Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Tağutun Tutuklama Girişimine Karşı Tutumumuz Nasıl Olmalıdır?

K Çevrimdışı

kelime-i şehadet

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
selamun aleykum,

Tağutun askerlerinin tutuklama girişimine teslim mi olmalıyız yoksa kaçmalı ya da tutuklanırken fiziksel direnç mi göstermeliyiz? Musa (a.s.) ve rasulullah (a.s.) kaçmışlar ancak bildiğim kadarıyla Yusuf (a.s.) kaçmamış ancak tutuklama girişimine nasıl karşılık vermiştir? İtiraz edip kendisini savunmuş, tutuklanırken direnç göstermiş midir?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Tağutun kolluk kuvvetinin bir muslumanı tutuklamasına karşılık vereceği tepki hakkında kesin bir şey söyleyebilmek mumkun değildir. Çünkü bu durum, tutuklanma sebebi olan suçun mahiyeti, kolluk kuvvetinin gücü(sayı), kaçıp bir daha yakalanmama ihtimali, kaçma durumunda aile fertlerinin veya diğer muslumanların işkence veya tacize uğrama ihtimali, mukavemet gösterme sonucunda daha ağır ceza ve işkenceye maruz kalma vb. durumlara göre; Tutuklanma girişimine kaşı güç gösterebilir, ya da kaçma girişiminde bulunabilir veya başa gelen musibete sabr gösterebilir.


Teslim olmaya Misal :
"Yusuf dedi ki: "Ey Rabbim! Zindan bana, bunların beni davet ettikleri şeyden daha sevimlidir....." (Yusuf 33)



Kaçmaya Misal :

46- Sihirbazlar derhal secdeye kapandılar.
47- "İman ettik, dediler, Âlemlerin Rabbine "
48- "Musa ve Harun'un Rabbine!"
49- Firavun (kızgınlık içinde) dedi ki: "Ben size izin vermeden O'na iman ettiniz ha! Anlaşıldı ki o size sihri öğreten büyüğünüzmüş! Ama şimdi bileceksiniz: Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim, hepinizi çarmıha gerdireceğim!"
50- "Zararı yok dediler nasıl olsa biz Rabbimize döneceğiz."
51- "Herhalde biz mu'minlerin evveli olduğumuzdan dolayı, Rabbimizin bize mağfiret buyuracağını ümit ederiz"
52- Biz, Musa'ya: "Kullarımı geceleyin yola çıkar, çünkü takip edileceksiniz" diye vahyettik.
53- Firavun da şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi:
54- "Esasen bunlar, sayıları azar azar, bölük pörçük bir cemaattır."
55- "(Böyle iken) hakkımızda çok gayz (öfke) besliyorlar. "
56- "Biz ise, elbette uyanık (ve tekvucut) bir cemaatız." (diyor ve dedirtiyordu.)
57- Ama (sonunda) biz, onları (Firavun ve kavmini) bahçelerden, pınarlardan,
58- Hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık.
59- Ve onlara İsrail oğullarını mirasçı yaptık.
60- Derken (Firavun ve adamları) güneş doğmuştu ki, onların ardına düştüler.
61- İki topluluk birbirini görünce, Musa'nın adamları "Eyvah, yakalandık! dediler.
62- Musa: "Hayır, aslâ! dedi, Rabbim şüphesiz benimledir, bana yolunu gösterecektir."
63- Bunun üzerine Musa'ya "Vur asân ile denize" diye vahyettik; vurunca bir infilak etti, her bölük koca bir dağ gibi oluverdi,
64- Ötekilerini de buraya yanaştırıvermiştik.
65- Musa ve beraberindekilerin hepsini kurtardık,
66- Sonra da ötekileri suda boğduk
.


Mukavemete Misal :

Ebu Basîr, Sakif oğullarındandı. Müslüman olduğu için Mekke'de muşriklerce hapsedilmişti. Hudeybiye anlaşmasından sonra kaçma fırsatı bulup Medine'ye gelmiş ve Müslümanlara sığınmıştı. Müslüman olarak Mekke'den kaçıp Medine'ye sığınanlara Müslümanlar Hudeybiye anlaşmasına göre sığınma hakkı tanımayacaklardı.
Mekke'den Ebu Basîr'i teslim almak üzere iki kişi geldi. Peygamberimiz anlaşma şartına uyarak Ebu Basîr'i teslim etti. Ebu Basîr'in şikâyetlenmesi üzerine Peygamberimiz, "Ey Ebu Basîr! Sen şimdi git. Sen ve senin gibiler için Allah bir genişlik ve çıkar yol yaratacaktır." buyurdu. (Siyer-i İbn-i Hişam, 3: 337)
Ebu Basîr Mekke yolunda kendisini götüren iki kişiden birini öldürdü. Diğeri kaçtı.
Ebu Basîr tekrar Medine'ye geldi ve Peygamberimiz'e "Ey Allah'ın Elçisi! Sen sözünde durdun. Allah da beni onlardan kurtardı." dedi.
Peygamberimiz "Yaman adam! Hele yanında birtakım adamlar da bulunsa artık elinden gelmeyecek bir şey yoktur. Haydi nereye istersen çık git oraya" dedi. (Vakıdî, 2:626-627)


Ebu Basîr, Mekke kervanlarının Şam yolu üzerinde bulunan deniz sahilindeki "İs"te üslendi. Müslüman olup Medine'ye sığınamayan yeni Müslümanlar Ebu Basîr'in etrafında toplandılar.
Mekke kervanlarına geçit vermediler. Mekke muşrikleri gelip Ebu Basîr ve arkadaşlarının Medine'ye kabul edilmelerini kendileri istediler. Peygamberimiz de Ebu Basîr ve arkadaşlarını Medine'ye çağırdı. Ebu Basîr kendini savunmak zorundaydı.
Peygamberimiz'den ve Müslümanlardan ayrı, bağımsız davranmak gibi bir niyeti yoktu. Peygamberimiz'in onu Medine'ye çağıran yazılı emri kendisine ulaştığında Ebu Basîr son nefesini vermek üzereydi. Ebu Basir defnedildikten sonra Peygamberimiz'in yazılı talimatı gereği arkadaşlarından yetmiş kişi Medine'ye, diğerleri memleketlerine döndüler. (İbnu Abdi'l-Berr, 4:20; Diyarbekrî, 2:25)


 
Üst Ana Sayfa Alt