E
Çevrimdışı
Suskunluğumuz Utancımızdır…
“ Rabbleri onlara şu karşılığı verdi: “Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun, günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir mükafat olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mükafatın en güzeli Allah katındadır.”
Ali – Imran / 195
İslam öncesi hemen hemen tüm toplumlarda aşağı bir insan türü olarak değer gören, İslamiyet’le beraber gerçek değerine kavuşan; Kadını anlatmak zor. Güzeller güzeline sevdirilen, Saliha olunca en hayırlı kabul edilen, Ana olunca da Cennet ayaklarının altına Serilen kadın…
Kadını anlatmak zor olduğu gibi; Savaşta, bombaların altında, çaresizliğin girdabında çırpınan bir kadını anlatmak daha da zordur. Mücahide olmak Gazze’de Tel örgülerle çevrili bir Ambargonun kuşatılmışlığı içinde…
Küçük taşların tanklara fırlatıldığı adaletsiz bir savaşta, evlatlarının şahadetini yudumlayan gözü yaşlı bir ana olmak Filistin’de. Anaların ağıtlarına kulak tıkayan, görmüyorum, duymuyorum, bilmiyorum dercesine Maymunlaşan küfür düzen ve kuruluşlarının insafında insanlığın ayaklar altına serilişi… Gaflet uykusuna dalmadan uyanmalı, etrafımız sarılmadan, esir olmadan; iman ve sabır kılıcını ile kuşanmalıyız. Yollara düşmeli korkmadan, kurban olmalıyız; Hakka ve davaya adanacak, fetihler omuzlayacak mücahitleri büyütmeliyiz göğsümüzde, dirilmiş yüreklerle. Çok geç olmadan!..
Evet Mücahide olmak bombaların sağanak bir yağmur misali bırakıldığı Afganistan da ve Kafkaslar’ da…
Gözler gökyüzüne yönelmiş, bırakılacak bir bombanın nereye düşeceğinin düşüncesinde, uçağın çıkardığı uğultuya kulak kesilmek…
Canını ne pahasına olursa olsun feda etmek…
İşte Mücahide bacım bu dava basit bir dava değil, canımızı feda etmeliyiz, İsmailce bu hakk kervanına. Kimi zaman takva, iffet ve namusun, kimi zaman özgürlüklerin, kimi zaman yeni umutların, yeni hedeflerin aydınlatıcısı, hatırlatıcısı ve uygulayıcısı olan birer mücahideler yetişmelidir.
Mana ve , berrak düşünceleri, üretken kişilği ile mücadelenin vazgeçilmez bir mücahideleri olmalıdırlar… Bu tevhid davasında İslam bayraktarlığını yapmış o muhteşem hanımlar farklı özelliklerini ve yeteneklerini sunmuşlardır:
Tevhide icabette ilk inanma şerefine ulaşan Hz. Hatice ve O’nun desteği,
Hz. Aişenin sevgileri, zekası, teslimiyeti ve efendimize olan bağlılıkları ,
Hz. Fatıma’nın cesareti temizliği edebi, Hz. Zeynep’in yezidin sarayındaki unutulmaz konuşması,Bir kafiri öldürecek cesarete sahip efendimizin mübarek halası Hz. Safiye, Hicrette hayatını hamilelik sıkıntılarını hiçleyerek vefanın ve fedakarlığın unutulmaz örneğini veren
Hz. EsmaBinti Ebubekir,Ebu Leheb’e saldırarak onu döven Ümmü Fadl,
Kadınların örnek hatibi güzel ve anlamlı konuşmasıyla Esma binti Yezid,
Hz. Ömer’i Ömer yapan, O’nun Müslüman oluşuna zemin hazırlayan örnek ve korkusuz bir kızkardeş olarak Fatıma Binti Hattab,Yaşadığı işkencelere rağmen inancından dönmeyen İslam’ın ilk şehid hanımı
Hz. Sümeyye Allahu- Akbar veiıllahil hamd.
Efendimize olan sevgisinden dolayı dört şehidini unutacak kadar efendimizi seven Hz. Tematur Binti Amr, Cihad meydanlarındaki özelliği ile Hz. Ümeyye Binti Kays , Ebu Cehil gibi bir kızıl kafire onurla meydan okuyan köle Hz. Zinnire ve daha niceleri… Ve asrımızın Şühedaları Havva Barayev ve Nord-Ost fedailerine…
Bu yazı Elif Medya Enformasyon Grubu tarafından hazırlanmıştır.
Bu davanın sevgili, sebatkâr ve azimkâr askerlerine ve Allahın izniyle onların adımlarını izleyen adı bilinmeyen nicelerine…
Elif Medya
27/09/1430
17/09/2009
“ Rabbleri onlara şu karşılığı verdi: “Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun, günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir mükafat olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mükafatın en güzeli Allah katındadır.”
Ali – Imran / 195
İslam öncesi hemen hemen tüm toplumlarda aşağı bir insan türü olarak değer gören, İslamiyet’le beraber gerçek değerine kavuşan; Kadını anlatmak zor. Güzeller güzeline sevdirilen, Saliha olunca en hayırlı kabul edilen, Ana olunca da Cennet ayaklarının altına Serilen kadın…
Kadını anlatmak zor olduğu gibi; Savaşta, bombaların altında, çaresizliğin girdabında çırpınan bir kadını anlatmak daha da zordur. Mücahide olmak Gazze’de Tel örgülerle çevrili bir Ambargonun kuşatılmışlığı içinde…
Küçük taşların tanklara fırlatıldığı adaletsiz bir savaşta, evlatlarının şahadetini yudumlayan gözü yaşlı bir ana olmak Filistin’de. Anaların ağıtlarına kulak tıkayan, görmüyorum, duymuyorum, bilmiyorum dercesine Maymunlaşan küfür düzen ve kuruluşlarının insafında insanlığın ayaklar altına serilişi… Gaflet uykusuna dalmadan uyanmalı, etrafımız sarılmadan, esir olmadan; iman ve sabır kılıcını ile kuşanmalıyız. Yollara düşmeli korkmadan, kurban olmalıyız; Hakka ve davaya adanacak, fetihler omuzlayacak mücahitleri büyütmeliyiz göğsümüzde, dirilmiş yüreklerle. Çok geç olmadan!..
Evet Mücahide olmak bombaların sağanak bir yağmur misali bırakıldığı Afganistan da ve Kafkaslar’ da…
Gözler gökyüzüne yönelmiş, bırakılacak bir bombanın nereye düşeceğinin düşüncesinde, uçağın çıkardığı uğultuya kulak kesilmek…
Canını ne pahasına olursa olsun feda etmek…
İşte Mücahide bacım bu dava basit bir dava değil, canımızı feda etmeliyiz, İsmailce bu hakk kervanına. Kimi zaman takva, iffet ve namusun, kimi zaman özgürlüklerin, kimi zaman yeni umutların, yeni hedeflerin aydınlatıcısı, hatırlatıcısı ve uygulayıcısı olan birer mücahideler yetişmelidir.
Mana ve , berrak düşünceleri, üretken kişilği ile mücadelenin vazgeçilmez bir mücahideleri olmalıdırlar… Bu tevhid davasında İslam bayraktarlığını yapmış o muhteşem hanımlar farklı özelliklerini ve yeteneklerini sunmuşlardır:
Tevhide icabette ilk inanma şerefine ulaşan Hz. Hatice ve O’nun desteği,
Hz. Aişenin sevgileri, zekası, teslimiyeti ve efendimize olan bağlılıkları ,
Hz. Fatıma’nın cesareti temizliği edebi, Hz. Zeynep’in yezidin sarayındaki unutulmaz konuşması,Bir kafiri öldürecek cesarete sahip efendimizin mübarek halası Hz. Safiye, Hicrette hayatını hamilelik sıkıntılarını hiçleyerek vefanın ve fedakarlığın unutulmaz örneğini veren
Hz. EsmaBinti Ebubekir,Ebu Leheb’e saldırarak onu döven Ümmü Fadl,
Kadınların örnek hatibi güzel ve anlamlı konuşmasıyla Esma binti Yezid,
Hz. Ömer’i Ömer yapan, O’nun Müslüman oluşuna zemin hazırlayan örnek ve korkusuz bir kızkardeş olarak Fatıma Binti Hattab,Yaşadığı işkencelere rağmen inancından dönmeyen İslam’ın ilk şehid hanımı
Hz. Sümeyye Allahu- Akbar veiıllahil hamd.
Efendimize olan sevgisinden dolayı dört şehidini unutacak kadar efendimizi seven Hz. Tematur Binti Amr, Cihad meydanlarındaki özelliği ile Hz. Ümeyye Binti Kays , Ebu Cehil gibi bir kızıl kafire onurla meydan okuyan köle Hz. Zinnire ve daha niceleri… Ve asrımızın Şühedaları Havva Barayev ve Nord-Ost fedailerine…
Bu yazı Elif Medya Enformasyon Grubu tarafından hazırlanmıştır.
Bu davanın sevgili, sebatkâr ve azimkâr askerlerine ve Allahın izniyle onların adımlarını izleyen adı bilinmeyen nicelerine…
Elif Medya
27/09/1430
17/09/2009
