Susuzluk Sana Zor mu Geliyor?
Oruç tuttuğu için susuzluk ağır gelen, sabretmekte zorlanan kardeşlerime müjdeli bir ayet-i kerimeyi hediye etmek isterim:
Bismillah: Cehennem ehli, cennet ehline: Suyunuzdan veya Allah’ın size verdiği rızıktan biraz da bize verin! diye seslenirler. Onlar da: Allah bunları kâfirlere haram kılmıştır, derler. (A’râf: 50)
Sabredin kardeşlerim. Rabbimizin bu ayeti bizler için ne büyük bir müjdedir ve kendimizi özel hissetmemize vesiledir.
Bugün sudan bahanelerle oruçlarını terkedenler, dinlerini önemsemeyenler, oruç tutanların gözlerinin içine baka baka yeyip içenler, yarın nasıl bir manzarayla karşılaşacaklarını keşke bilselerdi.
Bu nasıl büyük bir müjdedir ki, bize yarınımızdan, sonsuz ahiret yurdumuzdan haber veriyor ve bizim yüreklerimize su serpiyor.
Orucunu hakkıyla tutan, namazlarını muhafaza eden Müminler cennette serin sulardan içerken, dünyada Allah’ın ayetlerini umursamayanlar Müminlere bakıp imrenecek ve onlara yalvaracaklar. “Bize de suyunuzdan, yiyeceklerinizden verin diyecekler.”
Ama hayır, Allah emir ve yasaklarını umursamayanlara cennet nimetlerini haram kılmıştır.
(Cehennemlikler) Orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar. Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler. Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı,(Nebe:24-25-26-27)
Cehennemliklerin, cennetliklerin yeyip içtiklerini görmeleri, onlar için psikolojik bir azabtır. Yani Rabbimiz dünyada emir ve yasaklarını umursamayanlara nasıl büyük bir sabır gösteriyorsa, orada da şiddetli bir azaba dûçar kılacaktır. Buna mukabil, Müminleri dünyada nasıl çeşitli imtihanlarla sınadıysa, karşılığında cennet gibi hayal bile edemeyeceğimiz güzel ve ebedi bir hayatla mükafatlandıracaktır.
Bizim içimiz susuzluktan yanarken, Ramazandan bihaber olan, orucu mazeretsiz terk eden kişiler de bizi üzmesin. Çünkü Rabbimiz şöyle buyuruyor:
Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve boş ümit onları oyalaya dursun. (Kötü sonucu) yakında bilecekler! (Hicr:3)
Ramazan gibi bir nimeti bize bahşederek, bizlere arınma imkanı sunan Rabbimize hamd olsun…
Ey kalpleri halden hale çeviren Allah’ım , kalbimi dinin üzerine sabit kıl” (Tirmizi , ”Deavat”)
Cahide Sultan
Oruç tuttuğu için susuzluk ağır gelen, sabretmekte zorlanan kardeşlerime müjdeli bir ayet-i kerimeyi hediye etmek isterim:
Bismillah: Cehennem ehli, cennet ehline: Suyunuzdan veya Allah’ın size verdiği rızıktan biraz da bize verin! diye seslenirler. Onlar da: Allah bunları kâfirlere haram kılmıştır, derler. (A’râf: 50)
Sabredin kardeşlerim. Rabbimizin bu ayeti bizler için ne büyük bir müjdedir ve kendimizi özel hissetmemize vesiledir.
Bugün sudan bahanelerle oruçlarını terkedenler, dinlerini önemsemeyenler, oruç tutanların gözlerinin içine baka baka yeyip içenler, yarın nasıl bir manzarayla karşılaşacaklarını keşke bilselerdi.
Bu nasıl büyük bir müjdedir ki, bize yarınımızdan, sonsuz ahiret yurdumuzdan haber veriyor ve bizim yüreklerimize su serpiyor.
Orucunu hakkıyla tutan, namazlarını muhafaza eden Müminler cennette serin sulardan içerken, dünyada Allah’ın ayetlerini umursamayanlar Müminlere bakıp imrenecek ve onlara yalvaracaklar. “Bize de suyunuzdan, yiyeceklerinizden verin diyecekler.”
Ama hayır, Allah emir ve yasaklarını umursamayanlara cennet nimetlerini haram kılmıştır.
(Cehennemlikler) Orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar. Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler. Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı,(Nebe:24-25-26-27)
Cehennemliklerin, cennetliklerin yeyip içtiklerini görmeleri, onlar için psikolojik bir azabtır. Yani Rabbimiz dünyada emir ve yasaklarını umursamayanlara nasıl büyük bir sabır gösteriyorsa, orada da şiddetli bir azaba dûçar kılacaktır. Buna mukabil, Müminleri dünyada nasıl çeşitli imtihanlarla sınadıysa, karşılığında cennet gibi hayal bile edemeyeceğimiz güzel ve ebedi bir hayatla mükafatlandıracaktır.
Bizim içimiz susuzluktan yanarken, Ramazandan bihaber olan, orucu mazeretsiz terk eden kişiler de bizi üzmesin. Çünkü Rabbimiz şöyle buyuruyor:
Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve boş ümit onları oyalaya dursun. (Kötü sonucu) yakında bilecekler! (Hicr:3)
Ramazan gibi bir nimeti bize bahşederek, bizlere arınma imkanı sunan Rabbimize hamd olsun…
Ey kalpleri halden hale çeviren Allah’ım , kalbimi dinin üzerine sabit kıl” (Tirmizi , ”Deavat”)
Cahide Sultan