlikte duruşuna şahitlik ediyoruz. Ancak bazı Türkler kendilerinin Suriyeli mültecilerden memnuniyetsilik duyuyorlar. Bazıları Suriyelilerin Türkiye halkının işilerini kaptığını düşünüyor.
Evet bu soruyu nasıl yöneltiyorsun? Bu konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Türkiye’deki kardeşlerimizle ilgili. Şimdi sen dedin ki “Türk halkı”. Kardeşlerimiz “Türkiye Halkı” denilmesinden hoşlanıyorlar. Çünkü “Türk Halkı” dediğiniz zaman sadece Türklere hitap etmiş oluyorsunuz. Biz ise Türkiye halkının tamamına hitap ediyoruz. Türkiye halkı, devrimin yanında güçlü ve şerefli bir şekilde duran kahraman Kürt’lerden de oluşuyor. Ve onları PKK temsil etmiyor. Kürtler şu an Hama ve Halep savaşlarındalar. Ben onlarla beraber bulundum. Ve gerçekten Kürtler Ehl-i Sünnet’in aslındandırlar. Ve Türkiye’nin farklı unsurlarına da, yâni Türküyle, Kürtüyle, Türkiye halkının tamamına hitap ediyoruz ve diyoruz ki: “Şam’daki kardeşlerinizin yanında yer almanızı Allah boşa çıkarmayacaktır.”
Ve Peygamber s.a.v. buyurur ki: “Kim bir kardeşinin bir sıkıntısını giderirse, Allah da kıyamet günü onu bir sıkıntısından kurtarır.” [Buhârî, Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî] İşte bu yüzden kardeşleriyle birlikte duran bu mübarek, güzel halka diyorum ki: “Ey Türkiye’deki kardeşlerimiz, ya da aziz Türkiye milleti, şunu bilin ki Suiye’deki kardeşlerinizle birlikte duruşunuzu Allah boşa çıkarmayacaktır.”
Nebi sav buyurdu ki: “Kim bir müslümanın namusuna zarar geldiği veya hürmetinin çiğnendiği bir yerde yardım ederse Allah da kıyamet günü ona yardım eder.” Kıyamet günü, insanların korkar halde beklediği gündür. Ve her insan bir haseneyi dahi temenni eder. İnsanların birbirinden kaçtığı o dehşetli günde, bu güzel halk gelecek, ve Allah diyecek ki: “Suriye’deki kardeşine yardım ettin.
Bugün de ben kıyamet gününün zorluğunu sana azaltıyorum ve seni cennetime koyuyorum.” Peygamber s.a.v. buyurdu ki: “Yaratılmış olanlar Allah’ın gözetimi altındadırlar (iyalidirler) yaratılmışların da en hayırlısı gözetimi altında olanlara en faydalı olanlardır.” İnsanlara yararın dokunduğu zaman Allah subhâne ve teâla seni sever. Allah’a yarattıklarının en sevimlileri faydalı olanlardır. Allah’tan niyaz ederiz ki sizi korusun.
Ve senin sorduğun soruya gelirsek Ebu Ömer, bazı Türk kardeşlerimizin kendisini sıkıntıda hissederek: “Mülteciler geldiler ve Türkiye halkının işlerini kaptılar.” Diyorum ki bu söz, dünyalık bir hesap sözüdür. Yanlışsam düzelt, mesele kardeşlerim, ‘filan falancanın işini aldı meselesi’ değil. Rızkı veren kimdir? Allah! Allah subhânehu ve teâla. “Muhakkak ki Allah; O, rızık verendir, güç, kuvvet sahibidir.” [Zâriyat 58] Rezzak olan Allah’tır. Kardeşlerinizin gelmesiyle rızkınızın azaldığını mı sanıyorsunuz? Hayır. Rızkı veren Allah subhâne ve teâla’dır. Seneler önce Türkiye nasıldı ve şimdi nasıl? Yaşamı kalitesi yükseldi, rızkı arttı ve durumları iyileşti. Bu hali güzelleştiren kimdir? Allah’tır.
Ey kardeşlerim hatta dünyevi olarak hesap edin. Dünya nazarıyla bakalım. Eğer Türkiye’de darbe başarılı olsaydı, insanlara ne olacaktı? İşleri güçleri gidecekti, insanlar büyük bir yıkıma uğrayacaktı. Darbeyi başarısız kılan kimdir? Allah subhâne ve teâla. Darbeciler uçaklarla ve her şeyle çıktılar. Böylece Allah subhâne ve teâla, onları başarısız kıldı. Türkiye’nin baştaki adamlarını öldürmek istiyorlardı ve birçok olay… Allah planlarını boşa çıkardı. Niçin? İyilikler belalara engel olur . İşte bu yüzden hatta dünyalık baksan dahi Allah subhâne ve teâla seni güven üzere sâbit kılmıştır.
Doğrula beni, eğer Suriye’deki kardeşlerinize olan yardımınız artarsa, Allah’ın da size olan rızkı artacaktır. Ve Allah;’ın size olan sevgisi artacaktır. Ve Allah’ın sizi memleketinizde güven içinde koruması artacaktır. Allah sizi korusun ve Allah, sizden ve bizden kabul buyursun. Allah sizi tüm hayırlarla mükâfatlandırsın. Bu münasebetle Türklere: “Sizleri seviyoruz ve Allah, Şam[‘a yardımlarınızdan] ötürü sizleri hayırla mükâfatlandırsın.
Hatta bü yüzden sürekli bu programda onlara da hitap etmeye çalışıyoruz. Gerçekten Türkiye’deki kardeşlerimizin duruşu, şerefli bir duruştur. Diğer devletlerin duruşlarına bakacak olursak, hatta halkalar nazarında dahi hiç kimse, Türkiye’deki kardeşlerimizin devrimin yanında duruşu gibi bir duruş sergilemedi. Ve en çok kişi Türkiye’de kalıyor. Aynı şekilde en çok mülteci Türkiye’de kalıyor vediğer şeyler.
Ve bizimle olan kadroda da bazı Türk kardeşler var. Allah onları hayırla mükâfatlandırsın.
Muhaysını TR
Ummetı ıslam